| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a)Adalet Bakanlığı b)Anayasa Mahkemesi c)Yargıtay ç)Danıştay d)Kişisel Verileri Koruma Kurumu e)Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu f)Türkiye Adalet Akademisi g)Hâkimler ve Savcılar Kurulu ğ)Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 15 .11.2022 |
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sayın Başkanım, çok Değerli Bakanım, sayın milletvekilleri, Adalet Bakanlığının Merkez Teşkilatı bürokratlarımız, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Sekreterimiz ve yine Bakanlık temsilcileri, Adalet Akademisi Başkanımız, Anayasa Mahkemesi Genel Sekreterimiz, Yargıtay Genel Sekreterimiz, Danıştay Genel Sekreteri, Adli Tıp Kurumu Başkanımız ve çok değerli basın mensupları; ben de Adalet Bakanlığımızın ve bağlı kuruluşların 2023 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Saygıdeğer Bakanım, tabii, hem milletvekilimiz hem Grup Başkan Vekilliğimizden sonra 24'üncü Dönemde sizler Adalet Bakanı oldunuz. Adalet Bakanı olduğunuz günden bugüne kadar da gerçekten Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte her türlü, özellikle, insan haklarıyla -ki biraz sonra da sözlerime başlayacağım- dinî vecibelerle ilgili ve özellikle Türk vatandaşı olup da diğer din unsurlarına ait olan, dinî cemaatlere ait olan vatandaşlarımıza da çıkarmış olduğunuz kanunlardan dolayı, ben, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir ferdi olarak sizlere teşekkür ediyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, özellikle konuşmama başlamadan önce -İstanbul'da canımız yandı, geçen hafta da biliyorsunuz Ağrı'da canımız yanmıştı, 8 vefatımız olmuştu- İstanbul'da ve Ağrı'da vefat eden kardeşlerimize ben Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Terörü ve teröre destek veren herkesi lanetliyorum ve şiddetle kınıyorum!
Tabii, sabah saat ondan beri buradayız. Bu devlet hepimizin devleti. Sadece, devleti yöneten insanların sistemleri farklı olabilir, biz ayrı partilerde olabiliriz, ayrı görüşlerimiz olabilir ama bizim devletimiz, toprağımız, bayrağımız ve İstiklal Marşı'mız hep birdir, bir de olmuştur.
Özellikle, konuşmama başlamadan önce de Sayın Cumhurbaşkanımızın bana göre güzel, veciz bir cümlesi var. Sayın Cumhurbaşkanımız, İnsan Hakları Eylem Planı Toplantısı'nda yaptığı bir açıklamada şöyle der: "Adalet davamızın pusulası insandır, insan onurudur." Dolayısıyla şunu arz etmeye çalışıyorum: Biz, elbette ki geçen hafta itibarıyla ülkemizin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, genç devletimizin 100'üncü yılını kutladık. Burada bu partiyi beğenirsiniz beğenmezsiniz ama AK PARTİ bir vizyon partisidir, AK PARTİ bir gelecek partisidir.
Şimdi, geçmişe dönük olarak baktığımızda, cumhuriyetin ilk kurulduğu günden 1946'ya kadar baktığınızda tek bir parti idare etmiştir, 1950'lere geldiğinizde Demokrat Parti bu bayrağı devralmıştır. Ama şöyle bir şey ortaya çıkıyor veya benim şahsi kanaatim o yönde: Anayasa hukukçuları tarafından yazıldığı zaman, baktığınızda, geçmişe dönük olarak baktığınızda, insan haklarında olsun dinî vecibelerde olsun hep bir kısıtlama vardır. Ama AK PARTİ'yle birlikte, geldiğinizde, bakıyorsunuz, insan haklarında, dinî vecibelerde, demografik yapılarda, bölgesel statülerde, her tarafta bir milletimizi düşünen ve milletimizin önünü açan, millete göre bir anayasa düşünen bir iktidar vardır.
Şimdi, Sadi Şirazi'nin bana göre çok güzel bir cümlesi var, şöyle der, güzel bir sözü var, der ki: "Kusur arayan göz hüner görmez, rıza gözü kördür, kusur görmez."
Şimdi, değerli arkadaşlar, özellikle sabahtan beri konuşan birkaç konuşmacımız vardı. "Yargı kurumları kontrol altına alındı." Yani Türkiye'de hiçbir yargı kontrol altına alınmadı. "Yargı yürütmeden bağımsızlaşıyor, herkes dinliyor, sonra darbe geldi." "Cumhurbaşkanı kameralar önünde ülkelerle pazarlık yapıyor." "Tutuklu gazeteci..." "Sansür yasası..." "Türkiye'de rehin alınan var, siyasetçiler var." "Siyasi görüşler rövanş olarak yargılanıyor."
Yine, Türkiye Büyük Millet Meclisinin... İşte günden verdiği örnekle söylüyorum, özellikle Kavala örneğiyle ilgili. Şimdi, genelde şöyle, baktığınızda, bakın, muhalefet burada, ana muhalefet burada. Artık onlar kalktı; 1'inci, 2'nci, 3'üncü parti...
Şöyle: Bunu hep söylüyoruz, burası nitelikli olan bir Komisyon. Bu nitelikli Komisyonda şu anda sizin, bana göre sol tarafta oturan hâkim ve savcılarımızın -belki 100'ün üzerinde var- bunların hepsi birinci sınıfa ayrılan hâkim ve savcılardır; ondan beri buradadır. Biz sanki, böyle, karşılıklı olarak oturuyoruz. Bu tarafta özellikle sistemi savunan, karşı tarafta sistemin açıklarını acımasız bir şekilde ortaya çıkan, sanki, böyle milletvekillerimiz var.
Şimdi, bu, hâkim ve savcılarımız burada çıktığı zaman, özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde ne düşünür? Şunu söyleyeyim: Aramızda hukukçular var, Cavit Bey burada. Yani bunu her seferinde de söylüyoruz. Önerileriniz nelerdir? Hani arkadaşlar şunu söylüyor: "Demokratikleşme yok, insan hakları yok, dinî özgürlükler yok." Buna ilişkin olarak, gerçekten, karşıdaki partilerimizin Türkiye Büyük Millet Meclisine sunabilecekleri bir Anayasa Komisyonu veya bir anayasa çalışmasıyla ilgili olarak bize ne önermek istersiniz? Hani, şunu söyleyin, biz de diyelim ki: "Gerçekten, biz sizin, bu çok güzel cümlelerinizden, bu güzel vizyonlarınızdan bir zevk alıyoruz, biz sizi dinliyoruz."
RIDVAN TURAN (Mersin) - Ekrem Bey, yüzlerce şey önerdik şu ana kadar.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şöyle arz edeyim Rıdvan Bey: Benim sizlerden ricam şu -ben geçen gün de size söyledim- ayrı partilerde olabiliriz ama size bir cümle söyledim, dedim ki: "Bakın, sizin duruşunuzu beğeniyorum." Burada önemli olan -deminki arkadaşınız da söyledi- algı yapmak değil, teröre dem vurmak değil. Bak, ben Ağrı Milletvekiliyim.
Ya, ben size geçen gün domates dağıttım, afiyet şifa olsun. Allah'ınızı severseniz, ya, Ağrı'ya AK PARTİ'den önce giden hangi yatırım var, bana söyler misiniz.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Şimdi de yok.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ne yok ya! Nasıl yok ya!
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakın, 114 trilyon liraya biz sadece Diyadin OSB'nin temelini attık. 186 milyon dolara, bakın, biz sadece orada, iki sene öncesinde gittiğimizde...
RIDVAN TURAN (Mersin) - Ya, ben onu söylemedim ki.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hatibi dinleyelim lütfen, rica ediyorum.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - 2 Sayın Bakanımız ve 1 Grup Başkan Vekilimizle biz gittik. Bakın, 20 ton altın; 3,5 ton gümüş gördük ve inşallah 2023'ün sonunda bunları çıkaracağız.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Diyadin...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Dilan Hanım, değerli kardeşim...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Dirayet...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - ...mesela şurada: Önemli olan doğa değil, önemli olan insandır; oralarda ne geziyordu biliyor musun? Teröristler geziyordu.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Şimdi, asıl... Diyadin'in...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bir şey arz edeyim, bak, değerli kardeşim...
(HDP sıralarından gürültüler)
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Saygıdeğer Başkanım...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Dilan Hanım, size sıra gelecek, o zaman düşüncelerinizi paylaşın, böyle bir usulümüz yok, karşılıklı konuşma usulümüz yok; rica ediyorum. Biraz sonra size sıra gelecek.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Mesele şurada: Şimdi, arkadaş öyle bir şey diyor ki şimdi sevgili milletvekilimiz burada olsaydı... Bütün siyaset kurumu sınıfta kalmıştır. Ya, eğer İçişleri Bakanı bu açıklamayı yapmasa kim yapacak? Efendim, böyle durumlarda akıl veriyor. Bana akıl verme, Meclise akıl verme ama şöyle: Çıkın, deyin ki: "Ya, bu ülkeye terörü, teröristi kim getiriyorsa, yardım yataklığı kim yapıyorsa sizden önce biz onların yakasına yapışacağız."
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - 50 bin tane...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şimdi, inanın, işte, biraz önce konuştuğumuz bizim Diyadin dağları var ya, bizim Aladağlar var ya, insanlar korkuyordu kendi köyünde kendi yaylasına gitmek için. Ama bakın, şu anda, hamdolsun, bu devlet şudur: Bu devlete karşı kim gelir ise -terör anlamında, terörist anlamında- devlet gereğini yapmak zorunda. Ben devletin vatandaşıyım, devlet beni korumak zorunda, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bayrağını, ezanını, toprağını korumak zorunda; bunun başka bir şeyi yok, bunun başka bir açılımı da yok. Ama bunu yaptığı zaman...
Geçmişte kimse o bölgelerde Kürtçe konuşamıyordu. Geçmişte buralarda -beyaz Torosları- siz Genel Kurulda Kürtçe konuştuğunuzda alıyorlardı sizi ensenizden, hemen alıyorlardı.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Siz, şimdi ne yapıyorsunuz? Siz Ağrı'da, Şırnak'ta, Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de, Mersin'de, Yozgat'ta otobüsün üzerine çıkıyorsunuz, Kürtçe propagandanızı yapıyorsunuz; kimse bir şey diyebiliyor mu? Diyemiyor.
(HDP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yarım dakikanız kaldı.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bir şey daha arz edeyim. Bakın, daha önce hiçbir şey konuşmasanız bile, bakın, hiçbir şey olmasa bile siz kendi çoluk çocuğunuz "Zozan" adını vermiyordunuz. Şu anda siz nüfus müdürlüklerine gittiğinizde herhangi bir sıkıntınız var mı? Hiçbir yerde bir sıkıntı yok.
(HDP sıralarından gürültüler)
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bir şey arz edeyim. AK PARTİ hükûmetlerinden önce meçhul cinayetler vardı, şu anda tek bir tane gösteremezsiniz, istisnasız tek bir tane gösteremezsiniz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Çelebi, süreniz dolmuştur.
Son bir cümlenizi alalım.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Özellikle işkencede hiçbir şey gösteremezsiniz.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Devlete iftira atıyor.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Saygıdeğer Bakanım, ben...
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Devlete iftiradır bu.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ne iftiradır, affedersiniz?
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ne iftirası?
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - "Beyaz Toroslar" diyorlar efendim, duymuyor musunuz? "Beyaz Toros" ne demek oluyor?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Nasıl devlete iftira oluyor, anlamadım doğrusu?
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - "Beyaz Toros" ne demek?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ne demek "Devlete iftiradır." ya?
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - "Beyaz Toros" ne demek?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Nereden çıkardınız siz devletin yaptığını?
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Bakanım, ben...
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - "Beyaz Toros" derken...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bunun devletle ilgisi yok değerli kardeşim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Devletle nasıl ilişki kurdunuz, anlamadım doğrusu.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Bakanım, ben, 2023 yılı bütçenizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Bu vesileyle hepinize saygılar sunuyorum.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - "Beyaz Toros"tan ne kastediyor, onu sormadınız?