EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, Sayın Başkanım, Plan ve Bütçe Komisyonunun çok değerli üyeleri, çok değerli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bürokratları, çok değerli basın mensuplarımız; ben de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu anlamda hepinize saygılar sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, sözlerime başlamadan önce bir iki tane hususu belirtmek istiyorum işin açıkçası. Şimdi -biz bunu hep söyleriz- tabii, Türkiye Büyük Millet Meclisi şu anda 600 milletvekiliyle temsil ediliyor, dolayısıyla hepimiz de burada milletvekiliyiz ama her şeyden önce, bu Komisyon çok nitelikli bir Komisyondur. Dolayısıyla, bu Komisyonda, elbette ki milletvekillerimiz kendi illeriyle, kendi devletleriyle, kendi bölgeleriyle ilgili, hâliyle hem bizi eleştirecekler ama hem de olumlu projeleri varsa iktidar partisi olarak, burada da Sayın Bakanımız olmak üzere, Bakan Yardımcılarımız ve bürokratlarımız bunları tespit ederler. Ama biz bunları burada defalarca konuştuk. Dolayısıyla, milletvekillerimiz dili konuştuğu zaman bana göre temiz bir dil kullanması lazım. Bu konuda, ben -yani daha önce de konuştuk- hassaten bunu istirham ediyorum. Sabah da bir milletvekilimiz ve üstelik eski bir belediye başkanımız yani o cümleleri söyleyince ben burada şahsen üzüldüm.

Elbette ki bakın, AK PARTİ hükûmetleri aslında muhalefetin eline çok büyük kozlar veriyor. Hani, muhalefet şunu söylüyor: "Ya, ekonomi bitti. Siz bir şey yapamıyorsunuz. Dünyadaki konjonktüre ayak uyduramıyorsunuz." Eyvallah. Madem böyleyse yirmi yıldır bu millet niye AK PARTİ'yi destekliyor? Sonuç ortada. Hani demek ki sizin millete teveccühünüz yok.

CAVİT ARI (Antalya) - Desteklemiş olabilir.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ben sizi dinledim Cavit Bey.

Şöyle: Bakın, sabahtan beri, biz ondan beri buradayız. İlk önce 4 tane sözcülerimiz konuşur. Bu, her bakanlığın üzerinde ilgili partinin yetkilileri birini sözcü olarak seçerler veya arkadaşlar kendi donanımlarında neyse onu söylerler. Merak ettiğim nokta şu: Allah aşkına, yani muhalefet partisi, karşı cephe, Millet İttifakı; ya, Bakan Bey burada, devletin bürokratları burada. Bunlar da kimse bizim babamızın oğlu da değil, bizden önce de bürokratlar vardı, bizden sonra da olacak. Ama şöyle: Sizin tercihiniz ne? Ne önerdiniz? Önerebildiğiniz hiçbir şey yok. Burada kimse kusura bakmasın. Bakın, sabahtan beri söylenenler şu: "Sadece vadediyorsunuz." Ya, arkadaşlar, biz sıfır atıkta vaat mi ediyoruz? Yani baştan alayım.

Sıfır atık uygulamaları: Türkiye genelinde yaklaşık olarak 151 bina ve yerleşkede kurum Sıfır Atık Yönetim Sistemi uygulamasına başlamıştır. Bunlar vaat değil, bunlar gerçek olduğu için bugün burada yazılı, yazılı metin, bu hepinizin önünde var. Döngüsel ekonomi ve atık yönetimi: 2022 yılında katı atık düzenli depolama tesis sayısı bu ülkede 15'ken şu anda 2022 yılında 93'e ulaşmıştır. Bunlar vaat değil, bunlar gerçek. Yani hani, bizde bir atasözü var: "Sağırın kapısını ne kadar çalarsan çal ama umutsuz bekleyişinden başka bir hâl olmaz."

Değerli arkadaşlar, biz, bugün hepimiz Türkiye Cumhuriyeti devletinin milletvekilleriyiz. Çoğunuz bürokrasiden, ticaretten veya farklı iş alanlarından gelmişsiniz ama bunları söylediğiniz zaman şu kitapçığa... Sayın Bakanımız sabah açıkladı bunu. Ya, dönüverin, şu kitaplara bir bakıverin.

İki: "Hiçbir zaman hizmet yapmıyorsunuz." Yani arkadaşlar, ben şunu anlamıyorum: Hani, sadece bir projeyi eleştiriyorsunuz, o da İstanbul'daki bir projemiz ama Sayın Bakanımızın burada sabah hepinize göstermiş olduğu, göndermiş olduğu ve şu anda da masanızın üzerinde bulunan siz bu kitapçığa baktığınızda, sadece millet bahçesi... Bakın, onu da ben size söyleyeyim: Biz Türkiye'de ne kadar millet bahçesi yapmışız? Şu anda 450'yi aşan bir millet bahçemiz var. Bu, Ağrı'da olduğu gibi Niğde'de de var; bu, Ağrı'da olduğu gibi Ankara'da da var; bu, Ağrı'da olduğu gibi Antalya'da da var; bu, Ağrı'da olduğu gibi Erzurum'da da var; bu Ağrı'da olduğu gibi, efendim, Samsun'da da var. Yani Sayın Cumhurbaşkanımızın çok güzel bir cümlesi ve lafı oldu, geldiği günden beri şunu söyledi: "Batı'da ne varsa Doğu'da var."

Bakın, değerli arkadaşlar, ben, burada, sözümün başında da Sayın Bakanımıza teşekkür etmek istiyorum, özellikle Ağrı'ya vermiş olduğunuz... Ağrı'ya da şöyle bir vizyon var, bakın, değerli milletvekilleri: Sizin tarım bölgeleriniz vardır, tarım bölgelerinizde yerleşim içerisinde olan sıkıntılarınız da var. Bizde mesela ne vardı? Ahırlar vardı. Kentleşmeyi vizyoner şekilde göz önüne sunamıyordu. Sayın Bakanımız, Bakan Yardımcılarımız, bürokratlarımız geldiler -Allah razı olsun- ilk önce bir uzman ekibiyle geldiler devletin niteliklerini ön plana çıkarmak amacıyla. Uzmanlar kimsenin babasının oğlu değil veya kızı değil. Şunu yapıyorlar: Biz bu ile ne verebiliriz? Biz bu ilin ekonomik, sosyoekonomik, kültürel yapısını, vizyonerliğini veya imar durumunu, peyzaj durumunu nasıl değiştirebiliriz? İşte, arkadaşlar, AK PARTİ budur. Ey, muhalefet, sizde ne var? Fethi Ağabey, daha bize bir elma bile getiremedin. Bak, elma gelene kadar bu iş böyle sürer.

Değerli arkadaşlar, bakın, atık su ve içme suyu yönetimi... Bunu geçen sene de burada bir milletvekili arkadaşımız söyledi, Sayın Bakanımız söyledi. Bakın, 2002 yılında belediye nüfusunun yüzde 35'ine atık su arıtma hizmeti verilirken 2022 yılı Eylül ayı itibarıyla yüzde 89; AK PARTİ'nin farkı burada ya! Ne derseniz deyin, ne yaparsanız yapın; emin olun ki Allah'a, o sandık gider, AK PARTİ dolu dolu, gümbür gümbür gelir, bundan kimsenin bir şüphesi olmasın.

Yine, aynı şekilde, yerel yönetimler, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, il özel idaresi ve birliklerinin desteklenmesi. Ya, arkadaşlar, AK PARTİ hükûmetlerinden önce -bakın, ben Ankara'da bürokrattım- farklı bir iktidar olsa belediyelere bir kuruş gitmiyordu ama şu anda İller Bankasında herkesin parası tıkır tıkır yatıyor.

SERKAN TOPAL (Hatay) - Sayın Çelebi...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ben sizi dinledim. Değerli ağabeyim, konuşmama izin ver.

Ha, bu şu demektir: Eğer, ilgili belediyenin belediye başkanının kendisinde bir vizyonerlik, bir donanım varsa alır, getirir.

(CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, hatibe müdahale etmeyelim lütfen, sırası gelince herkes fikrini ifade eder.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakın, ben size şunu da söyleyeyim: Mesela, benim kendi ilimde, benim partimden olmayan arkadaşı da biz Sayın Bakanımıza getirdik. Neden dolayı? Verimliliğini tespit ettiğimiz her projeyi, biz, il bazında Sayın Bakanımıza getiririz ve ona destek veririz değerli arkadaşlar.

İki, bir şey daha arz edeyim arkadaşlar. Diyor ya "Ah şu Ağrı'nın, şu Diyarbakır'ın dili olsa da bir konuşsa." Şimdi, bazıları şunu söyledi değerli arkadaşlar. "Ya, ülkede barınma krizi yaşanıyor. Siz 28,6 milyon konut var diyorsunuz ama bu konutların hepsi boştur." Ya, değerli kardeşlerim...

SERKAN TOPAL (Hatay) - Biz çığlığı da biliyoruz.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Beni bir dinle ağabey, beni bir dinle!

"Siz konutta umut satıyorsunuz." Biz kimsenin umut tacirliğini yapmıyoruz. Vallahi, bak, şurada gördüğünüz Bakan var ya, Anadolu'nun en yiğit, mert insanı. Burada Bakan Yardımcıları, bak, bir Fatma ablamız var, samimiyetimle söylüyorum her şeye bedel.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Proje anlat proje!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen, hatibe müdahale etmeyelim. Rica ediyorum...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bir TOKİ Başkanı var yine...

Şöyle, biz vaat etmiyoruz, biz yapıyoruz dediğimiz zaman... Çünkü bu Sayın Cumhurbaşkanımızın senedidir, sözüdür; yerine gelir ve Sayın Bakanımdan Allah bin kere razı olsun, sıkıntı da yok.

Bir şey söyleyeyim. Şimdi, dediler ki "Konut tahsilatını niye yapmıyorsunuz?" Ya, sosyal konut; siz Aile Bakanlığının bütçesine bakarsanız orada olur.

Bir de şunu söyleyeyim değerli arkadaşlar, fazla vaktim yok.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Nerede olur, nerede olur? Aile Bakanlığının bütçesinde mi?

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ben Ağrı milletvekiliyim, Sayın Bekaroğlu, seni Ağrı'ya özel götüreceğim.

Şimdi, siz 2016, 2017'de Diyarbakır'a giderken...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sosyal konut bütçesi nerede? Aile Bakanlığında mı?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Bekaroğlu, birazdan söz vereceğim, orada konuşun.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Siz Şırnak'a, Hakkâri'ye gittiğiniz zaman... Siz baktığınız zaman var ya, Sayın Bakanım o zamanları çok iyi hatırlarlar... Elinizi vicdanınıza koyun, Allah'ınızı severseniz, bu devletin bütçesi nereye gidiyor? Eğer terör olmasa var ya, Ağrı, 5 Ağrı olur; Ankara, 10 Ankara olur; İstanbul, 50 İstanbul olur; Diyarbakır, 100 tane Diyarbakır olur. Bakın, o Sur'a gittiğinizde var ya, bir taraftan Sur yakılıp yıkılıyordu, Şırnak'ta insanlar evlerinden göç ediyordu ama devlet sahip çıkıyordu; onlara otel ve konut veriyordu. Değerli kardeşlerim, biz ne çektiysek bu ülkenin teröründen ve algı yapanlarından çektik. Herkesin şunu düşünmesi lazım, herkesin başını kaldırması lazım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlenizi alalım, son cümlenizi...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sadece söylemekle değil ama elini taşın altına koyup vicdanıyla bu ülkenin kaynaklarının nereye gittiğinin, insan yapısının nereye gittiğinin, yabancı ülkeye, özellikle, bizim yetişmiş, nitelikli insanımızın gitmesi için alan açan insanların... Bizim onların önüne geçmemiz lazım değerli kardeşlerim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Çelebi, teşekkür ediyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Siz burada ayrı partilerden olabilirsiniz ama siz Türkiye Cumhuriyetinin devletinin bayrağı altında bugün burada hüküm sürüyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkürler Sayın Çelebi. Teşekkür ediyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Değerli Başkanım, bir hayırlı olsun diyelim de kapatalım isterseniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yani ısrarla "Hayırlı olsun." demeniz için size söz verdim, demediniz, ben de mecbur kaldım.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ya, bu nezaket meselesi.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun söyleyin, bir cümleyle...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ben Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın 2023 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı kararını da ilimiz, eğitim için çıkardığınız için ben sizlere şükranlarımı arz ediyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Sayın Çelebi.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Çok teşekkür ediyorum.

Vedat ağabeye de Mekânsal'a da teşekkür ediyorum.