| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Dışişleri Bakanlığı b) Avrupa Birliği Başkanlığı c) Türk Akreditasyon Kurumu ç) Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türkiye Ulusal Ajansı) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 08 .11.2022 |
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Sayın Başkanım, Değerli Bakanım, saygıdeğer komisyon üyeleri ve milletvekili arkadaşlarım, çok kıymetli diplomat ve bürokratlar, basınımızın seçkin mensupları; Dışişleri Bakanlığı 2023 bütçesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Dünyamız, etkilerini her alanda hissettiğimiz kapsamlı bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. Bu hassas dönemde, siyasi ve ekonomik alanlarda ciddi küresel kırılmalar yaşanırken güç dengeleri de hızla değişiyor. Birden fazla güç odağı, kendi menfaatlerini gözetmek için küresel meselelerde söz sahibi olmaya çalışıyor. İşte, böyle çalkantılı bir dönemde ülkemizin uyguladığı girişimci ve insani dış politika anlayışı daha da önem kazanıyor. Sadece yakın coğrafyamızda değil, tüm dünyada uygulanan etkin dış politikamız, bugün ülkemizin sahada ve masada ne kadar aktif olduğunu gösteriyor. Bir yandan, bölgemizde ani gelişen olaylara yerinde müdahalelerde bulunurken diğer yandan, mazlumların dertlerine derman oluyoruz. Ülkemiz üzerinde masalarda kurulan oyunları gerektiğinde sahada bozuyoruz.
Dış politikamızın genişleyen ufukları, küresel çaptaki tüm sorunları yakından izleyerek inisiyatif alabilmemizi sağlıyor. Salgın ve ardından Ukrayna savaşıyla birlikte uluslararası alanda belirsizlik arttı. Artık sorunlar çok katmanlı ve çok boyutlu. Sorunlar ve elbette çözüm yolları da baş döndürücü bir hızla değişiyor, dönüşüyor. Ülkemiz bu sorunlara mukabele etmek, çözüm yolları üretmek ve fırsatları kollamak için girişimci ve insani dış politikamız çerçevesinde gerekli adımları kararlılıkla atıyor.
Göç, iklim değişikliği, terörizm, yabancı ve İslam düşmanlığı; uluslararası gündemi meşgul eden en yakıcı sorunlar olarak öne çıkıyor. Türkiye çatışmaların ve istikrarsızlıkların ortasında âdeta bir istikrar, huzur ve refah adası olarak bulunuyor. Sorunlara seyirci kalamayız, aksine, sorunların çözümünde aktif yol almalıyız ve Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde dış politikamız da buna göre yürütülmektedir.
Temel amacımız, bölgemizde ve ötesinde barış, güvenlik, istikrar ve refah kuşaklarını tesis etmektir. Etrafımızdaki ateş çemberinden topraklarımıza bir kıvılcım bile sıçramasına müsaade etmiyoruz. Dışişleri Bakanlığımız da bu amaç doğrultusunda etkin bir diplomasi yürütüyor. Dış politikamızın en belirgin özelliklerinden biri küresel planda etkin olmak, sahada ve masada güçlü şekilde yer almak, milletimizin akil ve müşfik karakterini yansıtabilmek için her coğrafyada mevcudiyetimizi artırmaktır.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; dış temsilcilik sayımız 2002'de 163'ken bugün 257'ye ulaştı, bu büyük bir başarı öyküsüdür. Dünyanın dört bir yanında temsilciliklerimizle bayrağımızı şerefle dalgalandırıyor ve böylece en geniş diplomatik ağa sahip ilk 5 ülke arasında yer almanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bu durumun da ticaretimiz üzerinde somut etkileri oldu. Merkez Bankasının yaptığı bir araştırmada büyükelçilik açtığımız 39 ülkeye ticaretimizin yüzde 26,9 düzeyinde arttığı tespit edildi. Küresel diplomasinin önemli ülkelerinden biri hâline gelen Türkiye'de yabancı temsilcilik sayısı da 166'dan 301'e çıktı; İstanbul temsilciliğimize İzmir, Edirne, Diyarbakır Gaziantep, Hatay, Antalya'nın eklenmesiyle Dışişleri Bakanlığımızın yurt içi temsilcilik sayısı da 7'ye yükseldi. Öte yandan, New York'ta Birleşmiş Milletler merkezinin tam karşısında inşa edilen abidevi eserimiz Türkevi'miz milletimizin gurur nişanesi olarak yükseliyor. Geçtiğimiz eylül ayında Birleşmiş Milletler Haftası vesilesiyle Türkevi'mizin küresel diplomasinin ana üslerinden birisi hâline geldiğini tüm dünya şahitlik etti, ülkemizi takdir etti. Bu, aynı zamanda, ülkemizin uluslararası rekabet gücünün de tezahürüdür, ülkemizin yükselen profilinin bir göstergesidir.
Ülkemiz ara buluculuk faaliyetleriyle, yetkin insani diplomasisiyle, eğitim, kültür diplomasisiyle, yumuşak gücüyle artık bambaşka bir ligde oynuyor; Afrika'da, Latin Amerika'da, Asya'da, Balkanlar'da, Orta Doğu'da her yerde varız. Dünyanın en köklü medeniyetlerinden biri olarak, en doğuda da en batıda da etkin olmak, bayrak göstermek zorundayız. Sayın Dışişleri Bakanımızın öncülüğünde, Dışişleri Bakanlığımızın ve kıymetli mensuplarının özverili fedakâr çalışmaları sayesinde girişimci ve insani özelliğimizle dünya çapında 7 milyonu aşkın vatandaşımıza devletimizin müşfik gücünü hissettiriyor, iş insanlarımıza yeni kapılar açıyor, insani hasletlerimizle soydaş ve akraba toplulukların, muhtacın, mağdurun yanında duruyoruz, Türk milletinin şefkat elini dünyanın dört bir yanına uzatabiliyoruz.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; yirmi yıl önce Afrika'da 12 büyükelçiliğimiz varken bugün 44'e yükseldi. Bu sayede yirmi yıl önce Afrika'yla dış ticaretimiz 4 milyar dolarken bugün toplam ticaret hacmimiz 30 milyar dolar oldu. Millî bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları sadece Afrika kıtasında 62 noktaya uçuş gerçekleştiriyor, kıtaların her birini Türk Hava Yolları bağlıyor. Bu sadece tek taraflı bir durum değil, Afrika ülkeleri ve halkları da bizleri bağrına basıyor. 16-18 Aralık 2021 tarihinde İstanbul'da ev sahipliği yaptığımız Türkiye-Afrika Zirvesi'nde 38 Afrika ülkesinden 16 devlet ve hükûmet başkanı, 25'i dışişleri bakanı olmak üzere toplam 100 bakanın katılması bir tesadüf değil. Zirvede Türkiye ve Afrika'nın önümüzdeki beş yıllık dönem yol haritasını imzaladık "Beraber kalkınalım, beraber kazanalım." dedik. Benzer durumları Latin Amerika ve Asya'da müşahede etmek mümkün. Latin Amerika'da yirmi yıl önce 6 olan temsilcilik sayımızı 19'a yükselttik. Bölgede en geniş diplomatik ağa sahip bölge dışı ülkelerden biri olduk; bunun da meyvelerini topluyoruz. Uzak diyarlarda bayrak gösterirseniz ülkenizin, insanınızın çıkarlarını korursunuz, böylece ülkece kazanırsınız. Bölge ülkeleriyle yirmi yıl önce 1 milyar dolar düzeyinde olan ticaret hacmimizi 15 katına çıkarmamız da tesadüf değil. Latin Amerika'yla da karşılıklı çıkar ve saygıyla yaklaşıyoruz. Bu sayede pek çok bölge ülkesiyle siyasi istişare mekanizmalarımızı kurduk.
Diğer yandan, Dışişleri Bakanlığımızın Yeniden Asya Girişimi de çok zamanlı ve önemli. Ata yurdumuzda dilimiz, kültürümüz, tarihimiz bir kardeşlerimizle ve ötesindeki kardeş ve dostlarımızla yol yürümeye devam ediyoruz. Girişim kapsamında çoğu ekonomik, ticaret odaklı binden fazla somut eylem alanıyla beraber kazanmak, beraber kalkınmak için çalışmaya devam ediyoruz. Son iki yılda bölgeyle dış ticaret hacmimiz yaklaşık yüzde 40 arttı, bölgeye yönelik ithalatımız yaklaşık yüzde 27 yükseldi; bunlar tesadüfi değil.
Gönül coğrafyamız, ecdat yadigârı, evladıfatihan diyarı Balkanlarda da her zaman barış ve istikrar için faaliyet gösteriyoruz, hangi konuda ne zaman ihtiyaç duyarlarsa yanlarındayız. Bölgesel diyaloğu teşvik etmek için, istikrarı temin etmek için üçlü dörtlü iş birliği süreçleri işletiyoruz. Tüm coğrafyalardaki varlığımızın yanı sıra uluslararası platformlardaki mevcudiyetimiz ve dönem başkanlığımızla iz bırakan çalışmaları yürüttük.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; her fırsatta Sayın Cumhurbaşkanımızın "Daha adil bir dünya mümkün." ve "Dünya 5'ten büyüktür." çağrılarını yaymaya, yüksek sesle dile getirmeye devam ettik. Hatta, eylül ayında Birleşmiş Milletler Zirvesi'nde de memnuniyetle gördük ki birçok lider, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu çağrılarına hak veriyor. Ayrıca, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinden Ekonomik İşbirliği Teşkilatına, İslam İşbirliği Teşkilatından Asya İşbirliği Diyaloğuna, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatından Gelişen Sekiz Ülke Teşkilatına, Türk Devletleri Teşkilatından Güneydoğu Avrupa İş Birliği Sürecine ve MIKTA'ya kadar 20'den fazla uluslararası teşkilatın veya oluşumun dönem başkanlığını başarıyla yürüttük. Ülkemizin öncülüğünde kurulan Türk Devletleri Teşkilatı, gün geçtikçe güçlenen, faaliyetleri dikkatle izlenen, itibarlı ve üçüncü ülkelerin iş birliği içinde olmak istedikleri bir teşkilat hâline geldi.
Öte yandan, cumhuriyetimizin 100'üncü yılına doğru ilerlerken, "Türkiye Yüzyılı" ideali doğrultusunda adım adım hedefe yürürken ülkemizin köklü tarihî gibi diplomasi alanında da dünyada önde gelen ülkelerden biri olduğunu her zaman hatırlamak ve hatırlatmak gerekir. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını kutlayacağımız 2023 yılı, hariciye teşkilatımızın da 500'üncü yılını teşkil edecek. Bu hususta en önemli özelliğimiz, diplomasimizin insani ve vicdani boyutu. Türkiye çok adil ve ilkeli bir diplomasi yürütüyor. Bu sayede birçok aktörün güvendiği, sözüne itibar ettiği, masaların baş köşelerine davet ettiği bir ülke hâline geldik. Rusya-Ukrayna savaşının en başından bu yana itidalli diyaloğu teşvik ettik; Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde her düzeyde mekik diplomasisi yürüttük; diplomasi masalarını kurduk, tarafları bir araya getirdik. Sayın Bakanımızın da burada sunumlarında anlattıkları gibi, Türkiye sayesinde dünyada küresel bir gıda krizinin önüne geçildi. Tahıl koridoru mutabakatı sekteye uğradı, yine Sayın Cumhurbaşkanımızın devreye girmesiyle kriz ivedilikle çözüldü. Artık Türkiye, küresel sorunların çözümünde masada yer alan küresel bir aktör konumuna yükseldi çünkü biz önce insan diyoruz, vicdan-akıl terazisini göz ardı etmiyoruz.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 2004 yılından Taliban'ın ülkede yönetimi ele geçirdiği 2021 Ağustos ayına kadar Afganistan'a eğitim, altyapı ve sağlık alanlarında önemli kalkınma yardımlarında bulunduk. Afganistan'da bugün büyükelçiliği açık olan tek NATO ülkesiyiz. Taliban'ın 15 Ağustosta ülkede yönetimi fiilen ele geçirmesinden sonra ilan edilen geçici hükûmetle tedrici angajman politikası izlenmiştir. Afganistan'da kalıcı barış ve istikrar ile kalkınma için kapsayıcı ve ülkenin tüm kesimlerinin layıkıyla temsil edildiği bir hükûmetin önemini vurguladık. Afganistan'daki insani krizin hafifletilmesi için insani yardımlarımızı sürdürüyoruz; bu çerçevede bugüne kadar 6 İyilik Treni gönderdik. Öte yandan, çeşitli zorluklara rağmen Afganistan genelinde Maarif Vakfımız tarafından hâlihazırda 44 okul işletilmekte olup bunlar arasında 14 tane de kız okulu bulunuyor.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 2020 yılındaki İkinci Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan'a siyasi, manevi destek verilmiştir. Azerbaycan toprakları otuz yıla yakın zamandır devam eden işgalden vatan muharebesi sonucu kurtarılmıştır. 15 Haziran 2021'de Sayın Cumhurbaşkanımız ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Müttefiklik İlişkileri Hakkında Şuşa Beyannamesi'ni imzaladılar. Azerbaycan'ın İkinci Karabağ Savaşı'yla işgal altındaki toprakları geri almasının ardından bölgede kalıcı barış ve istikrarın tesisi için normalleşme zeminini destekledik. Ermenistan'la özel temsilcilik seviyesinde görüşmeler başlamıştır. Bugün 8 Kasım, can Azerbaycan'ın Zafer Günü'nü de kutluyorum.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Covid-19 salgınının başlamasıyla birlikte cumhuriyet tarihimizin en büyük tahliye operasyonlarıyla 142 ülkeden 100 bini aşkın vatandaşımızın yuvalarına salimen kavuşturulması tesadüf değil. Tıbbi yardımlarda rekabeti değil dayanışmayı ön plana çıkardık "Sen, ben yok; biz varız." dedik. Dünyanın her köşesinde vatandaşlarımızın, soydaşlarımızın ve mazlumların yardımına koştuk. Salgın döneminde, tıbbi malzeme başta olmak üzere, 161 ülkeye ve 12 uluslararası teşkilata yardım sağladık. Bugüne kadar, 19 ülkeye 6,6 milyon doz aşı hibesi yaptık. Kriz ve çatışma bölgelerinde, vatandaşlarımızın ve üçüncü ülke vatandaşlarının tahliyesine yine biz öncü olduk. Libya, Yemen, Afganistan ve Kazakistan gibi kriz bölgelerinde 20 bine yakın vatandaşımız ile üçüncü ülke vatandaşının tahliyesini başarıyla gerçekleştirdik. Ukrayna savaşının başlamasıyla vatandaş, soydaş, Türk cumhuriyetleri ve diğer ülke vatandaşı 18 binden fazla kişiyi tahliye ettik. Diğer yandan, sahada ve masadaki güçlü dış politikamızın düşünce boyutu da var.
Memleketim olan Antalya'da 2 defa fiziken gerçekleştirilen ve 3'üncüsü de gelecek nisan ayında gerçekleştirilecek Antalya Diplomasi Forumu (ADF) ülkemizin nasıl teveccüh gördüğünün ve nasıl bir diplomasi merkezine dönüştüğünün göstergesi olmuştur. Bu sene düzenlenen 2'nci Antalya Diplomasi Forumu'na 75 ülkeden 17 devlet ve hükûmet başkanı ile 80 bakan ve 40 uluslararası teşkilat üst düzey temsilcisinin iştirak etmesi hepimizin başarısı. Ayrıca, Rusya-Ukrayna savaşının ilk haftasında iki ülkenin Dışişleri Bakanları ilk kez Antalya Diplomasi Forumu çatısı altında bir araya gelmiş, bu görüşme dünya çapında ses getirmiştir. Ülkemizin ara bulucu, kolaylaştırıcı rolü bu vesileyle bir kez daha pekişmiştir. Diğer yandan, Antalya Diplomasi Forumu'nun sağladığı diplomatik etkileşim ortamıyla 212 resmî ikili görüşme gerçekleştirilmiş, âdeta bir Birleşmiş Milletler zirvesini andıran görüntüler kaydedilmiştir. Teşbihte hata olmaz, diplomasinin nabzı gerçek anlamıyla Antalya'da, Türkiye'de atmıştır. Bugün, Avrupa'dan Asya'ya Afrika'dan Latin Amerika'ya kadar pek çok kurum ve kuruluş Antalya Diploması Forumu'yla ortaklık yapmaya, iş birliği tesis etmeye büyük önem veriyor.
Bu düşüncelerle, dış politikamıza tarihimizin en başarılı dönemini yaşatan Dışişleri Bakanlığımızın merkezindeki ve yurt dışındaki mensuplarına, Sayın Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu şahsında teşekkür ediyor, 2023 bütçesinin hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum.