| Komisyon Adı | : | (10 / 6598, 6599, 6600, 6601, 6602, 6603, 6604, 6605) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | ÖZ MADEN-İŞ Sendikası Genel Başkanı Fahrettin Kütükçü'nün, maden kazalarını önlemek için alınması gereken tedbirler ve öneriler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 23 .11.2022 |
BAŞKAN TANER YILDIZ - Şimdi ben sizi teyiden bir şey söyleyeceğim. Şimdi, Deniz Bey, tabii, sağ olsun konuşmaya davet ediyor.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yine konu bana geldi.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Çok konu var konuşulacak. Mesela, dediler ki: "Afşin Elbistan'da 11 kişi öldü." hepsini biz de rahmetle analım.
Bakanlıktayım, bir önemli toplantı yapıyoruz, böyle, akşam üç dört civarı. Böyle, kapıyı vurmadan birisi hızlıca girdi "Efendim, önemli bir konu var, aktarmam lazım." dedi. "Hayırdır?" dedim. "Afşin Elbistan'da bir şey oldu, bir sarsıntı olmuş." dedi. Dedim ki: "Bütün işçiler -bak, daha hiç olayın ne olduğunu falan sormadım; orayı biliyorum, kömür sahasını- olduğu gibi her şeyi bırakıp terk etsinler orayı." İlk söyleyeceğimiz bu. "Efendim, olayı anlat.." "Olayı anlatma, öncelikle herkes orayı bir terk etsin." "Efendim, bir şey..." dedi. "Bana bir şeyden bahsetme, hemen orayı terk etsinler." dedim. Sonra, yarım saat sonra olay nedir baktık; işte, orayı terk ediyorlar falan. İşte "Efendim, 1 tane kepçe biraz kaydı, kamyon oradan 3 metre o tarafa doğru biraz yıkıldı." Olayı anlamaya çalışıyoruz. "Kaç kişi vardı orada?" dedim. "318 kişi var efendim." dediler. "Arkadaşlar, herkes çekildi mi oradan?" "Çekildi." "Efendim, kepçeyi alabilir mi?" "Hayır, kepçeyi alamaz oradan." dedim. "Efendim, iş makinesi var, değerli." "Onu da alamaz, şoför oraya hiç girmeyecek." Olayı kritize ediyoruz, kriz ekibinin topladık; orayı bilenler, bilmeyenler, işte, olayların hepsini tekrar bir masanın etrafında... Acil eylem planı, ne yapmamız lazım? Şunu yapalım, bunu yapalım. "Efendim, bir kayma var." dediler. "Tamam, çok güzel. Ne kadar kayma var?" Biri "50 santim." diyor, biri "1 metre." diyor, biri "2 metre." diyor. Ankara'dayız biz, hızlıca bir ekip çıkardık. "Kimse oraya girmeyecek, komple bütün o alanı..." 2 tane tepe var, büyük tepe, ortası vadi, burada işlem yapılıyor.
KANİ BEKO (İzmir) - Açık maden.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Açık maden.
Burada da komple iş makineleri var, hafriyat yapıyorlar. İşte, gece arkadaşlar çalıştı. Arkadaşlar, topograf, mühendis, falan vasıfta, filan vasıfta 11 kişi seçildi, 11 kişi. Bunların görevi şu: Sahaya girmeyecekler ama kaymanın miktarını ve bu olayı tespit edecekler. Sabahleyin sekizde işe başlayacaklar -çıkarttığımız sonuç bu o toplantılardan, on saat toplantıdan sonra çıkan sonuç bu- bunun sebebine inecekler; anlaşıldı mı arkadaşlar, bunun sebebine inecekler. Ne kadar kayma oldu ölçüm yapacaklar. Bu arkadaşlar ölçüm yaparken bu dağ kaydı; şöylesine kaydı ve şu tepe şöylesine yıkıldı biliyor musunuz, 11 arkadaşla beraber. Onların hepsi bu işi bilen ve sırf ölçüm yapmaya giden arkadaşlardı ve biz -Allah korusun- o işe "Devam et." desek orada 318 kişi vardı.
Şimdi, bakın, bir tedbir almak için bu ekibi çalıştırıyorsunuz ve diyorsunuz ki: "Bir dakika, burada ne oluyor, bir olayı anlayalım; ne kayması oldu?" Bir baktık ki altından büyük bir nehir... Burada su basıp bunun üzerinden büyük bir dağ kayık gibi komple şeyin üzerinden kaydı ve kapandı buraya.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Daha önce onun fizibilitesi yapılmamış mı?
BAŞKAN TANER YILDIZ - Yapılmıştı, 418 tane pompa çalışıyor o suyu deşarj için.
İşte, o oluyor, bu oluyor, şu oluyor; sen onu yanlış ölçtün, ben bunu yanlış...
Ermenek... "12 bin ton su var, 60 küsur metre var." diyor. 6 metre kalmış. Hâlbuki, oradaki... Şimdi rahmetli oldu, Zonguldaklı bir mühendis arkadaşımız vardı, Zonguldak'tan oraya çalışmaya gelmiş Ermenek'e. Yani, şimdi, öldüğü için onu suçlamak da çok insani bir şey değil ama olayı inceledik, 4 tane paftayı üst üste getirecek; su paftasını, kazı paftasını, maden paftasını. "Biri şöyle, biri... Ya, örtüşmüyor mu? Bir dakika..." Şunu getirecek, bakacak ki "Bir dakika ya, burada suya gelmişiz biz." diyecek. Kazmayla 12 bin ton suyun önünü açtılar ya. Konuşmalar var, "Efendim, burada su vardı, biz şeyden kömür boşaltmıştık, oraya su gelmişti." diyor. "Ben biliyorum o suyu, o daha 60 metrede." diyor. Yani, "Yakın mıyız?" diye soruyor işçi, "Hayır, yakın değiliz." diyor. Kötü niyetinden demiyor ki o da, o da öldü.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - İşte, karar mekanizması. O yüzden mühendislikte bile ikincil kontrol mekanizmasının geliştirilmesi gerekiyor.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Öyle.
Hatırlar mısınız o arkadaşı, Zonguldak'tan gelen bir mühendis arkadaşımızdı.
MADEN MÜHENDİSİ VE İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI NEVZAT ÜNLÜ - Ben hatırlamıyorum maalesef.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Yani Ermenek'teki çalışan arkadaşımız sırf bir talimat verdi "Ya, yakın değil su, devam edin." dedi ve gitti.
KANİ BEKO (İzmir) - Maalesef.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Yani, ben şimdi "O çalışan yüzünden oldu." anlamında demiyorum, bazen öyle bir hata yapıyorsunuz ki -ben yaptım, sen yaptın, o yaptı, o önemli değil- sistem orada normal çalışıyor...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Bakanım, işte bu hatalar aslında tesadüfle gelişmiyor. Yani orada tekrar yeni bir kontrol mekanizması olmalı veya süreci biraz daha...
BAŞKAN TANER YILDIZ - Hah, paftayı alması lazım, bakması lazım.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sadece 1 kişi de değil, belki bir başkası da bakacak. O eşleştirme ve paftaların üst üste yerleştirilmesi bilgisayar ortamında olacak, onu aynı zamanda, aynı anda birkaç kişi daha görüp onaylayacak, karar verecek, sahaya aktaracak.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Öyle.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bir dünya mevzuatsal olarak da orada alınması gereken dersler, tedbirler var.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Evet.