KOMİSYON KONUŞMASI

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonunun kıymetli üyeleri, Sayın Bakanım, Bakan Yardımcılarım, kıymetli bürokratlar ve çok kıymetli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

AK PARTİ olarak kurulduğumuz günden, özellikle de iktidara geldiğimiz 2002 yılı Kasım ayından bu yana her alanda ülkemizi geliştirmenin, kalkındırmanın, ileriye götürmenin çabası içerisinde olduk. Bu çerçevede eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye, tarımdan sanayiye, sosyal güvenlikten çevreye kadar her alanda tarihî reformlar hayata geçirdik. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından kendilerine bilim ve sanayi alanında doğru hedefler belirleyip planlı ve kararlı bir şekilde ilerleyen ülkeler bugün dünyada söz sahibi bir yere geldiler. Türkiye, Menderes ve Özal dönemi dışında böyle bilinçli bir hedefe sahip olmadığı ve gerekenleri yapmadığı için maalesef bu yarıştan koptu. Son yirmi yılda demokraside ve ekonomide gerçekleştirdiğimiz adımlar ve atılımlar sonucunda yeniden bu yarışa dâhil olarak kısa sürede büyük başarılara imza attık. Artık katma değerli üretim öncülüğünde, yerli ve millî adımlarla küresel rekabet gücümüzü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendirecek kritik teknolojilerde başlattığımız atılımlara devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Türkiye yüzyılında, yeni büyüme hikâyemizi teknoloji ve yenilikçilik anlayışıyla yazacak, aynı zamanda, gençlerimize de daha nitelikli iş imkânları oluşturacağız.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın ülkemizin sanayisini, teknolojisini, rekabet gücünü, refahını artırmak ve sürekli kılmak için toplumun her kesimi ve ilgili kurumlarla iş birliği içerisinde, ulusal önceliklerimiz doğrultusunda, gece gündüz demeden yaptıkları çalışmalardan dolayı Sayın Bakanımız Mustafa Varank'a ve tüm Bakanlık çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum.

Türkiye büyümesini sürdürülebilir çevreyle uyumlu, yüksek katma değerli üretim ve teknoloji üretimi eksenine oturtmayı amaçlamaktadır. Bu kavramı "nitelikli kalkınma" olarak da adlandırabiliriz. Katma değerli teknolojik üretimin en önemli unsurları da nitelikli insan kaynağı ve kurumsallaşmış bir özel ekosistemidir.

Kalkınmanın bölgesel ve ulusal ölçekli olmak üzere 2 boyutu vardır. Bakanlığa bağlı olarak çalışmakta olan kalkınma ajansları ve bölge kalkınma idareleri bölgesel kalkınmanın kilit kurumlarıdır. Ajanslar ve idareler eliyle yerelin öne çıkan konularında hem projeler geliştirilmekte hem de yerel paydaşların projeleri desteklenmektedir. Ulusal ölçekte kalkınmanın temel nitelikleri olan teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri kuruluşu ve destekleri, yatırım teşvikleri, AR-GE ekosisteminin en büyük unsuru olan TÜBİTAK ve KOBİ'lerimizi destekleyen en önemli kurum olan KOSGEB Bakanlık çatısı altındadır.

Bakanlık, hibe ve kredi destekleri yanında girişim sermayesi olarak bilinen ve işletmelere sermaye desteği sağlayan fonlar aracılığıyla da destek vermeye başlamış, böylece, bankacılık eksenli büyümeden sermaye tabanlı büyümeye gelişim tohumları atmıştır.

Kalkınma politikamız, bölge ve sektör odaklı, yeren inisiyatifleri önemseyen ve bölgelere göre farklılaştırılmış stratejileri içermekte ve günün koşullarına göre dinamik bir şekilde kurgulanmaktadır. Bakanlık, mali desteklerin ötesinde bilgi üretme, yerel sanayi ve teknoloji gündemi oluşturma, yeni finansman kaynakları geliştirme, koordinasyon sağlama, merkezî kurumların karar süreçlerini destekleme üzerine de odaklanmaktadır. Yerelin tüm kurumlarıyla kalkınmayı ve gelişmeyi yerel özne konusu hâline getirmeye, yerelde kurumlar arası iş birliği ve birlikte düşünme kabiliyetlerini geliştirmeye yönelik koordinasyonun Bakanlıkça ne kadar başarılı bir şekilde yürütüldüğü açıkça görülmektedir.

Bölgesel gelişme açısından önemli bir başka uygulama ise altmış yıllık bir tecrübeyle başarılı bir şekilde sürdürülmekte olan OSB uygulamalarıdır. Özellikle sanayinin gelişmesine büyük katkı sağlayan, geri kalmış bölgelerin kalkınmalarını teşvik ederek sanayi yatırımlarını bu bölgelere çekmeyi hedefleyen organize sanayi bölgeleri uygulamalarına Bakanlığımızca düşük faizli, uzun vadeli krediler verilmekte ve sanayiciler için altyapısı tamamlanmış sanayi parselleri hazırlanmaktadır. Ülkemizde sanayinin planlı gelişmesi ve sanayicilerin kendi kendilerini yönetmesi amacıyla başlanılan OSB modeli artık dünya ülkeleri tarafından da örnek alınan kurumsal bir yapıya sahiptir. Bakanlığımızca bugüne kadar 345 adet organize sanayi bölgesine sicil verilerek tüzel kişilik kazandırılmıştır. 2002 yılında ülkemizde 192 OSB kurulurken 2003-2022 yılları arasında ilave 153 OSB kurulmuştur.

Bakanlığımızın üzerinde önemle durduğu konulardan birisi yüksek teknoloji üretim, bir başka deyişle katma değeri yüksek ürün üretilmesini desteklemektir. Bakanlık, Türkiye'de üretimi olmayan, ciddi cari açık verdiğimiz elektronikten makineye, kimyadan sağlığa farklı sektörlerdeki ürünleri yerli ve millî imkânlarla üretebilmek için başlattığı Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'yla sağladığı destek ve teşvikleri yöneterek orta, yüksek teknoloji seviyeli sektörlere yoğunlaşmaktadır. Bu kapsamda, sanayide girdilerini yerleştirirken ortak alanlarda geleceğin teknolojilerinin AR-GE'sinin yapılması hedeflenmektedir. İlk çağrısı makine sektöründe olan hamle programı kapsamındaki projelerle ülkemiz açısından stratejik öneme sahip olan ürünlerin yerli ve millî imkânlarla üretilmesini hedeflemektedir.

Bakanlığın mobilite ve üretimde yapısal dönüşüm çağrılarında yakaladığı üst düzey performansı sağlık ve kimya sektöründeki kritik alanlara yönelik sağlık ve kimya ürünleri çağrısında da elde edeceğine hiç şüphemiz yok. Bu çağrı kapsamında verilecek desteklerle yenilikçi, değer katmış, eş değer ilaçlar, biyobenzer ilaçlar, kanser tedavisinde kullanılan ve nadir ilaç kategorisinde yer alan etken maddeler, aşılar, bağışıklık sağlayan ürünler, kimya sanayisinde kullanılan diğer kimyasal ürünler ve müstahzarlar, tıp, cerrahi, dişçilikte kullanılan eczacılık ürünleri gibi katma değeri yüksek, kritik ürünlere yönelik yatırımların gerçekleştirilmesi mümkün olacak.

Burada önemli bir başka husus da bu yüksek teknoloji içeren yatırımların stratejik ya da proje bazlı yatırımlar kapsamında desteklenmeye devam edilecek olmasıdır. Projeyle, böylelikle proje bazlı teşviklerden yararlanan işletmelerin AR-GE'ye yönelik yatırım yapmaları ve yenilik ekosistemine katkı sağlamaları ve arz güvenliğini sağlamaları da özendirilmektedir. Bunların somut çıktılarını görmek bizleri gururlandırıyor ve geleceğe ümitle bakmamızı sağlıyor.

Bir istatistik paylaşmak istiyorum: 2021 yılında AR-GE harcamalarının millî gelire oranı yüzde 1,13'e yükselmiştir. Bu oran 2000 yılında sadece binde 5'ti. Bu AR-GE harcaması ve yatırımların özel sektörün öncülüğünde artıyor olmasıdır ki daha da anlamlıdır. Bu harcamaların yüzde 70,7'sini, finansmanın yüzde 62,4'ünü özel sektör firmalarımız gerçekleştirmiştir.

Burada, Türkiye'nin Otomobili Projesi'nden bahsetmeden olmaz, bir otomobilden fazlası Togg, emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Togg, hedeflendiği üzere aziz cumhuriyetimizin 99'uncu yılında üretim bandından inmiştir. Bursa Gemlik fabrikasında üretilen Togg, şubat ayında satılmaya, mart ayında da yolların tozunu atmaya başlayacak inşallah. Sadece aracın üretilmesiyle kalınmıyor elbette, dünyanın sürüklenmesi beklenen enerji darboğazı için de tüm önlemler alınıyor. Geleceğin otomobillerinin elektrikli olacağı dikkate alındığında bu önemli konu şarj altyapısı. Bakanlığımız bu konuda da tüm planlamalarını yapmaktadır. Son yirmi yılda yaptığımız yatırımlar, ortaya koyduğumuz icraatlar, gerçekleştirdiğimiz reformlarla ve neticelendirdiğimiz değişenlerle büyük ve güçlü Türkiye'nin yolunu açtık. Sorunları çözerek, fırsatları değerlendirerek, imkânları genişleterek bugünlere geldik. Önümüzdeki dönemde de aynı anlayışla ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.

Sözlerime son vermeden, Sayın Bakanım, şimdi memleketimizde yapılacak bir iş var; bu işi kim önce, hızlı hareket ederse o kazanacak, inşallah Türkiye kazanacak, memleketimiz kazanacak. Bütün arabalarımız şimdi... Elektrikli arabalar gelmeye başladı, üretmeye başladık ama birçok araba var, binlerce araba, milyonlarca araba hep ya benzinli ya da dizel. Bunlar, arabalar, olduğu yerde duracak, biz bunların motorunu çıkaracağız, elektrik motoru koyacağız; depolarını çıkaracağız akü koyacağız. Bu elektrik motorlarını ve akü sistemini her araba için yapmamız lazım yani SUV arabalar için, ticari arabalar için. Bunu biz yapalım Sayın Bakanım, Türkiyemiz yapsın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum, sağ olun.

İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - Onu anca siz yaparsınız.

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Togg ne olacak?

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Ya, Togg da satılacak, o da yapılacak ya. Bu öbür arabalar da, bir sürü araba olacak memlekette. Ya, proje bu.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bir fikir ifade ediyor, bir hakaret yok, size yönelik bir itham yok, rica ediyorum.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Sözlerime son verirken Bakanlığımızın 2023...

İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - Onu anca siz yaparsınız zaten.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Ya, projeye de "Hayır." diyorsunuz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Erim, on dakikayı doldurdunuz, teşekkür ederiz.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Sözlerime son verirken Bakanlığımızın 2023 yılı bütçesinin devletimize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.