İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Bakanım, değerli hazırun; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Özellikle bütçemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Değerli Bakanım, tabii, hükûmetlerimiz döneminde sosyal devletin gösterilmesi açısından ve uygulanması açısından 2008 yılında hayata geçirilen tüm kurumların SGK çatısı altında toplanmasını ve vatandaşlarımızın hepsinin sosyal güvenlik çatısı altına alınmasını gerçekten de önemli bir devrim olarak görüyoruz. Bugün aşağı yukarı 9 milyon vatandaşımızın sağlık primleri devlet tarafından ödenmektedir.

Diğer taraftan, Çalışma Bakanlığımızın önemli işlevlerinden biri olan istihdamın artırılması adına iş başı eğitimi, kısa çalışma ödeneği, asgari ücret desteği gibi pek çok uygulamayla hayata geçirerek 2002-2022 yılları arasında 3,8 milyonu kadın, 480 bini engelli, 3,9 milyonu genç olmak üzere tam 11,9 milyon kişi istihdam edilmiş, çalışma hayatına kazandırılmış.

Bugün aktif sigortalı sayımız 25,3 milyon, pasif sigortalı sayımız da 13,8 milyondur. Sadece çalışanların işe yerleştirilmesi değil; aynı zamanda, iş güvenliğinin sağlanması açısından 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı Kanun 2014 yılında hayata geçirilmiş, bugün aşağı yukarı 30 bin civarında hekim burada görev yapmaktadır.

Burada sizin de dediğiniz gibi -biz geçen seneki bütçe konuşmasında da bunu vurguladık- iş sağlığı ve güvenliğindeki çalışanların ücretlerinin patrondan değil, aynı yapı denetimde olduğu gibi, devlet tarafından ödenmesini biz de doğru buluyoruz; geçen sene bunu da vurgulamıştık.

Şimdi buradan EYT'ye gelelim. Tabii ki EYT tüm partiler tarafından isteniyor; sanki biz EYT'lilerin düşmanıymışız, onlar dostuymuş gibi bir algı yaratıyorlar. Şöyle bir şey diyeceğim: 1949 yılında ilk defa sosyal güvenlik çatısı kuruluyor ve bu dönemde kadınlardaki ve erkeklerdeki emeklilik yaşı -yaş haddi var arkadaşlar- 60 ve sigortalılık süresi yirmi beş yıl ve prim ödeme gün sayısı beş bin gün. Daha sonra, kadınlarda 55'e, erkeklerde 60'a indiriliyor. Yine, 1969 yılında Demirel bunu deliyor, buradaki yaş sınırını kaldırıyor ve ondan sonra, rahmetli Özal, döneminde bunu tekrar düzenliyor, yaş sınırı getiriyor ve yaş sınırını kadınlarda aşağı yukarı 55'e, erkeklerde tekrar 60'a çıkarıyor. Yine, aynı şekilde, 1991 seçimlerinde Demirel yine vadediyor, "Mezarda emeklilik olmaz." diyerek iddia ediyor ve seçimi kazanıyor, yine sistemi bozuyor, yaş haddini ortadan kaldırıyor ve o dönemde SGK Genel Müdürü olan CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'nun da teklifleriyle 1999 yılında bir kanun çıkarıyor. Niye? Sürdürülemez bir politika var. Ondan sonra yaş haddi tekrar getiriliyor, kademeli geçiş getiriliyor, dolayısıyla insanlar buna uyum sağlıyor ve neticede insanların tabii ki girdikleri süreye göre emeklilik yaşı belirleniyor.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Allah'tan korkun ya!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Kemal Kılıçdaroğlu o zaman genel müdür değil.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Ya, Allah'tan korkun ya, Genel Başkanımızı suçluyorsun.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Peki, kim genel müdür?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, müdahale etmeyelim hatibe lütfen.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - En son, 2008 yılında yapılan düzenlemeyle, arkadaşlar, kadınlarda emeklilik yaşı 58, erkeklerde 60; prim gün sayısı 7.200, 4/A'da; BAĞ-KUR'lularda da prim gün sayısı 9 bine çıkarılıyor.

Şimdi, tabii ki, biz bunu niye şimdiye kadar çıkarmadık arkadaşlar, niye çıkarmadık? Ya, her iktidara gelen bundan rahatsız oluyor. SGK'nin toplanan tüm primlerine baktığımız zaman bunun giderleri karşılama oranı kaç? 2000'li yıllarda yüzde 60. Şimdi kaç? Aşağı yukarı yüzde 70'lerde. Bu düzen bozulmasın diye biz bunu istedik ve dedik ki: "Kardeşim, madem herkes istiyor, bunun da ceremesine 85 milyon katlanacak, biz de bunu çıkaralım." Ama şunu unutmayın arkadaşlar: Diyelim ki 1999 yılındaki kanundan önce çıkanlar, bayanlarda yirmi yıl, erkeklerde yirmi beş yıl çalışanlar emekli olacak; yaş hiç önemli değil. Burada diyelim ki insanlar 40 yaşında, 42 yaşında emekli olurken... Şunu unutmamak lazım: Ben de çıkarılsın istiyorum. Ama 1999'dan bir gün sonra işe giren kardeşimiz 58 yaşında emekli olacak ve diğeri de 60 yaşında emekli olacak.

AYLİN CESUR (Isparta) - 7 tane Demirel Hükûmeti oldu, emekliler bu kadar mağdur olmadı.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Dolayısıyla siz, her zaman olduğu gibi, düzenin bozulmasına neden oluyorsunuz arkadaşlar, bunları siyasete alet ediyorsunuz. Biz istiyoruz ki bunları siyasete alet etmeyin ve neticede devlette bir düzen kurulsun.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ama maalesef uyguladığınız yanlış siyaset bizi buraya getirmiştir. Biz de istiyoruz ki bundan sonra bu çıksın ama bundan sonraki vatandaşlarımızın mağduriyeti ne olacak bilemiyorum.

Sayın Bakanım, bütçenizin hayırlı olması temenni ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok teşekkür ediyorum İsmail Bey.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, Genel Başkanımızla ilgili olumsuz şeyler söyledi.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Olumlu söyledi, olumsuz söylemedi ki, "Sürdürülemez olduğunu gördü." dedi.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Böyle bir şey yok Başkanım ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Neyse, bir cümle söyleyin, peki.

VELİ AĞBABA (Malatya) - 28 Nisan 1999'da seçim oldu, Genel Başkanımız 1999'un iki ayından sorumlu; onu söylemek istiyorum.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Demeçleri var, demeçleri var, demeçlerine bak.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakarsınız, bakarsınız.

Ayrıca, keşke İsmet İnönü'ye de gitseydin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Ağbaba, sabahtan akşama kadar bize laf söylüyorsunuz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Demeçleri var, bütün demeçleri var, demeçlerine bak.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, devam etmek durumundayız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Genel müdür kimdi?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ya, demeçleri var kardeşim "Bunun altından kalkamayız, emeklilik yaşını kaldırın." diye.