KOMİSYON KONUŞMASI

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çok teşekkür ediyorum.

Değerli Başkanım, çok kıymetli milletvekili arkadaşlarım, çok Saygıdeğer Bakanım, Değerli Bakan Yardımcılarımız, çok kıymetli bürokratlarımız, basınımızın değerli mensupları; ben de hepinizi en kalbî, en samimi duygularımla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, bütçeniz hayırlı olsun. Sunumunuzu takip ettim, gerçekten 2023 vizyonumuzu güncelleyerek 2053 ve 2071 vizyonumuza uygun bir perspektif çizdiniz. Özellikle sizi ve ekibinizi bir kere daha tebrik ediyorum.

Değerli arkadaşlar, konuşmamın başında özellikle PKK ve YPG terör örgütünün, Taksim'de meydana getirdiği terör hadisesi ve yine, Gaziantep Karkamış'ta 2 vatandaşımızın şehit edilmesiyle ilgili hain girişimini ben buradan şiddetle, lanetle kınıyorum. Ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da Allah'tan acil şifalar temenni ediyorum.

Tabii, yine, konuşmamın başında görevleri başında şehit düşen tüm güvenlik güçlerimize ve mülki idare amirlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yine, özellikle, gazilerimize de bundan sonraki hayatlarında hayırlı ve sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Şu anda, Türkiye'nin içerisinde ve dışarısında, dünyanın dört bir tarafında hem vatan için, millet için orada görev yapan tüm askerlerimize hem kamu kurum ve kuruluşlarımızın görevlilerine de üstün başarılar ve muvaffakiyetler diliyorum.

Değerli milletvekilleri, daha önceki konuşmalarımızda da ifade etmiştik, bizler, millet olarak, gerçekten çok kadim, çok zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Özellikle, bu yaşamış olduğumuz coğrafyanın tarihî ve kültürel sorumluluklarını yerine getiriyoruz ve bundan sonra da getirmeye devam edeceğiz. Bizler, bu bölgede, bu coğrafyada yaşamanın ağır bedellerini binlerce yıldan beri ödüyoruz. Alparslan'dan bu yana, 1071'den 15 Temmuza kadar bu girişimlere bu aziz millet bugüne kadar hep cevap vermiştir, inşallah, bundan sonra da cevap verecektir. Tabii, zor bir bölgede yaşıyoruz, özellikle zor bir bölgede yaşadığımız için bundan sonraki süreçlerde de yine, bu tip girişimlere, bu tip terör girişimlerine maruz kalacağız. Dört tarafımız düşmanlarla çevrili ve bütün düşmanlarımızın gözü de bizim cennet vatanımızda. Cennetmekân Abdülhamit Han'a da soruyorlar: "Bu nümayişler, bu savaşlar, bu sıkıntılar ne zaman bitecek?" diye; o da yine, kıyameti işaret ediyor, diyor ki: "Çünkü atalarımız öyle bir yere çadır kurmuşlar ki bu savaşlar, bu nümayişler kıyamete kadar bu bölgede devam edecek." Yine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk de ifade ediyor, diyor ki: "Bizim, bizden başka dostumuz yoktur." O yüzden değerli arkadaşlar, bizler, çok güçlü olmak zorundayız, bu coğrafyada yaşıyorsak bir ve beraber olmaz zorundayız, iri ve diri olmak zorundayız ama şunu özellikle ifade etmek istiyorum: Bizler bu coğrafyada Alevi'siyle Sünni'siyle Kürt'üyle Türk'üyle Laz'ıyla Çerkez'iyle, bütün dinî ve etnik yapılarımızla, inşallah, bundan sonra da 85 milyon olarak bu ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde hep birlikte ilelebet yaşamaya devam edeceğiz.

Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; tabii, Türkiye'yi yirmi yılda, asırlık demokrasi ve kalkınma reformlarıyla bizler buluşturduk; vesayetle kavgamızı da, yine, darbe teşebbüslerine direnişimizi de, yedi düvele karşı vermiş olduğumuz mücadeleyi de hep aynı gaye ve düşünceyle gerçekleştirdik. Güvenlik kaygılarımızı, terörü, terörle mücadeleyi, sınırlarımızın dışına öteleyerek, atarak çözmüş olduk. Yakın çevremizin terörle, radikalleşmeyle, düzensiz göçlerle çevrili olduğunu biliyoruz, enerjinin, beşerî sermayenin çok hareketli olduğu bir bölgede yaşadığımızı bizler çok iyi biliyoruz; ateş çemberinden bir çevrede, bir noktada yaşıyoruz. Biz, bu çabalarımızla, özelikle "Yurtta barış, dünyada barış." ilkesini bir kere daha dünyaya hâkim kılmak için çok büyük bir mücadele veriyoruz; bunun son örneğini de, Ukrayna-Rusya savaşında, tahıl koridoru konusunda bölgede ve dünyada aldığımız rol, bunu bütün dünyaya bir kere daha ispatlamış oldu.

Tabii, burada, sabahleyin konuşma yapan değerli milletvekillerimiz, kıymetli hatipler, özellikle milliyetçilikten, vatanseverlikten bahsettiler. Ben onlara birkaç cümleyle şunları ifade etmek istiyorum, aslında onlara laf yetiştirmek için değil bunlar ama gerçeklerin altını bir kere daha çizmek istiyorum.

Milliyetçilik, vatanseverlik öyle sözde olmaz; savunma sanayisinde yüzde 20'den yüzde 80'e çıkmakla milliyetçilik olur; milliyetçilik, İHA'yla, SİHA'yla, Togg'u üretmekle olur; milliyetçilik, ay yıldızlığı bayrağımızı mavi vatanda dalgalandırmakla olur; Dağlık Karabağ'da, Kuzey Kıbrıs'ta, bu bölgelerde kendimizi göstermemizle olur; terörü bitirme noktasına getirmekle olur milliyetçilik; "Bir gece ansızın." deyip ertesi gün gidip terörü inlerinde vurmakla milliyetçilik olur.

Değerli arkadaşlar, özellikle sınırlarımızın ötesinde bayrağımızı dalgalandırıyoruz, bundan rahatsız olanlar var; işte o bayrağı o sınırlarımız ötesinde dalgalandırmakla milliyetçilik olur; milliyetçilik, bölgede ve dünyada bizim varlığımızı, birliğimizi göstermemiz ve gücümüzü ispatlamamızla olur; "Dünya 5'ten büyük." diyerek olur, "One minute" diyerek olur, "Önce devletim, sonra milletim, sonra da partim." diyerek milliyetçilik olur, vatanseverlik olur; "Önce masam, sonra kasam." diyerek milliyetçilik olmaz.

Değerli arkadaşlar, yine, vatansever, şehit yakınlarına küfrederek ve onları himaye ederek olunmaz. Devletin güvenlik güçlerine ve yöneticilerine iftira atmakla vatanseverlik ve milliyetçilik olmaz. Devleti, yurt dışında, bulduğu her fırsatta şikâyet etmekle, meşhur siyasetçilikle milliyetçilik ve vatanseverlik olmaz. Milliyetçilik yürek işidir, milliyetçilik sevgi işidir, milliyetçilik aşk işidir. Özellikle partimize ve silahlı güçlerimize, güvenlik güçlerimize "Kimyasal silah kullanıyorsunuz." iftirasını atarak vatansever olunmaz. Tezkereye "Hayır." diyerek de vatansever olunmaz. YPG'ye "terör örgütü" demeyerek de vatansever ve milliyetçi olunmaz. Onlara hoş görünmek için, yanındakilere yaranmak için de PKK'yla aynı dili konuşup milliyetçi ve vatansever olunmaz. Yılanla, çıyanla aynı ortamda bulunup sonra "Ben milliyetçiyim." deyip şurada burada söylemlerle de milliyetçi olunmaz.

Sayın Bakanım da konuşmasında ifade etti. Bir zamanlar, bizler piyade tüfeğini bile dışarıdan alamazken şimdi, artık, millî piyade tüfeklerimizi, akıllı hassas mühimmatlarımızı, ÇNRA'larımızı, FIRTINA obüslerimizi, İHA'larımızı, SİHA'larımızı, TİHA'larımızı, ATAK helikopterlerimizi, yine fırkateynlerimizi ve savaş gemilerimizi tasarlayıp inşa, imal ve ihraç seviyesine gelmiş olmamızla ve bunun mutluluğuyla vatanseverlik olur.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bunlara ilaveten, radar ve elektronik harp sistemlerimizi, millî muharip uçak, SİPER hava savunma sistemlerimizi, Anadolu amfibi hücum gemilerimizle ilgili çalışmalarımızı ve bunlarla ilgili bütün faaliyetlerimizi, askeriyemizin, polisimizin, güvenlik güçlerimizin hizmetine sunmakla vatanperverlik olur. Daha bunları çokça artırabiliriz, ifade edebiliriz.

Sayın Bakanım, bütçenizin hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum. Özellikle güvenlik güçlerimize bundan sonraki süreçlerde de üstün başarılar ve muvaffakiyetler diliyorum.