| Komisyon Adı | : | AVRUPA BİRLİĞİ UYUM KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Komisyonu Arasında Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA III) Çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti'ne Yapılacak Birlik Mali Yardımının Uygulanmasına İlişkin Özel Düzenlemeler Hakkında Mali Çerçeve Ortaklık Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/4703) (Tali Komisyon) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 10 .11.2022 |
LÜTFİYE SELVA ÇAM (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Ben de öncelikle vermiş olduğu bilgilerden dolayı Genel Müdürümüze ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Hakikaten, çok geniş bir konuyu böyle hap şeklinde bize sundunuz ve sorularla da açtıkça daha ne kadar derin bir konu olduğunu da bir kez daha anlamış olduk.
Ben de birkaç soruma cevap buldum açıkçası Sibel Hanım'ın sorularıyla ve Aylin Hanım'ın sorularıyla. Özellikle işleyiş ve bilgilendirme konusunda üzerinize çok büyük bir görev düştüğünü düşünüyorum ve burada ciddi yönlendirmeler yaptığınızı da açıkçası anlamış olduk az önceki soruya cevabınızda. Ben dönen fonlarda, sonuçta belli bir miktar fon hakkımız var belki, bunların dönmemesi için sizin çağrı yaptığınız, "Gelin." dediğiniz veya dönen projelerde yönlendirme yapıp tekrar projeyi kazandırdığınız oluyor mu? Bunu öğrenmek istiyorum.
Bir de tabii, pandemi döneminde dünya durgunluk yaşadı, aynı şekilde bu projelendirme konusunda süreç nasıl nasıl işledi? Yarım kalan projeler daha sonra tamamlanabildi mi veya pandemiye rağmen süreci işletti mi AB? Onu da öğrenmek isterim.
Bir de tabii, biliyoruz ki ülkemizde pek çok, bu göçmen konusunda verilmiş olan destekler vardı ama bunların tamamını Türkiye alamadı. Yani belli noktalarda AB vadettiklerini yapamamış oldu ve önümüzdeki süreçte de açıkçası mali birtakım krizlerin olabileceği, kendi içlerinde de iç mekanizmalarında sıkıntılar yaşayabilecekleri öngörülüyor, şu anda görebiliyoruz. Bu çerçeve anlaşmanın gereğini yapabilecekler mi yoksa sadece işte "Şu kadar verilecek." deyip bir çerçeve çizilecek ama belli bahanelerle o projelere destek olunacak mı olunamayacak mı, süreç nasıl işler? Bu konuda sizin de fikirlerinizi öğrenmek isterim.
Tabii, en son KPK toplantısında da bütün üyelerin bu verilen fonlardaki azalmaya vurgu yapmasının bir getirisi olacaktır diye düşünüyorum, tüm arkadaşlarımız o konuda da altını çizmişti. Bunun da bir şeyi oldu mu, dönüşü oldu mu, sizde bir bilgi varsa onu da öğrenmek isterim.
Bir de tabii, biraz önce istismar noktasında bazı vurgular yapıldı, her konuda olduğu gibi burada da bu süreci istismar edenler çıkabiliyordur. Sizde bir veri var mı, bu projelerden münferit bir iki örnek midir bu yoksa yüzdeye tekabül eden çok çok düşük bir rakam mıdır? Kafa karışıklığını da engellemek açısından bunun da cevabı varsa memnun olurum.
Tekrar teşekkür ediyorum katkılarınızdan dolayı.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI MALİ İŞBİRLİĞİ VE PROJE UYGULAMA GENEL MÜDÜRÜ BÜLENT ÖZCAN - Sayın Vekilim, öncelikle çok teşekkür ederim sorularınız için.
Öncelikle işleyiş, bilgilendirme, haklısınız yani bu, ne kadar çok yapılırsa o kadar faydalı olacak bir süreç. Yüzde yüz sizlere katılıyoruz, bunu da çağımızın imkânları olan işte on-line süreçler veya video üzerinden anlatımlar... Örneğin, biraz önce ifade etmeyi unuttum, önümüzdeki aylarda YouTube üzerinden "Bir AB projesi nasıl hazırlanır? Hangi konularda destek alınabilir?" diye kısa çekimlerle yaptığımız eğitim programlarını uygulamaya başlayacağız. Yani bu, belki de başka bir yere gitmeden ilk etapta hap olarak insanların bilgi alabileceği bir şey olacak, belki oradan dinleyip bizlere daha sağlıklı sorular sorup daha ilerleyebilecekler. Bu tarz enstrümanlar ve araçları çok ciddi anlamda kullanmaya başlıyoruz, hatta bunun adına da bir akademi dedik "IPAdemi" dedik "IPA" ve "akademi"yi birleştirerek bir ifade koyduk, üzerinde de yoğun çalışıyoruz.
Dönem fonlar, Sayın Vekilim şöyle: Aslında fonların dönmesi gibi bir durum tam olarak söz konusu olmuyor çünkü biz kaynağı ihale edip uygulama çerçevesinde AB'den tahsisat istiyoruz ve hayata geçiriyoruz. Ama tabii dönmede, buna şöyle de diyebiliriz: Örneğin Avrupa Birliği bize 2021'de varsayalım 208,5 milyon euro kaynak verecek, biz bunu, projelerin bir kısmını hayata geçiremezsek alamamış olacağız yani dolayısıyla kullanamamış oluyoruz aslında, bize tahsis edilen edilmemiş oluyor, öyle diyelim. Ama biz burada şöyle çalışıyoruz, hatta dün sabah bununla ilgili Avrupa Komisyonuyla toplantımız vardı: Herhangi bir proje riske girdiğinde, o ilgili kurumlarla hemen oturuyoruz ve o kaynağı eğer kullanamayacak gibi bir durum söz konusu olursa başka hangi projelere kaydırılabilir veya birlik programları katkımıza aktarılabilir mi? Örneğin Erasmus'a kaydırabilir miyiz, biraz daha Erasmus katkımızı artırabilmek için ya da Horizon Programına katkı olarak artırabilir miyiz çünkü oradaki bir kaydırma bizim oradan daha fazla faydalanmamıza vesile oluyor. O yüzden de bunu çok sıkı şekilde takip ediyoruz. Şunu size söyleyebilirim: Örneğin, 2016 yılında Türkiye'ye tahsis edilmiş olan rakamı biz yüzde 99,2 oranında bir kaynağa bağladık. Yani bu, bir aday ülkenin kırdığı rekordu, öyle söyleyeyim, herhangi bir aday ülkenin ulaştığı en yüksek rakamdı 2016 yılı tahsisatı açısından ama tabii, kayıplar olmuyor mu? Oluyor. Şimdi, bazen bazı projeleri kurumumuz yapmak istemeyebiliyor ve bu son dakikaya kalabiliyor ya da bazı ihaleler... Örneğin, siz 5 milyon euroluk bir mal almak istiyorsunuz -tabii, açık ihale ve rekabetçi bir ihale oluyor- firma teklif veriyor 4 milyon euro, 1 milyon eurosu kalıyor ve bu son dakika bir ihale olursa o 1 milyon euroyu artık kullanma şansımız bazen olamayabiliyor. Yani bu tarz, ihalelerden kaynaklanan kayıplar bu işin doğası gereği olabiliyor ama bunlar çok küçük rakamlar. Biz şunu söyleyebiliriz: Ülkemize her yıl tahsis edilen kaynağı biz ortalamada yüzde 90 oranında projelendirip harcıyoruz baktığımız zaman. Bu geri kalan kayıplar da ya iptal edilen projelerde ya da ihalelerden kaynaklanan tasarruflarda oluyor; bu da çok önemli bir rakam, iyi bir rakam kaynakları kullanma açısından değerlendirdiğimizde.
Pandemi tabii ki projeleri çok zorladı. AB projeleri belli kurallar zinciri içerisinde belli dönemlerde uygulanmak zorunda ama AB'nin de hakkını vermek lazım, sadece bizim değil diğer aday ülkelerin de tüm esneklik taleplerine olumlu cevap verdi. Yani bazen, bizim "AB buna nasıl onay verdi?" dediğimiz taleplerimiz bile oldu, o konuda da gerçekten gerekli iş birliğini sağladılar bize. Mesela, projeleri hayata geçiririz ama sahaya gidemiyoruz; kaynaklar alınmış, transfer edilemiyor; yurt dışına çalışma ziyareti yapılabilecek, yapılamıyor ama bunlar belli bir proje zaman dilimi içinde olmak zorunda, o projeleri öteledik, zaman verdik; oradaki kaynağı başka bir alana kaydırmak suretiyle kaynağı kullandık gibi esneklikleri -sağ olsunlar- sağladılar. Bu anlamda da en az hasarla atlattığımızı söyleyebiliriz pandemi sürecini, hatta hâlâ bu esnekliklerden de kısmen yararlanıyoruz, bu da bizim için önemli.
Tabii, bugünkü sunum, bizim adaylık statümüzden kaynaklanan haklarımızla alakalı bir sunumdu yani aday ülke olarak yararlandığımız kaynaklarla alakalıydı. Göçmenler için sağlanan kaynaklar bambaşka, o kaynaklar, daha önce Cumhurbaşkanı Yardımcımızın koordinasyonunda, şimdi Göç İdaresi Başkanlığının koordinasyonunda yürüyen fonlar. Eski adıyla "FRIT" yeni adıyla "mülteci desteği" olarak ifade edilen kaynaklar. Burada, bize 3 milyar artı bir 3 milyarlık kaynak söz konusuydu yeni dönemde de bir 3 milyar taahhüdü söz konusu. Bunlarla ilgili en sağlıklı bilgiyi ilgili kurumlarımızdan alabileceğiniz bir statüde, bizim bir şey söylememiz bilgi eksikliği nedeniyle yanlış olabilir veya gerçekçi olmayabilir.
Sizlerin desteği bizim için çok önemli çünkü Türkiye'ye yapılan kesintilerin arkasında Parlamentonun baskısı çok fazla. Dolayısıyla KPK gibi veya sizin muadil parlamenterlerle yaptığınız her platform ve burada bu kaynakların kesilmemesiyle ilgili veya azaltılmamasıyla ilgili yaptığınız her eleştiri, her talep bizim için çok değerli, ülkemiz için çok değerli. Henüz bir yansıması yok, fiilî olarak bize yansıması yok ama süreçler de yeni başladı biliyorsunuz yani sizler de görüşmeye yeni başladınız, bunu istisnasız her ortamda dile getirmek çok kıymetli olacaktır. Hatta belki sizler buralara giderken bazı somut bilgileri, bilgi notlarını veya örnekleri sizlere verebilirsek konuşurken de daha ikna edici veya daha çarpıcı olabilir diye düşünüyoruz açıkçası. O yüzden, belki bir sonraki toplantınızda bu konuyla ilgili özel bilgileri sizlere aktarabiliriz, bu da bizim için çok değerli olur her açıdan.
Suistimallerle ilgili de açıkçası söyleyebileceğim net bir rakam yok ama bunların çok az olduğunu söyleyebiliriz çünkü AB projeleri çok ciddi bir denetim süreci olan, bu denetlemelerin hem ilgili kurumlar, ilgili kurumlar haricinde oluşturulmuş -işte, hazinenin altındaki hazine kontrolörleri- zaman zaman bizim veya AB tarafından görevlendirilmiş bağımsız denetçilerin de yaptığı denetimlerle yürüdüğü için, projelerin en başında bütün hibe alan veya kaynağı yürüten kurumlara da bunlar en başında anlatıldığı için ve bu konuda da bir bilgi birikimi de kaynağı kullananlarda oluştuğu için yani "Aman, bu AB projesi, başımıza bir iş gelir." diye bir tedirginlik de yaratıldığından dolayı suistimallerin oranının çok düşük olduğunu söyleyebilirim ama net bir rakam vermem de ne yazık ki mümkün değil çünkü öyle bir rakam elimde yok.
LÜTFİYE SELVA ÇAM (Ankara) - Teşekkür ediyorum.