| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, b) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu c) Karayolları Genel Müdürlüğü d) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü e) Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri AŞ (HEAŞ) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 21 .11.2022 |
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Saygıdeğer Bakanım, çok değerli Bakan Yardımcılarımız, çok değerli bürokratlarımız, çok değerli basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum. Özellikle 2023 yılı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın bütçesinin ben hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabb'im yolunuzu, bahtınızı her daim açık eylesin inşallah.
Şimdi, ben bir görüntü göstereyim arzu ederseniz de hani biraz önce böyle arkadaşlarımız...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu sene Ağrı'dan baya görüntüler görüyoruz.
Buyurun.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Bakanım, bu...
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Bunlar hayaller, hayaller!
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Eğer hayal buysa gerçek nedir?
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Bunlar gerçek.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Eğer hayal buysa bunu alın...
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Gerçekleri konuşun!
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Yani ben sana, kardeşime şunu söyleyeyim: Eğer siz hafta sonları Ağrı'ya gelebiliyorsanız; buyurun, gidelim, beraber açalım.
Bakın, görüyor musunuz?
ULAŞ KARASU (Sivas) - Dün de vardı bu.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Yavaşlatın, yavaşlatın.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Biraz yavaşlatın, biraz yavaşlatın arkadaşlar ya.
Bu, Hamur-Tutak-Patnos arası, 79 kilometre değerli arkadaşlar.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Ya, yapacaksınız zaten, on beş yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Dilan Hanım, sırasıyla konuşuyoruz, siz konuştunuz, rica ederim.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Burası Türkiye Cumhuriyeti devletinin...
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Sayın Başkan, konuşması önemli değil, beni konuşturmadı.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Konuşacak tabii yani siz de konuştunuz, herkes sırası gelince konuşacak.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - ...bizim gururumuz devletimizin, her vatandaşımızın vergisiyle yapılmış, AK PARTİ hükûmetlerine, Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Bakanlarımıza ben emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Ya, yapacaksınız zaten.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Allah hepsinden razı olsun. Bu, devletin mülküdür, özellikle Ağrı İslam'ın kilididir yani -siz buraya baktığınız zaman- Doğu ve Batı arasındaki stratejik yolun bağlantısıdır.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Utanman lazım, on beş yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz!
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakın, şurayı görüyor musunuz?
KADİM DURMAZ (Tokat) - Burası neresi, Ağrı mı?
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Burası neresi Ekrem Bey?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, niye rahatsız oldunuz? Güzel görüntüler gösteriyor.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakın, burayı görüyor musunuz? Ben de diyorum "Acaba burası neresi ya; burası İstanbul mu, burası Ankara mı, burası neresi ya?" Ya, şu güzelliğe bir bakın; Allah sizlerden razı olsun.
Sayın Bakanım nerede ya? Bakan Bey bir gelsin de kendi görüntüsünü bir izleyiversin.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Fabrikalar nerede, fabrikalar?
MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Yapacaksınız tabi!
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, biraz sükûneti sağlayalım. Teşekkür ediyoruz.
Buyurun.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şimdi, değerli milletvekilleri...
BURAK ERBAY (Muğla) - İnsanlar aç, millet asfalt mı yiyecek?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kıskanmayın.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Sayın Başkan, son bir ayda 13 insan öldü...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ekrem Bey, devam edin lütfen.
Değerli arkadaşlar, niye laf atıyorsunuz? Yani bir hakaret yok, herhangi bir rencide edici söz yok. Görüntüleri gösteriyor, bir izahatı anlatıyor. Rica ediyorum...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şimdi, bir şey arz edeyim.
MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Böyle bir uygulama var mı?
BURAK ERBAY (Muğla) - İnsanlar aç, sıcak ekmek yiyecek, sıcak asfalt yemeyecek!
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Bakanım...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Demokrasi diyorsak herkes başkasını dinleyecek, tahammül edecek fikirlere.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakan Bey geldi, Sayın Bakana teşekkür ediyorum.
MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Ne yapmışsınız ki?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - "İfade hürriyeti" diyorsak başkasının ifade hürriyetine de saygı duyacağız, rica ediyorum.
NURAN İMİR (Şırnak) - Bize de böyle bir imkân sunsanız aynı yolları biz size gösteririz.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ya, bir müsaade eder misiniz kardeşim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Size bu gidişle ilave süre vereceğim Ekrem Bey.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Benim bütün sürem geçti.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Müdahaleler devam ederse ilave süre vermek zorunda kalacağım.
Buyurun.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Yani, şimdi, şuna baktığınız zaman, hani acaba, bazı insanlar gerçekten diyor ki: "Biz hayal mi görüyoruz?" Arkadaşlar, AK PARTİ ne yaptıysa bu milletin menfaatine yaptı. Bakın, daha önce bizim bölgelerimiz dezavantajlı bölgelerdi, diğer hükûmetler geldiği zaman sadece 2 veya 3 tane bölgeye bir yatırım yaparlardı ama Doğu, Güneydoğu ve diğer bölgelerin bir iki tanesi -buna Karadeniz de dâhil olmak üzere- farklı olurlardı. Bakın, arkadaşlar, bu, devletin vergisiyle yapılmış. AK PARTİ hükûmetlerinin yaptığı en güzel şeylerden bir tanesi halkın diliyle, halkın gereksinimi ne ise gerçekten onu yapıyorlar. Bu hayal değil, bu gerçek. Şunu arz edeyim...
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - On beş yıl oldu, on beş yıl, insan utanır ya!
CAVİT ARI (Antalya) - Bizim istediğimiz de işte bu.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Eyvallah Cavit Bey.
Bakın, şunu arz edeyim: Burası 79 kilometre, stratejik anlamda doğu ve batıyı birbirlerine bağlayan bölge. Cumhuriyet tarihinde yapılan bir yolumuz vardı, inanın, siz, Hamur'dan Tutak'a kadar geldiğinizde özellikle kışın sizin oradan geçme imkânınız yoktu, Murat Nehri'yle birlikte kıvrım kıvrım giden bir yoldu, her sene onlarca insanımız vefat ederdi, kaza olurdu ve millî gelirimiz bizim yok olurdu ama hamdolsun, şu anda 2,5 katrilyona mal olan bu yolumuzu, Allah bir sıkıntı vermezse, Sayın Cumhurbaşkanımızın programı da bu hafta içerisinde müsait olursa, eğer Sayın Başkanımız da müsait olursa hem muhalefeti hem HDP'yi hem İYİ Partiyi hem CHP'yi -Sayın Bakanımızla birlikte gider, geliriz- buradaki arkadaşların hepsini de davet etmek istiyorum.
Şunu arz edeyim: Bölge, terör ve yoksulluk üzerinden bir algı yapılıyor. Bu kesinlikle ve kesinlikle doğru değil. Bölgemizin eksiklikleri var mı? Var ama AK PARTİ hükûmetleriyle birlikte bölgede özellikle gayrisafi millî hasılada, eğitimde, ulaşımda, sağlıkta ve diğer unsurların bütününde biz istediğimiz her şeyi almışız. Bakın, sabah da yine Sayın Bakanımızla konuştuk, bizim şu anda en büyük eksikliklerimizden bir tanesi Ankara'dan Horasan'a kadar gelen demir yolunun özellikle bizim ilimize kadar götürülmesi konusu, bu konuda da ben özellikle Sayın Bakanımızdan rica ediyorum.
Değerli arkadaşlarım, şimdi, biraz önce, arkadaşlarımız, milletvekillerimiz konuşma yaptılar. Bakın, bizde bir atasözü var, der ki: "İnsanlar kapalı dükkânlar gibidir, konuştukları zaman dükkânlarını açarlar; o zaman kim kül satar, kim gül satar, herkesin söylediği ortaya çıkar." Sayın Bekaroğlu, özellikle sizin söylediğiniz bu cümleleriniz var.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Dilan, gurur duy, gurur!
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Ayıp ayıp! Utanç duyuyorum.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - "Devletin Bakanları... Koltukları kendi babalarının malıdır." diye, bu cümle doğru değil.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Öyle demedim.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şöyle: "Babanın malı mı?"
İki...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Öyle demedim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, Ekrem Bey'e söz verdim, rica ediyorum...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İftira ediyor, söylemediğimi niye söylüyor?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Siz konuşurken böyle bir uğultu olsa hoşunuza gider mi? Rica ediyorum, yapmayın.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, söylemediğimi niye söylüyor efendim?
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - İki, şöyle...
Bir dakika...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Bu senin babanın parası mı?" demedim.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Burası babanın malı değil.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, ona tapulu mu?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Olabilir, siz karar veremezsiniz ne konuşacağına. Ne konuşacağını size mi sormalı Sayın Bekaroğlu? istediğini konuşsun.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - İki, eğer siz, bir ihale varsa -Sayın Bakan da burada- bu ihaleleri Bakanlığın zaten hukuk müşavirleri var; dolayısıyla...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Söylemediğimi söylüyor, iftira!
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ya, senin her gün söylediğin cümle ya! Allah'ını seversen, her gün söylediğin cümle. Sen bir, diğer bir iki arkadaş var, isim vermeyim...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Babanın parası değil, milletin parası dedim.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ya, tamam, zaten biz de onu söylüyoruz, milletin parası ama "Bu senin babanın malı değil." demek, nitelendirmek, bir bakana bunu söylemek ne kadar doğru? Sen şu anda iktidarda olsaydın, eğer oturan CHP'li olsaydı, ben bu cümleyi söylediğim zaman senin zoruna gitmez miydi?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Doğru değil." derdin.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Neyi doğru?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Babasının malı...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Senin babanın malı mı?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kimsenin babasının malı değil.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Başkasının babasının mı malı? Devletin bütçesi ya değerli kardeşim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, rica ediyorum, Ekrem Bey'in insicamını bozmayın.
Ekrem Bey siz devam edin.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Devletin bütçesi bir havuzdur ve burada AK PARTİ, bütçeye gerekli gördüğü her şeyi alır, tek tek, kalem kalem ilgili bölgelere, birimlere bunun aktarmasını yapar. Bunun başında da Bakan var, Bakan alır bunu Cumhurbaşkanına götürür, Bakanlar Kurulu da bunu yapardı, hayır, meseleniz ne?
KADİM DURMAZ (Tokat) - "Doğru söylüyorsun" demek lazım!
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şimdi, bakın, sizin sabahtan beri yaptığınız tek şey iftira atmak. "Yap-işlet devri soygun devri." Ne demek bu ya! "Geçilmeyen yol, geçilmeyen köprü." Değerli arkadaşlar, şu anda, kazanmayan yol da yok, kazanamayan köprü de yok, maşallah hepsi tıkır tıkır işliyor. Ha, siz şunu söyleyebilirsiniz: "Biz gelirsek..." (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bir müsaade edin, Ekrem Bey başladığından beri müdahale ediyorsunuz sürekli. Rica ediyorum, rica ediyorum...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sizin geleceğiniz falan yok, bakın, ben şunu şuraya yazayım.
Değerli milletvekillerimiz, siz, şimdi, 6'lı masa bir araya gelmişsiniz, bunu bütün samimiyetimle söylüyorum, siz, hayatınız boyunca bir daha bu iktidar yüzünü göremezsiniz. Niye biliyor musunuz? Çünkü Anadolu'nun yiğitleri burada. Bakın şuraya, bir arkanıza bakın, herkes Anadolu'nun bir yiğidi, kendi köyünden kentinden çıkmış, buraya gelmiş.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Biz gelmedik mi?
CAVİT ARI (Antalya) - Biz neyiz?
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - En büyük yiğit de kim biliyor musunuz? Recep Tayyip Erdoğan.
(Gürültüler)
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakın, Sayın Bakanımıza bakın, burada şunu yapıyor: Lojistikte bütün dünya devletleri dökülürken... (Gürültüler)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, niye rahatsız oluyorsunuz? Rica ediyorum.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hakaret etmesin.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - ...bizim devletimiz kara yollarında, deniz yollarında, hava yollarında; ulaşımda özellikle...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Saçmalama ya!
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Mehmet Bey... Sayın Bekaroğlu...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Rica ediyorum, sürekli müdahalede bulunuyorsunuz.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Çok ayıp, çok ayıp "Ne?" Hiç yakıştıramadım ya.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Neyi yakıştıramadın?
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - "Ne?" demek olur mu ya Sayın Başkana? Ne kadar ayıp bir şey ya!
Bak, Değerli Ağabeyim, Sayın Bekaroğlu, senin şahsına saygı duyarım ama şöyle: Öğleden sonra olunca senin şirazen farklılaşıyor, bunlar doğru değil.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Böldünüz milleti, bir de böyle bölün ha.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Biz zaten Türk milletiyiz.
Bakın, AK PARTİ geldiği günden beri bakın... Sizde daha önce bunlar var mıydı; geleceğin ulaşımı, var mıydı sizde, akıllı yollar? TCDD marka dönüşümü, multimodal seyahat, mikrohareketlilik, Togg; var mıydı sizin projelerinizde, var mı? Öngördüğünüz hiçbir şey yok. Lojistikte yeni İpek Yolu, Kanal İstanbul, demir yolu haritaları, enerji akım haritaları, turizm merkezleri, havalimanları, limanlar, sanayi bölgeleri, teknoloji merkezleri...
Değerli arkadaşlarım, AK PARTİ Hükûmetleri 2002'den bugüne kadar, geldiği günden bugüne kadar projeyle, vizyonuyla ve öngörüsüyle konuşmuştur. Bakın, sizin hiçbir tanesinde bunlar yok. Ulaştırmaya şimdiye kadar ne getirmişiz? Sabah Sayın Bakan da söyledi, bakın, kara yolları...
Karayolları Genel Müdürümüze de teşekkür ediyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ekrem Bey, toparlayabilirseniz sevinirim, süreniz bitti. Müdahaleler oldu, farkındayım ama anlayışınıza sığınıyorum, bir toparlarsanız...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Bakanım, sizi de fazla sıkmadan şunu arz edeyim: AK PARTİ geldiği günden bugüne kadar -demin de söyledim- gerçekten erişilebilir, nitelikli bütün projeleri yapmaya çalışmış ve yapmıştır da. Ben özellikle burada iki senedir, hatta üç senedir Sayın Bakanımızı bu kara yolları anlamında çok rahatsız ettim, hakkınızı helal edin. Hem sizlere hem ekibinize teşekkür ediyorum ama özellikle Karayolları Genel Müdürümüze. PTT Genel Müdürümüze de o bölgeye vermiş oldukları hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum.
Ben 2023 yılı bütçenizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Heyetinize saygılar sunuyorum.