| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Sosyal Güvenlik Kurumu ç) Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 11 .11.2022 |
ORHAN YEGİN (Ankara) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Sayın Bakanı, bütün Çalışma Bakanlığının kıymetli bürokratlarını, yöneticilerini, burada bulunan tüm milletvekillerini ve değerli misafirleri saygıyla selamlıyorum.
Çalışma hayatı ve talepleri hakikaten önemli, siyasetin en önemli gündemlerinden çünkü her bir çalışma hayatına ilişkin sorun ve talep arkasında on binleri, yüz binleri, milyonları ilgilendiren bir soruna yahut da bir talebe, dolayısıyla bir çözüm arayışına dönüşüyor. İnsanlar, elbette, sorunlarını siyasilere iletecekler, siyasileri bilgi sahibi yapacaklar, yol alınsın, talepler gerçekleşsin, sorunlar çözülsün diye, katkı verilsin diye insanlar sorunlarını ya örgütlü bir şekilde ya ferdî olarak siyasetteki muhataplarına, Bakanlığa, Bakanlık bürokratlarına elbette aktaracak ama çözüm arayışına ilişkin bir katkı versin diye, onları kürsülerde yahut basın toplantılarında yahut farklı mecralarda insanların duygularını suistimal edecek, sömürecek bir tarzda, bir üslupta değil de daha çözüme dönük arayışlara katkı vermek maksadıyla gündeme getirmeleri düşüncesiyle ifade ederler. Elbette biz de milletin vekilleriyiz, burada bulunan diğer Komisyon üyeleri de milletin vekilleri, Onlar da elbette insanların sorunlarını dile getirecekler, altını çizecekler. Elbette onlar da ulaşılabilir olmalı, vatandaş onlara da ulaşabilmeli, sorunlarını anlatabilmeli, elbette onlar da milletin içinde olmalı gezmeli, dolaşmalı milletin sorunlarına vâkıf olmalı. Burada gündeme getirmeli onlar da ki zaman zaman getiriyorlar...
CAVİT ARI (Antalya) - Öyleyiz, siz merak etmeyin.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ama bizim aramızdaki temel fark şu: Muhalefet olunca belki konuları anlatmak, konuşmak, sürekli altını çizmek, mütemadiyen altını çizmek kolay ama sorumlu siyasetin gereği iktidarı temsil eden siyasi temsilciler olarak, ittifakın temsilcileri olarak bu tarz talepleri yani sosyal güvenlik alanına ilişkin bütün talepleri biz sadece konuşup kürsülerden geri gidemeyiz; biz bu meseleleri konuş konuş geç, konuşmak kolay, konuş geç yapamayız; bizim ancak bunlara ilişkin çözüm ortamının oluştuğu, çözüm iradesinin olgunlaştığı, milletin ağzımızdan çıkacak bir cümlenin karşısında büyük umutlara kapılıp daha sonra onun olgunlaşmasına mani durumlar, engel durumlar olup da gerçekleşmediği zaman büyük hayal kırıklığına uğrayacağı bir sonuca milleti, insanları itmekten, düşürmekten kaçınma sorumluluğuyla hareket etmemiz gerekiyor. Belki sizin durduğunuz yer ile bu tarafın durduğu yer arasındaki kolaylık veya zorluk... Belki biraz bu açıdan kıyaslanmasında fayda var, onun altını özellikle çizmek istedim.
CAVİT ARI (Antalya) - Orhan Bey, altı ay sonra kurtulacaksın, merak etme.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bunun altını çizmek istedim.
Şimdi, açıkçası şunu da gördüm, ifade etmeliyim: Suçlamak anlamında söylemiyorum, tespit anlamında söylüyorum; şahsen, ittifakı temsil eden farklı partilerden arkadaşların farklı farklı bir meseleyle ilgili konuştuklarına şahit oldum, şaşırdım açıkçası.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Size ne?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Tespit yapıyorum, tespit yapmak istiyorum öz irademle, yaptığım bir tespiti öz dilimle ifade etmek istiyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Orhan Bey, niye sertleşiyorsun Orhan Bey?
SALİH CORA (Trabzon) - Her şeye niye laf yetiştiriyorsunuz ya?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Seninle görüşeceğiz, dur sen, sana da sözlerim var, Sayın Ağbaba, sizin için de hazırladığım birkaç cümle var. Maksadım rencide etmek değil, biraz renk katmak belki, biraz da farklı pencerelerden nasıl görünüyor olaylar veya kişiler, sizler nasıl görünüyorsunuz buradan onu biraz size yansıtmak belki, rencide etmek değil kesinlikle.
Mesela, ortaklardan birisi bugünkü konuşmasında "Ya, arkadaş, nüfusumuz yaşlanıyor, bu ülkenin nüfusunun yaşlanmasının bu ülke için ne kadar büyük bir problem olduğunun farkında mısınız?" diye böyle biraz da gerçekten inanmış bir şekilde konuştu; güzeldi, bence kıymetliydi, takdir ediciydi ama biz, birkaç gün önce, burada, düğünlerine şahit olarak davet edilen bu ülkenin Cumhurbaşkanı, davet edilen gençlere 3 çocuk tavsiyesinde bulunuyor diye "Bedenimize dokunma." "İnsanların yatak odasına karışan Cumhurbaşkanı." "Bu ülkede kimin kaç çocuk yapacağını belirleyen iktidar." cümleleriyle...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Nasıl yapacağına, nasıl doğuracağına, neyle besleyeceğine...
CAVİT ARI (Antalya) - Yapsın, nasıl yaparsa yapar. Sana ne!
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - İnsanların özel hayatına karışmayın.
ORHAN YEGİN (Ankara) - ...diğer ittifakların, diğer ittifaktaki arkadaşların konuştuğunu gördük.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Kadınların bedeninden elinizi çekin artık.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, müdahale etmeyelim hatibe.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Dolayısıyla bir ittifakınıza ilişkin dışarıdan bir bakışla, bir gözlükle bir tavsiyede bulunuyorum yani bazı mevzuları konuşmadan önce belki istişare etmek, bu meselede nasıl bir ortak dil oluşturabiliriz konusunda belki bir şeyler yapmanın faydası olacağı için kardeşçe bir tavsiyede bulundum. Bu pencereyi açtım size, bir de buradan bakın diye; ister bu pencereden bakarsınız ister pencereyi kapatırsınız, o sizin bileceğiniz iş elbette.
Şimdi, "AK PARTİ dönemi kadar kötü bir dönem yaşanmamıştır." dedi yani bir hatip "Bu ülkeyi AK PARTİ kadar kötü yöneten olmamıştır." kanaatlerini duyduk burada.
CAVİT ARI (Antalya) - Çok doğru, ülkeyi batırdınız, rezil ettiniz.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Peki, öyle mi? Yani mesela asgari ücretten vergi acaba sizlerin döneminizde mi kalktı? Engelli memur sayısı bu ülkede 5 binden 63 binlere, 65 binlere sizlerin döneminde mi...
KANİ BEKO (İzmir) - Sizden önce asgari ücret yoktu ya, sizinle başladı bu!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sizlerin döneminde mi oldu Sayın Beko?
KANİ BEKO (İzmir) - Sizin zamanınızda başladı bu!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Beko, mesela memur sendikacılığı sizin döneminizde doğup bu kadar önem mi kazandı acaba?
KANİ BEKO (İzmir) - Yoktu o zaman!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Mesela, toplu sözleşme masası acaba hanginizin iktidarda olduğu veya desteklediği bir dönemde gerçekleşti?
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Yirmi yıldır iktidardasınız...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, müdahale etmeyelim lütfen.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Mesela 3600 ek gösterge artı bütün memurlara verilen 600 ek gösterge ne zaman oldu Sayın Ağbaba?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yaşın kadar AK PARTİ iktidarı var, yirmi yıl iktidar oldu; az mı?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Geleceğim sana dur, geleceğim.
Şimdi, özel sektörün çalıştırdığı insan sayısı içerisinde yüzde 2 engelli kotası acaba hangi iktidar döneminde konuldu? Nüfusun yüzde 99,8'ini sosyal güvenceye sizler aldınız değil mi? O 99,8 niye biliyor musunuz? 0,2 ne söyleyeyim. Söyleyeyim mi?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Söyle.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Söyleyeyim, o da özel sandıklar var, kurumların kendi özel sandıkları; mesela, bankaların sandıkları var, o sandık kendi sosyal güvencesini kendisi oluşturuyor hukuktan aldığı hakla; o 0,2; 0,1 de onlar ha bilesiniz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu doğru ama sistem çökmek üzere bunu da bilin, bunu da bilin, sistem çöküyor.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Bir hastanelere gidin, bir sokaklara çıkın...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hastanelerin hâlini biliyoruz.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Bilin, bilin.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, arkadaşlar...
Başkanım, kaç dakikaya göre üç dakikam kaldı.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - On dakikaya göre.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Öyle mi? Çok hızlanmam lazım.
Şimdi, şöyle, bakın, sorunlardan biri de şu, sizi aşağı düşüren şu: Şimdi, başkasını konuşurken tartıştığınız mevzunun çok daha fazlası sizde var. Bunun ya farkında değilsiniz, konuşuyorsunuz ya da buna rağmen konuşuyorsunuz. Mesela kendinize bakmadan 10 tane de yönettiğiniz idarede, belediyede olan bitene bakmadan, yaşanan yüzlerce örneğine bakmadan binlerce idareyi, belediyeyi yöneten ve bunların içerisinde parmakla sayılacak kadar belki birkaç tane sapma olarak, örnek olarak karşımıza çıkan hadiseleri "Torpil, adam kayırma, şöyle yapılıyor, böyle yapılıyor, KPSS'de torpille, her yere torpille adam giriyor." gibi anlatmalar oldu. Bakın, şurada...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bunu söyleme.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Yok, yok bir şey söyleyeceğim, son cümleme izin ver.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Vallahi bunu söyleme, vallahi billahi söyleme.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Cümleme izin ver.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Veli Bey, rica ediyorum, karşılıklı konuşma usulümüz yok. Bırakalım, hatip bitirsin lütfen.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şurada, geçen aylarda, Mecliste, Genel Kurulda bir konuşma yaptım, bu iltimas, kayırma, adam kayırmaya göre. Çoğunu da orada konuşmadım.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Allah var, fakir fukara arasında ayrım yapıyorsunuz.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Burada da konuşmayacağım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen, bir dinleyelim hatibi, rica ediyorum.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Burada, sizin yönettiğiniz belediyelerde hanımını, eşini, kardeşini şirketine genel müdür yapan, işte satın alma müdürü yapan...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sizde yok ya!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, bak, bir şey söylüyorum. Sayın Ağbaba, bir şey söylüyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Beteri var, beteri.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Müsaade edersen bir şey söyleyeceğim.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Beteri var, beteri var.
ORHAN YEGİN (Ankara) - İnsanın olduğu her yerde hatalar, insanın olduğu her yerde sapmalar...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Veli Bey, Veli Bey, rica ediyorum, tamamlayacağız görüşmelerimizi.
ORHAN YEGİN (Ankara) - ...insanın olduğu her yerde problemler olabilir ama bir problemi dile getirirken oransal olarak bu bende ne kadar var, orada ne kadar var diye biraz bakmak gerektiği kanaatindeyim.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, çiftlik gibi, çiftlik gibi; devlet değil çiftlik olmuş.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son bir dakikanız.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, Sayın Ağbaba...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Buyur.
ORHAN YEGİN (Ankara) - "AKP'lilere bakıyorum, hepsi patron çocuğu." dediniz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sen fırıncı çocuğusun, farklı bir şey söylemedim.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bak, şimdi, hani "Aydemir kardeşler" diyorsun ya Uğur ağabeyin babası çiftçi, İbrahim ağabeyin babası emekli memur.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sorsana ne çiftçisi?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bak, bak, İbrahim ağabey...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sorsana, sorsana bir ne çiftçisi?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir saniye, tamamlasın Orhan Bey.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, müsaade et.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok az vakti kaldı.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bak, İbrahim ağabeyin babası sıvacı, benim babam esnaf, ekmekçi; patron da olabilirdi; bu aşağılanacak bir şey değil.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben öyle bir şey demedim.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bu aşağılanacak bir şey değil ama burada...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Hakkıyla, alın teriyle kazanmış patronlara lafım yok, onlara bir şey demedim, aşağılamadım.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Eyvallah, baş göz üstüne; en azından bunu düzeltme imkânı vermiş olduk sana.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Orhan Bey'e müsaade edelim, tamamlasın, rica ediyorum.
Son on beş saniyeniz.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, bir laf Başkanım...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Orhan Bey'e bu durumda ilave süre vereceğim, yapacak bir şey yok.
Buyurun, ilave bir dakika süre veriyorum.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Eyvallah.
Allah, hepimizin anne ve babasına sağlık, afiyet, hayırlı, uzun ömür versin; Allah onları başımızdan eksik etmesin.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Hesabını başkalarıyla yap, emeksiz zenginleşenlerle yap.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, bir laf vardır, derler ki: "Falan yerin sofrası büyük, dokunmazlar seni hiç ekmeğe; biz koştuk gittik ne hacet, su bulamadık içmeye." Şimdi, burada, Avrupa'dan örnekler verilerek, Avrupa'da asgari ücretle neler alınabileceğine ilişkin örnekler verilerek, Avrupa'daki satın alma paritesinden bahsedilerek bir şeyler anlattı sabah Ağbaba; bir hazırlık yapmış, çalışma yapmış.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tezgâhlar boş, tezgâhlar.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - İnsanca yaşam.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir tamamlasın, rica ediyorum, görüşmelerimizi bitirmemiz lazım. Böyle gidemeyiz yani.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, bizdeki kıyası yaparken turfandaki fiyatı alıp Avrupa'yla ilgili kıyas yaparken bağ bozumundaki fiyatı alırsan bambaşka bir hesap çıkar ortaya.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Orhan Bey, TÜİK verileri...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Dur, bak, ben...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bununla tamamlamış olalım Orhan Bey.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Yok, Başkanım, bunu söylemem lazım ama lütfen.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun, tamamlayın, bitirelim çünkü çok aştık.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Siz TÜİK'e güvenmiyorsunuz ya...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Oradan aldım.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bak, ben size EUROSTAT'tan veri vereceğim, EUROSTAT, sizin...
VELİ AĞBABA (Malatya) - TÜİK'ten aldım.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Tamam, ben EUROSTAT'tan vereceğim, sizin hepinizin övdüğü.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Veriler TÜİK'in.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bak, EUROSTAT'ın verilerine göre 26 Avrupa ülkesi içerisinde biz, asgari ücret olarak -asgari ücretin rakamsal olarak- 20'nciyiz; yani hoşuna gidecek bir ifade söyleyeyim, sondan 6'ncı sıradayız.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Neye göre?
ORHAN YEGİN (Ankara) - EUROSTAT verilerine göre.
Ama bunu döndürüp satın alma paritesine göre baktığın zaman, asgari ücretin satın alma gücüne göre baktığın zaman yine EUROSTAT verilerine göre bu 26 ülke içerisinde Türkiye 8'inci sırada.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum, sağ olun.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, rakamları turfanda...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok aştık gerçekten. Son bir teşekkür edip bitirirseniz... Çok oldu.
ORHAN YEGİN (Ankara) - O zaman şöyle... Süre yetmedi.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Başka bir güne saklayalım.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Peki, Allah hayırlara vesile etsin bütçemizi.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum, sağ olun.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ben son olarak şunu söyleyeyim. Bütçemiz hayırlara vesile olsun.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Başkanım, on dakika fazla süre verdiniz ya.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok, yok. Çok müdahale oldu, mecbur kaldım.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir müsaade edin, tamamlayayım.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bana da müdahale oldu.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Size de süre verdim.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bütçe hayırlara vesile olsun. Sosyal güvenliğe ilişkin halkımızın talepleri var, olmaya devam edecek; dinamik, yaşayan süreçler bunlar, olacak ama...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Orhan Bey, son bir kez hayırlı olsun diyelim artık.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Milletimiz şunun farkında: Sorun var ama sorun varsa onun da çözümü var, çözüm Cumhur İttifakı'dır, çözüm AK PARTİ'dir, çözüm Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Teşekkür ediyorum.