KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Değerli Bakanımızın şahsında bütün heyeti saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, bilgiye ve bilge isimlere dönük Sayın Bülent Kuşoğlu'nun tecessüsle yaklaşımı var, biliyorum. Bugün, Sayın Bekaroğlu bir belge verdi bana, önemliydi, bilgi sahibi olmam gerekiyordu. Orada bir not var çok çok değerli, mevzuyu da ilgilendiriyor. Not şöyle: "Bilinmektedir ki bilgi için ilgi esastır. Bilgi bilinene bağlıdır. Bilinenin değişimiyle bilgi de değişmektedir. Kuşkusuz bilgi değişir ise bilenin konumu da değişir. Bilge olan ise bildiğinin farkında olandır. Bu süreçte son aşamaya erişmek kuşkusuz kolay olmasa da hedef olmalıdır." Niye hoşuma gitti, niye aktardım arkadaşlar? Yaptığımız her işte bilgiyi esas alırsak ve bilen insanları öne çıkarırsak mesafe almamız da kolay oluyor. İnsanları teşyi etmek, insanları onore etmek, yaptıklarını öne çıkarmak ve onlara teşekkür etmek çok çok önemli diye düşünüyorum, teşvik edici oluyor, bilgiyi ve bilge insanları teşvik etmiş oluyoruz.

Şimdi, biz, yirmi iki yıldır, spor sahasında da gençliğe dönük yaklaşımlarımızda da örnek olacak adımlar attık her sahada olduğu gibi. Biz, Sayın Cumhurbaşkanımızın altını çizdiği gibi, diploma peşinde olan değil, diploma avcılığı peşinde olan değil, kariyer peşinde olan değil, "Kızılelma"sı olan gençliğin peşinde olduk. Böyle bir gayretimiz oldu ve geldiğimiz nokta da şükür ki mesafe aldığımızı gösteriyor.

Bakın, yatırımlardan bahsediyoruz. Değerli Bakanım çok ayrıntısıyla bu kitapçıkta zaten yatırımları anlatmış, teknik bilgileri de hem Bakanımız verdi hem de arkadaşlarımız verdi. Ben, bir küçük kıyas yapmak istiyorum. Burada Doğu Anadolu'dan milletvekili arkadaşlarımız var. Doğu Anadolu'yu bırakalım, batıdan, batının böyle en uç noktasında olan illerdeki milletvekillerimiz de bilirler ki daha önce spor tesislerinde çok nakıs bir hâlimiz vardı, sıkıntı yaşardık. Şimdi köylerde bile özelliği olan spor tesisleri yaptık. Ben açık söylüyorum: Bizim ücra ilçelerimizde, çok uçtaki ilçelerimizin köylerinde bile futbol sahaları yapmışız.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Bizim beldelerimizde yok.

RIDVAN TURAN (Mersin) - Stat yapacaktınız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Çok nitelikli stadyumlar yaptık sizin söylediğiniz gibi, çok nitelikli, çok kaliteli. Mühim olan nedir arkadaşlar? Noksanı söylemek elbet. Bakın, ben biraz sonra noksanları söyleyeceğim, talepleri söyleyeceğim ama olanı da kayda geçmek lazım, anlatmak lazım.

Şimdi, uyuşturucudan bahsediyoruz. Uyuşturucu bir bela, bir musibet; hep beraber bunun üstesinden gelmemiz lazım, evlatlarımızı o cendereden çıkarmamız lazım ama bu arada yapılanları da mutlaka söylemek lazım. Şimdi, Salih söyledi "100 bin kişi yatıyor." dedi, hayır, 2016'dan bugüne kadar 36 binden 110 bine çıkmış, bir mücadelenin sonucudur bu. Mücadele veriyoruz ama bu dert bütün dünyanın derdi. Özellikle şu iletişim kanallarının artması, internet zemininin çok böyle yaygın hâle gelmesi gençlerimizi maalesef bu noktaya da sürüklüyor. Hep beraber gayret etmek durumundayız. Sadece iktidarın mesuliyetinde değil ki bu, hepimizin sorumluluğunda. Şimdi, iktidarı sadece biz ifade etmiyoruz arkadaşlar. İstanbul'da yerel iktidarı kim ifade ediyor büyükşehir bağlamında? CHP. Ne gayreti var? Ankara'da ne gayreti var? Koyalım bunları. Biz şunları, şunları yaptık diyelim. Bakın, ben Erzurum için söyleyeyim: Erzurum Büyükşehir Belediyemizin bu konuda çok ciddi eğitici yayınları var, eğitici seminerleri var, gayretleri var gençleri toplayıp da bunlara dönük. Yani o cendereye düşmüş gençlerimizi oradan çıkarmak için çabaları var. Siz ne yaptınız? Bir de dönüp bu suali tevcih etmek lazım kendi kendimize, yapmıyorsak sadece tenkitle yöneldiğimizde sözümüzün hiçbir anlamı kalmıyor, hükmü kalmıyor arkadaşlar. Muhalefet, bugüne kadar söyledikleriyle hep çelişir hâle geldi, o yüzden de söylediklerinin bir kıymetiharbiyesi olmadı, karşılık bulmadı ve ısrarla hep altını çizdik ki lütfen, biraz da bu zaviyeden bakın. Yani neyi söylüyorsunuz, neyi not düşüyorsunuz, bir önce kendinize bakın, bakmak lazım.

Şimdi, birisi geldi, burada mikserlik yaptı gitti amiyane ifadesiyle, hep yapıyor onu, her zaman. Ne diyor? Efendim, bir ilde ülkücüler Kürt olduğu için öğrencilere saldırdı diyor. Ya, böyle bir vicdansızlık olabilir mi arkadaşlar ya, böyle bir kitapsızlık olabilir mi?

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Önergeye cevap verilmiş.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ben, bugüne kadar hiçbir ülkücünün -bakın, çok açık söylüyorum- Kürt diye, sadece Kürt diye bir başkasına tepki koyduğuna şahit olmadım bu yaşıma kadar.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Sen şahit olmadın diye böyle bir şey olmadı mı?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Asla böyle bir şey yok, o kendi kafasındakini koyuyor. Ben de diyorum ki... Üstelik kendisi de hekim. Olması gereken nedir? Hakikati aktarmaktır. O, aslında, öyle olsun diye düşünüyor, keşke öyle olsa, olsa da karışsa diyor, kardeşliğimize, birliğimize halel gelsin, zarar gelsin diye uğraşıyor. Buradan hep beraber uzak durmamız lazım arkadaşlar. Böyle bir hâl olur mu? Bir başkası geldi, şunu söyledi: Efendim, Amedspor'un deplasman maçlarına taraftar alınmıyor. Ya, dünyadan haberi yok. Ne adına söylüyor? Sadece karıştırma adına. Ben Erzurumspor'un taraftarıyım, İstanbulspor maçına gittim.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Açık açık söyledi.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şampiyonluk maçı, bizden hiçbir taraftar alınmamıştı yani 5-10 kişi maçı seyrettik. Öyle bir uygulama zaten var ama onun kafasında bölücü anlayış olduğu için onu serpiştiriyor. Buradan uzak durmak lazım.

Şimdi, Rıdvan Hocam diyor ki: Efendim, konuşmacılar böyle laflar sokuşturuyorlar. Laf sokuşturmuyoruz kardeşim. Keşke sözümüz hakikat olsa, tek odun gibi olsa.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - İyi de hakikat ölçüsü siz misiniz?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hakikat değil, ona itiraz ediyoruz arkadaşlar. Kimseye de kimsenin küfrettiği falan yok. Niye küfredelim? Biz tashih yapıyoruz, düzeltme yapıyoruz. Buradan uzak duralım.

Şimdi, bir başka şey daha söyledi: Efendim, yurtlarda böcek varmış. da bilmem ne. Ya, yurtlar bizim şeref levhamız. Elhamdülillah, geldiğimiz noktada, neredeyse noksanı kalmadı, yüzde 97 öğrenci yerleşmiş, çok sayıda boş yer var şu anda.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - O zaman her şey süper diyelim, konuşmayalım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya, bugün bile Değerli Genel Müdürümüze hemen bir tane talep geldi, pat diye hemen anında oldu.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Mükemmel diyelim, konuşmayalım o zaman.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Arkadaşlar, konuşun elbette. Öyle şey olur mu? Dirayet Hanım, konuşalım ama hakikatleri konuşalım. Olur mu? Niye konuşmayalım? Karşılıklı doğruları aktaralım, bölme adına, yıkma adına bir söylemimiz olmasın; ben bu anlamda söylüyorum.

Şimdi, bir de şunu söyledim: Yara kaşımayalım, yara kaşımayalım arkadaş; gerek yok. Bu ülkenin Kürt'ü, Türk'ü neyi varsa hepsi kardeş. Bakın, ben size bir şey söyleyeceğim arkadaşlar: Şu Spor Bakanlığına ciddi emeği olan, katkısı olan bir isim var, kendisi de burada, onunla her zeminde iftihar ediyorum. Kim, biliyor musunuz? Osman Aşkın Bak. Etnik kimliği nedir, kendisi söylesin ama bu ülkenin en vatansever isimlerinden, bu milletin en çok birliğini beraberliğini isteyen isimlerinden olduğunu biliyorum ben. Yürek koymak, millete yürek koymak, Dirayet Hanım, mühim olan bu. Bunu yaptığımız zaman, hizmet isteyelim, noksanları söyleyelim, bu bağlamda tenkit edelim.

Şimdi, vaktim az kaldı, birkaç şey söyleyeceğim: Değerli Bakanım, bizim Erzurumspor'un stadyumu elli küsur yıllık stadyum, artık gitmiyor. Sizden bizim talebimiz, kış şartlarına uygun, mütekâmil bir stadyum yapmanız. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu işe hakikaten yüreğini koyduğunu biliyorum.

Kapalı spor salonuyla ilgili ben biliyorum ki sizin zaten girişimiz var, gerekeni yapacaksınız. Onun dışında da...

KADİM DURMAZ (Tokat) - Süre bitti, süre bitti.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya, Kadim ağabey, bitti de ne olacak? Talep ediyorum, Erzurumlular adına talep ediyorum, insanlar adına talep ediyorum; ne var bunda?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Kırk saniyeniz var.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Bakanım, Pazaryolu'nda gençlik merkezi, mahalle tipi spor salonu, mahalle tipi sentetik yüzeyli futbol salonu lazım. Olur'da sentetik yüzeyli futbol sahası lazım; Şenkaya'da spor salonu, mahalle tipi.

Bakın, arkadaşlar, görüyor musunuz? Talep ediyorum, elhamdülillah, göğsümü gere gere. Bakanımız burada, siz de bunu yapın, noksanları söyleyin.

Değerli Bakanım, Karaçoban ilçemizde mahalle tipi spor salonu, gençlik merkezi, yine mahalle tipi; Karayazı ilçemizde gençlik merkezi, mahalle tipi; sentetik yüzeyli futbol sahası, Köprüköy'ünde spor salonu, mahalle tipi; Yakutiye ilçesini de, biraz önce söyledim Değerli Bakanım.

Ben, herkese teşekkür ediyorum, hususen Değerli Bakanımıza ve kadrosuna minnettarlığımın altını çiziyorum. Allah razı olsun.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz Sayın Aydemir.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Uğur Bey bir not düştü, müsaade ederseniz onu paylaşacağım. Bakanımızla ilgili daha önce burada bir şey söylemiştim "Helal haram bilen bir insan." demiştim. Bugün Uğur kardeşim bir şey söyledi, bana hatırlattı. Bakan Bey, tevazunun zirvesinde bir adam; yapar ama yaptığını ifadeden de imtina eder, açılış bile yapmayan bir yaklaşımı var. İşte, bütçede geldi, bir paylaşım yaptı. Onun dışında hiç görüyor musunuz? Genç bir insan. Beni görün, beni duyun, adım duyulsun, namım yürüsün kabilinden bir şeyini gördünüz mü? Sadece icraat yapıyor. Allah razı olsun.

Allah'a emanet olun.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok teşekkür ediyorum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kısa bir cevap verebilir miyim?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun Bülent Bey.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Hakkımdaki sözleri için İbrahim Bey'e de çok teşekkür ediyorum; sağ olsun, her zaman iltifatkâr. Bu uyuşturucu meselesinin Türkiye'nin meselesi olduğunu, hepimizin bununla mücadele etmemiz gerektiğini söyledi; doğrudur. Hepimizin, tüm kurumlarımızın bu belayla mücadele etmemiz lazım. Yalnız Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerimizle ilgili "Ne yapılıyor?" dediniz, sordunuz. O da bir tecessüs, ona da teşekkür ederim. Şöyle: İstanbul Büyükşehirde Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu kuruldu; birkaç kere reddedildi oradaki muhalefetin oylarıyla ama şu anda kurulmuş bir daire olarak çalışıyor. Ankara'da da Temelli'de 20.485 metrekarelik Özgür Köy Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi hobi ve mesleki faaliyetleri geliştirerek madde bağımlılığıyla mücadele etmek üzere çalışmalarını yürütüyor, geçmişten de geliyor bu çalışmalar. Yani bu konuda belediyeler de ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar ama dediğiniz gibi, bu konuda hep beraber mücadele etmemiz lazım.

Teşekkür ederim tekrar size de, Sayın Başkanım, size de.