LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Biz biliyoruz ki burada yaşanan bu acı olay sonucu şehit olan 41 vatandaşımız için en fazla yüreği yanan, içi yanan başta aileleri geliyordur ama ailelerinden sonra da sizlerin, onların mesai arkadaşı olan işçi kardeşlerimizin yine bu yürek acısını da hissedebiliyoruz. Lütfen buradaki suallerimizi hesap sorma babından değil, konuyu tam olarak anlayıp o şekilde de sonuca varmamız noktasında sorduğumuz sorular olarak lütfen değerlendirelim.

Bu hususta havalandırma konusuyla ilgili ben birkaç soru sormuştum. Sayın Müessese Müdürümüz bize bir detaylı bilgi verdi, ha, bu cevap bizi tatmin etti mi? Elbette ki etmedi. Yine ileriki toplantılarımızda daha detaylı bir şekilde bunun üstüne gider, derinlemesine bu işin üzerine gideriz ancak onun dışında benim sormak istediğim şöyle bir soru var. Bu işte en tecrübeli ülkemizdeki kurumların başında şüphesiz sizler geliyorsunuz, Amasra'da yaşanan bu hadiseden çıkarılacak dersleri de olayın sıcaklığının geçmesiyle birlikte muhakkak aranızda istişare etmişsinizdir. Acil bir şekilde Amasra'nın bize vermiş olduğu bir mesaj ve bu diğer müessese müdürlüklerinde acil almamız gereken bir önlem var mı? Yani buradan yola çıkarak elde ettiğimiz bu acı tecrübenin aynı zamanda başka kazalarda, diğer müesseselerde yaşanabilecek olası kazalarda bir çözüm yolu olabilir mi? Birincisi bu.

İkincisi de Türkiye Taşkömürünü denetlediğimiz zaman yeterli personel ve işçi olmadığını bu toplantılarda da zaten sıkça tartıştık, konuştuk bu konuyu. En son 2019 yılında 1.500 işçi alımı olduğunu biliyorum. Bu son kazada şehit olanlar içerisinde kardeşlerimizin, bizler basından genç arkadaşlar olarak böyle bir ifade gördük, dolayısıyla bu arkadaşlarımızın tecrübeleriyle ilgili de bize -yazılı da olabilir- bir yazılı bir cevap da verirseniz... Bunu neden istiyorum? Çünkü -Polat Bey de bilir- en son alımla ilgili tüm milletvekillerimiz neredeyse o toplantıda bir fikir birliğine vardı. Orada kullanılması adına bu sizin vereceğiniz bilgiler bizim için son derece önemli.

Ben, gayet verimli bir toplantı olduğunu düşünüyorum bazı arkadaşların söylediğinin aksine. Burada soru soruyoruz, elbette aldığımız cevaplar bizleri tatmin etmeyebilir ama bu toplantıların dışında da bizler bu işin üzerine gideceğiz. Havalandırma konusuna tekrar dönersem geri, burada bilirkişi raporunun ortaya koyduğu tezin aksine Kurumdan bir ifade geldi. Muhtemelen bu da önümüzdeki dönemlerde farklı bir bilirkişinin istenmesine sebebiyet verecek ki orada da zaten hep birlikte sonucu daha net bir şekilde görürüz. Burada imzası olan 7 arkadaş aynı zamanda bize şunu söylüyor ki: O madene inilmeden olay net bir şekilde anlaşılmayacaktır. Dolayısıyla işin bu tarafı da üzerinde sisle kaplı bir bölge olarak karşımızda duruyor ama biz yine aynı bir Sayıştay raporu gibi KİT Komisyonunda nasıl o Sayıştay raporlarından yola çıkıp kurumlarımız üzerinde birtakım sorular sorduysak bugün de aslında bu bilirkişi raporu üzerinden yola çıkıp sizlere bazı değerlendirmelerde veya sorularda bulunduk. Evet, biz de eminiz bu tam bir rapor değil, sağlıklı olan madene inildikten sonra elde edilecek olan görüşlerdir. Benim sorum bu Sayın Bakanım.

Teşekkür ediyorum.