KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Evet, çok teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.

Değerli Bakanım, Değerli Bakan Yardımcılarım, değerli milletvekili arkadaşlarım, basın mensupları; sözlerime başlamadan önce, her şeyden önce, şehit olan vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara da acil şifalar diliyorum.

Evet, bugün sağlığın bütçesini görüşüyoruz. Yıllardan beri hep konuştuğumuz gibi, biz iktidara gelmeden önceki durumu ile şimdiki arasında dağlar kadar fark olduğunu, devrim yaptığımızı her platformda ifade ettik ve etmeye çalışıyoruz. Şimdi, şöyle geçmişe bakıp da tarihçeyi biraz hatırlamamız lazım ki nereden nereye geldiğimizi ifade etmemizde, konuların anlaşılmasında bir kez daha ifade etmem gerekiyor çünkü insanoğlu çabuk unutuyor. Evet, hepimiz siyaset yapıyoruz, özellikle muhalefetteki arkadaşlarımız için söylüyorum; zaten çoğu doktor. Onlar 2002 yılı öncesindeki pek çok hastanede çalıştılar, çok olumsuzluk gördüler, eksiklikleri gördüler, hatta koğuş sisteminde çalıştılar ama ne hikmetse bugün şehir hastanelerini de eleştirmekten geri durmuyorlar. Saygı duyuyorum, siyasetçidir, yapacaktır ama doğru olanı ve doğruyu da yerine koymak bir erdemliliktir, onu ifade etmek de ayrı bir güzelliktir diye burada hatırlatmak isterim.

Hastaneler farklı farklıydı, tek çatı altında birleştirildi. O dönem için en sıkı, en zor durum genel sağlık sigortasının yokluğuydu. Bir genel sağlık sigortası çıkarılarak başlı başına zaten bir devrim yapıldı, o dönem için ifade ediyorum. Daha sonra şehir hastanelerinin gelmesiyle de açılmasıyla da bugünkü hedefimiz nitelikli yatak sayılarımızı bir bir artırarak tüm yataklarımızı nitelikli yatak hâline getirmektir. "Nitelikli yatak" dediğimizde de 30 metrekare içerisinde hasta yatağının, monitörünün, yine refakatçinin, içerideki lavabosunun vesaire bir odada olmasını ifade eder. O anda hastaya bir şey olduğunda aspiratör ve diğerlerini monitörize edip anında hastaya müdahale ederek orada küçük bir yoğun bakım ünitesi gibi çalışması anlamına gelir "nitelikli yatak" dediğimiz zaman.

İşte, tüm bunlar gerçekleştirildiğinde bir pandemi dönemi atlattık. "Avrupa ülkeleri" dediğimiz, o "gelişmiş ülkeler" dediğimiz ülkelerin birer birer döküldüğü bir ortamda biz ülke dışındaki hastalarımıza dahi göndermiş olduğumuz ambulans uçaklarımızla Türkiye'ye getirerek onların tedavilerini Avrupa'nın büyük bir gıpta bakışıyla gerçekleştirmiş olduk. Ben bu anlamda Sağlık Bakanımıza, aynı zamanda Bakan Yardımcılarımıza, tüm sağlık ekibine teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Onlar insanüstü bir kuvvetle çalıştılar pandemi döneminde. Aslında "doktor" dediğiniz zaman, "sağlıkçı" dediğiniz zaman, "hemşire" dediğiniz zaman onların insanüstü bir kuvvetle çok fedakârca çalıştıklarını biliyoruz.

Tabii, ücretleriyle ilgili sıkıntıları kısa zamanda atlatacağımızı ifade ettiğimizde pek çok eleştiri almıştım. Özellikle benim vermiş olduğum kanun teklifi sırasında da hatta hakaretamiz ifadelerle dahi karşılaştığımı ama şu anda da... Ben o zaman yerel bir ifade kullanmıştım doktorlara, "Bakın, arkadaşlar, bizim orada 'cücük' dediğimiz o tavuklar var ya, cücükleri güzün sayarlar, o zaman sayalım." demiştim. Evet, şimdi saydık, Allah'a çok şükür ki hepsi tavuk niteliğinde olmuş ve onların, doktor arkadaşlarımızın hepsinin yüzü gülüyor, sağlıkçılarımızın yüzü gülüyor; hak ettikleri o ücretleri vermiş olduk. Dolayısıyla bu anlamda da Sağlık Bakanımızın çok emeği vardı, ben kendisine ve ekibine ayrıca teşekkür etmek istiyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Tamamlıyorum Değerli Başkanım.

Bu bütçemizin ülkemize, tüm milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum ve muhalefet de olsa doktor arkadaşlarıma onları çok sevdiğimi ifade ederek teşekkürlerimi iletiyorum.

Sağ olun.