KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Bugün hatiplerin konuşmasında sıkça bu 2011 yılında konulan 500 milyar dolar ihracat hedefi üzerinde sıkça duruldu.

Tabii, 2002'de Türkiye'nin ihracatı 35 milyar dolar, ithalatı 50 milyar dolar -yuvarlama rakamlarla söylüyorum- ithalatın üçte 1'i kadar ihracat yapan bir ülke. 2011'de mevcut iktidar, hani "Erdoğan etkisi" dendi ya az önce o etki, 2011'de 114 milyar dolara çıkardığı ihracata 2023 yılı için bir hedef koyuyor ve 500 milyar dolar bir ihracat hedefi veriyor herkese, tüm bürokrasisine, sanayisine, iş dünyasına, çalışanlarına, bütün milletine bu hedefi koyuyor ve üretim üzere bir psikolojiyi topluma, tabana yaymak üzere bir hedef ortaya koyuyor.

Tabii, şimdi, "O 500 milyar dolar neden gerçekleşmedi ve bugün 250 milyar doları konuşuyoruz?"a ilişkin söylenecek çok şey var. Ama yani o zaman "'500 milyar dolar.' dediniz, olmadı 'He he...'" gibi böyle gülümser tarzda konuşmalar, aslında 2011'de bu hedef konulduktan sonra Türkiye'nin yaşadığı süreçlere kayıtsız kalmak, Türkiye'nin geçtiği, karşı karşıya kaldığı büyük sınamaları hafife almak, önemsememek ve bütün bu sınamalara rağmen bunların üstesinden gelerek bunların üzerinden gelerek ülkeyi ayakta tutmayı başarmış ve bütün unsurlarıyla beraber ülkeyi kalkındırmaya çalışmış, çabalamış ve bunu başarmış siyasetin başarısını da görmezden gelmek demektir. Biz, 2011 yılında 114 milyar dolarken, ihracatımıza 500 milyar dolar hedefini koyduktan sonra, Gezi olaylarıyla, 6-8 Ekim olaylarıyla, çukur hadiseleriyle, 15 Temmuz darbe girişimiyle ve daha sonra yaptığımız sınır ötesi operasyonlara karşı dünyanın verdiği hem o siyasal karşı duruşla hem de ekonomik bazı ambargolarla yaptıkları tavırların yanında ve son üç yıldır bütün dünyayı etkileyen, kasıp kavuran pandeminin de etkisiyle yine de hamdolsun, 250 milyar doları bugün konuşabiliyoruz. 35 milyar dolardan... Hani, biz birçok şeyde 2002 ile bugünü kıyasladığımızda "Ya, dolar üzerinden kıyasla, onu dolar üzerinden hesap et." diye bugünkü o köpürtülmüş ve yüksek kur üzerinden bir haklılık oluşturmaya çalışıyor arkadaşlar, belki siyaseten haklı da olabilirler kendi durdukları yerden. Onların "Dolar üzerinden hesapla." dediğinde, dolar üzerinden baktığımız zaman 35 milyar dolardan 250 milyar dolara gelmeyi başarmış, getirilmesi başarılmış bir ihracat, bir yatırım ve bir üretim sistemi kurulmuş Türkiye'de, Allah'a sonsuz şükürler olsun.

Şimdi, "İthalatı azaltmak için bir şeyler yapmak lazım, ithalat da büyümüş." dedi bazı vekillerimiz; doğru, ithalat da büyüdü. Sayın Bakan da bugün konuşmasında bahsederken dedi ki: "Rakamsal olarak değil, artan ithalatın içerisinde ithal ürünlerin miktar artışına bakarak ithalatı okumak belki daha doğru olur." İthalatı azaltmak için ne yapacağız? Milletin bıyığıyla, örtüsüyle, sakalıyla, yaşam tarzıyla, şununla bununla uğraşıp kavga ederek burada ayrıştırıcı marazlar arayacağımıza; sismik araştırma gemilerimizle, sondaj gemilerimizle gaz aramaya, petrol aramaya, ithal ettiğimiz ve daha fazla ithal ettiğimiz ve bugün fiyatların korkunç seviyelerde artmasından dolayı, miktar olarak aynı oranda ithal ettiğimiz enerjiye ödediğimiz kat kat paraları ödemeyerek ithalatı düşürmeye; daha fazla yatırımla, daha fazla üretimle, daha fazla istihdamla ve daha fazla ihracatla, inşallah, gelirlerimizi artırmaya devam edeceğiz Allah'ın izniyle.

Ben son olarak şunu söyleyeyim Sayın Başkanım: Bir gün, inşallah, ileride elektronik ticaretten dolayı, elektronik ticaretin tekelleri tarafından ülkelerin hem ülkesel bağımsızlıklarıyla hem ekonomik sisteme ilişkin bağımsızlıklarıyla ilgili yaşayacakları birçok problemi gördüğümüz zaman belki birileri bugünleri hatırlayıp bugünlerde bu düzenlemeleri yapanlara "Allah razı olsun." diyecektir, bunları akademik olarak çalışanlar. Sayın Bakanla, Bakan olduktan sonra kendi alanına ilişkin birçok kanun düzenlemesi yaptık, Plan ve Bütçe Komisyonundan hep beraber geçirdik ama özellikle, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun aslında sadece Türkiye'nin bugününe değil, Türkiye'nin yarınlarda karşılaşacağı ekonomik bağımsızlığına ilişkin de çok ciddi bir ön almaydı. Sayın Bakan buna liderlik etti, bu vizyonu ortaya koydu ve hep beraber buna gruplar olarak sahip de çıkarak çok hızlı bir şekilde Genel Kuruldan geçirdik. Ha, sonra bir şeyler oldu. Ne oldu? Çok orasında değiliz; inşallah, o itiraz da reddedilecektir ama bir gün başka ülkelerin bu e-ticaret tekelleri tarafından ne duruma düşürüldüğü görüldüğü zaman bugünler yâd edilip hem Sayın Bakana hem bu kanuna sahip çıkan bugünkü Meclis hayırla yâd edilecektir diyorum, teşekkür ediyorum.