AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şimdi, Hamza Bey konuşurken... Birincisi: Attığım "tweet"te söylediğim şey belli, Bakanın da aynı söylediğini söyledim; altındaki yorumlar bana ait değil, aynen konuşmayı söyledim.

HAMZA DAĞ (İzmir) - İma başka yapmayın yani.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - İma, bu işi çok bilmediğinizle alakalı. Şimdi, tek tek o yatırım kalemlerini çıkaralım. Vaktim olmadı. Karayolları Genel Müdürlüğünde bütçeleri, bilmem neleri var, bakın, bunları söylemedik bile. Toplam yatırım kalemleri DPT'nin kalkınma programlarında var. Bir saat çalışayım istersen, bunları da çıkarayım.

BAŞKAN - Kendinizi savunacaksınız zannettim.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - İkincisi: Yolsuzluk meselesinde önemli bir şey söylüyor. Rahatsız olmanıza seviniyorum çünkü üzüldüğüm, sizin rahatsız olmamanızdı. Bizim de rahatsız olmamız lazım ama sadece biz rahatsız olacak insanlar değiliz ki, biz seçildik. Sizin bir iddianız varsa... Benim rahatsız olduğum şu: İddiayı eden bir bakan. O bakanın aynı zamanda görevi var, Maliye Bakanıydı mesela bizim belediyeyle ilgili iddia eden. Bin tane denetim elemanı var ve belediyeyi denetlemekle görevli. İddia edemez, gereğini yapmak zorunda. Benim üzüldüğüm bu. Gereğini yaparsa ben de kendimi... Diyelim ki bir şey var, gereğini yaparsa kendimi mutlu hissedeceğim. Ben de bu amaçla size anlatıyorum.

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Aynı şey her vatandaş için geçerli.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz arkadaşlar.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bir saniye, bitirmedim.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Sayın Başkan, ben de bir cevap vereceğim izin verirseniz.

BAŞKAN - Size sataşmadı.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Daha ne olsun?

BAŞKAN - Adınız geçti mi efendim?

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Söyledi.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bakın, şunu anlatmaya çalışıyorum: Hamza Bey'in söylediği, bence Türkiye'deki düğümü çözebileceğimiz nokta Hamza Bey'in söylediği meseledir. Bakın, ben anlattım üçüncü havalimanıyla ilgili durumu, daha anlatamadığım şeyler var. Bunun bir kısmının makul izahı olabilir ama bu makul izahı burada Sayın Bakan... Çünkü, Sayın Bakan bunun tarafı. Onun için diyoruz "Sayıştay olsaydı." Eğer bağımsız bir Sayıştay olsaydı benim bu iddialarımın tamamına... Çünkü, belgelere göre...

HAMZA DAĞ (İzmir) - Sayıştay raporu ortada, var 2014 Sayıştay raporu.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Hamza Bey, rica ederim ya.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen... Bakın, görüşmeleri uzatmanın bir anlamı yok.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Başkan, iki dakikadır süre ama siz otuz saniye söylemeden hemen kesiyorsunuz. Bitireyim, önemli bir şey söylüyorum, kırmadan da söylemeye çalışıyorum.

BAŞKAN - Süreniz çalışmıyor zaten, buyurun. Ama madem diyorsanız "Bir buçuk dakikasını konuştum.", otuz saniye süre vereyim.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Arkadaşlar, bakın, bunu söyleyeyim: Huzur içinde çalışmayı çok istiyoruz. Mesela, bana kalsaydı, benim bu üçüncü havalimanı projesiyle ilgili o kadar çok teknik eleştirim vardı ki ama Türkiye'nin geldiği noktada artık bu teknik eleştirilere giremiyoruz, teknik, kaliteli şeylere... Üçüncü köprüye Türkiye'de ihtiyaç var mıydı? Mesela Sayın Bakan dedi ki: "Lastik tekerlekli araçlar üçüncü köprüden geçecek." Yüzde 4, İstanbul trafiğine hiçbir şey yapmayacak. Bunları konuşacak durumda değiliz ama şu an hep beraber sizin partiniz için de yapmamız gereken şu: Bizim bu eleştirilerimizin, görünürde değil, işin tarafı tarafından değil, eğer tam gereğini yapabilmiş olursanız otuz sene sonra güçlü Türkiye, demokratik Türkiye böyle çıkar.

Teşekkür ediyorum.