| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Millî Eğitim Bakanlığı b) Yükseköğretim Kurulu c) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ç) Yükseköğretim Kalite Kurulu d) Üniversiteler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 03 .11.2022 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, Değerli Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları, hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.
Son sözümü başta söyleyeyim, öncelikle bütçenin hayırlı olmasını diliyorum. Bugüne kadar kaliteli eğitim açısından emeği geçen tüm siyasi partilere veya tüm iktidarlara ben teşekkür ediyorum ama bu şu demek değildir, eleştirileri de sıralamayacağız anlamına gelmiyor bu.
Şimdi, burada, Değerli Bakanım, hemen sayfa 5'te, evet, anaokuluyla ilgili "10'dan 5'e düşürdük." denilmiş. Vallahi de billahi de AK PARTİ'li Şanlıurfa milletvekillerine deyin ki: Şanlıurfa'nın hangi köyünde anaokulu vardır? Sizin de adınız Mahmut, benim de adım Mahmut yani adaş olarak sizden istirham ediyorum Değerli Bakanım. Vallahi de billahi de Şanlıurfa'nın hiçbir köyünde anaokulu yok ve anaokuluna gidecek olan öğrencilerin sayısı 5'ten fazla.
Gelelim, yine sizin kitapçığınıza, sayfa 9. Efendim "Kütüphanesiz okul kalmadı." denilmiş, ibare o aynı şekilde. Arkadaşlar, eğer kütüphane ile kitaplığa aynı şey diyorsak o zaman katılırım ama bizim bildiğimiz kütüphane ile kitaplık aynı şey değil Sayın Başkanım. Farklı şeyler olduğuna göre yine gidelim. Ben İstanbul Milletvekiliyim ama Şanlıurfa'nın o köylerini dolaşan bir arkadaşınızım. Yok, size bilgi veriyorlarsa gerçek kişi bilgi veriyorlar. "Akıllı tahta" deniliyor, akıllı tahta da... "Tablet dağıttık." denildi. Gelin, gidelim. Yani artık ne iddiasına girilecekse... Hatta bunu AK PARTİ Şanlıurfa milletvekili arkadaşlarımıza, mesela Halil Özcan'a söyleyin, Ahmet Akay'a söyleyin, Akçakale Harran'a gitsinler. Yani, evet, burada güzel şeyler yazılmış, keşke burada yazılan şeyin hepsi olmuş olsa, gerçekten olmuş olsa. Bakın, o zaman yani ya o saha yalan söylüyor ya bu açıklananlar gerçek dışı. Yani onun için bunun doğrusu o sahaya inmek lazım.
Bakın, Doruç köyünde ilköğretim okuluna gittik, Harran'a bağlı. Okulların açık olduğu dönemde zincirle kapalıydı okul. Basına çıktı, vesaire; ertesi gün kalktılar, işte, basına çıkması nedeniyle o çocuklar ancak okullarına öyle ulaşabildi. Harran'ın Doruç köyü, sorabilirsiniz.
Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine bağlı Yeşilyurt köyü... 150 öğrenci var Değerli Bakanım, 150 öğrenci taşımalı eğitimle... Bu paralar, taşımalı eğitimin ücreti ödenmediği için taşımadılar eylül ayında bu çocukları; gidemedi bu çocuklar okullarına.
Yine, aynı şekilde, Siverek ilçesinin Çukurca köyü... Siverek'in Çukurca köyünde vatandaşın içme suyu yok. Okulda su yok; öğrencinin tuvalette elini, yüzünü yıkayacak suyu yok Sayın Bakanım. Siverek'in Çukurca köyü... Burada, aynı şekilde yönetmelik var, taşıma yönetmeliği: 2 kilometreye kadar... "Mesafe 1.800-1.900 metreyse, efendim, siz taşımalı eğitimden yararlanamazsınız." Öğrenciler yaya gidiyor. Muğla Milletvekilimiz Suat Bey burada bir şey gösterdi, okulların dağ başına yapılması...
Şimdi, aynı şekilde -yani, sanki Türkiye'de herhâlde kalıp o şekilde- yine Birecik'te bir köy var, orada da dağ başına yapılmış; mesafe 1.800 metre. Yönetmeliğe göre 2 kilometrenin altında ama çevre meskûn mahal vesaire, ev yok, bir şey yok. O boş arazide yarın kış olacak vesaire olacak. O öğrenciler gerçekten gidemiyor, o mağduriyet var. Yani, burada sorun fazla ama kırsal alan da sıkıntılı.
Mesela Şanlıurfa'nın toprakları Mezopotamya toprağıdır, verimli topraklardır. Niye... Siz İç Anadolu'da 19 tane ziraat lisesi açıyorsunuz, Ege'de 12 tane ziraat lisesi açıyorsunuz, Güneydoğu'da toplam 4 tane ziraat lisesi açmışsınız; fırsat eşitliğiniz bu mu? Burada kayırmacılık var, Güneydoğu'ya yönelik ayrımcılık var, Doğu'yla ilgili ayrımcılık var. Doğu'da 2 tane ziraat liseniz var. Niye Ege'ye 12 tane, İç Anadolu'ya 19 tane de Doğu Anadolu'ya 2 tane ziraat lisesi açılıyor? Şanlıurfa gibi, Harran gibi olan bir yerde, Güneydoğu'da toplam 4 tane ziraat lisesi açılıyor; sebep ne? Hani fırsat eşitliği vardı? Bari okullar açılınca da bu fırsat eşitliliğini yaratın Değerli Bakanım, yaratın. Eğer farklı sayı varsa bana da iletin. Sizin Bakanlığınızdaki arkadaşlarınız verdiler bu bilgileri de bize. Olacak şey değil!
Gelelim, Ceylanpınar'da YÖK'le ilgili... İki yıllık meslek yüksekokulu açtınız; öğretim üyesi atanmadı, öğrenci almadınız, Emniyete verildi. Yazık, günah değil mi ya? Ceylanpınar... Yani, gerçek...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yarım dakika geçmişsiniz, dalmışım ben.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bitiriyorum, son cümle Değerli Başkanım; anlayışınız için teşekkürler.
Bizim çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras eğitimdir. Benim ilkokulum yatılı, ortaokulum yatılı, lisem yatılı. Devletin nohuduyla, makarnasıyla büyüdüm.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Son söz Başkanım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son söz, bir cümle lütfen...
MAHMUT TANAL (İstanbul) - O dönem benim devletim bana maaş veriyordu, maaş; velilerden para toplamıyordu benim devletim. Yani, yine aynı devletimi istiyorum; öğrencisine para veren, yoksul kesimine eşitliği sağlayan devletimi arıyorum.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.