NİLGÜN ÖK (DENİZLİ) - Sayın Bakanım, çok değerli Bakan Yardımcılarımız, çok değerli bürokratlar, çok değerli milletvekili arkadaşlarım, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Sayın Bakanım, bu sabahki sunumunuzu dinledik. Tabii, Sayın Bakanın bu sunumuna da sanki böyle hayalî bir tabloymuş gibi söylemlerde bulunuldu ama bunlar rakamlar, bu rakamlar gerçekleri veriyor; sanayi üretim kapasitesi de her şeyi de kayıtlı. Sanayi odalarında kaç tane şirketin kayıtlı olduğu belli, ne kadar çok yeni sanayi şirketinin açıldığı, kapandığı da belli. Bu anlamda, bunlar hayal değil gerçekler.

Sayın Bakanımızın da anlattığı gibi tüm dünyayla birlikte Türkiye son üç yılda çok ciddi sınavlardan geçti, bütün dünya geçmekte. E, tabii ki o enerji fiyatlarındaki artışlar, Covid vesaire derken çok ciddi sıkıntılar yaşadık ama biz Türkiye'de burada çok akılcı bir yöntemle sanayicilerimizle birlikte, işte, üreten iş insanlarımızla birlikte, doğru aldığımız kararlarla, tedbirlerle birlikte o Covid döneminde çarkları da kapatmayarak kontrollü bir şekilde üretmeye devam ettik.

Tabii, burada "Patronları uçuruyorsunuz. Korkuya dayalı, baskıya dayalı rejim yapıyorsunuz." dendi, sürekli bu eleştiriler söyleniyor. E, şöyle bir şey: "Patronlar" derken yani patronları kayırma anlamında değil, bu ülkede tabii ki fabrikalar açılacak, sanayi şirketleri kurulacak ki insanlar orada istihdam edilebilsin, bu istihdam edilen insanlar evine aş götürebilsin, iş götürebilsin. Herkes kendi işini kuramaz ki, illaki bir üretim yapılması lazım, bunu da şirketlerin yapması lazım; sizin deyiminizle patronların ama bu insanlar patron değil yani sizin "patron" dediğiniz değil, şöyle bir baktığımızda, bu insanlar gerçekten devletine, milletine katkı sağlayan, yerel, milliyetçi üreticiler ve hepsinin de sanayicimizin de çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda da reel sektörün desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum ki Sayın Bakanımızın o 2018'deki bütçe konuşmasında söylediği bir söz vardı, dedi ki: "Biz stratejik sektörleri belirledik, yaklaşık 973 küsur stratejik sektör belirledik. Bunlara yatırım yapıldığı takdirde teşviklerimizi artıracağız." Bu çok kıymetli, o yönde de teşvikler özellikle de stratejik sektörler bazlı olarak hayata geçirildi. Ben bunun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum ki bakın, o süreçte bile sanayi üretiminde istihdamımız 1 milyon arttı. Dünyada istihdam verileri düşerken bizde istihdamın 1 milyon arttığını görüyoruz, pozitif olarak ayrıştık. Tabii, bunda büyüme, istihdam, ihracat, yeni Türkiye ekonomi modelinin de çok büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Yine, krediye ulaşabilme, sanayi şirketlerinin KGF kredilerini kullanması, özellikle proje bazlı olarak kullandırılması. Üstelik son zamanlarda bunun belge gösterilerek yapılmasını da çok kıymetli buluyorum çünkü böylelikle yatırım gerçekten sanayiye ve üretime gitti.

Şimdi, tabii ki Togg'a ben de değinmeden geçemeyeceğim. Yine, hiç unutmam, Sayın Bakanımız onu 2018'de ilk söylediğinde buradan, karşı muhalefetten arkadaşlarımız ancak "Nesini yapacaksınız, oyuncak araba mı yapacaksınız?" dediler. Hiç unutmam, bir sonraki bütçede de Sayın Bakanımla konuşmuştuk, oyuncak araba getirip, Togg'un maketini getirip "Koysam mı koymasam mı?" demiştiniz. "Koymayın." demiştim. Öyle gördük işte, oyuncak mıymış, değil miymiş; zihniyet hâlâ aynı. Bize "Yapamazsınız." dediler, biz Türkiye'nin aracıyla gurur duyuyoruz. Ha, dediler ki: "Bu arabayı patronlar kullanacak." Hayır, değil, daha fiyatı bile belli değil. Türkiye'nin yerli ve millî aracıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın açılış konuşmasında da söylediği gibi -açılışa keşke gelselerdi duyarlardı- yine bankalarımızla böyle bir finansman programı, paketi hazırlanacak. İnşallah, Togg üretildikten sonra bizim vatandaşlarımızdan herkesin alabilmesine yönelik bir alım ve kredi paketi gibi bir paket açıklanacak. Yani burada tamamen arabayı, Togg'u aşağı çekmek... "Uzaya astronot gönderecek misiniz, Ay'a çıkacak mısınız?" diye eleştiride bulundular. Tabii, bizim bu millî teknoloji hamlemizi, Türkiye hamlemizi böyle aşağıya çekmek... Tabii, sizin vizyonunuzun yetmediğini düşünüyorum açıkçası ben. Hepsini yapacağız, üreteceğiz de üreten sanayicimizi de destekleyeceğiz, işte, gerekiyorsa uzaya, gerekiyorsa Ay'a insanı da göndereceğiz; hepsini yapacağız, artık kabuklarını kırmış, tamamen dışarıya bağımlı değil, tamamen kendi ürettiği... Ne kadar güzel, düşünsenize, ürettiğimiz 100 elektrikli...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Ök, lütfen toparlar mısınız.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Evet, ürettiğimiz 100 elektrikli otobüsün 82'sini ihraç ediyoruz, ihracat yapıyoruz. Bu çok büyük... Gurur duymamız lazım.

Dediler ki: "Kadın düşmanı rejiminiz var." Gerçekten insanın inanası gelmiyor. Bakın, 2010 tarihinde Anayasa'ya pozitif ayrımcılığın girmesiyle birlikte, Sayın Cumhurbaşkanımızın söylemiyle birlikte devlet kurumlarımızın eli rahatladı. Ne oldu? Kadın girişimcilere, kadın üreticilere pozitif ayrımcılık taşıyarak onlara ekstra puanlar vermek, ekstra krediler...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Teşekkür ediyorum Sayın Ök.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Söyleyeceğim, bu çok önemli kesmeyelim. Beş dakika konuştum, bir dakikaya daha ihtiyacım var.

Ekstra krediler vererek onların öne çıkmasını sağladık. Örnek vereceğim: Ankara'da Aysu Öztürk var, Kalkınma Ajansının desteğini almış, sterilize kitleri üretiyor. Kalkınma Ajansından aldığı destekle bugün 75 ülkeye ihracat yapıyor, kadın; gurur duyuyoruz, Bakanlığımız sayesinde.

Yine örnek vereceğim, teknokent örneği: Manisa'da hem de üstelik ODTÜ, Boğaziçi vesaire mezunu değil, İzzet Baysal Üniversitesinden mezun bir kızımız var, 22 yaşında. Teknokentte şirketini kurdu, Simülasyon AŞ ismi. Simülasyon cihazını üretiyor. Ürettiği simülasyon, uçakların simülasyonu.

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Sayın Başkan, torpil geçiyorsunuz, lütfen.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ne torpili ya, on dakika...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ürettiği uçak simülasyonunu, ürettiği simülasyon cihazını...

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Torpil geçiyorsunuz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, bir dakika...

Normal süresi on dakikadır, karışmayın siz.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ben Komisyon üyesiyim, sürem on dakika Beyefendi.

Ürettiği simülasyon cihazını Azerbaycan'a satmış. Bugün de HAVELSAN'la ortaklık yapıyor, Katar'a 30 tane daha simülasyon cihazı satıyor. Tabii ki bunlar KOSGEB'den aldığı işte, Bakanlığımızdan aldığı destekler sayesinde olmuş. Bizim asla kadın düşmanı rejimimiz yok.

Üstüne üstlük bu rakamlar da gösteriyor; bu yılki kadın girişimcilerin oranı: Yüzde 10 civarında hedeflerken bu yüzde 13'lere çıkmış. Tabii, bu rakam yüzde 5'lerden yüzde 13'lere geldiği için mutlu oluyoruz. Bu, çok ciddi bir artıştır. Yine Sayın Bakanımız söyledi KOSGEB'den kadın girişimcilerde 20 bin girişimcilik sertifikası alan, desteği alan kişinin 8 bini kadın. Sayın Bakanım, bu 65 bin lira, 75 bin lira; bu oranları yükseltmemiz gerekiyor artık, bundan faydalanan çok kadın var. 81 ili gezdik, 81 ilde 800 kadınla tanıştık, kadın girişimciyle; bir sürü hikâyeleri var. Gerçekten şirketlerini bu KOSGEB'den aldıkları 60 bin lirayla başlatıp bugün ihracat yapan kadınlar var, onlarla gurur duyduk.

Efendim, Bakanlık bütçesinin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.