| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Hazine ve Maliye Bakanlığı b) Gelir İdaresi Başkanlığı c) Türkiye İstatistik Kurumu ç) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu d) Sermaye Piyasası Kurulu e) Kamu İhale Kurumu f) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu g) Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu ğ) Özelleştirme İdaresi Başkanlığı h) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ı) Yatırımcı Tazmin Merkezi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 10 .11.2022 |
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatının 84'üncü yılında saygıyla, rahmetle anıyorum; ruhu şad olsun.
Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, kıymetli milletvekillerimiz, değerli bürokratlarımız; 2023 yılı görüşmelerimiz hayırlı olsun.
Evet, AK PARTİ iktidarımızın 20'nci yılı geride kaldı. Yirmi yıldır ülkemize büyük hizmetler, büyük yatırımlar kazandırdık. 65 milyonluk Türkiye'de 3.600 dolar civarı olan kişi başına düşen millî geliri 85 milyonluk Türkiye'de 10 bin dolarlar seviyesine çıkarttık; hem büyüdük hem kalkındık. 2002'ye kadar on yıllardır düşürülemeyen kronik yüksek enflasyon milletimizi çok fazla yormuştur. Kurulan hükûmetler âdeta kabullenilmiş bir çaresizlikle ülkemizi enflasyonla yönetmeye çalışmışlardır. Yüksek enflasyon, siyasi istikrarsızlıkları tetiklemiş ve sosyal problemler ülkemizi hırpalamıştır. Aziz ve asil, vefakâr Türk milleti hak etmediği şekilde yönetilir olmuştur. Yönetenleri de buna bir çare bulamıyordu, halkın refahı, hizmet standardı çok düşük seviyelerde idi. İşte, bu süreçte milletimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurulan AK PARTİ'yi işbaşına getirdi. "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak." dedik ve milletimizin, insanımızın refahına odaklanan politikaları bir bir hayata geçirerek hızlı bir şekilde milletimizin nefes almasını, rahatlamasını sağladık. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." düsturuyla bu süreçte her alanda büyük işler ve hizmetler milletimizin istifadesine sunulmuştur. Hızla enflasyonla mücadeleye başlanmış ve enflasyon tek haneli rakamlara düşürülmüştür. Üreten Türkiye'yle gayrisafi millî hasıla ve kişi başına düşen gelir artırılmıştır.
2018'de ekonomimize saldırı başlatan emperyal güçlerin etkisiyle dövizde artışlar başlamıştır. Bu süreci takiben başlayan pandemi süreci tüm dünyada ekonomik sistemi bozmuştur. Üretimde daralmalar başlarken tedarik zincirleri kırılmaya başlamıştır, arzdaki bu azalmalar ve artan maliyetler enflasyonist etki oluşturmuştur; ülkemiz de bu süreçten olumsuz etkilenmiştir. Emtia ve enerji fiyatlarında ani ve yüksek artışlar enflasyona sebep olmuştur. Petrol 50-55 dolarlardan 120 dolarlara çıkmış, ham ayçiçeği yağı 630 dolardan 2.100 dolara, gübre ham maddesi olan azot 250 dolardan 1.000 dolara, potas 200 dolardan 600 dolara, fosfat 40 dolardan 280 dolara, fosforik asit 400 dolardan 1.450 dolara, üre gübre 250 dolardan 1.000 dolara kadar çıkmıştır. Yine doğal gazda yüzde 800, kömürde yüzde 400, ahşap ürünlerinde ise yüzde 450 gibi bir artış meydana gelmiştir.
Pandemi sürecinde hazinemizden yapılan artan destekleme politikalarına paralel olarak bir de oluşan fiyat artışları ülkemizi tehdit etmiştir. Tüm bu süreçte ezberleri bozan bir yaklaşımla Türkiye ekonomi modeli olan yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme modeli uygulanmaya başlamıştır. Maliyet enflasyonunun ağırlıklı olduğu enflasyonla mücadele için faizler düşürülmüştür, düşen faizler yatırımları artırmış, üretim ve istihdam artışları bunu izlemiştir. İhracatta kırılan rekorlar moral ve motivasyonumuzu, Türkiye ekonomi modeline olan güveni artırmıştır.
Cari fazla hedefimize artan enerji maliyetleri sebebiyle ulaşamadık. 35 milyar ödediğimiz enerji bedeli, geçen yıl 50,7 milyar dolara, 2022'de ise 100 milyar dolar seviyelerine çıkmıştır; buna rağmen yönetebileceğimiz düzeydedir. Bulunduğumuz coğrafyadaki siyasi istikrarsızlıklar, en çok bölgenin üreten gücü Türkiye'yi olumsuz yönde etkilemektedir. Rusya-Ukrayna savaşı tahıl, ham ayçiçeği yağı, demir-çelik, gübre, kömür, doğal gaz başta olmak üzere temel emtialarda fiyat artışlarını tetiklemiş ve kronikleştirmiştir. Krizin derinleşmesini engelleyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın gayretleri ve ürettiğimiz politikalar olmuştur. Tüm dünya bu konuda ülkemize ve Cumhurbaşkanımıza minnettardır.
Kur korumalı mevduatla dövize olan talep önlenmiş, artması muhtemel döviz fiyatlarının ekonomimize daha ağır yükler getirmesi engellenmiştir. Şu an ülkemizde tarımdan sanayiye her alanda üretim âdeta patlama yapmıştır; sanayicimiz memnun, çiftçimiz memnun, ücretli kesimler de yaptığımız iyileştirmelerden memnundur. Vatandaşlarımızın alım gücünü yükseltiyoruz. Milletimizin AK PARTİ iktidarından ümidi var, sürekli sahadayız, milletimizle iç içeyiz; eksiklikleri biliyoruz, bu eksikliklere müdahale edip düzeltiyoruz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son on saniyeniz, iki cümleyle bitirelim.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Enflasyon en büyük sıkıntımız, iktidara geldiğimizde enflasyonu nasıl düşürdüysek bugün de cumhurun gücü ile milletimizin desteği, Allah'ın izniyle bu süreçten ülkemizi çıkarıp enflasyonu düşüreceğiz.
Bütçemiz hayırlı bereketli olsun.