UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, çok Değerli Bakanım, Değerli YÖK Başkanım, ÖSYM Başkanım, çok Değerli Bakan Yardımcılarım, çok değerli bürokratlarımız, değerli milletvekili arkadaşlarım, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Bakanlığımızın ve kurumlarımızın bütçesinin hayırlı olmasını, her kuruşunun bereketli olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.

Ülkemize ve milletimize hizmet etmek amacıyla teşekkül ettirilmiş tüm kurumlarımız elbette çok önemli ancak Millî Eğitim Bakanlığımız hem gelecek nesilleri yetiştirme hem de medeniyetimizi inşa etme görevini üstlenmiş olması hasebiyle ayrı bir öneme sahiptir. Türkiye Yüzyılı neslini yetiştirecek olan Bakanlığımız tabii ki Millî Eğitim Bakanlığımızdır.

"Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum." diyen Hazreti Ali Efendimiz de eğitim ve öğretimin ne kadar önemli olduğunu asırlar önce söylemiştir. Buradan ben de şehit öğretmenlerimize Allah'tan rahmet diliyorum ve hayattaki öğretmenlerimize de minnettarlığımızı buradan ifade etmek istiyorum, onlar bizim baş tacımız.

Biz AK PARTİ olarak iktidara gelirken milletimize ülkemizi 4 temel üzerinde yükseltme sözü vermiştik: Bunlardan birincisi eğitim idi, AK PARTİ hükûmetleri olarak beşerî sermayenin öneminin farkında olan bir anlayışla 2002'den beri bütçedeki en büyük payı hep eğitime ayırdık.

Şimdi, bugün burada Millî Eğitim Bakanlığımızın bütçesini görüşüyoruz. Yani 2021 yılının kesin hesabını 2023 yılının da tahminî bütçesini burada hep birlikte görüşüyoruz. Bütçeleri konuşurken düne bakmak lazım, dünya konjonktürüne -dünya nereden geliyor, nereye gidiyor, hangi konjonktürden geçiyor- bakmak lazım ve bunları göz önüne getirmeden de değerlendirmelerde bulunursak bence doğru tahlil, analiz yapmamış oluruz. Bunları göz önüne getireceğiz hep birlikte, ondan sonra değerlendirmelerde bulunacağız. Mesela, AK PARTİ iktidara gelmeden önce Millî Eğitimin bütçesi ne kadardı? Ben çok detaya girmek istemiyorum, YÖK ile Millî Eğitim bütçelerini ayırmak istemiyorum; ikisini beraber ifade etmek istiyorum: YÖK dâhil eğitim bütçemiz 2002 yılında 11,8 milyar. 2002 bütçesinin yüzde kaçına tekabül ediyor? Yüzde 9,4. 2023 yılı tahminî bütçesinde -şimdi koyduğumuz bütçeye baktığımızda- ne kadar bütçeye ayırmışız? YÖK dâhil 649,8 milyar, 650 milyar lira.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - "YÖK dâhil" deme, YÖK bütçesi ayrı.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ben beraber konuşuyorum, zamanımı tasarruflu kullanmak istiyorum.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - YÖK'ün bütçesi ayrı Uğur Bey.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, artık son 2 konuşma. Müsaadenizle tamamlasın.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yani baktığımızda 650 milyar. Kaç kat artırmışız?

YILDIRIM KAYA (Ankara) - Yüzde kaç?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - 55 kat artırmışız.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Uğur Bey, YÖK ve üniversiteleri ayırın; onun bütçesi ayrı, özel bütçeli idare onlar.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - 55 kat yani nereden nereye; eğitime verdiğimiz önemi rakamlar ifade ediyordur herhâlde. Tabii, her şey rakam değil ama biz bütçe konuşuyoruz arkadaşlar. Bütçe konuştuğumuz için rakamlara dikkat etmemiz lazım.

Başka türlü bir analiz yapayım size, tamam. 2002 yılında bütçenin yüzde kaçını biz eğitime ayırmışız? Yüzde 9,4. Kıt şartlarda, kıt kanaat yüzde 9,4'ünü ayırmışız; o günkü bütçe rakamlarını -ne kadardı bütçenin toplamı- ifade etmek istemiyorum. Bugün yüzde kaçını ayırıyoruz? Yüzde 14,5.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - 14,5 değil.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yüzde 14,5 mu büyük, yüzde 9,4 mü büyük?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Yanıltmayın.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, arkadaşlar, ben sizin bunları tekrar analiz etmenizi istiyorum.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - YÖK'ü, üniversiteleri dâhil edip...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, karşılıklı konuşma usulümüz yok. Rica ediyorum, herkes fikrini ifade ediyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Biz hükûmetlerimiz döneminde eğitimde beşerî ve fiziki kapasitenin artırılmasına yönelik çok büyük iyileştirmeler yaptık. Ben buradan tek tek onlara girmek istemiyorum. Yani öğretmen sayısını hangi seviyeye getirdik? Kaç bin öğretmen atadık? Öğretmen sayımız kaç oldu şu anda? 1 milyon 200 bin öğretmen sayısına ulaştık arkadaşlar. Niye? Çocuklarımız öğretmenle buluşsun diye arkadaşlar.

Bakınız, ben size tek tek örnek vereyim: Okul öncesi okullaşma oranı 2002'de kaçmış? Yüzde 11. Şimdi kaç? Yüzde 97. 97 mi büyük, 11 mi büyük? Arkadaşlarımız bunların hepsine tek tek değindiler. Ben size başka bir yerden, bütçe olduğu için başka bir rakam vermek istiyorum: Öğretmen maaşı. 9'a 1 derecesi olan öğretmenimiz 2002'de kaç para alıyormuş? 659 lira alıyormuş.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Kaç altın geliyormuş?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bugün kaç para alıyor? 12 bin lira alıyor.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Kaç dolar geliyormuş?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, hatibe müdahale etmeyelim lütfen. Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkalarına yapmayın rica ediyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Nominal artış kaç? Yüzde 1.723. Reel artış kaç? Yüzde 53 küsur.

Bakınız, arkadaşlarımız ders kitaplarını anlattılar, ben onlara girmiyorum. Şimdi, yardımcı kitapları da veriyoruz, onlara da girmiyorum. Bunların hepsini geçiyorum. Her birimiz burada okula giderek bugünlere geldik. Dünkü eğitim sistemimizde okullaşma oranlarıyla, okulların fiziki yapısıyla, okulların teknolojik yapısıyla bugünkü okullarımızı kıyasladığımız zaman -Sayın Turan Aydoğan Bey'e buradan bir pas atayım- kimin daha çok teşekkür etmesi lazım? Biz diyoruz ki arkadaşlar, bu ülkemize kim bir çivi çaktıysa, kim bir tuğla, taş üstüne taş koyduysa bütün hayırseverlerimize, herkese teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun. Bu imkânlarımız oluşturan devletimiz ve eğitime en büyük pay ayıran Hükûmetimize teşekkür etmiyoruz, bir tane okul yaptı, teşekkür etmiyorsak "Efendim, niye teşekkür etmiyoruz?" diye serzenişte bulunanları empati yapmaya davet ediyorum. Türkiye'nin her tarafını bölünmüş yollarla, otobanlarla, tünellerle donatmışız arkadaşlar, hastanelerle, okullarla donatmışız. Bir tane teşekkür yok ya; eleştiri, eleştiri, eleştiri ama Gümüşhane'de bir tane okul yapıldı, teşekkür etmedik diye arkadaşlarımız...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Asli görevi Millî Eğitim Bakanlığının okul.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya, gözlüklerinizi bir değiştirin de pembe gözlükle bakmayın. Ya bence de siz siyah gözlüklerinizi değiştirin de normal gözlükle bakın, her tarafı karanlık görmeyin. Ha, her tarafı karanlık görüyorsunuz da Türkiye karanlıkta mı kalıyor? Hayır, Türkiye aydınlık.

Şimdi, ben çok detaya girmek istemiyorum, şunu ifade etmek istiyorum: Orhan Yegin kardeşime teşekkür etmek istiyorum. Niye? Çok güzel bir sunum yaptı, güzel hazırlık yapmış, çok güzel bir sunum yaptı, Allah kendinden razı olsun. Bazı milletvekili arkadaşlarımız şunu ifade ettiler: "Öykü yarışması olsa, ben de jüri olsam 1'inci yapardım seni." dedi Orhan Bey'e. Evet, değerli arkadaşlar, bu tabii ki öykülerde gerçeklerden alıntı oluyor da -arkadaşımızla da konuştuk- şimdi AK PARTİ'nin yirmi yıldan beri Türkiye'yi nereden nereye getirdiğini arkadaşlar yaşayarak anlattığı için Orhan kardeşim ve vatandaşlarımız da bunu gördüğü için gerçek hayatta öyküden ziyade ne yaptı? Vatandaşlarımız en iyi jüridir ve yirmi yıldan beri vatandaşımız her zaman ne yapmış? AK PARTİ iktidarını 1'inci yapmış. Vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz, Allah onlardan razı olsun değerli arkadaşlar, bunu da buradan ifade edeyim.

Diğer bir konu, kimsenin belki değinmediği, mesleki eğitim merkezleri değerli arkadaşlar çok önemli. Buradan Sayın Bakanıma teşekkür ediyorum. Mesleki eğitim merkezi detaylarına girerken de meslek liselerimizdeki öğrencilerimiz öğretmenleriyle beraber -bugün örnek akışları vereyim- bütün okullara yemek çıkarıyorlar, okullarımıza yemek dağıtıyorlar, bu beceriyi kazanıyorlar derken vaktim fazla kalmadı, eğitimden ziyade şeye girmek istiyorum, Sayın Bekaroğlu'na bir çift sözüm var: Hocam, nitelik önemlidir eğitimde, yalan söylememeyi, iftira atmamayı, ahlaklı olmayı, haksızlık yapmamayı, kul hakkına girmemeyi de öğretirsek derslerde çok daha verim alacağımızı düşünüyorum.

Diğer bir konu, bazı arkadaşlarımız Kürt kardeşlerimiz Kürtçe konuşuyor diye öldürüldüğünü ifade ettiler burada ve onları ben de arkadaşlar buradan kınıyorum. Türkiye 85 milyon, 780 bin kilometrekarede bugüne kadar hiç kimse konuştuğu dilden, hiç kimse etnik kimliğinden öldürülmemiştir, buna kimse tevessül etmemiştir değerli arkadaşlar. Ülkemizi karalamayı bırakalım, ülkemizi övelim arkadaşlar. Bu bayrağın altında yaşıyoruz, bu vatanda hep birlikte yaşıyoruz, dolayısıyla vatanımızı kötüleyerek, vatandaşımızı kötüleyerek, birbirimizi ayrıştırarak, Kürt-Türk diye ayrıştırarak bir yere varamayız. Efendim sen bana "Kürt'sün, bu vatandan git." demişsiniz. Bunu kimse söylemez, siz kafanızdaki duvarları yıkın, siz kafanızdaki duvarları yıkın değerli arkadaşlar.

(HDP sıralarından gürültüler)

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Dolayısıyla kimse kimseyi kovamaz, kovmamıştır, bu ülkede, 780 bin kilometrekarede herkes eşit vatandaştır, kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Ne zaman...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ancak ve ancak üstünlük taslamak isteyenler varsa takva yönünden üstündür. Biz herkesi tarağın dişleri gibi görüyoruz değerli arkadaşlar.

Bakınız, az önce söylediğim için belki alındınız ama burada bütün rektörleri yolsuzluk yaparak, eşe, dosta, akrabaya peşkeş çekerek derken o rektörlerin bir ailesi var, rektörler de ana evladı, ana kuzusu. Dolayısıyla burada olmayanlar hakkında konuşmayalım, suç duyurusunda bulunalım arkadaşlar savcılıklara, bu kadar basit. Burada olmayanların hakkını koruyamıyorsak önce gidip kendimizi "check" edelim. Hayır, burada olanların değil, olmayanların da hakkını korumamız lazım, 85 milyonun hakkını korumamız lazım, dolayısıyla ancak o zaman kendi işimizi, kendi görevimizi yapmış oluruz diyorum.

Tekrar bütçemizin hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ediyor ve saygılarımı sunuyorum.

Hayırlı olsun.