İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Değerli Bakanımız şahsında bütün heyete saygı sunuyorum.

Efendim, bir defa, başlarken bir tashih, bir düzeltme yapmak lazım. Hep söylüyoruz ki: Sözümüz doğru olsun, odun gibi olsun -bu arada Mehmet Akif Ersoy'a da, rahmetullahi aleyh, rahmet dileyelim- ama maalesef olmuyor. Siyaseti "Ben söylerim, bir not düşerim, yalan da olsa kalsın, izi kalsın." gibi götürenler var. Bakın, arkadaşlar, burada yoktum, epey zamandır da onu bekliyorum ki dönsün, gelsin onunla beraber konuşalım bu işi; Naci Bey Erzurum Milletvekili, Erzurum'la ilgili bir iki şey söylemiş. Söylediği şey tutanağı aldım ben şu arkadaşlar: "Erzurum'da bitmemiş vaatleriniz var." Sonrasında da şöyle bir şey söylüyor: "Sayın Özal'ın temelini attığı, Sayın Demirel'in açtığı Hasankale Demirdöven Barajı'mız var değerli milletvekilleri, -milletvekillerimize söylüyor- bu baraj 1997 yılında açılmış, faaliyette olan bir baraj. Bundan birkaç ay önce değerli AK PARTİ milletvekilleri, -yani bizi kastediyor- Sayın Vali ve Cumhur İttifakı il başkanları bu barajı bir daha açtılar; muazzam bir şey yani... Alvar Barajı, Narman Şehitler Barajı..." "İşte beklenen bunlarken bunlar böyle hakikat olmayan bir hâl üzere siyaset yapıyorlar." demeye getirmiş. Oysa arkadaşlar, bir küçük incelese, araştırsa, bölge müdürümüzü arasa, yahut bize sorsa hakikate ulaşacak. Böyle bir şey yok ya. "Milletvekilleri" diyor ya, ben buradayım arkadaşlar, benim böyle bir şeyden haberim yok. Kaldı ki açılmış bir barajı biz niye açalım? Biz hizmetleriyle, eserleriyle zirve yapmış bir hareketiz. Her yerde barajımız var, şu an Erzurum'da bu sene, sadece 2022'de arkadaşlar, bakın, burada size söyleyeyim: Başköy Barajı, bu sene açtık biz, bitirdik; Karagöbek Barajı, Köşk Barajı, Sarıyer Barajı, Şendurak Barajı. Ya, baraj açmak bizim işimiz arkadaşlar. Bu, bizim alametifarikamız. Sizin gibi değil. Yalanla, iftirayla olur mu? Olan ne arkadaşlar? Olanı söyleyeyim ben size, bilgi aldım, o da istese hemen bir paragraflık bilgi: "2021 yılında yaşanan kuraklık sonrasında 2022 yılı sulama sezonundan önce barajda yüzde 90 doluluk oranına ulaşılmıştır. 9 Haziran 2022 tarihinde Erzurum Valisi Okay Memiş Bey'in katılımıyla kuraklık sonrasında sulama iletim hatlarına su verilerek sulama sezonunun açılışı yapılmıştır." Olay bu kadar basit. Yani baraj boşalmış, sonra yüzde 90'a ulaşılmış; bir bakıma efendim, böyle bir keyif alınan hâli hayata yansıtmışlar, hepsi bu. Bizim haberimiz bile yok. Bakın, benim hiç haberim yok ya. Ne kadar ayıp bir şey, ne kadar ayıp bir şey! Bizim sadece bu sene bakın, saydım kaç tane baraj açtığımızı. Alvar Barajı'ndan bahsediyor; dünyadan bihaber ya. "On bir yıldır..." diyor. Tabii, Erzurum cahili olunca... Burada olsa yüzüne diyecektim, her yerde söylüyorum; ben Erzurum'u yaşayan bir adamım, Erzurum'da yaşayan değil sadece, Erzurum'u iliklerine kadar yaşayan bir adamım, hayatının tamamını orada geçirmiş bir adamım. Kaldı ki bir hareketi lekelemek ne kadar ayıp ya! Efendim, "Alvar Barajı on bir yıldır başlamış da bitmemiş." Ne alakası var ya! 2017 yılında Veysel Eroğlu Bakanımıza grup toplantısında Sayın Cumhurbaşkanımız talimat verdi, 2018'in Şubatından sonra proje ihalesi yapıldı. Sonrasında yerde bir problem çıktı; yerde bir kayganlık oldu, baraja uygun olmadığı ortaya çıktı. Sonraki süreçte de arkadaşlar, yine bütçesi ayrılmış bir vaziyette. Şu anda da projesi yüzde 92 oranında bitmiş. "Bitmiş" diyelim buna ve Allah'ın izniyle başlıyoruz, Alvar Barajı'nı da bitireceğiz. Söylemez Barajı inşaatı sürüyor, çalışılıyor, faaliyette. Hasılı arkadaşlar, biz ezbere iş yapmayız. Devlet Su İşleri kanalıyla 5 milyarlık yatırım yapmışız biz Erzurum'da, 5 milyarlık. Göğsümüzü gere gere her konuda... Hangi sahaya gitseniz... Burada söylüyoruz biz. Noksanımız yok mudur? Vardır. Değerli Bakanımız yakın zamanda gitti Erzurum'a, bu sözleşmeli besiciliğe vurgu da yaptı, sağ olsun; Erzurum'da da müteşekkir bir hâl var ama beklenti de var, başka beklentilerimiz var.

Arkadaşlar, bakın, dedim ya "Biz hiç ezbere iş yapmıyoruz." Sahadan bilgi almadan asla konuşmayız. Merkezde iki ziraat odası başkanımız var, birisi hem muteriz hem de muhalif bir isim bize, buna rağmen bilgi aldım "Ne var ne yok? İtiraz ettiğiniz bir şey var mı, beklentiniz var mı?" diye. Bakın biri şunları söylüyor, diyor ki: "Sözleşmeli besicilik modeliyle yerli üretimin desteklenmesi ve aile işletmelerinin daha iyi seviyelere gelmesi sağlanarak üretici piyasadaki spekülatörlere muhtaç bırakılmayacak." ve Bakanımıza müteşekkir olduğunu ifade ediyor. "Tarım Kredi Kooperatifleri, Et ve Süt Kurumu, şeker fabrikaları, Toprak Mahsulleri Ofisi son bir yıldır yaptıkları çalışmaları devam ettirirlerse bizim ülkemiz beş altı yıl içerisinde dünyanın zirvesine çıkar." Ziraat Odası Başkanımızın tespitleri, aktarıyor. "Buzağı desteklemeleri en önemli destekleme modeli. Bundan ayrıca memnuniyet duyuyoruz." diye benim adıma mesaj çekmiş. Bir başkası şunu söylüyor: "Şu anda destekler üreticimizi memnun edecek durumda. Sadece sıkıntımız -bakın, sıkıntıyı da söylüyor, biz bunu da paylaşıyoruz, burada da böyle geri adım atar bir hâlimiz yok, ne varsa problem onu da konuşuyoruz- sadece mazot ve gübredir." Bir de şunu söylüyor: "Ürünümüz Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından alınmaya devam edilmeli." Bir başka talebi şu: "Bankalarda sicil affı konuşuluyor. Eğer sicil affı gelirse üretici tekrar krediyle buluşur; çok daha özel, çok daha güzel bir zemin oluşur." Budur kardeşim ya. Yani biz noksanı da söyleriz, söyleyelim. Zaten şu bütçe görüşmeleri mütekâmil hâl ortaya çıksın diye yapılıyor arkadaşlar, bunun için gayret sarf ediyorum. Kimin katkısı da oluyorsa...

KADİM DURMAZ (Tokat) - Yirmi yıldır boşalan köyleri de söyleyin.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Kadim abi, yaptığınız değerlendirmelere teşekkür ediyoruz. Orada Değerli Bakanımız ve ekibi, burada çok yetkin bir kadro var; onlar bundan istifade ediyorlar, ben biliyorum ama üfürmemek...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İbrahim Bey, bir de şu arka odada çok sayıda bürokrat var, hepsi izleyip notlarını alıyor. Bütün konuşmalar tutanağa geçtiği gibi, bürokratlarımız, bütün ekipler de notlarını alıyorlar ve mutlaka bunları değerlendiriyorlardır.

Buyurun.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Tabii, onları da oradaki bütün arkadaşlarımı da kastederek söylüyorum "Burada çok yetkin ekip var." derken oradakileri de kastediyorum. Hepsine ama hepsine teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun; ne gayret sarf ediyorlar.

Şimdi, inkâr şöyle: Siyaseten bir çalışmayı inkâr ettiğimiz zaman orada emek verenlerin de emeğini inkâr ediyoruz; -gayret koyuyorlar- bunu yapmamak lazım. Bakın, burada birisi neden bahsetti biliyor musunuz arkadaşlar, Fikretçiğim? "Ankara'da suya indirimi onaylamıyorum." mahiyetinde şeyler söyledi, bir milletvekili söylüyor. Arkadaş, sen siyaset yapıyorsun; insanlar daha pahalı su içsinler ya da kullansınlar diye mi bir gayretin var? Böyle bir şey olur mu? Bak, gel Erzurum'a; Erzurum'da Belediye Başkanı suyu nasıl indirmiş, ulaşımı nasıl indirmiş gör; tıpkı arkadaşlar, bakın, şurada onlarca sayfa tarım ve hayvancılık mevzusunda belediyemizin yaptığı yatırımlar gibi. Saysan, mesela, Avrupa'da eşi emsali olmayan bir Doğu Anadolu Canlı Hayvan Pazarı ve hayvan toplama merkezi yapmışız; bugün değeri 1 milyar, mübalağa etmiyorum arkadaşlar. Şurada öylesine yaptığımız, hayata yansıttığımız yatırımlar var ki gıpta edilecek şeyler. Bunu yaparken, efendim "AK PARTİ'liler faydalansın..." Hayır, bütün herkes faydalanıyor, ayrım gayrım yok.

Bakın, şimdi, burada, HDP'den -ben kendisine değer veriyorum- Hocam, konuşmasında Kürt illerine, Kürt ilçelerine vurgu yaptı. Aslında şunu fark etmek lazım ki eğer bunu vurguluyorsan zamirinde, arka planında bir Kürt düşmanlığı yapıyorsun. Arkadaş "Kürt ili, Kürt ilçesi" dediğinde mesela nereyi tarif ediyorsun? O tarifin dışında kalanlar Kürt'e ait değil mi? Biz ne diyoruz: "Kürt'ün Türk'ten zerre farkı yok, bu ülkenin her karesi Kürt'ündür." Böyle bir şey olur mu? Bölücülükten, bölücü anlayıştan, "kürdistan" kavramından, buralardan uzak durursak arkadaşlar, milletimizi çok daha huzur üzere yaşatırız. Keşke, şu bütçe görüşmeleri buna açılan bir zemin olsa. Olur mu böyle bir şey? Her seferinde söylüyorum...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değeri Başkanım, değerli Hocam, buradan uzak durmak lazım, samimi söylüyorum. Bakın, Malazgirt, bizim Anadolu'ya giriş kapımız Alparslan açmış. Ondan önce Pasinler'de 1048'de Bizans'a ilk mağlubiyeti tattırmışız. Oralarda Kürt'ü, Türk'ü hep beraber yaşıyor. Şimdi, orada yaşayanlara neyin ili diyeceksin, neyin vilayet diyeceksin? Buralar Türk'ün, Türkiye Cumhuriyeti devletinin vilayetleri.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım, süre bitti.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Türk de şudur arkadaşlar, Türk'ü de bilelim: Türk bir ırkı ifade etmez bir milleti ifade eder. O milletin her rengi baş üstündedir. İşte, Bingöl Milletvekilimiz, değerli Bakanımız; Bingöl'de kahir ekseriyeti itibarıyla Zazalar yaşıyor "Zaza kenti" mi diyeceğiz? Diyarbakır'ın önemli bir kısmı Zaza. Ne diyeceğiz? Böyle bir şey olur mu güzel kardeşim?

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Süre bitti Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, toparlayalım lütfen, Sayın Aydemir.

Son konuşmacı...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Süre doldu Başkan, ne toparlaması?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ömer Bey, -efendim, beni bağışlayın, hemen şuna da bir vurgu yapayım- pamuktan bahsetti.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bizim konuşmalarımızı kestiniz, beyefendi kullandı.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Pamuk için açıklanan fiyatlardan bahsetti.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bu hakkaniyetli bir tutum değil Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Cevap verdi.

İbrahim Bey, toparlayalım birkaç cümleyle.

Sizden daha uzun süre kullanan oldu bu sıralarda ama arkadaşlarımız onları herhâlde dinlemediler.

Cevap veriyor, son konuşmacı. Ben de araya girip biraz söz süresini aldım ama toparlarsa sevinirim.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Kamil Bey, siz, daha çok süre kullandınız, biliyorsunuz yani.

Buyurun.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi "Pamukla ilgili bir fiyat açıklandı." dediniz ya. Pamukla ilgili bugüne kadar fiyat açıklaması yok. Özellikle Cumhurbaşkanımızın adını açarak söylediniz. Pamuk sanayi ürünü ve bu dünyadaki gelişmelere göre bir şekil buluyor, fiyat orada şekilleniyor.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Sistem çöktü herhâlde Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydemir, teşekkür ediyorum.

Geri kalanını da Bakanımız cevaplasın inşallah.

Buyurun.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Bakanım, ben şuna inanıyorum: Katkınız çok büyük olacak Bakanlık olarak. Ekibinize, şahsınızda teşekkür ediyorum. Bütçe de hayır uğur getirsin, mübarek olsun hepimize diyorum, saygılar sunuyorum.