| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a)Tarım ve Orman Bakanlığı b)Orman Genel Müdürlüğü c)Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç)Türkiye Su Enstitüsü d)Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 31 .10.2022 |
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Sayın Başkanım, Değerli Bakanım, Saygıdeğer Komisyon üyeleri ve milletvekili arkadaşlarım, çok kıymetli bürokratlar, basınımızın seçkin temsilcileri; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, kapsamlı sunuşunuzdan dolayı çok teşekkür ediyorum.
Arkadaşlarımızla görev bölümü yaptık, orman mühendisi olarak, Komisyon üyesi olarak Orman ve Millî Parklar ve Devlet Su İşleri üzerine konuşmama ağırlık vereceğim. Diğer arkadaşlarımız da özellikle Yaşar Kırkpınar Vekilimiz bu konuda tarımla ilgili olduğu için o konuşacak.
Orman sevgi demektir, barış demektir, sağlık demektir, gelecek demektir. Şahsımın da otuz yıl hizmet ettiği ve mensubu olmaktan her zaman şeref duyduğum Orman Genel Müdürlüğü 1839 yılından beri orman kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilir yönetimini sağlayan ve bu kaynakların milletimizin menfaatine sunulmasından sorumlu olan köklü bir kurumumuzdur.
Ülkemiz orman varlığını artıran nadir ülkelerden biridir. 1972 yılında 20,2 milyon hektar olan orman varlığımız, 2021 yılı sonunda 23,1 hektara ulaşmıştır yani orman alanımız 2,9 milyon hektar artmıştır; bu miktarın yüzde 79'u olan 2,3 milyon hektar son on dokuz yılda yapılan gayretli çalışmaları neticesindedir.
Topraklarımız korunmakta ve erozyonla mücadele edilmektedir. Ülkemizde yıllardır çölleşme ve erozyonla mücadele konusunda ciddi çalışmalar yapılmaktadır, erozyonla mücadelede dünya lideriyiz. Yıllardır yapılan ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve toprak muhafaza çalışmalarıyla ülkemizde her yıl akarsular tarafından taşınan toprak miktarı 500 milyon tonlardan 154 milyon tona indirilmiştir ve 2023 yılı sonunda 130 milyon tona indirilmesi hedeflenmektedir. Son on dokuz yılda yaklaşık 5,8 milyon hektar alanda ormancılık faaliyeti gerçekleştirilerek yaklaşık 5 milyar 582 milyon adet fidan toprakla buluşturulmuştur; hedef 2023 yılı sonuna kadar dünya nüfusu kadar yani 7 milyar adet fidanı toprakla buluşturup ülke topraklarının yüzde 30'u olan 23 milyon 400 bin hektara çıkarmaktır.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; ülkemizde odun ham maddesi ihtiyacı artan nüfusa ve gelişen sanayiye bağlı olarak artmaktadır. Bu ihtiyacın tamamen yurt içi kaynaklarından karşılanabilmesi ve ormanların sürdürülebilir yönetim ilkeleri çerçevesinde yönetilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, Endüstriyel Ağaçlandırma Eylem Planı hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur. 2021 yılında 24.058 hektar alanda endüstriyel maksatlı ağaçlandırma yapılmıştır, 2022 yılında ise toplam 124 bin hektar alanda endüstriyel maksatlı ağaçlandırma çalışmaları yürütülmektedir. Yapılan çalışmalarda 2030 yılında ülkemizin endüstriyel odun ihtiyacının 45 milyon metreküp civarında olacağı öngörülmektedir. Hazırlanan eylem planıyla endüstriyel odun ihtiyacının yerli kaynaklardan karşılanması, ithalatın minimum seviyeye çekilmesi ve doğal ormanlar üzerinde üretim baskısının azaltılması hedeflenmektedir. Önceki yıllarda yıllık ortalama 7 milyon metreküp olan endüstriyel odun üretimi sektördeki ihtiyaç artışına uygun olarak son yıllarda önemli oranda artırılmıştır. Bu üretimin büyük bir kısmı ormanlarda yapılan bakım müdahaleleriyle gerçekleşmektedir. 2021 yılında ise endüstriyel odun üretim miktarı 27,8 milyon metreküp olarak gerçekleşmiştir, hedef 2022 yılında 29,7 milyon metreküpe çıkarılmasıdır.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; bilindiği üzere orman köylüleri Orman teşkilatının en önemli dış paydaşları arasında yer almakta olup düşük gelir seviyesine sahiptirler. Orman köylüsünün refah seviyesinin artırılmasına yönelik olarak da önemli çalışmalar yürütülmektedir, bunlardan bazılarına özetle değinmek istiyorum. Orman köylüsünün doğrudan -üretim işçiliği, ağaçlandırma, erozyon kontrol, rehabilitasyon, odun dışı orman ürünleri üretimi ve benzeri- ya da dolaylı desteklerle gelirlerinin artırılmasına katkı sağlanmaktadır. Kırsal nüfusun gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve ülke ekonomisine fayda sağlaması maksadıyla ceviz, badem, dut gibi gelir getirici türler ile Yabani Zeytin Rehabilitasyonu Eylem Planı uygulamaya geçilirmiştir. 2015-2019 dönemi için uygulamaya konan 5 Bin Köye 5 Bin Gelir Getirici Orman Projesi'yle dikilen meyveli orman ağaçları üretime geçtiğinde orman köylülerimize ilave gelir sağlanmış, bu projeyle başarıyla uygulanmıştır. Projenin devamında bugüne kadar 8.412 köyde gelir getirici tür ağaçlandırması yapılmış ve 27 milyon 382 bin adet gelir getirici tür fidan toprakla buluşturulmuştur.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; ülkemizde son yıllarda önem arz eden konulardan biri de hiç şüphesiz Komisyon Başkanlığını da yaptığım tıbbi ve aromatik bitkiler konusudur. Araştırma komisyonu çalışmalarını tamamlayarak raporunu sunmuştur. Komisyonumuz verimli çalışmaları sonucu 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 18'inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde "Bozuk orman alanlarında orman bitkisi fidanlıkları kurulmasına, mantar ve tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliğine, orman alanlarından üretilen odun dışı ürünlerin mamul ya da yarı mamul olarak işlenmesi amacıyla tesis kurulmasına" ibaresi eklenmiştir. Ülkemiz tıbbi ve aromatik bitkiler açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Ülkemizde Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce yürütülen ve devam eden Nuh'un Gemisi projesine göre şu ana kadar 4.537 endemik olmak üzere, 12.145 doğal bitki türü tespit edilmiştir. Bu zenginliğin yüzde 80'i ise ormanlarımızdadır. Ülkemiz özellikle bitki biyolojik çeşitliliği açısından yüzde 37 endemizm oranıyla dünyada önemli bir yere sahiptir. Hedefimiz, tıbbi ve aromatik bitkiler potansiyelimiz çerçevesinde yapılacak çalışmalarla dünya pazarında pay alan ilk 10 ülke arasına girmektir.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Orman Genel Müdürlüğünün bu çalışmaları kapsamında odun dışı orman ürünleri üretimi 2002 yılında 31 bin ton iken 2021'de 928 bin tona çıkarılmıştır, 2022 yılı odun dışı orman ürünleri üretimi hedefi 1 milyon 50 bin tondur. Odun dışı orman ürünlerinin sürdürülebilir şekilde üretilmesini sağlamak, orman alanlarında biyolojik çeşitliliği korumak, ülke ekonomisine katkı sağlamak maksadıyla önemli ve ekonomik değeri olan trüf mantarı, salep, sakız, defne, reçine, alıç, mavi yemiş, yabani zeytin ve benzeri gibi ürünlerde eylem planları hazırlanarak uygulamaya konulmuştur. Türkiye, defne ihracatında yüzde 90'lık oranıyla bir numaralı ülke konumundadır. Benzer şekilde, kekikte dünya talebinin yarısından fazlası ülkemiz tarafından karşılanmaktadır. Yine, adaçayı, biberiye, mantar türleri, çiçek soğanı, çam balı önemli ihraç ürünleri olarak yer almaktadır. 2021 yılı içerisinde ülke ekonomisine 7 milyar TL katkı sağlanırken orman köylüsüne ise 900 milyon TL katkı sağlanmıştır. 2022 yılında ise orman köylümüze 1 milyar TL, ülkemize ise 8 milyar TL katkı hedeflenmektedir.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; arıcılığa ve bal üretimine verilen destekler sayesinde 2009 yılında toplam bal üretiminde ülkemiz dünyada 6'ncı sırada iken 2018 yılından itibaren 2'nci sıraya yükselmiştir. Arıcılığın geliştirilmesi ve desteklenmesi maksadıyla bugüne kadar alanda 709 adet bal ormanı kuruluşu gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı sonuna kadar ise 720 adet bal ormanı kurulması hedeflenmektedir. Dünya çam balı üretiminin yüzde 90'ı ülkemizde üretilmektedir. Yıllık çam balı üretimimiz 30 bin tondur. Ülkemizde 8 milyon 100 bin kovan bulunmaktadır, yıllık ortalama bal üretimimiz ise 110 bin tondur.
Devlet ormancılığından millet ormancılığına geçilmektedir. Çevre kirliliği gibi küresel sorunların ortaya çıkması, şehirlerin ve çalışma hayatının gürültüsü ve stresli ortamından sıkılan insanların doğayla bütünleşmesi için Avrupa ve dünyada giderek yaygınlaşan kent ormancılığı anlayışı çerçevesinde Orman Genel Müdürlüğünce de son yıllarda mesire yerleri ve şehir ormanları kurma çalışmalarına büyük önem verilmektedir. Bu kapsamda, mesire yerleri ve şehir ormanlarında 2022 yılı Ekim ayı itibarıyla 1.775 adet orman parkı, mesire yeri bulunmaktadır. 35 bin kişinin istihdam edildiği bu alanlarda ülkemiz ekonomisine 5 milyar TL katkı sağlanmaktadır. Ayrıca, bugün itibarıyla turizme farklı bir yaklaşım getiren ekoturizm alanlarının sayısı da 70 adettir.
ORKÖY kredi ve hibe tutarı, 2002 yılında 16 milyon 100 bin TL iken 2021 yılında 354 milyon TL'ye çıkarılmıştır. 2021 yılında 11 bini aşkın orman köylüsüne ve 12 orman köyü kooperatifine toplamda yaklaşık 354 milyon TL destek sağlanmıştır. 2020 yılında, ORKÖY kredilerine uygulanan faizi tamamen kaldırdık. 2022 hedefimiz, 400 milyon TL destekle 12 bin orman köylüsüne ulaşmaktır. Bu desteklerden bir tanesi de güneş enerjisinden elektrik üretim desteğidir. 40 ilde 67 ilçede 144 orman köyünde 1.490 haneye proje desteği verilmiştir.
Ormanlarımız daha etkin korunmaktadır, ormanlarımız için büyük bir tehdit oluşturan orman yangınlarıyla mücadele çalışmalarına da devam edilmektedir. Orman Genel Müdürlüğü, orman yangınlarıyla mücadele çalışmalarını eğitim ve bilinçlendirme, erken uyarı ve hızlı müdahale ve yanan alanların hızla ağaçlandırılması şeklinde 3 temel strateji üzerine kurmuştur. Orman Genel Müdürlüğü bu alanda da Akdeniz ülkeleri arasında orman yangınlarıyla mücadelede başarılı çalışmalar yürütmeye devam etmektedir. Ormanlarımız 776 adet kuleden yirmi dört saat gözetlenmektedir, 127 gözetleme kulesinde 254 kamera kullanılmaktadır. Ayrıca, insansız gözetleme kuleleri hizmete sokulmuştur. 2020 yılında orman yangınlarının erken tespit, sevk ve idaresi ilk defa insansız hava araçlarıyla yapılmaya başlanmıştır. Bunların dışında, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı ilkesi çerçevesinde, hava araçları bulunan diğer kurumlardan imkân ve kabiliyetleri oranında destek sağlanmıştır. Yangınla mücadelede ilk müdahale süresi, 2003 yılında kırk dakika iken 2020 yılından itibaren on iki dakikaya düşürülmüş; 2023 yılı hedefi ise on dakikadır. 2022 yılında orman yangınlarıyla mücadelede 8 insansız hava aracı, 20 uçak, 6 idare helikopteri, 55 yangın söndürme helikopteri, 1.350 arazöz, 2.270 ilk müdahale aracı, 185 dozer, 692 adet iş makinesi ve 25 bin personel görev yapmıştır. Özellikle İHA'ların aktif şekilde kullanılmasıyla birlikte ormanlarımız yedi gün yirmi dört saat havadan gözetlenmektedir. Özellikle yangına hassas bölgelerde her 5 kilometrede bir olacak şekilde helikopter ve arazözlerin su alması için bin-2 bin tonluk 4.580 adet havuz, gölet yapılmış ve yapılmaya da devam edilmektedir.
Orman yangınlarında, Akdeniz ülkelerinde son on yılda ortalama yanan alanların istatistiklerine baktığımızda, son on yılda yanan ortalama orman alanları Portekiz'de 135.100 hektar, İtalya'da 72.800 hektar, Yunanistan'da 32.200 hektar, İspanya'da 94.514 hektar, Türkiye'de ise geçen yıl cumhuriyet tarihinin en büyük yangınları -140 bin hektar- olmasına rağmen 21.700 hektardır son on yıllık ortalaması, Fransa'da ise 13.700 hektar olmuştur. Burada özellikle belirteyim ki Anayasa'mızın 169'uncu maddesine göre, yanan orman alanları yılı içerisinde ağaçlandırılmaktadır ve başka bir amaçla kullanımı veya imara açılması mevzubahis değildir. Burada görüyoruz, geçen yılki yanan alanlara baktığımız zaman geçen sene yanan alanlara bu şekilde gençlik geldi şu anda; burası Aydın Karacasu... Geçen yıl 140 bin hektar alanın hemen hemen yüzde 80'i, 90'ı kızılçam alanları olduğu için oraların planları şu anda güzel bir şekilde geldi, gençleşmiş şekilde geldi, geri kalanlar da köyün etraflarında korunan...
Şimdi, arkadaşlar burada, benim 8'inci bütçem, 8 bütçedir hep şu söyleniyordu: "Yanan yerlere oteller yapılıyor, ağaçlandırılmış." gibi sözler vardı. İşte, resimlerde de gördüğünüz gibi, özellikle gösteriyorum: Burası Olimpos Antalya, benim de memleketim; yandı ve yıl içerisinde ağaçlandırıldı. Burada herhangi bir otelin olma ihtimali var mı? Yok arkadaşlar. Yine aynı şekilde Antalya Erentepe'de 2016'da yanan yer 2021'de ağaçlandırılmış hâliyle devam ediyor. Yine, aynı şekilde 2008 yılında yanan yer Antalya Taşağıl'a da gençleştirme bu şekilde geldi. Yine, aynı şekilde Muğla Datça Emecik; görüyorsunuz, yanmış, ağaçlandırılmış. Bir otel var mı? Yok. Yine aynı şekilde Balıkesir Kepsut da yıl içerisinde ağaçlandırılmış. 2017 yılında yanan İzmir Foça, orası da güzel bir şekilde ağaçlandırılmış, yine Marmaris İnbükü de 2001'de yanmış ve 2020 fotoğrafı da burada. Yani biz onu kesinlikle söylüyoruz ki... Yine Bodrum Muğla aynı şekilde ağaçlandırılmış ve herhangi bir otel yok yani bu konuda çok hassas olduğumuzu her zaman bildiriyoruz. Ben, kulecisinden yangın işçisine, operatöründen pilotuna, memurundan mühendisine tüm orman camiası çalışanlarına teşekkür ediyorum. Yangınla mücadelede şehit olan 133 kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü, ülkemizde korunan alan potansiyeline ve bu korunan alanların barındırdığı zenginlikleri korumak ve yönetmekle sorumlu bir genel müdürlüktür. Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü, ülkemizin her noktasında yaptığı çalışmalar neticesinde tespit edilen korumaya değer yeni alanları kaynak değerlerine göre koruma altına alıyor, aynı zamanda koruma ve kullanma dengesi içerisinde istifadesine sunmak için gayretli çalışıyor; ayrıca, zengin biyolojik çeşitliliği ve yaban hayatı gelecek nesillere aktarabilmek amacıyla koruma faaliyetlerini yürütüyor.
Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğünce bugüne kadar ülkemizde 48 adet millî park, 261 adet tabiat parkı, 31 adet tabiat anıtı ve 113 adet tabiat koruma alanı, 85 adet yaban hayatı geliştirme alanı, 14 Ramsar alanı, 59 ulusal önemi haiz sulak alan, 22 mahallî önemi haiz sulak alan olmak üzere 633 adet korunan alan ilan edildi. Bu korunan alanlar 3,3 milyon hektar alanı kapsamaktadır. Genel Müdürlük, korunan alanlar, biyolojik çeşitlilik ve yaban hayatının korunması çalışmalarıyla birlikte yurt sathının tamamında görev yapan ender kurumlardan biridir. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ve Ramsar Sözleşmesi gibi 8 önemli uluslararası sözleşmenin ülkemizdeki odak noktası da Genel Müdürlüğümüzdür.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Genel Müdürlük korunan alan yönetim planları çerçevesinde Genel Müdürlükçe korunan alanlarda kır lokantaları, ziyaret merkezleri, tarihî millî park tanıtım merkezleri ve piknik üniteleri, macera parkları, seyir terasları, kamp yeri düzenlemeleri, yürüyüş yolları, sosyal donatılar, alt ve üstyapı tesisleriyle çevre düzenlemeleri yapılıyor. Bu yatırımlarla vatandaşlarımızın gerek doğayla iç içe rekreatif faaliyetlerde bulunması sağlanmış gerekse de korunan alanlarda doğa turizmiyle uluslararası arenada tanınırlığı arttırılmıştır. Bu çerçevede 2002 yılından günümüze kadar korunan alanlarda ve doğayı koruma faaliyetleri için yaklaşık 1 milyar 900 milyon TL harcama yapıldı, yapılan bu çalışmalar neticesinde korunan alanlarımızda 2002'de 5,5 milyon olan ziyaretçi sayımız 52 milyona ulaştı.
Yaban hayatını koruma çalışmaları kapsamında Genel Müdürlükçe kurulan 24 üretim merkezinde nesli tükenme tehlikesi altında olan yaban hayvanlarının üretim yapıları, doğal popülasyonları destekleniyor; 11 rehabilitasyon merkezindeyse yaralı yaban hayvanları tedavileri yapılarak tekrar doğaya kazandırılıyor. 2012 yılından itibaren yaklaşık 45 bin hayvan tedavisi yapılarak doğaya kazandırılmıştır.
Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü olarak doğanın bize sunduğu nimetlerden faydalanırken onları koruyarak geleceğe taşımanın önemli olduğu bilinciyle hareket ediyor, doğanın bize atalarımızdan miras değil, gelecek nesillere bozulmadan bırakmamız gereken bir emanet olduğunu unutmadan çalışmalarını sürdürüyorlar.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 1954 yılında kurulan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüz, ülkemizin su kaynaklarının korunması, yönetilmesi, geliştirilmesi ve gelecek nesillere eksiksiz olarak aktarılması maksadıyla projeler üreten, ülkemizin en büyük yatırımcı kuruluşlarından biridir; tarım, enerji, hizmet ve çevre sektörlerinde faaliyetlerini yürütmektedir. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, 1954-2002 yılları arasında 7.505 tesisi faaliyete geçirirken 2003-2021 yılları arasında 9.189 tesisi faaliyete geçirmiştir. 2002 yılına kadar tamamlanan baraj sayısı 276 iken 2003-2022 arasında, son yirmi yılda baraj sayısı 654'tür. Burada gördüğümüz gibi Ermenek Barajı ve HES, Çorum Obruk Barajı ve HES, Manavgat Naras Barajı, bu son yıllarda yapılan... Yine, Ilısu Profesör Doktor Veysel Eroğlu Barajı, Artvin Deriner Barajı; bu barajlarımızın hepsi sınıfında birinci, ikinci, üçüncü olan barajlardır.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz bitmek üzeredir, son cümlelerinizi alalım lütfen.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - 2002 yılına kadar tamamlanan gölet ve bent sayısı 228 iken son yirmi yılda gölet ve bent sayısı 462'dir. Yer altı depolaması ve suni besleme, son yirmi yılda yapıldı bunlar, 51 adet yapıldı. 2002 yılına kadar 125 HES yapılmış iken son yirmi yılda 605 HES yapılmıştır. 2002'ye kadar 84 içme suyu tesisi yapılırken son yirmi yılda bu sayı 286'dır. Atık su tesisi ise son yirmi yılda yapılmış 297 atık su tesisi hizmete sunulmuştur.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir dakikayı geçti, süreyi aştınız. Lütfen tamamlayalım.
"Hayırlı olsun." diyelim artık, diğer arkadaşlarımız söylesin geri kalanını.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Bütçemiz hayırlı uğurlu olsun.
Tarım ve Orman Bakanlığımızın 2023 yılı bütçesinin devletimize ve milletimize hayırlı olmasını diler, selam ve saygılar sunarım.