YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Evet, teşekkür ediyorum.

Çok Saygıdeğer Başkanım, çok Kıymetli Tarım Bakanımız, Değerli Bakan Yardımcılarımız, kıymetli milletvekili arkadaşlarım ve çok değerli bürokratlarımız, basınımızın çok değerli mensupları; ben de hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, sunumunuzu çok dikkatli bir şekilde takip ettim. Gerçekten çok ayrıntılı, çok tafsilatlı bir sunum yaptınız. Zaten tarıma, konuya vukufiyetinizi Türkiye'de herkes biliyor. Gerçekten zamanında, çok kısa süre içerisinde olaylara müdahale etmeniz ve yapmış olduğunuz bu sunum da çok ciddi manada zamanınız kısıtlı olmasına rağmen, hızlı bir şekilde Türk tarımıyla alakalı çok önemli, ümit ve umut verici bir sunum oldu. Bunun için ben size ve ekibinize çok teşekkür ediyorum.

Tarım ve hayvancılık, genelde herkesin fikir beyan ettiği bir alan, dolayısıyla hem kolay eleştirilebilmeyi hem de arkasından çözüm üretebilmeyi gerektiren bir alan. Yine, tarım sektörünün esnekliği çok olmayan bir sektör olduğunu, korunması ve kollanması gereken bir sektör olduğunu hep biliyoruz. Bu dünyada da böyle, ülkemizde de bu anlamda yirmi bir yıldan beri çok ciddi desteklemeler yapıldı. Zaten serbest piyasa ekonomisinin koşullarına terk edilemeyecek bir sektör; hem dünyada hem de Avrupa'da biz bunun örneklerini çok rahatlıkla görebiliyoruz. Şunu çok rahatlıkla ifade edebiliriz ki tarıma konu olan tüm kaynaklar dünyanın en kıt kaynakları, dolayısıyla bu kaynakların en verimli şekilde de kullanılması gerekiyor. Gerektiğinde gıdayı kontrol edenlerin aslında bundan sonraki süreçte dünyayı da kontrol edebileceklerini biz daha önce ifade etmiştik. Pandemi sürecinde bunu çok rahatlıkla yakından görebildik. Dünyanın o, en anlı şanlı ülkelerinin, Amerika'sından Avrupa'sına kadar bütün ülkelerin durumunu yakından gördük ve müşahede ettik. Hepsi, özellikle Avrupa bu süreçte âdeta çuvalladı, raflar boşaldı, gıda zincirleri bozuldu, hatta bunlar birbirlerinin malzemelerine el koymaya başladılar ama şükürler olsun ki Türkiye'de böyle bir sıkıntı yaşanmadı ve gıda zincirimiz de bozulmadı. Türkiye'de yirmi yıldan beri tarım altyapısının güçlendirilmesinin bir neticesini bizler bu süreçte yaşamış ve test etmiş olduk. Bu güçlü altyapının sağlanmasında her zaman üreticinin yanında olan başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere değerli bakanlarımıza, kıymetli çiftçilerimize ve en önemlisi de gıda ordumuza ben burada bir kere daha en kalbî şükranlarımı arz etmek istiyorum. Bu süreçte Bakanlığımızın sektörlerle birlikte ve pandemi sürecinde sektörün önünü açıcı, çiftçilerimize destek verici çalışmalarının da çok ciddi anlamda yansıdığını ifade etmek istiyorum.

Ayrıca, başka bir başlığa da baktığımızda -yine sizler de konuşmanızda değindiniz, ifade ettiniz- 2050 yılında özellikle dünya nüfusunun 10 milyarı aşacağı, ülkemiz nüfusunun ise 100 milyonu bulması hedefleniyor ya da öngörülüyor. Bu veri gelecekte durumumuzun, dünyanın durumunun ne kadar ciddi olduğunu da bize gösteriyor. Betonlaşmanın artması, iklim değişikliği, toprağın ve suyun yanlış kullanımı gibi etkenler tarım sektörümüzün ve topraklarımızın ne kadar büyük bir tehdit altında olduğunu da bize buradan gösteriyor.

Bizler bu durumdan hareketle, üretim potansiyeli yüksek ovalarımızı özellikle koruma altına aldık, diğer bir iyileştirme olarak arazi toplulaştırması yaptık ve buna da devam ediyoruz. Verimi artırmak, kaynak israfını önlemek için Türkiye'de havza bazlı bir tarım sistemini, anlayışını da benimsedik. Bu kapsamda birçok havzamızda onlarca ürüne destek sağlıyoruz; bu, gıda arzının güvenliği için çok önemli. Tabii, dünyada nüfus hareketlilikleri de çok ciddi anlamda önem arz ediyor, bunu da göz önünde bulundurmak lazım. Ayrıca, tarıma elverişli hazine arazilerinin de tarım yapılabilmesi için çiftçilerimizin hizmetine açıldığını burada belirtmek istiyorum.

Dünyada ve ülkemizde bugün itibarıyla en çok kıt kaynağın su olduğunu buradan bir kere daha ifade etmekte fayda var. Bizler de bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemizde ve ülkemizin dört bir yanında suyla ilgili yatırımlarımıza inşallah devam edeceğiz. Su yatırımlarıyla ilgili yine iklim değişiklikleri nedeniyle klasik yöntemlerin dışında farklı yöntemlerin de benimsenmiş olması, dolayısıyla burada Tarım Bakanlığımızın özellikle yer altı su barajlarına önem vermesi ve suyun damladığı yerde değerlendirilmesi, kullanılması ve tasarrufunun sağlanmasıyla ilgili sunumunuzda çok ciddi değindiniz, bunun için de ayrıca teşekkür ediyorum. Diğer taraftan, barajlarımız, göletlerimiz, HES'lerimiz, sulama alanlarımız ve su alanlarıyla ilgili yapılan bütün yatırımlar ülkemizde hızlı bir şekilde devam ediyor.

Yine, hedeflerimize ulaşmak için tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi ve özendirilmesine yönelik çok ciddi girişimler var, bunların da burada açık bir şekilde ifade edilmesi çok önemli. Yine, hayvancılığımızın gelişmesi için, bu kapsamda kooperatifçiliğe çok ciddi bir şekilde önem veriyoruz. Özellikle kooperatifleşmede her zaman üreticimizin yanında olan Bakanlığımız, onlarca ürüne yine hasattan önce fiyat açıklayarak üreticimizin dostu olduğunu burada bir kere daha göstermiş oldu.

Yirmi yılda hükûmetlerimiz tarım sektörünün büyümesi ve gelişmesi için daima çiftçimizin yanında yer aldı ve devletimiz tüm imkânlarını bu alanda kullandı ve seferber etti. Özellikle girdilere yönelik mazot ve gübre desteği, tohum desteği ve yem bitkisi desteği hızlı bir şekilde devam ediyor. Yine, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçtiğimizde tarımsal hasılamızın da artırıldığını bu şekilde bir kere daha ifade etmek istiyorum.

Sayın Cumhurbaşkanımızın bir ifadesi çok önemli, tarımla ilgili bir sözünü burada hatırlatmak istiyorum: "AK PARTİ hükûmetleri olarak hiç kimsenin ne üreticimizin alın terine, emeğine ne de tüketicimizin sofrasına, ekmeğine göz dikmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Tarım sektöründeki spekülatörleri yine millî güvenlik sorunu olarak görüyor ve buna göre de muamele yapıyoruz." Bu doğrultuda Bakanlığımızın çalışmaları bundan sonraki süreçte de artarak devam edecek ve ben burada bir kere daha ifade etmek istiyorum ki buna inancımızın da tam olduğunu bugün yapılan açıklamalarla da çok rahatlıkla görebiliyoruz.

Sayın Bakanımıza ben, gerçekten, özellikle bu tarıma dayalı ihtisaslaşmış organize bölgelerinin ülkemizde yaygınlaştırılmasıyla alakalı teşekkür etmek istiyorum. Özellikle seçim bölgem olan İzmir'de birçok tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesi ilan edildi. Özellikle temelini attığımız, şu an inşaatı devam eden Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Bölgesi'nin bölgede ve ülkemizde çok ciddi bir heyecana yol açtığını buradan belirtmek istiyorum.

Bazı arkadaşlarımız tarımla ilgili eleştirilerini ifade ettiler. Tabii, ben burada birkaç yüzdelik vermek istiyorum, vaktimiz olmadığı için rakamlara giremeyeceğim. Özellikle buğday üretiminde son yirmi yılda yüzde 41 oranında bir artış sağlandı. Yine, şeker pancarında yüzde 54 oranında, ayçiçeğinde yüzde 84'e varan bir artış söz konusu oldu. Yine, mısırda yüzde 124 oranında bir artış söz konusu oldu. Hayvancılıkta da çok ciddi bir verim artışı yaşadık. Sığır ortalamasında et verimi açısından yüzde 60'lık bir artış, yine, süt veriminde yüzde 85 oranında bir artış sağlandı.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yirmi saniyeniz, toparlarsanız...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Özellikle besicilikle alakalı, sözleşmeli tarıma yakın bir süreçte Erzurum'da geçilmiş olması aslında besicilik açısından devrim niteliğinde bir gelişmedir. Bu açıdan da Sayın Bakanımızı ve ekibini gerçekten tebrik ediyorum.

Yine, özellikle 2002 yılında 1,8 milyar TL olan tarımsal destekleme yaklaşık 30 kat oranında artmış durumda. Genelde, totalde baktığımızda, sübvansiyonları da saydığımızda tarıma desteğimizin bütçenin yüzde 1,3'üne tekabül ettiğini, OECD ülkelerinin bu anlamda çok önünde olduğumuzu da ben belirtmek istiyorum.

Sayın Bakanıma ve bu bütçenin hazırlanmasında emeği, katkısı olan tüm kurum ve kuruluşlarımıza ben teşekkürlerimi arz ediyorum.

2023 yılı tarım bütçemizin hayırlı ve bereketli olmasını ayrıca temenni ediyorum.