KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım çok teşekkür ediyorum.

Değerli Bakanımız şahsında bütün Heyete saygı sunuyorum.

Efenim, eskiler derler ki: "Hayide-i sühan merdi sühendana yakışmaz." Yani kullanılmış sözü yeniden kullanmak doğru olmaz. Bakanımız çok tafsilatlı anlattı bütçesini, yapılanları, yapılacakları ayrıntısıyla aktardı. Arkadaşlarımız da çok ciddi notlar düştüler kendi illeri bağlamında. Muhalefetten tenkitler de geldi, talepler de geldi; talep geldikçe biz bundan mutlu da oluyoruz. Abdurrahman kardeşim, biraz önce Adıyaman'la ilgili notlar düştü, ne kadar güzel; talep edelim. Noksanımız yok mu? Elbette var. Biz hep söylüyoruz, hayat çok dinamik bir süreç, noksan kalanlar olabiliyor, tamamlayalım ama bütün bütün "Yok." diyenler de var, mesela Mehmet Bekaroğlu "Yollara tapıyorsunuz." dedi, garip bir ifade. Yollara niye tapalım ya! Biz yol yapıyoruz, insanların emrine amade kılıyoruz, insanların hayatını kolaylaştırıyoruz. Her yaptığımız iş insana hizmet olsun diye yapılıyor çünkü insan mübarektir, çünkü "Hangi yana baksan benim veçhimi görürsün." buyuruyor Cenab-ı Hak. Dolayısıyla, mezhebine, meşrebine, ırkına, dinine, hiçbir şeyine bakmadan insana hizmet maksatlı yatırımlar yapıyoruz, hizmetler yapıyoruz. Hele Ulaştırma Bakanlığımız... Yani yirmi yılda eşi emsali olmayan şeyler yapmışız. Biz 2001 yılında bu partiyi kurarken -bütün samimiyetimle söylüyorum, Erzurum özelinden not düşeceğim- ilçelerde teşkilatlanma çalışmaları yapıyoruz, ilçelere giderken ne zorluklar yaşadığımızı ben biliyorum. Şimdi otoban hükmünde yerler yapışız, yollar yapmışız, esaslı işler yapmışız; müteşekkiriz, Allah razı olsun. Bu ufku kim açıyor arkadaşlar? Bu ufku Sayın Cumhurbaşkanımız açıyor, rotayı o çiziyor ama şuradakiler, başta Bakan Bey olmak üzere, Bakan Yardımcıları, nitelikleriyle hayata değer katıyorlar. Onlara eğer minnettarlığımızı ifade etmezsek nankör pozisyonu alırız. Nankör: Ekmek bilmeyen anlamına gelir. Ben kendi adıma Bakanımıza minnettarım, teşekkür ediyorum.

Arkadaşlar, bakın, İstanbul'u en iyi bilenlerden birisi yakın zamanda bir basın toplantısında not düştü, "Para bulamıyoruz ki İstanbul'da yatırım yapalım, bütçemiz yeterli değil." diyen Belediye Başkanı ne yapıyor? Tanıtım için 114 milyon para ayırıyor. 114 milyon! Böylesine kendisiyle çelişen bir yaklaşım. Yıldırım Hocam diyor ki: "Havaalanı ile burası arasındaki metro inşaatını Ankara Belediyesine bırak..." Ya, şaka mı yapıyorsun Yıldırım Hoca?

YILDIRIM KAYA (Ankara) - Yapsın, yapsın...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şaka mı yapıyorsun güzel kardeşim?

YILDIRIM KAYA (Ankara) - Yirmi yıl oldu, yirmi yıl.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şu TRT'nin oradaki alt geçidi üç senede zor bela bitiren bir belediyeye ne verilir ya? Sen ne diyorsun ya?

YILDIRIM KAYA (Ankara) - Yirmi yılda yaptı.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şurada arkadaşlar...

YILDIRIM KAYA (Ankara) - Yirmi yıldır...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya, biraz merhamet, biraz insaf! Ne dediğinizi bilin, yapmayın bunu ya! Ya, böyle bir şey olabilir mi?

Sonra, arkadaşlar, bazıları şunu söylüyor: "Çetelere iş veriliyor." Ya, kendi arkadaşlarınıza hakaret ediyorsunuz, farkında değilsiniz.

Bakın, 18 Martta gittik, Çanakkale Köprüsü'nün açılışını yaptık; Allah razı olsun, yapandan, katkısı olan herkesten. Ya, bu köprüyü yapan CHP'li bir müteahhit, milletvekilliği yapmış.

Bir başkası -bakın, ben Erzurum özelinde söyleyeyim- Erzurum'da müteahhit, altyapı müteahhidi; adam eski CHP milletvekili. "Çete." diyerek arkadaşlarınızı ilzam ediyorsunuz. Buna gerek var mı güzel kardeşim ya?

Sonra, bakın, "İktidar olmaya namzet bir hâlimiz var." diyorsunuz ama yarın geldiğinizde mahcup olursunuz; gelemezsiniz de yani öyle bir şey mümkün değil de göreceğiz Allah'ın izniyle.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Göreceğiz.

YILDIRIM KAYA (Ankara) - Göreceğiz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Çünkü samimi söylüyorum ki siz zihnen de bu işe hazır değilsiniz, kadro olarak da hazır değilsiniz. Tabii ki nitelikli isimler var, ben onları tenzih ediyorum, yanlış anlaşılmasın ama anlatımlarınızdan, aktarımlarınızdan hazırlıksız bir hâliniz olduğunu görüyoruz zaten.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çok kıymetli isimler de var yani.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Elbette, kıymetli isimler de var; isimlendirdiğimde, bu sefer de o isme karşı bir başka türlü bakış olur.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Biz hazır değil miyiz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İbrahim Bey'e müsaade edelim, tamamlasın, son konuşmacı.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bakın, arkadaşlar, burada Bakan Yardımcılarımız var. Mesela haberleşmeyle ilgili bir bölüm var. Değerli Bakanım sabahleyin anlattı -bilmiyorum dikkatinizi çekti mi- çok özel bir not düştü; e-devletle ilgili, oraya yaptığımız yatırım, orayı neşvünema hâline getirmemiz, aşikâr etmemiz; ne yapmış? Sadece bu yıl on ayda 651 milyon lira ikametgâh sorgulamasından dolayı tasarruf etmişiz. Görüyor musunuz? Bunlar bizimle oluyor. Uydu haberleşmede eşi, emsali olmayan noktalara gitmişiz. Nasıl oluyor arkadaşlar? Kadro nitelikliyse, bir de vatana kendinizi hasrediyorsanız olur. Şimdi, vatana hasrediyorsunuz derken arkadaşlar, bir şey söyleyeceğim; bugün Karkamış'ta elim bir hadise yaşandı değil mi? Kitapsız, imansız, vicdansız, dinsiz PKK/PYD attı oradan roketi, bir evladımız ki sizin milletvekilinizin yeğeni -değil mi arkadaşlar- şehit oldu öğretmenle beraber ve bunu değerlendirirken bir gazeteci, sözüm ona gazeteci... Gazeteci olduğum için onlardan da utanıyorum, samimi söylüyorum, isim açmıyorum da, tiksinilecek şey... Rahmetli Attila İlhan'ın bir kaydı vardı "Bu ülkenin asgari yüzde 10 hain kontenjanı var." diyordu ya, bunu biraz daha çıkarmak lazım; rahmet olsun diyorum. Ya, bir gazeteci çıkıyor, üstelik de yaşı kemale ermiş birisi, diyor ki: "Misille kardeşim, bu bir misilleme; biz oraya gitmeseydik bu da olmazdı." Be kitapsız, İstiklal'deki hadiseye sen ne diyeceksin? Böyle bir şey olur mu? Bunlar sözüm ona şunu yapmaya çalışıyorlar: "AK PARTİ yıkılsın, Cumhurbaşkanımız gitsin, vatan yok olsun, bitsin." Böyle bir yaklaşım. Arkadaşlar, bakın, bunu milletimiz biliyor, milletimiz görüyor, milletimiz her şeyin farkında ve samimi söylüyorum ki müşteki hâli olanlar bile, varsayalım ki şu fiyat artışlarından yana mutazarrır bir hâli var insanların "Ya acaba..." gibi ikircikli bir düşünce... Şunları görünce bütün bütün, yeniden "Yahu, AK PARTİ olmazsa biteriz, Cumhurbaşkanımız olmazsa yok oluruz." noktasına geliyorlar. Bunları bizzat biz yaşıyoruz, görüyoruz ve göreceksiniz, yaşayacaklarınızı göreceksiniz.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Biz varız, rahat olun İbrahim Bey.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya, insan şunu yapar hiçbir şey olmasa: Bize yönelen bir saldırı var değil mi? Bunu bir kınayalım, saldırının adını koyalım; burada bile yokuz. Hizmetleri inkârda zaten mahirsiniz de hiç değilse kendi oturduğumuz zemini yok etmeye çalışanlar var.

Bakın, ben burada altını çiziyorum, diyorum ki: Ben Erzurum Milletvekiliyim, Kürt kardeşlerimi çok yakından tanıyan birisiyim -Kürt'ü istismar edenler var, kitapsızlar- Kürt kadar vicdanlı, imanlı, bu vatana mensubiyet duyan başkası yoktur diye düşünüyorum. Onları istismar edenlere karşı bir duruşumuzun olması lazım, değil mi? Hadi hizmetleri görmüyoruz, yahu şu yıkım hareketine karşı müşterek hareket edelim; orada bile yokuz. Dolayısıyla bu bir büyük nakısadır, noksandır; bunun altını çiziyorum.

Değerli Bakanım, Cevdet Bakanım ısrarla diyor ki: "Önem atfettiğiniz şeyleri önceden söyleyin." ama olmuyor işte, şimdiden ben söyleyeyim.

Pirinkayalar'a müteşekkirim Değerli Bakanım, hakikaten Erzurum-Artvin yolunu tünellerle donattınız, Pirinkayalar da çok özel oldu; Allah sizden razı olsun.

Bir başkası: Kırık ve Dallıkavak için gayretinizi biliyorum, çok yakın zamanda hayatiyet bulacak ama bizim için en mühim projelerden birisi de Palandöken Tüneli, biliyorsunuz; Tekman'ı Erzurum'a 39 kilometrelik bir mesafe hâline getirecek. Buna da tabii ki ilerleyen zamanlarda... Ben imkânları biliyorum, yapılacakları biliyorum, not düşüyorum.

Bir başkası: Değerli Bakanım, yazın, size Recep Akdağ Bakanım, Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen Bey'le geldik, talebimiz şuydu: Telefon çekmeyen yerler var, mahalleler var, köyler var. Allah razı olsun, 57 merkezde müzahir oldunuz, bir hâl yoluna girdi ama yetmedi, dahasını istiyoruz, burada da mutlaka ama mutlaka yardımcı olmanız lazım.

Değerli Bakanım, bir de genele dönük bir şey söyleyeceğim. Kavşak alanları; neresi olursa olsun oralarda bir ağaçlandırma yapılıyor Değerli Bakanım. Şimdi, arabayla geçerken, ben arabamı kullanırken ağaçtan karşı tarafı göremiyorum ve ne oluyor? Kazalar o sebepten dolayı ciddi ciddi artış gösteriyor. Buna dönük, bilmiyorum, Ulaştırma Bakanlığının bir tahdit getirmesi mümkün müdür, belediyelerle görüşmesi mümkün müdür? Mutlaka bunu da ben özellikle dikkatinize sunuyorum.

Ve bütçemiz, inşallah bereketli olacak, hayırlı uğurlu olsun diyorum, saygılar sunuyorum.