UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok Kıymetli Bakanım, Değerli Bakan Yardımcılarımız, Değerli Emniyet Genel Müdürümüz, Değerli Jandarma Genel Komutanımız, değerli genel müdürlerimiz, bürokratlarımız, çok değerli milletvekili arkadaşlarım, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, öncelikle bütçemizin hayırlı olmasını, her kuruşun bereketli olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ederek sözlerime başlamak istiyorum. Yine hemen sözlerimin başında, bizim her lafa verecek bir cevabımız var ama "Lafa bakıyoruz laf mı, söyleyene bakıyoruz adam mı?" diye söyleyerek konuşmalarıma başlamak istiyorum. Bunu milletimiz ve buradaki Komisyon üyelerimiz takdir edecekler.

Sayın Bakanım, her olayda, afetlerde ve tatbikatlarda, nerede bir olay olsa anında olay yerine intikal ediyorsunuz ve duruma vaziyet ediyorsunuz. Bundan dolayı size özellikle teşekkür etmek istiyorum çünkü her türlü şartta, hangi iklim olursa olsun fark etmiyor, özel hayatınızdan taviz vererek, özel programlarınızı, çok önemli programlarınızı iptal ederek olaylara vaziyet ediyorsunuz, fedakârlık yapıyorsunuz, bundan dolayı sizlere çok çok teşekkür ediyorum Sayın Bakanım. Sizi ne zaman arasak toplantıda dahi olsanız Sayın Bakanım -bunu özellikle ifade etmek istiyorum- telefonlarımızı açıyorsunuz, bizi dinliyorsunuz ve anında sorunlarımıza çözüm buluyorsunuz; bundan dolayı da huzurunuzda size ve ekibinize çok çok teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.

Evet, yine bir konu, çok kıymetli bazı konuşmacı arkadaşlarımız, bütçeyle ilgili, bugüne kadar, bu saate kadar, saat ondan itibaren 50'yi aşkın konuşmacı oldu; her birisi ayrı ayrı rakamlara değindiğinden dolayı, başta Engin Özkoç Başkanımız olmak üzere, Vekilimiz olmak üzere, ben rakamlarla sizleri yormak istemiyorum, onlara arkadaşlarımız değindiler zaten.

Diğer bir konu değerli arkadaşlar, bizler hayatımız boyunca Yezidilerle, Yezidi zihniyetiyle mücadele eden bir milletiz. Dün de böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak.

KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Ya, kavramı bilmiyorsun, nefret suçu işliyorsun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Muaviye ile Yezit karşılaştığı zaman, karşı karşıya koyduğumuz zaman biz her zaman tarafımızı belli etmişizdir ama Yezit zihniyetini lanetliyoruz ve dolayısıyla...

KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Kavramı bilmiyorsun, yanlış yapıyorsun, "Yezidi" başka "Yezit" başka.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, Plan ve Bütçe Komisyonu yüz yılların tartışmalarının yapılacağı yer değil, onu başka yerde tartışırsınız.

Rica ediyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Dolayısıyla, bizim ülkemizde Alevilik- Sünnilik diye bir ayrım yoktur. Biz, Türkiye Cumhuriyeti olarak 85 milyonla beraber biriz, beraberiz, hiçbir ayrımız gayrımız olmadı; bu böyle bilinsin.

Diğer bir konu, "Sizler bölücüsünüz." diyenlere sesleniyorum: "Siz, HDP'li belediyelere kayyum atayarak ülkeyi böldünüz." dediniz; bizler HDP'li belediyelere kayyum atayarak ülkeyi bölmedik; evet, İller Bankamızdan, devletimizin vatandaşlarımızdan toplamış olduğu her kuruş vergi vatandaşlarımıza...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Belge göster, belge göster.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - ...hizmet olarak gitsin diye, başka yerlere, başka amaçla kullanılmasın diye o belediyelere kayyum atanmıştır ve devletin kaynakları millete aktarılmıştır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Belge göster, 5 kuruşluk... Belge göster, ben buradayım.

HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Ziraat Bankası binası, belediye binası bile hacizlik oldu.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, Filiz Hanım...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, hatibi dinleyelim lütfen, müdahale etmeyelim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, Sayın Bakanımızı işaret ederek... Sayın Bakanımız bir televizyon konuşmasında "Bir saat güvenlik kitabı dahi okumadan Bakan oldum." diye ifade etmiş, olabilir; bundan neyi kastettiğinizi anlamadım ben ama sağınıza dönüp baksanız sizin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcınızın tıp doktoru olduğunu çok net bir şekilde görüyorsunuz. Yani demek ki bir saat güvenlik kitabı okudum, okumadım... Böyle, birisinin bir makama geldiğini eleştirmek bence doğru bir şey değil; dolayısıyla herkes her işi yapabilir, yeter ki atayan irade uygun görsün. Sayın Cumhurbaşkanımız irade göstermiş, Sayın Bakanımızı atamış ve o gün bugünden beri hâlâ o görevde, demek ki çok başarılı.

Evet "Anneler sizi hiç unutmayacak." diyen arkadaşlarımız oldu, doğru; analar, babalar bizi hiç unutmayacak Allah'a çok şükür. Unuttukları zaman biz unutuluruz zaten, iyi ki bizi unutmuyorlar ama değerli arkadaşlar, sizleri de unutmasın diyoruz anneler. Diyarbakır Anneleri sizleri unutmuyor, bunu da böyle bilin, bunu da böyle bilin değerli arkadaşlar ve şunu ifade etmek istiyorum: Bizler analar ağlamasın, akan kan dursun, gözyaşı dinsin diye dün de bugün de yarın da mücadelemizi sürdürüyoruz. Bazı arkadaşlarımız yine bölgemizdeki istikrarsızlığı -3,5 milyonu aşan- milyonlarca insanın katlini Cumhurbaşkanımıza, Genel Başkanımıza bağladılar. Bütün dünya Cumhurbaşkanımızın bölgemizde istikrar olsun diye ne kadar çaba sarf ettiğini takdir ediyor, edenler ediyor ama birileri görmek istemiyor. Olumsuzlukları ne hikmetse Cumhurbaşkanımıza bağlamayı kendilerine bir marifet zannedenler var değerli arkadaşlar.

Sayın Bakanım "Milletime karşı mahcubum." dedi, İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısını önleyemedi diye; biz de mahcubuz, keşke hiç olmasaydı. Bir vatandaşımızın eline diken dahi batsın istemiyoruz ama bazı vekiller de "Biz de mahcubuz." dediler. Filiz Kerestecioğlu, siz niye mahcupsunuz anlamadım. Bakanımız hâlâ orada duruyor, görevden aldıramadığınız için mi mahcupsunuz; kime karşı mahcupsunuz, kime karşı? Bunu bir sorgulamanız lazım. Evet, siz, daha çok mahcup olacaksınız çünkü Bakanımız her gün, her saat, 1 terörist kalmayana kadar mücadelesine devam edecek, bizler de ona yardımcı olacağız; sizi daha çok mahcup etmeye devam edeceğiz Filiz Hanım, bu böyle bilinsin.

Değerli arkadaşlar, bazı arkadaşlarımız da işte, efendim, "Bakın, bunda ajan kılığı var mı, bu ajan olabilir mi?" diyerek, darbelerin derinlemesine inerek nasıl darbeler olduğunu anlatmaya çalıştılar; olabilir. Zaten Darbeleri Araştırma Komisyonu kuruldu, darbeler araştırıldı.

ERKAN AYDIN (Bursa) - Raporu nerede, nerede rapor?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Türkiye'de hangi şartlarda darbeler olduğunu biliyoruz ama arkadaşlar, biz sizden şunu istiyoruz: PKK'ya "terör örgütü" deyin. Tamam, darbeleri araştıralım ama bunu yapan, talimatı veren PKK terör örgütüdür. "Lanet olsun buna." deyin, her şey bitsin, Türkiye rahatlasın, siz de rahatlayın; biz, sizi rahatlatmak istiyoruz. Çok mu zor "PKK terör örgütüdür." demek? PKK'yı lanetlemek çok mu zor? PKK'yı destekleyenlere, yandan, dolaylı veya doğrudan destekleyenlerin tamamına lanet olsun diyoruz değerli arkadaşlar.

Şu da var: Yunanistan "Sınırlarımız çok güvenli, bize 1 terörist girmiyor." diyen... Filiz Hanım, ben size şunu söylemek istiyorum: Teröristin tanımı Yunanistan'da ne acaba; hangi teröristi ne şekilde tanımlıyorlar? Türkiye'ye hainlik yapanları terörist olarak görüyorlar mı? Bunu ifade etmeniz lazım. Türkiye'ye düşmanlık yapanlar onlarda birinci sınıf vatandaş mı, terörist mi? Bunu ortaya koyun. Dolayısıyla bugün Ege Denizi'nde Suriyeli vatandaşları, göçmenleri, sığınmacıları nasıl öldürdüklerini görüyoruz ama Türkiye'ye hainlik yapanları nasıl ağırladıklarını da hep birlikte, hep beraber görüyoruz.

Diğer bir konu: Sayın Bekaroğlu, varlık barışını hep birlikte buradan çıkardık biz, kanunlaştırdık. Varlık barışı bugüne kadar para aklama kanunu değildir. Varlık barışında, değerli arkadaşlar, ne yaptık biz? "Türkiye'ye döviz gelsin, yurt dışındaki vatandaşlarımızın veya birilerinin varlıkları buraya gelsin." diyoruz.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Kara para...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Varlık barışı neden istisna? Sadece ve sadece vergiden istisna Sayın Özkoç, bunları bilin, Grup Başkan Vekilisiniz.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Ama kara para aklama...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - MASAK bunu her zaman inceler, kaynağına iner; bunlardan muaf değil, istisna değil. Varlık barışının bir tek istisnası var: Vergi muafiyeti, vergi istisnası getiriyoruz. Bunu bilerek gelin arkadaşlar, buraya bunu çalışarak gelin ama çalışmadan geldiğiniz zaman... Türkiye'yi kara para aklanan yer diye göstermek bence Türkiye'ye yapılan en büyük haksızlık. Düşünün, iki tane komşu var, komşunun bir tanesi bir tanesini kıskanıyor, her gittiği yerde komşusunu kötülüyor, ne olursa olsun kötülemeye çalışıyor; bu, komşuluk hakkına sığar mı? Sizler kaldı ki bizim vatandaşımızsınız. "Türkiye uyuşturucu ticareti yapıyor, cari açığı kapatıyor." demek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına yakışıyorsa biz bir şey söylemiyoruz.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - "Evet" mi diyelim?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bunu, gelin, Bakanımızla konuşun, Cumhurbaşkanımızla konuşun ama Avrupa'da kapı kapı gezerek, İngiltere'ye gidip de "İngiltere'nin gri listede olduğunu bilmiyordum, oradan ben temiz para getiriyorum." demek ne kadar doğru arkadaşlar?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz doldu, bir iki cümleyle bağlayın lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bakınız, mazeretiniz kabahatinizden büyük. Bu ülke bizim. Dün bu ülkede hep beraber...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydemir, son bir cümle alayım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Son cümlem Sayın Başkanım.

Bu ülke bizim. Yarın kim iktidara gelecek bilinmez ama bu ülkede yaşamaya devam edeceğiz. Gelin, bir çivi çakana "Allah razı olsun." diyelim, teşekkür edelim. Yelkenlerimizi hep rüzgârla dolduralım, aydınlık günlere hep birlikte gidelim diyorum.

Teşekkür ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum.