KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, saygıdeğer Komisyon üyeleri, değerli Bakan Yardımcıları, kıymetli bürokratlar; sizleri saygıyla selamlıyorum. Sayın Bakanım, sunumunuz için teşekkür ediyorum.

Belirsizliklerin arttığı, öngörülebilirliğin azaldığı, başta yakın çevremiz olmak üzere farklı bölgelerde ortaya çıkan kriz ve ihtilafların barış ve istikrarı tehdit ettiği bir dönemde, sözü dinlenen ve sözüne güvenilen bir ülke olmayı temin eden bir dış politika takdire şayandır. Bu doğrultuda, içinden geçilen zorlu süreçlerde millî menfaatlerimiz doğrultusunda Bakanlık olarak gösterdiğiniz dirayet ve başarı için sizi ve ekibinizi kutluyor, başarılarınızın devamını diliyorum.

Konvansiyonel çatışmaların sayısındaki artış, etnik, dinî ve ekonomik temelli uyuşmazlıkların yaygınlaşması, küresel güç mücadelesinin kazandığı yeni boyutlar, göç ve mültecilik olgularında ortaya çıkan trajik örnekler ve terörizm, yakın geleceğe ilişkin tahmin ve değerlendirmeleri güçleştirirken, iyimser beklentileri de azaltmaktadır. Küresel ölçekte yaşanılan olayların büyük çoğunluğu yakın coğrafyamızda cereyan etmekte, bu çatışmaların yol açtığı sorunlar komşu ülkelerle birlikte en çok bizi etkilemektedir. Böylesi kaotik bir ortamda, Türkiye, çok şükür, bir huzur ve güven adasıdır.

Türkiye, yürüttüğü çok boyutlu ve kapsayıcı dış politikayla bölgesel ve küresel etkisini arttırırken, kurulacak denklemlerde hesap dışı bırakılamayacak bir ülke durumuna gelmiş, özellikle Ukrayna-Rusya savaşında barış için samimi iradesini ortaya koyan, her iki devletle görüşebilen tek ülke olarak diplomasinin merkezi olmuştur. Türkiye diplomaside temsil ağını tüm dünyaya genişletmiş, yüksek düzeyli ve bölgesel iş birliği mekanizmalarıyla dış politika araçlarını çeşitlendirmiştir. Birleşmiş Milletler ve çok taraflı kuruluşlarda öncü rol üstlenmiş, çatışma çözümü ve ara buluculukta marka olmuş, göç yönetimi, insani ve kalkınma yardımlarında insanlık onurunu koruma kararlılığında olmuştur. Akdeniz havzası ve Afrika Kıtası'nın barış ve güvenliği için büyük önem taşıyan Libya'nın bağımsızlığı, egemenliği, toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunmasını esas alarak Birleşmiş Milletler öncülüğünde yürütülen tüm siyasi süreçlerin aktif destekçisi olma vasfını sürdürmüştür. Kıbrıs davamızın ve denizlerimizde barış ve güvenlik ile meşru haklarımızın savunucusu olmuş, kırk altı yıl kapalı kalan Maraş açılmış, Azerbaycan'ın vatan muharebesine desteğimizle Karabağ'daki otuz yıllık Ermenistan işgali sonlandırılmıştır. Devam eden küresel ve bölgesel gerilimler, Türkiye'nin her bakımdan teyakkuz hâlinde olmasını, millî bütünlük ve çıkarlarımızı önceleyen Ankara merkezli, çok yönlü ve çok boyutlu bir dış politikayı zorunlu kılmaktadır. Bugün Suriye'de, Libya'da, Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'ta, Ukrayna-Rusya savaşında ve daha birçok alandaki çatışma ve gerilimlere ilişkin çözüm süreçlerinde Türkiye'nin aktif olarak yer alması uygulanan başarılı dış politikanın sonucudur.

Partimizin dış politika anlayışının özü, Türkiye'nin güvenliğini ve millî çıkarlarını korumak ve geliştirmek, çevremizde barış, huzur, istikrar ve güvenlik kuşağı oluşturmak, başta komşularımız olmak üzere bütün ülkelerle karşılıklı saygı ve menfaate dayalı uzun vadeli dostane ilişkiler kurmak, mevcut sorunları Türkiye'nin hak ve çıkarları korunarak uluslararası hukuk çerçevesinde adil ve kalıcı çözümlere kavuşturmaktır. "Lider ülke Türkiye" ülkümüzün en önemli unsurlarından birisi Türkiye'nin bağımsız, etkili ve sonuç alıcı bir dış politika izleyebilmesidir. Bu kapsamda, tarihten gelen husumetleri bugüne taşıyan ve Türkiye'nin millî çıkarlarını hedef alan ülkelere karşı uluslararası hukuk ve meşruiyet çerçevesinde gereken caydırıcı politikalar uygulanmalıdır. Ülkemizin yürüttüğü dış politika anlayışı da sahada ve masada güvenlik ve çıkarlarımızın korunması için her türlü tedbiri almayı, diyaloğa kapıyı kapatmamayı ve barışın sağlanabilmesi için caydırıcı gücünü kullanmayı esas almaktadır.

Türkiye, diplomasideki etkinliğini her geçen gün arttırmakta, insani diplomasiyle küresel huzurun temini, açlık ve yoksullukla mücadele konusunda da çaba göstermektedir; bu amaca hizmet etmeyen Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kuruluşların yeniden tanzimi hususunda görüşünü açıkça ifade etmekte, bu yönde etkili bir diplomasi yürütmektedir.

Türkiye, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile kazandığı etkin icra kapasitesiyle, uluslararası gelişmeler karşısında daha hızlı ve kapsamlı refleks gösterebilme kabiliyetine, sevk ve idareye ilişkin sonuç alıcı bir koordinasyona kavuşmuştur. Bugün, Türkiye, dünya siyasetinde ve uluslararası ilişkilerde güçlü, itibarlı, sözü dinlenen, dostluğu aranan ve dostluğuna güvenilen bir ülkedir. Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimiyle başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı karşısında Türkiye en baştan beri Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunarak Batılı ülkelerin aksine daha yapıcı ve barışçıl bir tutum benimsemiştir. Nitekim, Antalya ve İstanbul'da tarafları buluşturma başarısının yanı sıra tahıl sevkiyatının ve taraflar arasında esir takasının yapılmasını sağlayarak tüm dünyanın takdirini kazanmıştır. Pandemi sonrası Ukrayna-Rusya Savaşı'yla enerji krizinin yanı sıra gıda krizi tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Özellikle yoksul ülkeleri tehdit eden bu durumun önüne geçilmesi için Türkiye'nin ortaya koyduğu diplomatik mücadele sonuç vermiş, Tahıl Koridoru Anlaşması hayata geçirilmiştir. Yakın tarihte Rusya'nın anlaşmadan çekildiğini ilan etmesi üzerine Türkiye, dünya genelinde gıda krizi yaşanmasının önüne geçilmesi için imzalanan anlaşmanın devamını sağlayarak küresel çapta diplomatik başarısını yeniden göstermiştir. Şimdi de Türkiye'mizin doğu batı aksında doğal gaz merkezi olması gündeme gelmiştir. Putin, gaz tedarikinde en güvenilir güzergâhın Türkiye olduğunu açıklamış, Kuzey Akım hatları gözden düşerken Türk Akımı Projesi öne çıkmış, ülkemiz enerji jeopolitiğinde önemli bir avantaja erişmiştir.

Türkiye, kararlı şekilde yürüttüğü terörle mücadeleyle güney sınırlarında kurulmak istenen terör koridoruna izin vermeyeceğini, komşu ülkeleri Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü esas alarak millî menfaatleri çerçevesinde ve uluslararası hukuka uygun hareket ettiğini tüm dünyaya göstermiştir.

Yayılmacı, maksimalist ve agresif dış politika eylem ve söylemleriyle Türkiye aleyhine bir gerilim yaratma çabasında olan Yunanistan, arkasına aldığı Batı desteğine rağmen, Türkiye'nin kararlılığı sayesinde başarılı olamamıştır. Türkiye, en büyük kıyıdaşı olduğu Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını korumaya devam etmektedir. Bazı bölge ülkeleri Türkiye'nin haklı mücadelesinin farkına varmış ve Yunanistan'ın yönlendirmesiyle aldıkları tavırları değiştirmek zorunda kalmıştır.

11 Kasım 2022'de Semerkant'ta Türk Devletleri Teşkilatı Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirve Toplantısı yapılacaktır. Tam bir yıl önce, 12 Kasım 2021 tarihinde, İstanbul'da gerçekleştirilen zirvede hatırlanacağı gibi, Türk Konseyi, Türk Devletleri Teşkilatına dönüştürülmüş, 2040 Türk Dünyası Vizyon Belgesi de kabul edilmiştir. Bu, tarihî önemde bir gelişme olmuştur. İnanıyoruz ki kararla, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler arasındaki ekonomik, sosyal ve siyasi iş birliklerinin ve kalıcı ittifakların sağlanması mümkün olacak, yeni bir güç birliği oluşturulmasına, bölgesel ve küresel barışın tesisine katkı sağlanacaktır.

Büyük belirsizliklerin ve karmaşık ittifak ilişkilerinin hâkim olduğu günümüz dünyasında, Türkiye, barışçıl tutumuyla gerginleşen uluslararası ilişkilere güven aşılamaya devam etmektedir. Nitekim, iklim değişikliği, küresel gıda ve enerji krizi, artan açlık ve yoksulluk, yükselen İslamofobi ve Türkofobi, salgın hastalıklar ve düzensiz göç gibi sınamalar karşısında Türkiye elini taşın altına koyan ve yüksek fedakârlıklar gösteren erdemli bir duruş sergilemektedir.

Özetle, Türkiye, uyguladığı diplomasiyle, millî menfaatleri koruma kararlılığıyla küresel refah ve adaletin, insanlığın barış ve huzurunun sağlanması peşinde ve kararlılığındadır.

Bu düşüncelerle, Bakanlığınız bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.