| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/529) ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/297) ve Sayıştay tezkereleri a) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı b) Karayolları Genel Müdürlüğü c) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ç) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü d) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı e) Rekabet Kurumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 08 .02.2016 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar ve değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, çok önemli bir Bakanlığın başındasınız yıllardan beri. Ülke için çok da önemli yatırımlar yapıyorsunuz. Tabii, bunları bir mühendis olarak yapıyorsunuz, işin bir an önce bitmesi, tamamlanması -biraz önce Ahmet Bey de aynı mantaliteyle konuştu- ama işin bir de farklı yönü var. Bu yatırımlar çok önemli Türkiye için ama bir de bunun hukuk tarafı var, bunun ekonomik boyutu var, bunlara da dikkat edilmesi gerekiyor. Ben ağırlıklı olarak o taraflarıyla ilgileneceğim çünkü birçok arkadaşım da işin mühendislik boyutuyla ilgili, gerçekleşme boyutuyla ilgili eleştiriler getirdi ya da övgüler getirdiler. Ben daha farklı bir tarafıyla ilgileneceğim çünkü burası Plan ve Bütçe Komisyonu, bizim işimiz de bu. Malum biz hem 2014'teki harcamalarınızı eleştiriyoruz, onların ibra edilmesi gerekiyor, yapılan harcamalarınızın hem de 2016 bütçesinin hangi istikamette olduğuyla ilgili bir onayımız olacak Meclis olarak.
Öncelikle şunu sorayım. Sayın Bakanım, bu kadar harcama yapıyorsunuz yani yatırım bütçesinin yüzde 38'i, yüzde 40'ı. Ki son yıllarda bütçe azalıyor biliyorsunuz, yatırım bütçesinde geçen yıl bir önceki yıla göre binde 6'lık bir düşüş var. Bu sene başlangıç ödenekleri itibarıyla yatırım bütçesi yine binde 4 oranında düşüyor, sabit sermaye yatırımları. Erhan Bey daha iyi takip ediyordur işi gereği ama binde 4'lük bir düşüş var diye hatırlıyorum 2016'da. Yani yatırımlar açısından sıkıntılı bir döneme giriyoruz. Paranın en bol olduğu bir dönemde çok rahat harcamalar yaptık, yatırımlar açısından da öyleydi ama sıkıntılı bir döneme giriyoruz. Bundan sonra yaptığımız her harcamayı -ki bundan öncede öyle olması gerekiyordu- daha da bir denetimli harcamamız gerekiyor.
Şimdi, İstanbul'da 17 milyar liralık bir yatırım stoku var; 90 milyar liralık bir yatırım potansiyeli olduğunu yatırım projeniz olduğunu İstanbul için açıkladınız. Yani mevcut yatırımlarınızın aşağı yukarı yarısı İstanbul'da. Neden İstanbul'da? Yani İstanbul... Bakın, sunumunuzda da diyorsunuz ki: "İnsan odaklı kalkınma için yapıyoruz." Ama İstanbul mu sadece insanların olduğu yer, Anadolu insan odaklı değil mi? Şimdi, Ahmet Bey dedi ki: "Talep olmayan yerlerde de yatırım yaparak talep yaratıyorsunuz." Gerçekten öyle mi? Yani siz Türkiye'ye nasıl bakıyorsunuz, neye göre bu yatırımları planladınız? Belli yerler, belli temerküz yerleri mi var? Örneğin, Türkiye 25 bölgeye ayrıldı da buralara göre mi yatırım yapıyorsunuz, insanlar buralarda, metropollerde toplanacak diye? Yoksa bütün yatırımlarımızı İstanbul'a yapalım ya da öyle tesadüf talep nereden gelirse oraya mı? Bir mantalitesi, bir felsefesi olması lazım. Bununla ilgili bir bilgi vermediniz, onu öğrenmek isterim. Bu son bölümde siz konuşacaksınız, bununla ilgili olarak bilgi verebilirseniz memnun olurum. Hangi felsefeyle Türkiye'de bu kadar yatırımı, bu kadar parayı harcıyorsunuz? Hangi felsefeyle, hangi mantaliteyle, nasıl bir Türkiye tahayyül ederek bu harcamaları yapıyorsunuz? Bunların sonucunda nasıl bir Türkiye ortaya çıkacak? Yani bazı yatırımların hiçbir anlamı olmayabilecek belki. Tabii ki çok önemli, çok fizibil yatırımlar olması gerekiyor ama bir gerekçesinin de olması lazım.
İki: Arkadaşlar kendilerini tanıtırlarken, "staff"ınız kendisini tanıtırken ben hukuk müşaviri görmedim. Hukuk çok önemli bir konu. Muhakkak vardır, o tarafta oturmuş, asıl staff tarafından oturmamış ama.
AHMET ARSLAN (Kars) - Bakanlık büyük olunca...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Şöyle: İşin hukuki boyutu da çok önemli, onları da görmemiz lazım.
Biraz önce söylediğim gibi, 2014 yılıyla ilgili olarak denetim yapıyoruz, yapılan harcamaları denetliyoruz. Bakanlığınızın Sayıştay denetim raporuna göre, Sayıştayın tespit ettiği 5 bulgu var. Çok önemli bulgular bunlar; geçen yıl da vardı, ondan önceki yıl da vardı, önemli bulgular var. Döner sermaye işletmesiyle ilgili olarak da bazı tespitleri var. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüyle ilgili güzel bir performans raporu var. Karayolları Genel Müdürlüğüyle ilgili 6 bulgunun olduğu, ayrıca denetim görüşünü etkilemeyen teknik ilave bulguların olduğu güzel bir rapor var, ilave olarak da performans raporu var. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuyla ilgili olarak da öyle, güzel raporlar var. Bunları Bihlun Hanım da söyledi, Mehmet Günal da söyledi, ben tekrar etmeyeceğim ama bu Sayıştay raporları önemli. Her sene sizin Bakanlık ve kurumlarınızla ilgili bulguları olan raporlar çıkıyor, bunları dikkate almak zorundasınız, çok önemli konular çünkü. Birçok kurum var Bakanlığınızın içerisinde ama iletişimleriyle ilgili, hukukla ilgili ya da mali mevzuatla ilgili yetersizlikleri var. Belki kadroyla ilgili olarak da vardır, bilmiyorum, arkadaşlarımı tanımıyorum, kimsenin günahını almamayayım, eleştirmeyeyim.
Bakın, Bakanlığın 2014'te 13 milyar lira başlangıç ödeneği var ama -Sayın Bakanım Temizel de söyledi, 2015 için söyledi- 13 milyarlık başlangıç ödeneğini siz 19 milyara çıkarmışsınız yıl sonunda, harcamanız o. Karayolları Genel Müdürlüğünde başlangıç ödeneği 2014'te 7 milyar, yıl sonunda ne kadar biliyor musunuz harcama? 17 milyar. BTK'ta da öyle. Yani, Bakanlığınızda ve bağlı kurumlarda niye tam bir bütçe yapmıyoruz? Mesela, bu sene de benzeri bir durum olacak. Niye tam olarak bunları planlamıyoruz? İstediğiniz kadar ödeneğin buradan çıkmasıyla ilgili bir sorun yok ki. Söyleyin, bu ödenekleri artıralım, hakikaten, hemen artıralım, Genel Kurulun böyle bir yetkisi yok ama Komisyonun var. Buna göre yok ki. Daha sonradan da hatalı bütçeler yapmış oluyoruz, sıkıntılı, usulüne uygun olmayan bütçeler yapmış oluyoruz. Acaba diyorum, yanlış mı hesaplama yapılıyor? Yatırımlarımızı mı yanlış hesaplıyoruz? Personel giderimizi yanlış hesaplayacak değiliz ama demek ki yatırımlarla ilgili olarak yanlış hesaplamalar söz konusu. Her sene oluyor çünkü ve bütün kurumlarda oluyor.
Sayın Bakanım, kendim konuyu, tabii, çok iyi bilmiyorum ama Avrupa Birliğinin -biliyorsunuz, her sene bir çalışma yapar- Bakanlığınızla ilgili olarak yazdığı 2015 AB-Türkiye Raporu'nda taşımacılık politikasıyla ilgili olarak şöyle söylüyor: "Türkiye taşımacılık konusunda kısmen hazırlıklıdır." Hâlbuki çok iyi yatırımlar yapıldı, bakın. "Geçtiğimiz yıl, başta sivil havacılık olmak üzere, bu alanda bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. Demir yolu sektöründe mevzuat uyumu ve kurumsal uyum oldukça yetersizdir." diyor. Mesela, demir yoluna müthiş yatırımlar yaptık, hızlı tren geldi, en fazla yatırım olan alan ama "Mevzuat uyumu ve kurumsal uyum yetersiz." diyor. Mevzuat uyumunun ve kurumsal uyumun bir an önce sağlanması lazım. Niye yetersiz olsun ki hem sivil havacılıkta hem demir yollarında? Geniş de yer vermiş her iki konuya da. Kara yolları düzenlemeleriyle ilgili olarak da öyle ama kara yolu düzenlemeleri biraz daha iyi. Demir yolu taşımacılığı, intermodal taşımacılığı konusunda, deniz taşımacılığı konusunda epey eleştiri var ve güzel, yerinde eleştiriler bunlar.
Sunumunuzda değinmediniz, geçen sene Lütfi Bey, Sayın Bakan "Kendi uçağımızı yapacağız, bölgesel uçak yapacağız." demişti. Onunla ilgili fizibilite ne aşamadadır yani hangi aşamaya geldi? Onunla ilgili bu sene ben rastlamadım bir ödenek konulduğuna da.
Bizim bir araba projemiz var, "Otomobil yapacağız." dedik. Sonunda anladık ki -geçen ara vermeden önceki dönemde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesini de görüşmüştük- SAAB'dan almışız bazı modeller yani çok eski teknolojiye yatırım yapıyoruz, bazı eleştirilerimiz oldu, inşallah gerçekleşir. Uçakta da benzeri bir duruma düşmememiz lazım diye düşünüyorum ama uçakla ilgili bilgi verirseniz, hangi aşamada olduğuyla ilgili, memnun oluruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, sözlerinizi tamamlamanız için ilave süre veriyorum.
Buyurun lütfen.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.
Sayın Bakanım, sabit hatlı telefon sayısında kamuda bir artış oluyor son dönemlerde. Siz de bütçe eklerinde görebilirsiniz. Özel sektör mobil telefonu kullanıyor ağırlıklı olarak, bizde de sabit telefon sayısında bir artış var. Bunun gerekçesi nedir? Yani, biz de özel sektör gibi bu işi daha ucuza mal edemez miyiz, kamuda da aynı mantaliteyle bunu yapamaz mıyız? Mesela, 2015'te -2015 sonu itibarıyla- sabit hat sayısı 450 bine yaklaşmış, şimdi ne kadar oldu bilmiyorum.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Nerede, kamuda mı?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kamuda.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Yani, toplamı demiyorsunuz?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Toplamı diyorum.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Toplamda düşme var.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yok, artış var.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Yok, toplamda düşme var, kamuda artmış olabilir.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kamuda, kamu kuruluşlarında.
Şimdi, bizim bütçe kanunuyla birlikte her sene bütçenin ekleri geliyor. Burada sosyal kurumlar, taşıtlar vesaire var. Mesela, taşıtlarla ilgili olarak sizi tebrik edeceğim. Sizin 64 taşıtınız mı ne var yani 200 küsur bin çalışanınız var kadrolu ve sözleşmeli, 64 taşıtınız var. Siz leasing'le mi alıyorsunuz taşıt?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Kiralama usulüyle...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kiralama usulüyle alıyorsunuz. O ne kadardır, onunla ilgili de bilgi verebilirseniz hem fiyat olarak hem de şey olarak. Ama, görünen 64 taşıt var, bu sene de taşıt talep etmiyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Kiralıyorlar zaten.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kiralıyorlar.
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - En güzel Mercedesler, Audiler...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Daha güzel şeyler mi istiyorlar diyorsunuz?
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Tabii ki.
BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, devam ediyorsanız yeniden süre vereceğim.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Devam ediyorum Sayın Başkan. Lütfen, iki dakika daha süre isteyeceğim, bölük pörçük konuşuyoruz. Tabii, çok büyük bir Bakanlık kurumlarıyla birlikte, bağlı kuruluşlarla beraber.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - 3 ayrı bakanlık.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet.
Sayın Bakanım, yine, bu bağlı cetvellerde Bakanlığınızla ilgili gelirlerin de olması lazım. Önemli gelirlerin olduğu bir Bakanlık. Bildiğim kadarıyla, BTK'nın gelirleri yer almış; 2,5 milyar liralık bir gelir söz konusu, 2016'da 2,5 milyar gelir tahmini konulmuş ama diğer kuruluşların yok. Mesela, Karayollarının da diğer kuruluşların da benzeri gelir tahminleri vardır, onları da verebilirseniz memnun oluruz.
Bir de siber güvenlikten bahsettiniz. Almanya bizi dinlemişti. Bugün Alman Şansölyesi de burada. Almanya bizi dinlediğini de açıklamıştı.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Almanya mı?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tabii, öyle bir açıklamaları olmuştu. Onunla ilgili ne oldu yani biz o konuda ne yaptık? Biliyorsunuz, Almanya ile Amerika arasında da benzeri bir hadise oldu ama özür dilendi, bir statüye bağlandı o konu, bir şeyler yapıldı. Bizimle Almanya arasında böyle bir hadise cereyan etti, Almanya açıkladı, yalanlamadı. Ondan sonra, arkasından ne oldu? Onunla ilgili bilgi verebilirseniz memnun oluruz. Madem siber güvenlik bu kadar önemli, bu da bununla beraber çok önemli bir hadise.
Bir de demin Garo Bey dedi ya "Ben dinleniyor muyum?" diye. Siz daha önceden "Çok konuşmazsanız dinlenmezsiniz, konuşmayın, dinlenmeyin. herkes dinleniyor." demiştiniz. Doğrudur, yani şu anda herkes dinleniyor, belki dinlemenin önüne geçmek de mümkün değil ama konuşmamak da mümkün değil; onun için bir kuralı olmalı, dinlemenin de bir adabının, hukukunun olması lazım.
BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, bütün Komisyon üyeleri de sizi, zatıalinizi dinliyorlar efendim, onun için lütfen, istirham edeyim.
Buyurunuz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ne yaptım Sayın Başkan, ne oldu?
BAŞKAN - Hayır, bütün Komisyon üyeleri de zatıalinizi dinliyoruz...
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Tamamlayın noktasında bir ricada bulunuyor da İbrahim Bey.
BAŞKAN - Yani sözlerinizi tamamlarsanız.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ha, dinleniyorsam konuşayım biraz daha, o anlamda mı söylüyorsunuz?
BAŞKAN - Efendim, sizden sonra daha dinlenecek arkadaşlarımız var.
Lütfen buyurunuz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakan, demin Sayın Günal bahsetti ya şu Polatlı'dan. Polatlı benim bölgem. Polatlı'yla ilgili olarak da gerçekten nedense 2 kere zam yapılmış tren ücretlerine. İlkinde yüzde 29, ikincisinde yüzde 41,5; diğerlerinde yüzde 9'larda olmasına rağmen Polatlı'ya böyle bir zam yapılmış. Polatlı'da durması istenmiyorsa, durmasıyla ilgili bir sakınca varsa onu anlayabilirim ama "Polatlı fazlasını hak etmiyor." demek olmaz, böyle bir şeyin söylenmemesi lazım hakikaten, Sayın Günal söyledi. 88 kilometre için 240 lira. Durması fizibil değilse yüksek hızlı trenin...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Ne 240? 14 lira.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Burada rakamlar var, size ben takdim edeyim.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - 14 lira. Belki aylık abonmandır.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yüksek hızlı trenle ilgili olarak, evet, abonman.
Bununla ilgili de bilgi alabilirsem çok memnun olurum.
Çok teşekkür ediyorum. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum bütçenizin.
Kusura bakmayın arkadaşlar, bölük pörçük konuşmak zorunda kaldım çünkü geniş bir bakanlık, bölüm bölüm aktarmak zorunda kaldım.
Teşekkür ediyorum.