KOMİSYON KONUŞMASI

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Komisyonumuzun çok değerli üyeleri, Sayın Bakanım, Bakanlığımızın çok değerli bürokratları; hepiniz hoş geldiniz ve hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Ülkemiz özellikle son kırk yıldır çok büyük bedeller ödemiş bir ülkedir. Şöyle diyebiliriz: 2016 yılına yani 15 Temmuzdaki hain darbe girişimine kadar şehirlerimizde eylemler çok yoğundu, bombalar patlıyordu, âdeta Türkiye kafasını kaldıramayan bir konumdaydı ama 15 Temmuzdan sonra FETÖ'den arındırılmış Türk Silahlı Kuvvetleri, FETÖ'den arındırılmış iç güvenlik kurumlarımız ve tabii ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında oluşturulan yeni güvenlik konsepti sayesinde çok başarılı işlere hizmet ettik.

Bu yeni güvenlik konsepti hakkında kısaca bahsetmek istiyorum. Bir kere, birincisi, terörü kaynağında kurutma projesi devreye sokuldu. İkincisi Emniyet teşkilatımız yurt içinde alan hâkimiyetine yöneldi. Bu gerçekten de çok önemliydi. Bir de tüm güvenlik, Türk Silahlı Kuvvetleri, iç güvenlik birimleri, istihbaratımız ve diplomasimiz birlikte çalışarak terörle mücadelede kısa zamanda çok büyük mesafeler aldık, öyle ki otuz dokuz gün sonra sınır ötesi harekât yaptık. Sınır ötesi harekâtı biz 96 yılında Hakkâri'de ben görevliyken bir defa yapmıştık. Biraz ilerlemiştik ama sonradan dediler ki: "Bir yerden bir emir geldi." Bu emir kapsamında geri çekilmek zorunda kaldık. Şimdi ise emir almayan bir Türkiye var. Bunu da burada belirtmekte fayda var.

Geldiğimiz nokta şudur Sayın Bakanım: Bu konsept, bu çalışma sayesinde bölgede, Türkiye'de huzur sağlandı tamam ama özellikle bölge halkı huzura kavuştu, PKK baskısından kurtuldu. Şimdi bugün gidin, Urfa'ya gidin, Diyarbakır'a gidin, Mardin'e gidin, Van'a gidin otellerde yer bulamazsınız. Bu bir huzur ve güvenlik nedeniyledir. Ayrıca artık bölgede ne oldu? Bölgede herkes yatırımlara yöneldi ve gerçekten de bunun nereden geldiğini, bu güvenliğin sağlanmasının bölge halkına ne kadar katkısı olduğunu... Hep beraber gidiyoruz, Türkiye'nin her yerine gidebiliyoruz.

Bununla da kalmadık. Tabii, Türkiye huzur ve güven ülkesi olarak turizmde de zirve yaptı. Ayrıca, bakın, bu dönemde başımıza gelen Şakir Zümre olayları başımıza gelmiyor. Ne oldu? Şakir Zümre bir özel bomba, uçak bombası üretti ama onu sobaya çevirdiler; bazı yerden baskılar geldi, sobaya çevrildi. Şimdi ne yapabiliyoruz? İHA'larımızı... Biz İsrail'den bir bozuk İHA aldık, maalesef çalıştırmadılar ama biz onu SİHA hâline getirdik. Şimdi bir NATO ülkesi olan İtalya bile bizden SİHA istiyor, bunu hiç unutmayalım. Savunma sanayisinde yerli ve millîlik oranı yüzde 80'e ulaştı. Bunlar ne zaman oldu biliyor musunuz? 2016'dan sonra bunlar yani bu huzur ve güvenlik ortamında geldiğimiz nokta.

2016'dan önce "mavi vatan" diye bir kavram yoktu. Bugün mavi vatana yani denizlerdeki haklarımıza sahip çıkıyoruz, enerji arıyoruz, doğal gaz arıyoruz, petrol arıyoruz, arıyoruz ve buluyoruz da. Şimdi, biraz önce sunuşta Sayın Bakanım da söyledi, Gabar Dağ'ında petrol... Önceden niye bulmuyorduk? Bulamazdık çünkü Gabar Dağı'na gidilemiyordu, huzur ve güven yoktu, şimdi o sağlandı. Onun için huzur ve güven ortamının olduğu her yerde inşallah gereğini yapmaya devam edeceğiz.

Sayın Bakanım, işte, bu huzur ve güven ülkesinde İstiklal Caddesi'nde olduğu gibi eylemleri tabii ki başlattılar yani Türkiye'yi tekrar başını yukarıya kaldıramayan bir ülke hâline getirmek için bunu yapıyorlar Sayın Bakanım, ama şöyle bir şey var: Hemen bizim güvenlik güçlerimiz gereğini yaptılar ve kısa zamanda yakaladılar.

Bir de tabii, Sayın Bakanım orada suçluya "suçlu" dedi, biz suçluya "suçlu" deriz, doğruya "doğru" deriz, yanlışa "yanlış" deriz, haine de "hain" deriz. Bunun arkasında kim varsa bunu ifşa etmekte ne var bunda? Niye gocunuyoruz ki? Bunun arkasında kim varsa ifşa ederiz çünkü biz bağımsız bir ülkeyiz, egemen bir ülkeyiz ve artık Türkiye bölgesel ve küresel olarak güçlü bir ülke; bunu bilin yani. Hiç öyle değil, sizin dediğiniz gibi değil olaylar; Türkiye, huzur ve güven ülkesi olarak cazip bir ülke.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yirmi saniyeniz.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - İşte, bu cazip ülkenin de bu durumunun devam etmesini arzu etmeyenler bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ama milletimiz prim vermedi, milletimiz artık "İstiklal'deyim." diye paylaşımlar yapmaya çalıştı; bu da ülkesine olan, yönetime olan, Cumhurbaşkanımıza olan, iç güvenlik teşkilatlarımıza olan bir güvendir, devletimize olan bir güvendir, bunu sağlayan da Cumhur İttifakı'dır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.