| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b)Emniyet Genel Müdürlüğü c)Jandarma Genel Komutanlığı ç)Sahil Güvenlik Komutanlığı d)Göç İdaresi Başkanlığı e)Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 18 .11.2022 |
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, çok değerli Bakan yardımcılarım, çok değerli bürokratlar, çok değerli milletvekili arkadaşlarımız, çok değerli basınımız; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Sayın Bakanım, bütçemiz hayırlı, uğurlu olsun.
Tabii, biz bugüne kadar "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." anlayışını hâkim kıldığımız bugünkü Türkiye'yi inşa etmek için gerçekten yirmi yıldır Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok ciddi mücadele verdik. Vatandaşımız için milletin değerlerine, tarihine, kültürüne... Hatta kendisine savaş açanların direnişini birer birer kırarak buralara ulaştık.
Tabii, ayağındaki çarığı, giydiği şalvarı, başındaki kasketi yüzünden Ankara'nın Kızılay'ına sokulmayan Âşık Veysel'in hikâyesi aslında bu bakımdan da çok büyük ibretliktir. Vatandaşının refahını yükseltmek için onu gözden ırak tutmaya çalışan bir yönetim anlayışını asla biz kabul etmedik. Neşet Ertaş'ın da dediği gibi "Aşkınan çalışan yorulmaz." İçişlerimizin bütün mensupları, başta Sayın Bakanımız olmak üzere gerçekten ülkesi ve milleti için aşkla, sevgiyle gecesini gündüzüne katarak çalışan bir Bakanımız ve İçişleri personelimiz, polisimiz, askerimiz, jandarmamız var. Ben bu anlamda da onlara çok teşekkür etmek istiyorum.
Tabii, bugün burada birçok eleştiriler oldu, neler duyduk; çok acı, özellikle uyuşturucuyla mücadelede dediler ki... Uyuşturucuyla mücadele bütün güvenlik güçlerimizi aşağıya çekecek, onların emeklerini görmezden gelecek şekilde ithamlarda bulunuldu. Ne yazık ki bunu yapan kişiler... Öyle bir şey ki, ben görüyorum ki bu maalesef FETÖ'nün, suç örgütü mensuplarının sosyal medya üzerinden ortaya attıkları iftiraları da baz alarak, üstüne üstlük böyle bir ana muhalefet lideri de bunu baz alarak, Türkiye'nin gerçekten uyuşturucuyla olan mücadelesini hiç görmezden gelerek, Sayın Bakanımızın bugün bu kitapçığını incelemeyerek ya da Türkiye'nin uyuşturucuyla ilgili raporlarına bakmayarak ya da işte, uyuşturucunun nereden, ne şekilde, kimlere hizmet ettiğini bilmeyerek, görmezden gelerek, rakamlara bakmayarak suçlamalarda bulunuldu. Üstüne üstlük o kadar aşırı dereceye gidildi ki bir ana muhalefet lideri dedi ki: "Türkiye, uyuşturucuyla cari açığı kapatıyor." Bunlar asla kabul edilemez ama bu söylemlerin planlı olduğunu düşünüyorum ben, bu söylemlerin planlı bir şekilde bir yerlere hizmet ettiğini düşünüyorum ben. Aynı şeyler vaktizamanında Erbakan Hocaya da yapıldı, Tansu Çiller'e de yapıldı, Demirel'e de yapıldı ve üstelik yapanlar aynı düşüncede... Adnan Menderes'e zaten çok daha büyüğü, ağırı yapıldı. Aynı düşünceler maalesef, maalesef değişmemiş. Üstelik bu söylemleri öyle bir söylediler ki böyle bir üstenci tavırla. Allah'tan milletimiz görüyor.
ULAŞ KARASU (Sivas) - Görüyor, görüyor, merak etme.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Milletimiz bu üstenci tavrı görüyor, oradan görüyor. Size var ya bunlar hiç müsaade etmeyecekler.
Neymiş efendim? Fotoğraf gösterdiler. Hepimiz gösterebiliriz, hepimiz siyaset yapıyoruz, ben bilemem, geliyor, işte "Fotoğraf çekilelim." diyor; siz de olursunuz, biz de oluruz. Bununla yargılamayı doğru bulmuyorum. Girmeyecektim ama aynı şeyi yaptığınız için size söylerim. Madem fotoğraflarla konuşuyoruz; e, o zaman sizin CHP'li Veli Ağbaba -burada yok ama- teröristi Meclise sokmadı mı? O zaman onu da yargılayalım.
ENSAR AYTEKİN (Balıkesir) - Yok öyle bir şey.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - E, o zaman sizin yok muydu FETÖ liderinin yanında eciş bücüş böyle durmuş fotoğrafınız, yok muydu fotoğraf gösteren? E, onu da yargılayalım. Onu da doğru bulmuyorum ama gidip de burada, işte, yok Bakanımızın yanında... Ya, bir baba, oğlu... Ben o kadar üzgünüm ki, hepimiz anne, babayız. Hiçbir anne, baba gidip oğlunun, kızının vesaire öldürülmesini istemez ya da oğlunun, kızının cinayet işlemesini istemez. Allah kimsenin -düşmanın- başına bile vermesin. Ne olmuş? Bakanla fotoğrafı varmış. Şimdi Bakanımız mı azmettirdi gitsin oğlu kadın cinayeti işlesin diye? Böyle bir anlayış olabilir mi? Böyle bir çarpıtma olabilir mi? Ama bunlara asla ve asla hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz.
CAVİT ARI (Antalya) - Bunlara Bakan Bey cevap versin.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Şimdi diyelim ki bugün geldik uyuşturucuyla mücadeleye, terörle mücadeleye...
ULAŞ KARASU (Sivas) - FETÖ'yle fotoğrafı olanları ne yapacağız?BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, sıra geldiğinde fikirlerinizi söylersiniz, rica ediyorum. Nilgün Hanım kimseye hakaret etmeden fikirlerini paylaşıyor gayet doğru düzgün bir dille.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Terörle mücadelede rakam var. Evet, yurt içi terörist sayısı -burada diyor- 2016'da 3 binlerden bugün 2022'de 120'ye inmiş. Bu mu yani bu mu? Diyorsunuz ki bize: Vay efendim, işte sınırlarda sizin sayenizde uyuşturucu ticareti oldu. Asla ister miyiz? Rakamlar var, bunu söyledi. Okulların önünde... Bizim üniversite çağlarımız, bizim okul çağlarımızda da öyle, biz görürdük yani okulların önünde satıcılar vardı ve aleni bir şekilde. Çok şükür bugün yok. Gözden kaçabilir mi? Kaçabilir ama rakamlara bakacağız, Türkiye'deki oranlara bakacağız. Türkiye'de bir çocuğumuz bile uyuşturucudan ölsün istemeyiz ama bu rakamlara baktığımızda 940'lardan bugün işte üçte 1 oranlarına, 270'e geldiyse bu bir mücadelenin göstergesidir. Bunu görmezden gelmek hiç doğru değil. Ki Sayın Bakanım, o Narkotik Anne muhteşem çünkü şöyle bir veri var, siz bahsetmiştiniz bunu. Genelde yüzde 48'i ailesinde uyuşturucuyu kullanıyorlar. En İyi Narkotik Polisi: Anne çok önemli, KADES keza öyle, ödüllü, kadına yönelik şiddette vesaire.
Şimdi gelelim teröre. Ya, Sayın Paylan ya, bir gösterdiniz... Ben buradan tabii ki bir kez daha Taksim'deki şehitlerimize Allah rahmet eylesin diyorum, terörü kınıyorum, lanetliyorum. Oradaki kadın terörist yakalanmış. Hani neredeyse şey diyecektiniz, baktığınız fotoğrafa acındıracak bir şekilde dediniz ki: "İşte işkence görmüş." Ya, neden bahsediyorsunuz? Orada ölen masum çocuklar, kız çocukları var, anneler var yani bunun yanında biz orada kala kala... Kadının işte işkence gördüğünü nasıl anladın? O kadın orada durdu mu? İllaki direnç gösterdi. Koy kendini yerine, sen öyle bir şey yaptın, direnç gösterdin, bir tane çakmışlar suratına, iyi de yapmışlar, iyi olmuş yani. Sen orada 6 kişiyi öldürüyorsan hiç kusura bakmayın.... Ama öyle bir zihniyet ki bunu neredeyse vay efendim, kadına şiddete getireceksiniz. Yok öyle şeyler, böyle oynamak yok yani. Kim ne yapıyorsa, öldürüyorsa, katilse katil cezasını çekecek. Kadına şiddet uyguluyorsa öyle. Biz katile katil, teröriste terörist diyoruz ya, teröriste terörist diyoruz. Bugün sınırlarımızda, Diyarbakır'a gittik, Sur'a gittik, Sur'daki muhteşem güzellik... Tabii ki şimdi rakamlara baktığımızda yine yurt içi terörist sayısında... Terör örgütüne katılım tarihinin en düşük seviyesinde. Bugün ne? Kasım 2022'de 45 civarında gibi öngörüyor Sayın Bakanlığımız. Bu rakamlar göstermiyor mu Bakanlığın mücadelesini? Bunları görmezden gelmek hiç doğru bir şey değil.
Aynı şekilde şunu söyleyeceğim, dediler ki yine: Aynı Türk Silahlı Kuvvetlerine de attılar, kimyasal silah... Hepsi planlı; nasıl "Uyuşturucuyla Türkiye'nin cari açığını kapatıyorsunuz." diyen kişi ne şekilde bunu planlı olarak söylediyse o kimyasal silahı da planlı olarak söylemiştir. Ama buna müsaade etmeyeceğiz, buna müsaade etmeyeceğiz. Bugün Türkiye gerçekten...
"Yerli ve millî değilsiniz." dediler. Yerli ve millîyiz. Yaptığımız bugüne kadar işte İHA'lar, SİHA'lar, onun dışında yerli otomobilden tut bugüne kadar ürettiğimiz tüm işte kendi sondaj gemilerimizle birlikte, yaptığımız hizmetlerle yerli ve millî olmak noktasında ciddi anlamda dik duruşlar sergiliyoruz. Keşke vakti zamanında bunlar çok daha önce çözülmüş olsaydı da biz çok daha müreffeh olabilseydik.
Ben Gençlik ve Spor Bakanlığımızın bütçesinde size PKK'nın yurt dışına, Avrupa'ya uyuşturucu taşıdığını, nasıl taşıdığını uluslararası raporları okuyarak söyledim. Ben bunu buradan söylerken rahatsız olanlar oldu, yaklaşık -o konuşmama tekrar girmeyeceğim ama- kimin kimle ilişki içerisinde olduğu belli. Şimdi o PKK'yla de bir şekilde ilişkileri olan, bir şekilde ilişkili olan insanların gidip de bugün bize işte uyuşturucu ya da ne bileyim kadınlardan ya da özgürlüklerden bahsetmemesi gerekir diye düşünüyorum.
Sayın Bakanım, biz sizi gördük afetlerde. Hiç unutmam, Elâzığ depreminden önce Antalya'da denk gelmiştik ve ben biliyordum ki siz ondan üç gün önce bir operasyon geçirmiştiniz, ciddi bir ameliyat. O günün gecesi Elâzığ depremi oldu ve Bakanımız oraya gitti, kırk beş gün orada kaldı. Bunları görmezden gelmemek lazım. Ama şunu söyleyeceğim: Öyle bir şey ki yani Türkiye'yi böyle sosyal medyanın üzerinden alınmış, böyle sosyal medya üzerindeki ithamlarla, tamamen ülkesini aşağıya çekmeye çalışan bir zihniyeti asla kabul etmiyoruz, milletimiz de kabul etmeyecek.
Sayın Bakanım, ben bütçenizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Ben tüm İçişleri Bakanlığı çalışanlarımıza, askerimize, jandarmamıza, polisimize çok teşekkür ediyorum. Onlar sayesinde biz bugün buralarda huzurlu bir şekilde konuşabiliyoruz.
Allah razı olsun, hayırlı olsun.