| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a)Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı b)Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı c)Türk Standardları Enstitüsü ç)Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu d)GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı e)Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı f)Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı g)Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ğ)Türk Patent ve Marka Kurumu h)Türkiye Bilimler Akademisi ı)Türkiye Uzay Ajansı i)Kalkınma Ajansları (Ankara, Batı Karadeniz, Çukurova, Güney Ege, Kuzey Anadolu, Serhat) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 23 .11.2022 |
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Başkanım, çok Değerli Bakanım, çok Değerli Bakan Yardımcılarımız, çok değerli Plan ve Bütçe Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, çok değerli bürokratlarımız, basın mensuplarımız; ben de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Saygıdeğer Bakanım, bana göre Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı size çok yakıştı, tam da sizin ihtisas alanınız. Ben, zatıalilerinizi yıllardan beri tanıyorum, teknolojiyle çok haşır neşir olan bir insansınız. Dolayısıyla, alanınızda da çok iyi top çeviriyorsunuz işin açıkçası, devlete de müthiş bir katkınız oluyor. Bunu da AK PARTİ Bakanı olmanızdan dolayı da söylemiyorum; gerçekten, Teknoloji Bakanlığını çok iyi koordine ettiğinizden dolayı bunu özellikle söylemek istiyorum. Yerli otomobili Cenab-ı Allah sizlere nasip etti ve siz de müthiş bir sinerji yarattınız o anlamda, verdiniz; hem açılışta olsun hem takipte olsun. Ayrıca, ben şunu da söyleyeyim: Özellikle, Ankara'daki bazı projelerde, böyle, tek başınıza gittiğinizi alandaki arkadaşlardan öğreniyorum yani özellikle sizin Bakanlığınızın yapmış olduğu bu AR-GE çalışmalarında; biz, Ankara'nın ilçelerine gittiğimizde, millet şunu söylüyor: "Ya, Sayın Bakanı gördüm ama ne jandarma ne koruma ne kimse, tek başına arabayla gidip geliyor." Ve yerli araba da kullandığınız için ayrıca teşekkür ediyorum. Onu da söyleyeyim.
İkinci bir teşekkürüm... Bana göre, siyasette bunu herkesin yapması lazım; tek başınıza halk otobüsüne veya belediye otobüslerine binip oradaki insanlarla birlikte olmanızı ben çok doğru buluyorum. Bu anlamda da Rabb'im sizin yâr ve yardımcınız olsun. Şunu da özellikle söyleyeyim: Ne olursa olsun siz Türkiye Cumhuriyeti devletinin Hükûmetine, devletine müthiş bir sinerji kattınız. Ben, bunu bütün samimiyetimle söylüyorum, nefsani olarak da herhangi bir şey anlamında da söylemiyorum. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını çok iyi bir yere getirdiniz. Teşekkür ediyorum.
Değerli milletvekillerimiz, Türkiye ve hükûmetlerimizi küçük düşüren milletvekillerimiz var. Burada konuşuyoruz. Ben özellikle dünkü Millî Savunma Bakanlığımızın bütçesinde de -bugün biraz daha az oldu- sanki böyle 2 tane ayrı kamp, sanki böyle ideolojik bir kamplaşma; herkes kendisini böyle kanıtlamaya çalışıyor. Ben, bunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu çatısı altında doğru olmadığına kanaat getiren bir milletvekiliyim. Dolayısıyla, burada, elbette ki AK PARTİ'nin eksiği fazlası olabilir, geçmiş hükûmetlerin de eksiği fazlası olabilir; hepimiz de insanız, kendi bölgelerimizde milletvekiliyiz; hepimizin de eksiğimiz, artımız olabilir; ideolojik olarak da bizim birbirimize benzememizin de bir gereği yok ama gerekli olan tek bir şey vardır; devletin ve bayrağımızın, toprağımızın bütünlüğü söz konusu olduğu zaman, bizim hepimizin savunması lazım. Şimdi, böyle baktığımız zaman, sanki "Türkiye hiçbir şey yapmamış, Türkiye'de hiçbir şey yok." Bunu doğru bulmuyorum. Artılarımız ne vardır? Ben hani çok fazla da girmek istemiyorum işin açıkçası. Ya, şöyle: Yani kendi uçak ve helikopterini üretebilen 6 ülkeden 1'isiyiz. Artı mı? Artı. Bu, sadece AK PARTİ hükûmetlerine mi? Değil; bu, hepimize, 85 milyon insana. Jet motoru teknolojisine sahip 7 ülkeden 1'iyiz. Artı mı? Artı. Bu, sadece Sayın Varank'a veya Sayın Cumhurbaşkanımıza veya Millî Savunma Bakanımıza mal edilen bir şey mi? Hayır. Yarın öbür gün Sayın Cumhurbaşkanımız da gidecek, Sayın Varank da gidecek, biz de gideceğiz ama hamdolsun, Selçukluların ve Osmanlı'nın bakisi olan Türkiye Cumhuriyeti devleti, Allah'ın izniyle, ilelebet kalacaktır. Ya, burası bizim çocuklarımıza, evlatlarımıza kalacak. Yanlış varsa biz diyeceğiz ama şunu özellikle söyleyeyim: Devletin üzerinde terör algısı yapmak, devleti küçültmek, devleti küçümsemek, AK PARTİ'yi küçültmek, AK PARTİ'yi küçümsemeyi asla doğru bulmuyorum. Ya, biz bunu yapacağız, siyasi parti isek vizyonlarımızla konuşacağız, projelerimizle konuşacağız. Mustafa Bey benim babamın oğlu değil, yanlışı varsa onu da söylerim ama şöyle: Projeyle ortaya çıkıyor, TOGG projesiyle ortaya çıktı. Bakın, şimdi -biraz sonra tekrar gireceğim projelere- yapmış olduğu projeler içeride... Yani Sayın Bakan kendi Bakanlığının yapmış olduğu çalışmalarla ilgili müthiş bir kitap sergilemiş; bu kitaba hepimizin oturup da teşekkür etmesi lazım; 39 sayfa.
İkinci bir teşekkür... Keşke Garo burada olsaydı. Rıdvan Bey, Garo'ya onu söylerseniz sevinirim.
RIDVAN TURAN (Mersin) - Birazdan gelir, bekleyin isterseniz.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şimdi, bakın, burada her seferinde şöyle söylerdi: "Ya, siz hani çok iyisiniz, çok konuşuyorsunuz, çok şunu bunu yapıyorsunuz ama yapmış olduğunuz projelerin yansımaları yok."
Şimdi, bakın, Sayın Bakanımız sabah bize dört beş tane kutucuk dağıttı. Ben burada sadece her projesinden bir iki tanesini söylemek istiyorum: Kariyer geliştirme programları, bilimsel ve teknolojik araştırma projelerinin desteklenmesi, hızlı destek modülleri -Sayın Bakanımıza ben teşekkür ediyorum, Allah razı olsun; ne olursa olsun, bunların hepsinde bir emek var- TÜBİTAK Fen Lisesi, Lisansüstü Başarı Performans Programı, motorlu destek programları -bakın, bunların bütününü Sayın Bakanımız arkadaşlarıyla birlikte oturmuşlar ve hepsine tek tek göz nuru dökmüşler- dijital popüler bilim yayını olan Bilim Genç, TÜBİTAK Bilim Fuarları Destekleme Programı -şimdi, hani arkadaşlar hep derler ya "Sizin yaptığınız veya getirdiğiniz kanunların yansımaları nedir?"- efendim, Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması (SAYEM), yine, TÜBİTAK Sanayi AR-GE Projeleri Destekleme Programı, yine, Proje Pazarları Destekleme Programı.
Şimdi, değerli milletvekillerimiz...
RIDVAN TURAN (Mersin) - Bunların hangisini...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bunların bütününü, eğer baktıysan o.
Şimdi, Garo'nun söylediği bir iki tane cümle var, ben konuşmamın bütününü onun üzerine yapmıyorum ama özellikle bir iki konuda şöyle söylemek istiyorum, diğer notumu nereye attım bilmiyorum ama.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Zaman teknoloji gibi akıyor.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şöyle, Sayın Bakanım, her seferinde şunu söylüyor: "Silahlanma yatırımı yapmayın." Ya, değerli arkadaşlarım, bu devlet eğer terör olmasa niye silahlanma yatırımı yapsın? Ben dün Twitter'da bir şey konuştum; İtalya Başbakanı bir "tweet" atmış, diyor ki: "Fransa, Afrika ülkelerinde bastırmış olduğu paradan dolayı her bir satıştan yüzde 50'sini sömürge olarak kendisine alıyor." Biz onlar gibi yapmıyoruz. Orada terör var mı? Terör yok. Ama bizim ülkemizde, özellikle Doğu ve Güneydoğu'da 1980'lerde başlayan bir terör var. Kime yaptılar? Kürtleri öldürdüler. Kime yaptılar? Bölge insanını öldürdüler. Kime yaptılar? Bölge insanına herhangi bir yatırım gelmemesi için gerçekten ellerinden geleni yaptılar. Ya, yoksa bu devlet niye silahlanma yarışı yapsın? İşte, Togg... Sayın Bakanımız biraz önce yani yemeğe inmeden önce çok güzel bir proje getirdi. Biz muhalefete de söyledik "Buyurun, gelin, beraber fotoğraf çekelim." diye.
KEMAL PEKÖZ (Adana) - "GAP'ı bitirin." diye bas bas bağırıyoruz, niye...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Anlayamadım.
KEMAL PEKÖZ (Adana) - "GAP'ı bitirin." diye bas bas bağırıyoruz.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Biz GAP'ı da yapıyoruz.
Değerli arkadaşım, saygıdeğer milletvekilim, bakın, size şunu arz edeyim: Bu ülkede en fazla yatırımı, ülkenin en önemli istihdamını yapan saha hükûmetleri olmuştur. Bakın, 1950'ye kadar CHP tek iktidar. Yaptığı şey ne? Gayrisafi millî hasılaya bakın, yaptığı projelere bakın. 1950'de yani Demokrat Partinin geldiği güne kadar bütün yollar köyüyle, kentiyle, herkesi birbirine bağladı, inanın... Adnan Menderes'in ne hatası vardı? Bir şeyler söyledim. Adnan Menderes'in ne hatası vardı? Hiçbir hatası yok. Ondan sonra, geliyorsunuz...
(Gürültüler)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, diyalog usulümüz yok, rica ediyorum. İkili diyalog usulümüz yok.
Ekrem Bey, siz genele hitap edin lütfen.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Eyvallah Sayın Başkanım.
Dolayısıyla, şunu arz edeyim, ben şunu özellikle arz edeyim: Bakın, Sayın Bakanımız, Allah sizlerden razı olsun.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yarım dakikanız kaldı.
Buyurun.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Babayiğit gibi bakın Togg'u getirdiniz; bu, AK PARTİ'nin ve Türkiye'nin müthiş bir projesi oldu.
Bir arkadaşımız şunu söyledi: "Ya, siz bunun reklamını çok fazla yapıyorsunuz, propagandasını çok fazla yapıyorsunuz." Ya, elbette ki eğer biz emek verdiysek reklamını da yapmak bizim hakkımız.
Dünya son yüzyıldaki en derin krizlerinden birini yaşadı; buna rağmen, gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler elli yıldır tarihin en derin enflasyonuyla karşı karşıya olmasına rağmen, Türkiye bu konularda bir sıkıntı yaşamadı hamdolsun.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
Son bir cümle rica edeyim. Süreniz bitti maalesef, on dakika süre kullandınız ve bitti. Sonra, başka vesilelerle dile getirirsiniz onları da.
Teşekkür ediyorum Sayın Çelebi.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Peki.