KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli Bakanım, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum.

Öncelikle, Taksim'deki katliam nedeniyle ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum. Terör gerçekten nereden gelirse gelsin, ne olursa olsun bir insanlık düşmanıdır, hukuk devleti düşmanıdır, insanlık düşmanıdır, demokrasi düşmanıdır. Şiddetle kınıyoruz, onunla sonsuza kadar da mücadele yapıp bir an önce yok etmek lazım. İşin gerçeği bu yani terörün olduğu yerde bereket de olmaz, huzur da olmaz, demokrasi de olmaz, adalet de olmaz.

Konumuza geldiğimizde, değerli Bakanım, ben sizi dikkatlice dinledim. Bu altmış dokuz sayfalık sunuşta bazı şeyleri hiç göremedim. Bir, kadına yönelik cinayetlerle ilgili bir açıklama yok. İki, çocuklara yönelik suçlarla ilgili, çocukların mağduriyetiyle ilgili var, doğru ama çocuklara yönelik suçlarla ilgili bir açıklama yok. Üçüncüsü, Cumhurbaşkanına yönelik hakaret suçlarıyla ilgili bir açıklama yok. Bu konular burada işlenmemiş, neden? Onu bilemiyorum ancak görebildiğimiz başka bir husus daha var. Yani, burada, siz hâkim-savcı sayısında, personelin sayısında geçmişe göre artış yaptığınızı açık, net yazmışsınız. Yalnız, şunu kabul etmek lazım yani Sayın Adalet Bakan Yardımcımız daha önce de Bursa Baro Başkanımızdı ve siz de bir meslektaşımızsınız, avukatsınız aynı zamanda. Hâkim-savcı sayısının yeterli olması veya çok olması orada adaletin hızlı tecelli edeceği anlamına gelmiyor. Neden gelmiyor? Çünkü personel yetersiz, personel eğitimsiz, personelin o mahkemeye, o savcılığa karşı bir aidiyet duygusu yok yani bu olmayınca, bu geliştirilemeyince, meslek içi eğitim olmayınca orada kararlar çıkmıyor Değerli Bakanım.

Gelelim bir başka soruna: Hemen düşme kararları veriliyor, takipsizlik kararları veriliyor. Tabii ki düşme kararı ve takipsizlik kararının verilmesi iyidir. Biz ne deriz? Yani eğer gerçekten dava açılamayacak bir konumdaysa boşu boşuna davayı açmayın. Bu ne oluyor peki? Düşme kararı verilenlerin hepsinin masrafı kimden karşılanıyor? Suçüstü ödeneğinden karşılanıyordu, o da Adalet Bakanlığının bütçesinden karşılanıyor. Burada, ceza yargılamasında kusurlu olan kimse, bu paranın ondan tahsil edilmesi gerekmez mi?

Aynı şekilde, bakıyoruz, Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili dünya kadar sahtecilik suçları var. Bin kişi aleyhine dava açılıyor, bin kişinin 1'i hüküm giyiyor, 999'u beraat ediyor. Peki, buradaki masrafı hesap ettiğiniz zaman, mahkeme masrafından tutun, avukatlık ücretinden tutun, bunların hepsi hazineden gidiyor yani burada mümkün olduğu kadar... Rahmetli Sulhi Dönmezer Hoca bize derdi ki: "Çocuklar, yarın öbür gün siz bir yargı makamına geldiğiniz zaman, halının ilmeklerini ince ince dokuduğunuz gibi bunu da böyle yapın." Hakikaten ekonomik anlamda baktığımız zaman bunlar büyük sıkıntılar oluşturmakta.

Şimdi -sürem bitiyor, bitmek üzere- mesela, Yargıtay Başkanlığınca düzenlenen eğitimler var, yurt dışı eğitimleri. Neye göre seçiliyor? O kriterleri sizden istirham ediyoruz. Yurt dışına giden Yargıtaydaki hâkimlerden yabancı dil bilmeyen arkadaşlarımız var, orada diyeceksiniz "Tercüman var." vesaire ama bunun bir kriteri olması lazım.

Lojmanları yetersiz.

Aynı zamanda, mesela, oraya getirilen raportörler hâkimin veya Yargıtay dairesinin herhangi bir görüşü alınmadan getiriliyor, görüşü alınmadan gönderiliyor yani bu anlamda bunlar gerçekten sıkıntılı.

Gelelim mesai sorununa: Ben geçen sene burada söyledim ama yine söyleyeyim...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümleniz olsun.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Son cümlem.

Cuma günleri Ankara'da Yargıtay üyelerini yerinde bulamıyorsunuz Sayın Bakanım; olmaz. Ben sizden istirham ediyorum...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Sayın Tanal.

MAHMUT TANAL (İstanbul) -Son dakika, bitiyor.

İki üç tane öneride bulunacağım: Bir, adil yargılanma hakkı ilkeleri için sav, savunma, karar üçlüsü öngörülmeli; çevre yargısı kurulmalı, Yüce Divan yetkisi Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında paylaşılmalı, Yüksek Seçim Kurulu seçim yargısı olarak yeniden düzenlenmeli, Anayasa Mahkemesi Avrupa modeline uygun yeniden yapılmalı.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok teşekkür ediyorum.

Dokümanı verebilirsiniz Sayın Bakana.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Son cümle, bitiriyorum Başkanım, özür diliyorum.

Sayıştay yüksek yargı merci olarak düzenlenmeli, eksik...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkürler Sayın Tanal, çok aştık süreyi.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Danıştay üyelerinin seçilme usulü değiştirilmeli.

Bitiyor, özür diliyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bitti ama değerli kardeşim.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.