Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
Konu | : | Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Sözcüsü seçimi |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 27 .01.2016 |
BESİME KONCA (Siirt) - Yani, evet, komisyonları kurmak, bu çalışmaları yürütmek çok önemlidir; yıllardır bu Meclis çalışıyor, yıllardır komisyonlar, alt komisyonlar, üst komisyonlar kararları, yasaları değiştiriyor fakat toplumsal olarak daha geriye gittiğimiz, daha çatışmalı, daha gerilimli, daha kadını rencide eden, kimliğiyle, yaşam biçimiyle, aile içerisindeki pozisyonuyla ciddi anlamda sorunlar yaşadığımız bir süreç. Bunun kaynağının da siyaset olduğunu düşünüyorum. Özellikle son yıllarda iktidarın kadına yönelik söylemlerinin, dilinin bizim yaptığımız çalışmaları, harcayacağımız emekleri aynı zamanda boşa çıkaran bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum, bunun üzerine de bizim bir tartışma yürütmemiz gerekiyor. Dinî inancından, kimliğinden, kültüründen dolayı kadının nasıl yaşayacağı; kimle evlenilir, kimle evlenilmez, kim haramdır, kim helaldir tartışmalarının Türkiye kamuoyunda, sosyal medyada, gazetelerde ve toplumsal olarak aslında kadını çok rencide eden ve kadının geleceğini de çok ciddi anlamda tehlikeye atan bir durum olduğunu düşünüyorum.
Eğitim sistemimizi, evet, düzenlemeye çalışıyoruz ama aynı zamanda eğitim sisteminde de kadını daha geriye iten bir gerçekliğimiz söz konusudur. Örneğin, eğitim sistemimizde, kadın-erkek eşitliği, kadın özgürlüğü, erkeğin toplumsal cinsiyet eğitimleri eğitim müfredatlarımızda söz konusu değildir.
Toplumu kökten değiştiren, toplumun bakış açısını değiştiren, kadını özgürleştiren bir yaklaşımımız olmadığı taktirde yasalarla, alt komisyonlarla "Şunu kurtaralım, bu yaklaşımı geliştirelim"in doğru bir yöntem olmadığını, geçici çözüm yöntemleri olduğunu ve bunların aslında ağırlıklı olarak iktidarın onayladığını ve gerçekleştirmeye çalıştığı durumlar olduğunu, palyatif çözümler olduğunu ve siyaseten bir şeyler yapıyoruz imajı yaratmak istediğini düşünüyorum; yoksa ciddi anlamda eğitim olarak, kültürel olarak, ahlaki olarak siyaseten kadının her anlamda ciddi bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu düşünüyorum. Bunun içinde şiddet de var, bunun içinde çocuk yaşta evliliklerin rolü ve payı da var, bunun içinde bugün kadının siyasette aktif olamaması, özgür iradesiyle, kadın kimliğiyle, kadın eylemleriyle... Sivil toplum kadın kuruluşları var, birçok kadın kurumumuz var, kadın hareketlerimiz var, bunlarla aktif ortaklaşmamanın nedeni... Üsttenci bir yaklaşımla, sembolik yöntemlerle kadınının sorununun çözülmeyeceğini, kadın erkek fırsat eşitliğinin sağlanmayacağını düşünüyorum.
Aynı zamanda bir de kendi alt komisyon önerimizin acil olduğunu düşünüyorum, bunun bir an önce kurulması gerektiğini de düşünüyorum. Özellikle şu an çatışmaların olduğu, şiddetin uygulandığı ve bilanço olarak da belirttiğimiz gibi 67, hatta bunlar arttı, 80'e yakın kadın hayatını yitirdi, katledildi. Şu anda 13 yaşında bir kız çocuğunun -3 katlı binanın askerî güçler tarafından panzerlerle yıkılması sonucu- hâlen su istediğini, beş gündür su istediğini, aç, susuz ve bir sürü yaralının içinde orada kaldığını, eğer çözülecekse buradaki 13 yaşındaki kızın da kurtarılmasının, hayata dönmesinin, yaşamasının bu Komisyonun bir sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Madem Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonuyuz, burada yaşananların da bir an önce araştırılması ve hukukun, adaletin yerini bulması ve buradaki zararların telafi edilmesi için de önerimizin bir an önce ele alınması gerekiyor.