UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, çok Değerli Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekilimiz, çok Değerli Sayıştay Başkanım, Kamu Denetçiliği Başkanımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterimiz, değerli bürokratlarımız, basınımızın değerli temsilcileri, çok değerli Komisyon üyelerimiz, değerli milletvekillerimiz; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle ve muhabbetle selamlıyorum.

Öncelikle, kurumlarımızın bütçelerinin hepsinin hayırlı olmasını, her kuruşun bereketli olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.

Öncelikle, Sayıştay konusundan başlamak istiyorum çünkü Sayıştay konusunda "Sayıştay ne yapar, neler yapar, bir kuruma nasıl gider, nasıl denetler, eksik denetim yapar mı, denetçi denetim sonucundaki bazı şeyleri siler mi, silemez mi?" gibi bu konular üzerinde milletvekili arkadaşlarımıza biraz bilgi vermek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, Sayıştay Başkanlığı denetleyeceği kuruma bir denetçisini gönderir; denetleme sonucunda, denetim sonucunda konusu suç teşkil eden bir fiil varsa bu fiili belgeleriyle beraber ne yapar? Müzekkereyi hazırlar ve Sayıştay Başkanına sunar, belgeleri de müzekkereye ek olarak koyar, ilave eder ve Sayıştay Başkanlığı bu gelen belgeleri, bu müzekkereyi -kesinlikle ve kesinlikle kendi inisiyatifiyle bir şey yapamaz- derhâl Sayıştay ilgili dairesine gönderir. İlgili daire ne yapar bunu?

Sayın Bekaroğlu, sizin için özellikle söylüyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ben söyleyeyim, ilgili dairenin ne yaptığını ben söyleyeyim size; sümen altı eder.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ve "Sayıştay artık fonksiyonunu yitirmiştir." "Sayıştay bir iş yapmıyor." "Sayıştay ne yapar; içi boşalmıştır." diyen arkadaşlarımıza, haksızlık yaptığınızı düşündüğüm için bunları söylüyorum. Niye? Hani "Tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyoruz." diyoruz ya, kul hakkını da yemeyelim diye bunu söylüyorum. Oradaki Sayıştay denetçilerine, Sayıştay kurumuna haksızlık yapmayalım; kul hakkı var, kul hakkına girmeyelim diye söylüyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Nedir? Şehir hastanesinde yapılmayan tetkiklerin parası nerede? Teorik şeyleri okuyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayıştay dairesi, bu ilgili daire kaç kişiden oluşur? 5 kişiden; 1'i başkan, 4 üye. Bu 4 üye denetim sonucu raporlarını yazarlar, raporlar sonucunda eğer bir suç teşkili varsa doğrudan cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunurlar. Hangi kurum yapıyor bunu? İlgili kurum. Nereye yapıyor suç duyurusunu? Kurumun bulunduğu ile, başsavcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Cumhuriyet başsavcılığı yaptığı soruşturma sonucunda eğer hakikaten konusu suç teşkil eden bir fiil varsa yargıya intikal ettirir, sonra mahkemeye çıkarırlar ve daha sonra ne olur? Mahkeme yargılamasını yapar, yargılamanın neticesine göre hareket eder.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yapma ya! Vallahi yapma ya! Nasıl anlatıyorsun ya!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Eğer konusu suç teşkil eden bir fiil yok ancak soruşturmayı gerektiren bir şey varsa savcılık dosyayı kime gönderir? İlgili kurumun ilgilendiği makama, kurum hangi bakanlığa bağlıysa o bakanlığa gönderir değerli arkadaşlar. Diyelim ki suç yok, hiçbir şey yok; savcılık bunu arşivinde saklar. Yapılan bu işlemler sonucunda eğer kamu zararı varsa -diyelim ki savcılık konuyu inceledi, Sayıştayı inceledi, kamu zararı ortaya çıktı- ne olur? Kamu zararına uğratan kişiler hakkında tazmin noktasına gider ve bu paraları tahsil eder. Yani bir raporu denetçi hazırladı, geldi, canı sıkıldı, raporu sildi veya yok etti.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Örttü, örttü!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, bir taraftan "Arkadaşlar, bakın, Sayıştayın denetim raporunda var." "Ne var?" "10 tane bulgu var, 20 tane bulgu var." diyeceğiz; sonra da daha sözümüz bitmeden "Ee, eksik denetim yapıyor." diyeceğiz. Denetçinin yanında mısınız Sayın Bekaroğlu?

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Cumhurbaşkanlığında bulgu yok, hiç bulgu yok Cumhurbaşkanlığında.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Siz denetçinin yanında mısınız veya siz beraber mi denetlediniz?

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Neden istifa ediyorlar? Neden istifa ediyorlar?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yani bu kanıya nasıl varıyorsunuz? Bunu söyleyebilmek için o gün o denetçiyle birlikte çalışmanız lazım, raporu beraber görmeniz lazım. 10 tane bulgunun 5'ini Sayıştay dairesine göndermiş, Başkanlığa iletmiş, "5'ini sildi." diyebilmeniz lazım.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Onları da diyeceğiz, onların da vakti gelecek, arşivleri görünce vakti gelecek.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya, ne kadar rahat konuşuyorsunuz ya! Nasıl "eksik" diyebilirsiniz? Nasıl "Sildi." diyebilirsiniz? Nasıl "Yolsuzluğu örtbas etti." diyebilirsiniz? Yolsuzluk iddiasında bulunabilirsiniz, iddiasında bulunun...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sen şu soruya bir cevap versene: Yapılmayan tetkiklerin parası alınmış ama bu önemsiz bir bulgu mudur? Ne demek bu?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bekaroğlu, lütfen müdahale etmeyin.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak" demek sizce Sayıştayı, denetçiyi... Herkes bu vatanın bir evladı; herkes dürüst, sadece siz değilsiniz. O denetçiler burada konuşamıyorlar, kendilerini savunamıyorlar.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hepsinin hesabı sorulacak, kuruşun hesabı sorulacak!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bekaroğlu, lütfen müdahale etmeyin.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - O denetçiler, efendim, neymiş; tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyamıyorlarmış. Siz bunu söylemeden önce kul hakkını düşünün, kul hakkını Sayın Bekaroğlu!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, ya, ya... Anlatın bakalım; oku kitapları, oku!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kul hakkını düşünmeden -kul hakkına girmeden- ezbere konuşmayın, ezbere konuşmayın!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sen şu soruya bir cevap versene: Yapılmamış tetkiklere para ödemek nasıl değersiz bulgu oluyor?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayıştay Başkanına ne zaman gitseniz bilgi verirler size; Sayıştayımızın her şeyi şeffaf, açık.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yapılmamış tetkiklere para ödemek nasıl değersiz bulgu oluyor? Örtün bakalım!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bekaroğlu, niye müdahale ediyorsunuz hatibin konuşmasına?

Lütfen...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ben KİT Komisyonu Başkanlığı yaptım 2 dönem, Sayıştay denetçileriyle birlikte çalıştım; hepsi, her bir denetçimiz hakikaten kendini en güzel şekilde yetiştirmiş, donanımlı kişiler. Her birine burada ayrı ayrı teşekkür ediyorum, Allah hepsinden razı olsun.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, ya, ya... Anlatın bakalım birbirinize, oh be! Ne güzel konuştun!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Gelelim diğer bir konuya; burada Sayın Cinisli bir ifadede bulundu, dedi ki: "Torba kanunlarda âdeta AK PARTİ hükûmetlerinin normalde bire bir getirdiklerinde millete açıklayamayacakları, utanacakları bazı maddeler var."

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Kamuflaj, kamuflaj!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, Sayın Cinisli, ben hem çerçeve kanun teklifi hem de torba yasa teklifi veren bir kardeşinizim. Bugüne kadar, 4 dönemdir milletvekiliyim, utanacağım hiçbir maddenin altına imza atmadım.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Utanmıyorsunuz!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Torba yasa teklifi veren benim, utanılacak bir maddemiz yok ama siz...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Utanmıyorsunuz! Ben utanıyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Arkadaşlar, "Utanmıyorsunuz." diyorsunuz da "utanma" kelimesini kullanan kişinin utanması lazım. Hangi madde bizi utandıracak?

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Çok var!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, siz utanabilirsiniz ama yol yürüdüğün...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Çok var!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, lütfen karşılıklı konuşma yapmayalım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bak, Sayın Cinisli, ağır konuşmak istemiyorum, önce kendi siyasi kimliğine bak, siyasi kişiliğine bak, yol yürüdüğüne bak; kimin neden utanacağını anlarsınız.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Tertemizim çok şükür, yedi sülalem çok temiz hamdolsun.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Cinisli, lütfen müdahale etmeyin.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Normalde, biz milletvekilleri olarak utanılacak hiçbir şey yapmadık, milletimiz bizimle medarıiftihar yapıyor. Onun içindir ki biz burada yirmi yıldan beri 21'inci bütçeyi yapıyoruz; -yoksa durup dururken- bir tane bile bütçe yapamayanlar var. Hadi görelim, hodri meydan; altı ay sonra, yedi ay sonra seçime gideceğiz, herkes ektiğini biçecek inşallah.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - İnşallah.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama burada birbirimizin yüzüne bakıyoruz arkadaşlar -utanılacak hareketler, utanılmayacak hareketler- bunları daha güzel söyleyebilirsiniz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - E, söylemeyelim mi yani?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Torba yasayı yanlış görebilirsiniz "Torba yasada kanunları daha çok irdeleyemiyoruz." diyebilirsiniz ama utanacağımız maddeleri... Torbayla getirdiğiniz madde de bir kanun teklifi, çerçeve madde de bir kanun teklifi Sayın Cinisli yani torba yasadan kanun teklifi olmuyor değil ki.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, torba anayasa bile yaptınız ya!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Torba yasa da bir kanun teklifidir, çerçeve kanun da bir kanun teklifidir yani bunu ayırt edemiyor musunuz Sayın Cinisli, lütfen yani. Lafın nereye gittiğini bilin, ben bu laftan çok alındım Sayın Cinisli, böyle hakaret edercesine konuşmanıza...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, laf kalabalığından başka bir şey söylemiyorsun!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, Sayın Bekaroğlu, senin gibi, bak, "senin gibi" diyorum.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bekaroğlu...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Bekaroğlu, sizin gibi... "Yolsuzluk var, yolsuzluk; tüyü bitmemişin hakkını ben koruyorum." diyerek mi siz Meclis üzerine konuşuyorsunuz?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Evet, evet. İddia ediyoruz, iddia ediyoruz. Söylüyorum, yolsuzluğu söylüyorum.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Lütfen hatibe müdahale etmeyelim Sayın Bekaroğlu.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Siz Tabipler Odası Başkanını hukuksuz şekilde yargılıyorsunuz, tutukluyorsunuz..." Onun için mi...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Nereye gidiyorsun? Nereden nereye gidiyorsunuz? Bir tane yolsuzluk konuşman yok. Yolsuzluk dolu, yolsuzluk dolu! Hepsinin hesabını vereceksiniz!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, sizin kendi söyledikleriniz mi torbayı dolduruyor? Konuştuklarınızı bir dinleyin, bir dinleyin konuştuklarınızı. Bu milletin ordusuna, bu milletin askerine "Kimyasal silah kullandı." diye hakaret eden kişiyi savunmak size mi düştü Sayın Bekaroğlu? Bu zül size yeter, bu zül size yeter!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kimi savunuyorum? Ne konuşuyoruz, nereye gidiyorsun!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, karşılıklı...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Rabb'imiz bize bunları da burada gösterdi Sayın Bekaroğlu.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Uğur Bey, karşılıklı konuşmayalım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, her şeyi söylüyor arkadaşlar burada.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Siz Komisyona hitap edin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Laf kalabalığından başka bir şey yapmıyorsunuz ya! İşiniz gücünüz laf kalabalığı! Ne oldu, niye küplere bindin bu kadar?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bak, bir dakika konuşturmadı, bir dakika konuşturmadı.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bekaroğlu, lütfen...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bu milletin ordusuna... Bu millet tarihinde kimyasal silah kullanmamıştır çünkü 3 PKK'lıya silah kullanacak kadar aciz bir ordu değiliz biz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Biz kimyasal silah mı konuşuyoruz, ne ilgisi var ya!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bakınız, biz Çanakkale'de düşmanına su veren bir milletiz; biz PKK'ya, terör örgütlerine kimyasal silah mı kullanacağız?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir, bir dakika bana müsaade eder misiniz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yolsuzluğu söylüyorum, sen "kimyasal silah" diyorsun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama bu milletin ordusuna...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir, bir dakika, ek süre vereceğim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yolsuzluğu kimyasal silahla örtüyorsun.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bekaroğlu, ya, ben sizi uyarmaktan usandım, yapmayın böyle.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Neyi uyarıyorsunuz ya! Orayı uyar!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Konuşturmuyorsunuz insanları ya! Böyle bir şey olabilir mi, böyle bir usul yok ki! Lütfen, rica ediyorum ya.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Verecek misiniz bana söz? İsmimi andı, bana söz verecek misiniz?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Ya, sizin söz hakkınız var mı, kullanırsınız...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir dakika... Sataşma yok mudur?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Ya, siz konuşmaya müdahale ediyorsunuz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sataşma yok Sayın Başkanım, sadece konuşma tutanağına bakarsanız söylediğim her şeyi kendi de ifade etmiştir.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bana sataşıyor, ismimi anıyor.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Tamam daha sonra... Niye müdahale ediyorsunuz, niye konuşturmuyorsunuz? Lütfen, rica ediyorum yeter bu kadar ya!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sözü verecek misin, verecek misin sözü?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Ya, neyi?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Cevap hakkımı bana verecek misin?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Ya sataşma olursa tabii ki olur ama sizle ilgili bir şey söylemiyor ki!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sataşma falan yapmıyorum Sayın Başkanım.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sizle ilgili bir şey yok.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sataşma falan yapmıyorum, kul hakkını koruyorum, kul hakkını koruyorum!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Biz Sayıştay konuşurken, Aydemir "kimyasal silah" diyor, niye yolsuzluğa cevap vermiyor?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir, size ek süre veriyorum.

Tekrar konuşmanızı başlatıyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Niye yolsuzluğa cevap veremiyor?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Lütfen, yeter artık! Lütfen!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, söylediklerim çok açık. Konuşma... Kendi metnini tutanaklardan çıkartırsa ne söylediği ortadadır. Bizim ordumuzun hiçbir zaman envanterinde bulunmamıştır, kendisi de kullanmamıştır. Kimyasal silah kullanacak kadar aciz bir ordumuz yok. Çıkarız takır takır askerimizle, ordumuzla, milletimizle yeri gelir 85 milyonla birlikte biz asker bir millet olarak gerekeni yaparız.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Uğur Bey, neler saçmalıyorsun? Başkanlığı konuşuyoruz!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama birileri kalkıp...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Başkanım bunu konuşmuyoruz. Şehir hastanesinde milletin parasından..

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bekaroğlu, ben artık uyarmaktan utanıyorum, yapmayın ya!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Onların söylediklerine bir bakın!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Ama böyle bir şey olmaz ki ya!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne yapalım?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Böyle bir şey olmaz ki ama hiç susmuyorsunuz ya!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hırsızlığı kimyasal silahla kapatamazsınız.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Böyle bir şey olmaz ki ya! Böyle usulümüz yok ki bizim, yeter artık ya!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, hakaret eden de suçlayan da kendisi "hırsızlık yapanlar" diyerek.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Lütfen, tamamlayın, devam edin buyurun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama Sayın Başkanım bütün insicamımı bozuyor.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Al, burada Sayıştay yazmış üstelik!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Arkadaşlar, 16 Nisan 2017 tarihinde hep beraber milletimizle bir referanduma gittik. O gün Anayasa değişikliği yaptık, hükûmet sisteminde Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçildi. Hukuktan bahsedenlerin, yargıdan bahsedenlerin milletimizin vermiş olduğu karara saygı duymaları gerektiğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle ne oldu dediklerinde... Bakınız, arkadaşlar, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini İsmail Bey anlattılar ama "Tek adam rejimiyle Türkiye'de istihdam oluşmadı, vasıflı iş gücü yetişmedi." diyen arkadaşlarımız da oldu. Bakın, Türkiye'nin her tarafına 28 bin kilometre bölünmüş yollarla; her tarafına, âdeta ulaşılamayan yerlerine ulaştık. Otobanlar yaptık, köprüler yaptık, fabrikalar yaptık, organize sanayileri yaptık, yaptık, yaptık. Onun içindir ki bu millet 21'inci bütçeyi bize yaptırıyor.

Değerli arkadaşlar, durup dururken kimse kimseye oy vermiyor. Her şeyi milletimiz görüyor, milletimizin gözü önünde. Yolsuzluk yapanlar var mıdır; eğer varsa da Sayıştay gerekeni yapıyor, savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Varsa yolsuzluk yapanlar bizim bütün yargı süreçlerini başlatın, gerekli şikâyetleri yapın, yargıda gerekeni yapsın. Burada mikrofonlara, burada kendi seçmenine cep telefonundan konuşarak bu işler olmaz. Yolsuzluk var diye düşünenler gerekeni yaparlar, gerekli sonuçları alırlar diye konuşuyorum, düşünüyorum.

Ben, tekrar bütün kurumlarımızın bütçelerinin her kuruşunun hayırlı olmasını...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yapacağız, yapacağız merak etme, hepsinden hesap soracağız!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hesap sorman gerekir zaten.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Örtemeyeceksiniz üzerini!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir, tamamlayın lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Her bir kuruşun hayırlı bereketli olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyor; Komisyon üyelerimizi ve herkesi saygıyla selamlıyorum.