KOMİSYON KONUŞMASI

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, size de iyi günler diliyorum

Türkiye'nin en çok liyakat gerektiren, eskiden zorlu sınavlarla girilen bir kurumuydu Dışişleri Bakanlığı, şimdi ise AKP'den vekil olamadığında sana bir büyükelçilik veriliyor. Basına düşen haberlere bakılırsa gittikleri yerleri beğenmeyenler de varmış. En zorlu, en çok bilgi gerektiren görevlerden olan büyükelçiliği beşik ulemalığına çevirdiniz. Öyle olunca "Çevir kazı yanmasın, çevir de çevir." AKP dış politikası olmuş durumda. Dün "kara" dediğiniz ama bugün "ak" demediğiniz hiçbir konu yok. Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır, Yunanistan, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Rusya; hangi konuya girsek kıvırma politikası. Şimdi, "Esad" mı, "Esed" mi; hangisini söyleyelim?

Türkiye'de neresi içerisi, neresi dışarısı artık bilinmez oldu; yetmiş iki milleti mülteci politikanızla ülkemize doldurdunuz, daha doğrusu politikasızlığınızla. Gidin, Edirne'nin Meriç boylarındaki sınır köylerinde yaşayan vatandaşlarımızın durumuna bakın. Ben Edirne Milletvekili olarak buradan söylüyorum: Evlerine girerken tedirginler, tarlalarına girerken, giderken tedirginler; nereden, hangi milletten kimin çıkacağı belli değil. Evlerden, iş yerlerinden çalınan yiyecek, giyecekler var; sizin beceriksizliğinizin bedelini benim Meriç kıyısında yaşayan yurttaşlarım ödüyor. Sınır köylerinde tarlaya gitmeye kalksanız bir sürü belge isteniyor sizden ama bir de bakıyorsunuz bin bir güçlükle ektiğiniz tarlalarınızda nereli olduğunu bilmediğiniz insanlar belgesiz bir şekilde cirit atıyorlar, emeğinizi kırıp geçiyorlar.

Dışarısı içeri taşındıkça içeride olanları da dışarıdan duymaya başladık. Şu sıralar kapalı da olsa yolsuzluk, uyuşturucu haberleri Birleşik Arap Emirlikleri'nden geliyor. Bilmek istiyoruz, acaba Birleşik Arap Emirlikleri'ne neler verilerek yolsuzluk, uyuşturucu işleri için duyulan sesler kısıldı?

Bir de Ege'deki adalar meselesi var. Düzenli olarak Ege'deki bütün adaların Yunanistan tarafından işgal edilmesine, silahlandırılmasına seyirci kaldınız, şimdi sözde bağırıp duruyorsunuz, kim ciddiye alır alır sizi, bağırmalarınızı? Siz kendinizi çoktan ciddiye alınmayanların sınıfına kendiniz zaten sokmuşsunuz. Ege adalarını sizin dış politikalarınız işgal ettirdi. Yunanistan Başbakanı sizin Genel Başkanınız gibi partisinin ilçe kongresinde nutuk atarak dış politika yapmıyor ki. Ondan sonra siz bağırmaya devam eder, yandaş kanallarınızdan bağırtılarınız yükselirken başka ülkeler işlerini görür dururlar. Bu adalar işgal edilirken neredeydiniz? Dedağaç silah deposu olurken ne yapıyordunuz? Şu anda Dışişlerindeki beceriksiz kadro belki binlerce yıllık geleneği olan Türk hariciyesinin yüz karasıdır; hiçbir karar alma yetkisi yoktur. Genel Başkanınız bir ilçe kongresinde "prompter" olmadan bir şey söyler, bunun hiçbir karşılığı yoktur ama siz sıraya girer cansiparane şekilde savunursunuz.

Bu arada çok bağırdığınız Rahip Brunson şimdi nerede, haberiniz var mı? Sizin gücünüz masum insanlarımızı Gezi'de olduğu gibi suçsuz yere içeri atmaya yeter. Sizi dünyada ciddiye alan yok, belki Putin seviyordur sizi, nasıl olsa kapısında istediği kadar bekletebiliyor. Sonuçta, Türk Dışişleri en karanlık çağını yaşıyor.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ayıp ya!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ucuz siyaset!

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Ben sizi dinledim İbrahim Bey.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yakışıyor mu! Kıskançlar, çekemiyorsunuz!

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Ulufe dağıtma yerine döndürdünüz Dışişleri Bakanlığını. Konuşmama "Çevir kazı yanmasın, çevir de çevir." diyerek başlamıştım. Aslında bu, iki yıl önce 6 kasımda kaybettiğimiz değerli bestecimiz Timur Selçuk'un, şarkı sözleri Çiğdem Talu'ya ait, adı da dönek türküsü. Bu şarkıyı en iyi Lefkoşa'ya atadığınız Büyükelçi bilir.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Çok ayıp ettin ya!

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - O zaman sözlerini buradan alıntıyla bitireyim: "Herkesi uyutalım, yazar olalım, / Vatan millet üstüne nutuk atalım, / Bir parti kuralım da üye olalım, / Hiçbir şey olmasak da bakan olalım.

Teşekkür ederim.