KOMİSYON KONUŞMASI

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, çok değerli Bakan Yardımcılarım, çok değerli bürokratlar, basınımızın güzide temsilcileri, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de sizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Tabii, Bakanlığımızın bütçesinin hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyoruz.

Tabii, biz Bakanımızı Grup Başkan Vekilliğinden biliriz, kendisi çok çalışkan bir yapıya sahip. Bunu Ticaret Bakanlığında da görüyoruz. Kendisini sosyal medyada takip etmekte gerçekten zorlanıyorum. Başarılar diliyorum.

Tabii, bugün konu domates. Biliyorsunuz, Ağrı Vekilimiz Ağrı'dan bize domates getirince domatese dair ben de bir şeyler söylemek istiyorum Sayın Bakanım. Özellikle sizin bu uluslararası pazarlarda gösterdiğiniz üstün gayretler neticesinde; biliyorsunuz, Suudi Arabistan'la da olan ticaretimizin açılmasıyla birlikte bizim Denizli'mizin Çameli ilçesinde domates üretiliyor. Bu domateslerin yurt dışına ihracatı gerçekleşti, Suudi Arabistan'a biz bu yıl domates gönderebildik ve burada üreticilerimizin de yüzü güldü. Ben bu anlamda da size çok teşekkür ediyorum. Dolayısıyla, bu ticari ilişkilerin, yeni pazarlar bulmanın ne kadar önemli olduğunun bir kez daha altını çizmiş olalım diyorum.

Evet, bugün Ticaret Bakanlığımızın bütçesini konuşuyoruz. Tabii, Bakanımızın gayretleri ve politikalarımız sayesinde ihracatta yakaladığımız gelişmelerden bahsedeceğiz ama bu gelişmelerden bahsederken de bu gelişmelerin yani bu başarının hangi şartlar altında gerçekleştiğinin de altını çizmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar Sayın Bakanım sunumunda değinse de ben de değinmek istiyorum. Dünya daha pandeminin tedarik zincirleri ve arz-talep dengesinde neden olduğu bozulmaları atlatamamışken bir de küresel ekonomide Rusya ve Ukrayna savaşının etkileriyle karşı karşıya kaldık. Özellikle enerji ve ham madde fiyatlarında yaşanan ciddi artışlar küresel enflasyonu tetiklerken birçok uluslararası kuruluş küresel bir durgunluğun kapıda olduğunu belirtmiş durumda. IMF'ye göre, 2021 yılında yüzde 6 olan küresel büyüme oranının 2022 yılında yüzde 3,2'ye, 2023 yılında ise yüzde 2,7'ye düşmesi öngörülmektedir. Tabii, 2022 yılı ikinci çeyrek büyüme verileri ve öncü göstergeler, küresel ekonomik aktivitedeki yavaşlamayı da teyit eder nitelikte.

Ayrıca, 2021 yılını birçok emtia ürün grubu için rekor fiyat artışlarının olduğu bir yıl olarak da görmekteyiz. Tabii, 2022 yılında ise Rusya ve Ukrayna savaşı sonrasında -ki altını çizmemiz gerekiyor- özellikle enerji olmak üzere emtia fiyatlarında ciddi anlamda artış söz konusu olmuştur. Emtia fiyatlarındaki yükseliş başta olmak üzere pandemi sonrası küresel arzın da hızlı artan talebe karşılık verememesi ve tedarik ve lojistik sorunları gibi nedenler de tüm dünyada yüksek enflasyonu beraberinde getirmiştir.

IMF'nin yaptığı tahminlerde küresel enflasyonun 2021'deki yüzde 4,7 seviyesinden 2022'de yüzde 8,8'e yükseldiği ve sonrasında da 2023'te yüzde 6,5'lara düşmesi tahmin edilmektedir. Yine, 2021 yılından önceki yirmi yılda küresel enflasyon ortalamasının 3,8 olduğu düşünüldüğünde, 2022 yılındaki enflasyonun küresel açıdan ne denli büyük bir sorun hâline geldiği gözler önüne serilmektedir.

Tüm bu olumsuz atmosfere rağmen, Ticaret Bakanlığımızın yürüttüğü çalışmalar ve özel sektörümüzün, ihracatçımızın azimli çabalarıyla, geçtiğimiz yıllarda ve bu yılki ihracatımızda da önemli başarılara imza atmış bulunmaktayız. Bu süreçte yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla vermeyi öncelikleyerek ülkemizi büyütmek için önemli adımları attık. Krizi fırsata çevirmek için salgın olduğu süreçte dahi üretime ara vermeden devam ettik. Küresel ekonomik kriz gelişmiş ülkeleri dahi sarsarken biz büyümeyi sürdürdük. Geçtiğimiz yıl yüzde 11,4'le; bu yılın da ilk yarısında yüzde 7,5'lik büyüme rakamlarıyla dünyada ilk sıralarda yer aldık ki bu rakamların yüzde yarısı yine mal ve hizmet sektörünün ihracatından kaynaklanmakta. Ayrıca, küresel resesyona rağmen bu yılki büyümemizi de yüzde 5'lik bir büyümeyle bitirmeyi öngörüyoruz. Ülkemiz 2021 yılında dünyanın 21'inci, Avrupa'nın da 8'inci büyük ekonomisi konumundadır. Satın alma gücü paritesi hesabına göreyse 2021 yılında dünyanın en büyük 11'inci ekonomisi olma konumunu korumuş, Avrupa'nın ise 4'üncü büyük ekonomisi olmuştur.

İstihdama baktığımızda da pandemi öncesine rağmen 3 milyon 400 bin ilave istihdamımız var ve istihdamımız 31 milyona dayanmış durumda, bu da çok olumlu bir gelişme. Tabii ki bunu da ihracatımızdaki artış ve büyümenin de yeni ekonomik modelimizdeki olumlu göstergeleri olarak görebiliriz. İhracatımız 2021 yılında yüzde 32,8 artarak 225,2 milyar dolara ulaşmış ve ilk defa 200 milyar doların üzerine çıkmıştır. 2022 yılı Eylül ayı itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatımız 252 milyar doların üzerine çıkmış. 2023 yılı için ise ihracat hedefimiz 265 milyar dolardır; buralara 36 milyar dolarlardan geldik, o yüzden bu rakam çok önemlidir. Dış ticaret hacmimiz geçtiğimiz yıl neredeyse 500 milyar dolar sınırına da yaklaşmıştır. Ayrıca, ilk defa iktidarımız döneminde küresel mal ticaretinden ülkemizin aldığı pay yüzde 1'in üzerine çıkmıştır. Bir konuşmacı biraz önce "Dünya ticaretinden pay almıyoruz." dedi, bu oran AK PARTİ iktidara geldiğinde 0,40'lardaydı. Bakın, 2022 ikinci çeyreği itibarıyla bu oran yüzde 1,04'tür. 2003-2021 döneminde mal ve hizmet ihracat hacimleri artış hızının karşılaştırılması yapıldığında Türkiye'nin bu dönemde gerek gelişmiş ülkelere gerekse gelişmekte olan ülke gruplarına göre daha yüksek bir performans sergilediği görülmektedir. Bu dönemde ülkemizin mal ve hizmet ihracat hacmi yüzde 7 artarken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 6,1, gelişmiş ülkelerdeyse yüzde 3,6 düzeyinde kalmıştır. Bu anlamda da ülkemiz başarılı bir performans göstermektedir.

Yine, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektöründe dış ticaret fazlamız 2002 yılında 1,4 milyar dolar olurken, 2021 yılında 7,2 milyar dolara yükselmiştir. Madencilik ve taş ocakçılığı ihracatımızda da ciddi artış var: 2021 yılında 4,1 milyar dolara yükselmiş, 2022 yılı Ocak-Ağustos dönemindeyse 3,2 milyar dolara ulaşmıştır. Ben tabii, Meclis Başkanımız biraz önce Bingöl'le ilgili acıkama yaptı; -inşallah hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum- onun da cari açığımıza katkı sağlayacak şekilde ülkemizin üretimine çok ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Hizmet ihracatımıza ilişkin olarak ise, 2002 yılında 14 milyar dolar olan hizmet ihracatımız 2019 yılında cumhuriyet tarihinin rekor seviyesine ulaşarak 62,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2020 yılında ise pandeminin etkisiyle bir önceki yıla göre yüzde 43,5 oranında azalış kaydetse bile, pandemi sonrası normalleşmeyle birlikte ciddi anlamda toparlanmaya gidilmiş ve 2021 yılında 2020 yılına oranla yüzde 62 oranında artan hizmet ihracatımız 57,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiş bulunmakta. Hizmet ihracatımızdaki ilerleme 2022 yılı Ocak-Temmuz döneminde de devam etmiş olup, yüzde 66'lık artış kaydederek 42 milyar dolar civarında gerçekleşmiştir. Aynı dönemde cari açığa bunun katkısına baktığımızda artı 20,2 milyar dolar olarak olumlu katkı sağladığını görüyoruz. Hizmet ihracatımızdaki olumlu gelişmeler kendini uluslararası arenada da göstermiş; Türkiye, 2022 yılının ikinci çeyreğinde ilk çeyreğe oranla yüzde 10,6'lık artışla G20 ülkeleri arasında Endonezya ve Avustralya'dan sonra, hizmet ihracatının en fazla arttığı 3'üncü ülke olmuş durumda. Tabii, 2021 yılında, totalde 101.336 firmamız ihraç yapmış; bu, oran 2002'de 33 bindi. Öte yandan, yine 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ülke sayısını 8 iken 46'ya çıkarmışız. Yine, 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayımız 2002 yılında 5 iken bunu 23'e çıkarmış durumdayız.

Küresel düzeyde her ülkeyi önemli derecede etkileyen enerji piyasası gelişmelerinin elbette ki ülkemizde de olumsuz yansımaları yaşanmaktadır. İhracatta miktar ve fiyat etkisi benzer seviyelerdeyken ithalatta fiyat etkisi ön plana çıkmıştır. Sayın Bakanımız bugünkü konuşmasında oranlarla bunu verdi ama bir kez daha üstünden geçmek istiyorum. Özellikle, küresel düzeyde, başta enerji olmak üzere, emtia fiyatlarındaki artış, ithalatın yükselmesine neden olmuştur. Enerji ithalat rakamımız tarihî yüksek seviyelere çıkmıştır, dolayısıyla bu da bizim ithalat rakamımızı artırmış, cari açığın artmasına sebep olmuştur. Ama burada dikkat edilmesi gereken önemli husus ise ihracat kalemlerinin artmadığı, sadece fiyat bazlı olarak da miktarda artışın olduğudur. Ancak enerji dışı cari dengemize baktığımızda pozitif seyrini görmekteyiz. Yıl sonunda 40 milyar dolar cari fazlayı öngörmekteyiz açıkçası, enerji harici baktığımızda.

Tabii, tüm dünyada salgından oldukça olumsuz etkilenen seyahat gelirlerinin, Rusya-Ukrayna savaşının turizm sektörü üzerinde oluşturduğu baskıya rağmen, Bakanlığımızın destekleri ve uyguladığı politikalar sayesinde cari işlemler dengemize olan katkısı devam etmektedir. "Bacasız sanayi" olarak adlandırdığımız turizm sektörünün güçlü performansıyla bu yıl sonu turizm gelirlerimizin de 40 milyar dolar civarında gerçekleşmesini öngörüyoruz.

Tabii, bu süreçte reel sektörü desteklemek, güçlendirmek için pek çok adım atıldı. Katma değerli üretimi teşvik için selektif kredi politikamızı uygulamaya koyduk. Biliyorsunuz, Sanayi Bakanlığı tarafından, cari açığa sebep olan 900 tane stratejik ürün belirlendi ve bu ürünlerin üretilmesiyle ilgili ciddi destek politikaları uygulandı, özellikle katma değerli üretimi teşvik için. Bunun yanında, firmalarımıza Kredi Garanti Fonu tarafından aktarılacak olan yasal kaynak tutarını, biliyorsunuz, 20 milyar liradan, 100 milyar liraya çıkardık, üretimlerini artırsınlar diye. Yine, KOBİ'ler başta olmak üzere makropolitikalarımızla uyumlu üretim, istihdam ve ihracatı desteklemek amacıyla finansmana ulaşmayı kolaylaştırmaya devam ediyoruz. 100 milyar lirası ihracatçılara, 50 milyar lirası da turizmcilere olmak üzere, toplamda 150 milyar liralık uzun vadeli, düşük faizli kredi imkânı sağlıyoruz. Ayrıca, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından müjdesi verilen, esnaf ve sanatkârlarımıza yönelik 100 milyar liralık kredi destek programımız da açıklandı. Bu programda işletmelerin kullanabileceği, işletme limiti 500 bin lira, yatırım limiti de 1,5 milyar lira. Ayrıca, altmış aya kadar vadeli ve faiz oranı yüzde 7,5 civarında olacak. Tabii, 31 Ekim itibarıyla esnaf ve sanatkârlarımıza faiz indirimli kullandırdığımız kredi tutarları da 56 milyar TL'yi bulmuştur. Esnafımıza katkı sağlamak amacıyla, biliyorsunuz, geçtiğimiz yıllarda esnafımızın kazançlarını basit usuldeki gelir vergisinden muaf tuttuk. Esnaf muafiyetinin kapsamını artırdık. Özel sektör yatırımlarının yarattığı katma değer ve istihdam bilinciyle de 2023 yılı bütçemizden reel sektöre 145,4 milyar TL ayırmaktayız. Bu destekler, işveren sigorta primi desteği için 68,1 milyar TL, tarımsal kredi faizi desteği için 21,6 milyar TL, esnaf kredileri faizi desteği için 11 milyar TL, ihracat destekleri için 10,3 milyar TL, çırak, kalfa ve staj yapan öğrenciler için ödenen devlet katkısı yine, 10,3 milyar TL, hazine destekli kefaletle sağlanan krediler için 7 milyar TL, EXIMBANK'ın sermaye artırımı için 6,8 milyar TL, yine, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı teşvik ödemeleri için 6 milyar TL, küçük ve orta ölçekli işletmeleri destek amacıyla da 3,3 milyar TL olarak ayrışmaktadır.

Tabii, Bakanlığımız bünyesinde olan önemli bir kurumda kooperatifler. Kooperatiflerin gelişmesini gerçekten önemsiyoruz. 2022 yılı Ağustos ayı sonu itibarıyla, verilere göre, 12.902 kooperatifimiz bulunmakta ama bunların içinde benim de en çok önemsediğim KOOP-DES programı kapsamında kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi. Kadın kooperatiflerin güçlendirilmesiyle ilgili Bakanlığımız bütçesinden ayrılan destekler ve hibeler sayesinde, özellikle makine ve tesisata verilen desteklerle daha önce olmayan kooperatiflerimiz, kadın kooperatiflerinin sayısı 2022 yılı itibarıyla 894 olmuştur.

Biz, Kadın Emeği Türkiye'nin İstikbali programı kapsamında bütün ilgilileri geziyoruz Sayın Bakanım. Orada devlet teşvikinden yararlanmış kadınlarla, girişimci olmayı düşünen diğer kadınlarla buluştuğumuz toplantılarda kooperatif kurmuş, ihracat yapan birçok kadının başarı hikâyesine tanıklık ettik.

Sayın Bakanım, bu kooperatifleri artıran, konulan projelerde her ne kadar... Mesela, 2022 yılında altmış 64 ilde 190 kooperatifin 205 projesine hibe desteği verilmesine karşın 27 milyon TL para aktarılmış ve bunun 20 milyon lirası hibe olarak verilmiş. Ama biz Anadolu'yu gezdiğimizde birçok kadın kooperatifinin projelerinde bu desteklerinin artmasıyla ilgili talepleri var, onu da ben buradan size iletmiş olayım.

Tabii, Sayın Bakanım, bugünkü sunumunuzdaki Uzak Ülkeler Stratejisi'ni çok önemli buluyorum. Uzak Ülkeler Stratejisi, alternatif pazarlar açısından gerçekten çok önemlidir. Artık sürekli değişen, genişleyen ve bir tık uzağımızda olan dünya ticaretinde, Uzak Ülkeler Stratejisi'yle ilgili 18 ülkeye yönelik eylem planlamasının yapılmasını ve teşvik edilmesini açıkçası çok önemli buluyorum ve bunda da biliyorsunuz e-ticaretle ilgili bir düzenleme var. Tabii, e-ticaret deyince -Sayın Bakanım biliyorsunuz, siz de söylediniz- bu e-ticaretle ilgili bu düzenlemeyi Mecliste tüm partilerin oy birliğiyle karara bağladık ama benim şaşırdığım şey şu oldu Sayın Bakanım: Biz bunu bütün partiler oy birliğiyle karara bağladıktan sonra CHP gitti buna Anayasa Mahkemesinde itirazda bulundu, bu da çok değişik bir kafa karışıklığı. Açıkçası, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demek istiyorum bu tavra. Evet, bu uzak ülkelerle ilgili ihracat hedeflerimiz stratejisiyle de 80 milyarın üzerine çıkmasını hedefliyoruz.

Biliyorsunuz, Türkiye'nin tek resmî ihracat destek kuruluşu olan TÜRK EXIMBANK, ülkemizin 2023 vizyonu ve hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor ve ihracatçımıza ciddi anlamda destek olmakta ve EXIMBANK'tan kredi kullananların yüzde 80'ninin KOBİ olmasının da çok memnuniyet verici olduğunu ifade etmek istiyorum.

Tabii, daha çok anlatılacaklar, gümrükler, Bakanlığımızın birçok faaliyet alanları var ama bugün bir konuşmacı sabahleyin dedi ki: "Bizim liderimiz kara para yerine temiz para getirecek." Şimdi, ben şunu söylemek istiyorum: Daha önce, sizin bu lideriniz "tefeci" olarak tabir ettiği Londra'da temiz para arayışına gitti, hatta bu lider, 2018 yılında kapı kapı dolaşarak o bizim ekonomik darbe krizini yaşadığımızda dedi ki: "Sakın Türkiye'ye gelip yatırım yapmayın, Türkiye güvenilir bir ülke değil." Şimdi, o zaman, temiz para olmayan şimdi nasıl oldu da temiz para oldu? Bir de şunu söylemek istiyorum: Şu anda yatırım fonlarının yüzde 98,5'i yerli yatırımcı -yani demek ki hani "Para kaçacak." diyorsunuz ya bu mudur yani 98,5'inin yerli yatırımcı olduğu- kaçacak kirli para bu mudur?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son bir dakikanız.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bir de "Cari açığı uyuşturucuyla kapatacaksınız." diye... Gerçekten çok komik yani burada cari açığı uyuşturucuyla kapatmak ne demek? Bu, Türkiye'ye atılan çok büyük bir iftira ama tabii burada da şaşırmamak lazım, biliyorsunuz, o kişi, vaktizamanında "Uyuşturucudan ve organ bağışından vergi alınsın, kara paradan vergi alınsın." diyen bir liderdi, dolayısıyla çok şaşırmamak lazım, kendisinin bu anlamda, hani cari açık nedir, ne değildir, nelerden vergi alınır alınmazla ilgili ciddi anlamda kafa karışıklığı var. İşte biz böyle bunlarla mücadele etmek zorundayız.

Sayın Bakanım, ben 2023 yılı bütçenizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Ayağınıza taş değdirmesin. Bu rakamlarda emeği geçen tüm bürokratlarımıza, çalışanlarımıza, ihracatçımıza, işverenlerimize, hepsine çok teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından gürültüler)