| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a)Tarım ve Orman Bakanlığı b)Orman Genel Müdürlüğü c)Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç)Türkiye Su Enstitüsü d)Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 31 .10.2022 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Sayın Bakanım, Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, Değerli Bakan Yardımcıları, bürokratlar, basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, sunumunuz ve gayretli çalışmalarınız için teşekkür ediyorum.
Bakanlığınızın 2023 yılı bütçe teklifi önceki yıla göre yüzde 106,9 artırılarak 133,7 milyar liraya, bütçeden tarıma ayrılan toplam kaynak ise yüzde 148 oranında artırılarak 142,9 milyar liraya çıkarılmıştır. Bu kapsamda, tarımsal destek ödemeleri için 54 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 40,4 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT ve ihracat destekleri için 48,5 milyar lira kaynak ayrılmıştır.
Bütçe gerekçesinde, tarımsal destekleri üretimde verimliliği ve kaliteyi artıracak şekilde tahsis etmek, başta tohum, gübre, yem, mazot ve ilaç olmak üzere tarımda girdi maliyetlerini azaltmak, finansman yükünü hafifletici, teknoloji odaklı dönüşümü sağlayıcı programları uygulamak, stratejik tarım ürünlerinde hedef yeterlilik oranlarında üretimin tesis edilmesi suretiyle gıda arz güvenliğini sağlamak, çiftçi gelirlerinin üretimin sürdürülebilirliğini temin edecek şekilde belirlenmesine destek vermek, tarım arazilerinin amacı dışında kullanımının önüne geçilmesine, ekilebilir arazilerin üretime kazandırılmasına, sulanabilir alanların artırılmasına ve sertifikalı tohum kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmaları sürdürmek hedefleri öne çıkarılmıştır. Bu amaç ve hedefleri anlamlı ve gerçekçi bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bize göre, Türkiye'nin stratejik ve mukayeseli üstünlüğü tarımdır. O sebeple, üretimi ve çiftçimizin refahını artırıcı desteklerin etkin ve verimli bir şekilde sürdürülmesi şarttır. Bunların başında, gerekçede de vurgulanan gübre, ilaç, mazot, elektrik, su, tohum, yem, fide, damızlık gibi temel girdilerin maliyetlerinin üretimi teşvik edecek düzeye getirilmesi gelmektedir. Eş zamanlı olarak, tarım sektörü üretim, işlem, işletme ve pazarlama boyutlarıyla bütüncül bir yapıya kavuşturulmalı, üretici örgütlerinin güçlendirilmesine, tarımsal işletmelerin rekabet güçlerinin artırılmasına ve pazarlama ağlarının geliştirilmesine ağırlık verilmelidir.
Değerli milletvekilleri, Covid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte, tarım sektörü küresel düzeyde ön plana çıkmıştır. Tüm dünya için zorlu geçen bu süreçte enerjiyle birlikte gıda arz güvenliği, ülkelerin başat sorunu hâline gelmiştir. Güçlü altyapımız sayesinde gıda tedarikinde sorun yaşamayan, kendi kendine yetebilen bir ülke durumuna gelen Türkiye, aynı zamanda tarımda net ihracatçı olan bir ülke durumundadır. 2021 yılında 25 milyar dolarlık tarımsal ihracat gerçekleştiren ülkemiz Avrupa Birliği, Rusya ve Orta Doğu ülkeleri için önemli bir gıda tedarikçisi konumundadır.
Salgının ortaya çıktığı 2020 yılının Mart ayındaki ton başına ortalama 171 dolar olan buğday fiyatları, 2022 yılının Mayıs ayında 444 dolar seviyesine ulaşmıştır. Gıda fiyatlarında yükseliş, gıdaya erişimde ve küresel tahıl ticaretinde aksaklıklar ülkeleri gıda arz güvenliğinin sağlanması konusunda yeni arayışlara sokmuştur. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle sevk edilemeyen büyük miktardaki tahıl gıda krizini tetikleyen, belirsizliği derinleştiren önemli bir unsur olmuştur. Böylesi bir küresel ortamda Türkiye'nin başlattığı diplomatik girişimler sonucunda oluşturulan tahıl koridoru anlaşması sayesinde gıdaya erişimin insani boyutu ve tahıl ticaretinin kolaylaştırılması adına önemli bir adım atılmıştır. Bu girişim, gıda krizini önleyici ve fiyatlardaki belirsizlikleri giderici bir etki yaratmış, Türkiye'nin önemini ve öncü rolünü bir kez daha ortaya koymuştur. Rusya'nın bu anlaşmadan çekildiğini açıklaması ise yeniden endişeleri artırmış, bununla birlikte diplomatik çabaları da yoğunlaştırmıştır. Konjonktürel gelişmeler ne yönde olursa olsun her durumda çiftçinin üretime devam etmesi için önündeki engellerin kaldırılması, faaliyetlerini yürütmesini mümkün kılacak teşviklerin verilmesi hayati önemdedir. Türkiye bu anlayışla tarıma ve çiftçimize önemli teşvik ve destek tedbirlerini süratle uygulamaya koymuştur. Bu kapsamda, hibe desteği, tarımsal girdilerde KDV indirimi, üreticiye prim desteği, don ve kuraklık desteği, çiftçi borçlarının yapılandırılması gibi önemli düzenlemeler bunlardan bazılarıdır. Girdi maliyetleri artan çiftçilerimize 2022 yılına 25,8 milyar lira olarak planlanan tarımsal destekleme bütçesi, ek bütçeyle 39,2 milyar liraya; tarıma ayrılan toplam kaynak da 46,4 milyar lira artırılarak 104 milyar liraya yükseltilmiştir. Çiftçimize yapılan desteklerden kesintiler kaldırılmış, kesilen vergiler geriye dönük olarak iade edilmiştir. Elektrik faturalarını aylık ödemek yerine hasat sonunda ödeyebilme imkânı getirilmiş, geçmiş dönem elektrik borçlarının beş yıla varan vadeli ve faizsiz geri ödemeli kredi imkânıyla kapatılabilmesi sağlanmıştır. Hayvansal üretime yönelik yem bitkileri, süt, buzağı, koyun, keçi, arıcılık gibi birçok kalemde destek verilmektedir. 2022 yılı içinde bu destekler yüzde 100'e varan oranlarda artırılmıştır.
Bu yıl hasat döneminde yüksek oranlı artışlarla belirlenen ürün alım fiyatları ve prim teşvikleri üreticimiz tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Tarım sektörü insanlığın üç temel ihtiyacı olan beslenme, barınma ve giyinmeden en önemlisini, yaşamın idamesini sağlayan beslenmenin temincisidir. Bu durum tarımın önemini, gıda güvenliğinin stratejik önceliğini ve çiftçimize bu anlayışa dayalı kıymetle bakmak gerektiğini ortaya koymaktadır. Çiftçilerimize sağlanacak devlet desteği, ürünün arz ve talebini dikkate alan, üreticimize refah artışı sağlayan, girdi maliyetlerini azaltan, üretim maliyeti ve ürün fiyatı dengesini gözeten, afetlere karşı koruyan bir anlayışla yapılandırılmalıdır. Ülkemiz şartlarına uygun yüksek verim ve kalitede tohum, fide, fidan ve damızlık hayvan geliştirilmeli ve üretim desteklenmeye devam edilmeli; bu konularda dış bağımlılığa yer verilmemelidir. Tarımsal ürünlerin çeşitlendirilmesi, verim ve kalitenin yükseltilmesi, yerinde işlenerek katma değer elde edilmesi ve marka olarak pazarlanmasına dayalı sürdürülebilir temel tarımsal yapılanma oluşturulmalıdır.
Bunun yanında, yatırım ve teknolojiyi kırsal alanlara yöneltmek üzere tarım-sanayi entegrasyonunun sağlandığı kırsal cazibe birimleri olan tarım kentleri kurulmalı ve yaygınlaştırılmalıdır. Tarımsal işletme, pazarlama ve depolamayla ilgili yatırımlar için uygun finansman sağlanmalı ve bu yatırımlar ile sözleşmeli üretim ilişkilendirilerek teşvik edilmelidir. Yeni teknolojiler, pazarlama sistemleri ve teşvikler konusunda üreticilerimiz bilinçlendirilmeli; genç nüfus tarıma, tarımsal üretime özendirilmelidir. Tarımsal üreticilerin en kısa zincirle pazara ulaşmasını mümkün kılacak mekanizmalar etkinleştirilmelidir. Bu şekilde üreticiler daha çok kazanmalı, tüketicilerin daha ucuza gıda tedariki temin edilmelidir.
Tohum, tarımın en önemli konularından biridir, Türkiye bu konuda önemli adımlar atmıştır. Bununla beraber gelecek yıllara ve nesillere aktarabileceğimiz millî tohum politikasına ilişkin yapıların etkinleştirilmesi ve çeşit ıslahı konusunda daha fazla AR-GE desteği sağlanması bu süreci destekleyecektir.
Ormanlarımız millî servetimizdir. Bu serveti korumak her vatan evladının ihmal edemeyeceği bir görevdir. Orman köylümüzün korunmasını ve refahının artırılmasını, ormanların koruma, kullanma sürecinde orman köylümüzle iş birliği içinde hareket edilmesini önemsiyoruz.
Su ve su yönetimi, stratejik önemdedir. Türkiye, mukayeseli olarak su zengini bir ülke değildir; o sebeple, su varlığının rasyonel kullanımı, sınır aşan suların millî hedefler doğrultusunda yönetilmesi, suyun korunması gerekmektedir. Hayati fonksiyona sahip tarımsal faaliyetlerin sevk ve idaresi, kuşkusuz nitelik ve nicelik olarak yeterli personel istihdamıyla mümkün olabilecektir. Bu kapsamda, ziraat, orman ve gıda mühendisleri, veteriner hekimler, gıda, tarım, orman ve hayvancılıkla ilgili teknikerler, ayrıca tarım danışmanları için ihtiyaç nispetinde kadro açılması hem istihdam sağlanmasına hem de tarımsal faaliyetlerin etkinleştirilmesine katkı sağlayacaktır. Tarımsal üretimdeki başarı, mekanizasyonun yaygınlaşması, etkin destek sistemi, özel sektörün tarım yatırımlarının artırılması ve kırsal kalkınma projelerinin uygulanarak tarım ve çiftçiliğe yönelimin geliştirilmesiyle doğru orantılı olacaktır.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur, toparlarsanız...
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - İnanıyoruz ki bu anlayışla yapılacak planlama, teşkilatlanma, yönlendirme, bilgilendirme, teşvik ve desteklerle Türk çiftçisi, daha ileri seviyelere ulaşacak, refahı artacak, rekabet üstünlüğü kazanacak, milletimizin ihtiyacını karşılamakla kalmayıp tarımsal ihracatımızın daha da artmasını mümkün kılacaktır.
Bu düşüncelerle bütçenizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.