| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 26 .10.2022 |
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Çok Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Yardımcımız, çok Değerli Bakan Yardımcımız, çok kıymetli bürokratlarımız, değerli milletvekili arkadaşlarım, basınımızın çok değerli mensupları; ben de hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
AK PARTİ hükûmetlerimizin 21'inci bütçesinin hayırlı uğurlu ve bereketli olmasını temenni ediyorum. Tabii, daha nice yirmi bir yıllara diye de konuşmama başlamak istiyorum.
Tabii, konuşmamın başında üslupla ilgili bir iki cümle ifade etmek istiyorum. Bugün sabahtan beri burada çok değerli hatipleri dinliyoruz. Gerçekten çok ağır eleştiriler yapılıyor. Tabii, bu eleştirileri yapmak demokrasinin bir gereği, bütçe hakkı; bunlara herhangi bir söyleyeceğimiz sözümüz yok, biz de söz aldığımızda arkadaşlarımızla birlikte bunlara cevap veriyoruz. Ama onların o ağır ithamlarının dışında, aslında çok da hafif ithamlarda bulunup fakat çok daha üslup farkıyla, çok daha kinle, gururla, enaniyetle, aşağılayıcı tavırlarla Komisyonumuzun insicamını bozan düşüncelerin burada serdedilmesini ve arkadaşlarımızın, bizim burada yapmış olduğumuz bu faaliyetleri engellemeye yönelik bu tip tavırlarını da reddettiğimi burada her şeyden önce, konuşmamın başında ifade etmek istiyorum.
Yine, dün akşam itibarıyla sevgili Halit Kıvanç aramızdan ayrıldı. Ben kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum.
Değerli arkadaşlar, tabii, uzun süreden beri pandeminin ekonomi üzerinde yapmış olduğu tahribatının devam ettiğini zaman zaman hep ifade ediyoruz. Bunu ifade etmemiz bile bazı arkadaşlarımız tarafından eleştirilmemize neden oluyor ama bizler bu gerçekleri anlatmak ve ifade etmek zorundayız. Dünyada pandemiyle birlikte üretim kapasitesinin nasıl düştüğüne hep birlikte şahit olduk. Arz cephesinde çok büyük sıkıntılar yaşandığını -hepimiz her defasında- sizler de konuşmalarınızda ifade ettiniz. İktisadi açıdan alışılagelmiş yöntemlerin dışında, pandemiyle birlikte farklı metotların da değerlendirilmeye alındığını hep birlikte yine gözlemliyoruz. Her şeyden önce, pandemiden önce küresel iklim krizi başta olmak üzere gıdaya erişimin nasıl zorlaştığını yine ifade edelim. Ardından, Amerika ve Çin'in ticaret savaşlarına yine şahit olduk. Dolayısıyla bunları ifade edip bugünkü ekonomimizin nasıl ve nereden buraya geldiğini de çok rahatlıkla yorumlayabiliriz. Özellikle Çin'in çok daha önceden dünya üretim kültürünü kendi lehine çevirmiş olması ve pandemiyle birlikte de bu kapasitesini tek taraflı olarak kullanmaya başlaması yine dünya ticaretinin dengesini bozmuştu. Bu bütün olumsuzluklar yetmiyormuş gibi bir de Rusya-Ukrayna savaşının patlak vermiş olması yine işleri iyice zora soktu. Tabii, rezerv parayı elinde bulunduran birtakım ülkelerin bu güçlerini hoyratça kullanmış olmaları da bu zorluğu artıran nedenlerden biri.
Yine, enerji kriziyle birlikte bütün dünyada maliyetlerin 10 katına kadar arttığını ve bütün dünya üzerinde büyük bir fiyat artışına yol açtığını da gözlemliyoruz. Avrupa'sından Amerika'sına kadar bütün dünyada hayat pahalılığı, özellikle enflasyon bugün dünyanın en önemli gerçeği. Özellikle, gelişmiş ekonomilerin zamanımızda resesyona doğru gidiyor olması da bu durumu ve çaresizliği iyice arttıran etkenlerden biri.
Değerli arkadaşlar, ülkemiz, bu ifade etmeye çalıştığım olumsuzluklardan etkilenmesine rağmen, sizler tasvip etmeseniz de kendine özgü geliştirmiş olduğu ekonomik modeliyle bütün dünyadan pozitif yönde ayrışmayı başarmıştır. Faizleri bizler düşük tutarak ekonomiyi canlı tutmayı başardık. Büyümek için yatırımı teşvik ettik. Buna bağlı olarak istihdamımız ve üretimimiz arttı. Bu sayede, hedeflediğimiz gibi Türkiye'yi bütün zamanlarda büyütmeyi şükürler olsun ki başardık. Böylece Türkiye'nin dünyadan pozitif ayrışan bir ülke olduğunu da burada görüyoruz. İhracatımızın 250 milyar dolarların üzerine çıkması da bunun reel bir göstergesi; bunu da buradan bir kere daha ifade etmekte fayda var.
Değerli arkadaşlar, bizler sosyal devlet olmanın bir gereği olarak toplumumuzun her katmanıyla ilgili iyileştirmeleri yirmi yıldan beri yapıyoruz, bundan sonra da yapacağız; zaten bu bütçemizde de bunu ifade ettik. Asgari ücretten emekliye, sosyal konuttan tarıma, KOBİ'lerden öğrencilerimize, engellilerimizden kadınlarımıza kadar her bir kesimimizle yakından ilgileniyoruz, zaten bunu bütçe kalemlerinde de çok rahatlıkla görebiliyoruz.
Avrupa kara kışı, kara kara düşünürken biz doğal gazda yüzde 80'e varan bir destekle ve yine elektrikte yüzde 50'ye varan bir destekle dünyadan ve Avrupa'dan ayrışarak nasıl bir sosyal devlet olduğumuzu bu sayede yine göstermiş oluyoruz. Biz öteden beri milletimizin hep yanındayız ve bundan sonra da inşallah milletimizin yanında olmaya bu şekilde devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da yine ifade ettiği gibi hiçbir dönemde vatandaşlarımızı bütçe çerçevesi içerisinde, imkânlarımız ölçüsünde enflasyona ezdirmedik, inşallah bundan sonraki süreçlerde de ezdirmeyeceğiz.
Şimdi, "Hafızayıbeşer nisyan ile maluldür."dan hareketle birkaç şeyi hatırlatmakta fayda olduğuna inanıyorum, böyle bir mülahazam olacak. Tabii, değerli arkadaşlar, bazı arkadaşlarımız bu bütçenin bizim son bütçemiz olduğunu ifade ediyorlar. E, hayal kurmak güzel bir şey, tabii ki hayal kurmak sizlerin de hakkınız, ona da saygı duyuyorum. Yine bazı arkadaşlarımız bizim 2002 ve öncesiyle alakalı kıyaslama yapmamıza bozuluyorlar. Yirmi yıldan beri, yirmi bir yıldan beri bizler iktidarız, mutlaka kendimizden önceki süreçlerle şu an gelmiş olduğumuz noktayı kıyaslamak durumundayız.
2002'de Türkiye'yi eğitim seçim, ulaşım, sağlık, adalet ve güvenlik üzerine yeniden inşa edeceğimizi ifade etmiştik, bunun sözünü vermiştik; hatta her alanda ülkemizi kalkındıracağımızı da söylemiştik. 2023'e doğru hızlı bir şekilde yol alırken bugün başarı ve hikâyelerimizi, aydınlık geleceğimizi şekillendirmenin gayreti içerisinde oluyoruz bu bütçeyle. Milletimizin aleyhine olan her şeye ve tüm dayatmalara karşı durarak istikametimizi, istiklalden yana bugüne kadar hep ortaya koyduk. Darbeler, terör, vesayetler, spekülatif saldırılar, yaptırım ve tehditler bizi yolumuzdan asla alıkoyamadı. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle kazanımlarımızı, dev projelerimizi Cumhur İttifakı olarak her zeminde milletimizin hizmetine sunduk, bu anlamda milletimizin güvenini boşa çıkarmadık. İnşallah 2023'te de milletimiz bize bir kere daha bu güven oyunu verecek ve biz yolumuza devam edeceğiz, cumhuriyetimizin 2'nci yüzyılında ülkemizi hedeflediğimiz ekonomik başarıya inşallah ulaştırmış olacağız.
Hiçbir tehdide bugüne kadar aldırmadık ve gerektiğinde kendi göbeğimizi kendimiz kestik. Biz birileri gibi yalandan, iftiradan, boş sözden asla nemalanmadık. Aslında bizim kendimizi sözle anlatmamız da gerek yok. Bizi, ülkemizin dört bir yanında yükselen eserlerimiz ve hizmetlerimiz anlatıyor. Bizi, yollarımız, sosyal konutlarımız, şehir hastanelerimiz, barajlarımız, yenilenebilir enerji tarlalarımız ve ülkenin dört bir tarafında yapmış olduğumuz sosyal projelerimiz anlatıyor. Bizi, genç yaşta inovasyona yönelen TEKNOFEST kuşağımız çok iyi bir şekilde anlatıyor. 250 milyar doları aşan ihracatımız, azimli üreticimiz ve Türk girişimcilerimiz bizi anlatıyor. TOGG'dan doğal gaz keşfine, TÜRKSAT'tan sondaj gemilerimize kadar her şey zaten bizi anlatıyor. Libya'dan Dağlık Karabağ'a, Filistin'den Kıbrıs'a, oradan mavi vatana, mazlum coğrafyalara kadar her şey buralarda zaten bizi anlatıyor.
Bölgemizde ve dünyada lider olmanın vermiş olduğu hazzı, Birleşmiş Milletlerde "Dünya 5'ten büyüktür." diyen dünya liderimizin verdiği hazzı, tahıl koridorunda ve Ukrayna-Rusya savaşında almış olduğumuz inisiyatifle bu hazzı şükürler olsun ki bizler yıllar sonra Sayın Cumhurbaşkanımız sayesinde bir kere daha yaşamış olduk. Dolayısıyla Türkiye için yine büyük düşünüyoruz ve bir kere daha büyük adımlar atacak olmanın heyecanını inşallah 2023'te de yaşayacağız. Bütçe kanun teklifimizin de bu perspektifte hazırlanmış olduğunu ben buradan bir kere daha belirtmek istiyorum.
Tabii, bazı arkadaşlarımız tarımla ilgili bazı hususlar ifade ettiler. Ben de kısaca tarımla ilgili bir iki hususu burada ifade etme gereği duyuyorum. Tarımsal hasılada sizlerin de bildiği gibi Avrupa'da 1'inci sıradayız, dünyada da ilk 10'dayız. Yine, tarıma ayırdığımız kaynaklara baktığımızda OECD ülkelerinin de önündeyiz; bunu buradan özellikle ifade etmek istiyorum. Tarım Bakanlığımızın sözleşmeli tarımla ilgili çok ciddi, teşvik edici ve özellikle ön alıcı, örnek alıcı politikaları var. Bunun alt bileşenlerine baktığımızda, yine tarıma dayalı ihtisaslaşmış organize bölgelerini yurt sathında ciddi manada yaygınlaştırıyoruz. Tabii ki ülkemiz tarım zengini ve su zengini bir ülke değil ama mevcut imkânlarımızı... Kıymetli üretici ve çalışkan üreticilerimiz sayesinde Türkiye Avrupa'da ve dünyada tarımda, özellikle, hayvancılıkta çok ciddi anlamda revaçta olan ve gittikçe tarımsal hasılasını ve üretimini arttıran bir ülke.
Yine, toprak toplulaştırması yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Toprak değil, arazi.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Arazi toplulaştırması.
Yine tabii, taban fiyat açıklamalarıyla -ürün fiyatlarının zamanında belirlenmiş olması- üreticilerimizin de bu anlamda mağdur olmasını engelliyoruz. Yine, mazota vermiş olduğumuz destek, gübreye vermiş olduğumuz destek...
Az önce bir milletvekilimiz sütle ilgili bir problem olduğunu ifade etti. Tabii, geçtiğimiz ay kısa bir süre sütle ilgili bir problem yaşanmıştı.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Giden gitti.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ama Tarım Bakanlığımızın zamanında çok ciddi bir müdahalesiyle şu an süt fiyatlarının da makul düzeye geldiğini buradan ifade etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, bakın, bizler Parlamento dışında tüm vaktimizi tarımla, hayvancılıkla, çiftçilerimizle ve vatandaşlarımızın arasında geçiriyoruz. Onların bütün sorunlarını, bütün problemlerini zamanında, ilgili yerlere iletiyoruz. Kendi eksikliklerimizi de burada ve başka platformlarda ifade ediyoruz. Biz çok iyi biliyoruz ki tarım sektörü esnekliği olmayan bir sektör, tarım sektörü kollanması, korunması gereken bir sektör, tarım sektörü serbest piyasa ekonomisi koşullarına terk edilmemesi gereken bir sektör. Biz bunların hepsinin bilincindeyiz, farkındayız ve gereğini de yapıyoruz. İnşallah bundan sonraki süreçlerde de hep birlikte yapmaya devam edeceğiz. Çünkü tarım sektörünün ne kadar büyük bir sektör olduğunu, ne kadar stratejik bir sektör olduğunu pandemiyle birlikte gördük ve yaşadık. Zaten pandemide özellikle Türkiye'deki tarım sektörünün altyapısının ne kadar güçlü olduğunu, ne kadar mukavemetli olduğunu bizler gördük. Avrupa'yı da gördük, Amerika'yı da gördük; nasıl gıda zincirlerinin bozulduğunu, rafların nasıl boşaldığını, kuyrukların nasıl oluştuğunu gördük. O öve öve bitiremediğiniz Avrupa, Amerika'nın bir maskeye aylarca ulaşamadığını gördük. Bizler Türkiye olarak kendimiz dışında, bizim dışımızda birçok ülkeye...
(Gürültüler)
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - 5 maske dağıtamadınız.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, az sonra size söz vereceğim, fikirlerinizi dile getirirsiniz. Hatibe müdahale etmeyelim lütfen.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Arkadaşlar, bakın, bunlar gerçekler; bizler bu gerçekleri ifade etmek zorundayız ve ifade ediyoruz. Yani size de söz geldiğinde sizler de görüşlerinizi, düşüncelerinizi zaten ifade edersiniz. Pandemide ne kadar büyük bir başarı elde ettiğimizi sanırım sizler de inkâr edecek değilsiniz.
CAVİT ARI (Antalya) - Başarısızlığınızı herkes görüyor.
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Pandemide CHP'li belediyeler vardı.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kendimiz dışında birçok ülkeye de yardım ettik, yüzlerce ülkeye yardım ettik. Aşıyla alakalı, solunum cihazıyla ilgili, çok ciddi anlamda, evde bakımla ilgili...
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - CHP'li belediyeler vardı.
CAVİT ARI (Antalya) - Ne zaman unuttun?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, Yaşar Bey kimseye hakaret etmeden son derece düzgün bir üslupla fikirlerini ifade ediyor; katılırsınız, katılmazsınız. Lütfen saygıyla dinleyelim. Söz sırası size gelince katılmadığınız bir husus varsa siz de onu ifade edersiniz. Rica ediyorum.
Buyurun Yaşar Bey.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Evet, Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Gerçekten, pandemide ülkemizle bir kere daha gurur duyduk. Değerli arkadaşlar, bakın, hak teslimi gerçekten çok kadirşinas bir davranış. Yani bunu zaman zaman yapsanız bu size hiçbir şey kaybettirmez. Pandemiyle alakalı, ülkemizle gurur duymanız gerektiğini ben ifade etmek istiyorum.
Ayrıca, özellikle Rusya-Ukrayna savaşında ve tahıl kriziyle ilgili, tahıl koridoruyla ilgili, ülkemizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın almış olduğu inisiyatifte bütün dünya ülkeleri Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkürlerini ifade ettiler. Sizlerin de bu anlamda hak teslimi açısından bırakın teşekkür etmeyi, biz bunları ifade ederken bile tahammül edemediğinizi görüyorum. Tahammül etmenizi ben sizlerden istirham ediyorum.
Diğer taraftan, sağlıkla ilgili birkaç hususu özellikle ifade etmek istiyorum. Sağlık altyapımızın ne kadar güçlü olduğunu burada sizlerin bizden çok daha iyi bilmesi lazım aslında. Özellikle 2000 öncesi rahmetli Savaş Ay'ın o belgeselini bir seyrederseniz, Sayın Genel Başkanınızın Genel Müdür olduğu süreçteki durumu şimdi şehir hastanelerimizle, evde bakımla, sağlık altyapımızla bir karşılaştırırsanız, reel olarak bir karşılaştırırsanız aslında nereden nereye geldiğimizi çok rahatlıkla görebilirsiniz.
CAVİT ARI (Antalya) - Aynı saygısızlığı yapmaya devam ediyorsun.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tabii ki bu bir değişim süreci, tabii ki bu bir gelişim süreci.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız, toparlarsanız sevinirim.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bakın, biz hakaret etmiyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Saygısızlık yapmaya devam ediyorsun.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Saygısızlık da yapmıyoruz. Burada biz...
CAVİT ARI (Antalya) - Şimdi SGK Genel Müdürü mü yapıyor şehir hastanesini? Kim yapıyor?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bakın, o zamanla bu zamanı kıyaslamak için ben bir örnek veriyorum.
ORHAN YEGİN (Ankara) - O zaman SSK'nin hastaneleri vardı ya...
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - O zaman SSK'nin hastaneleri vardı ve bir kıyasta bulunuyoruz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kırkpınar, süreniz bitti, son cümlenizi alayım lütfen.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - O hastaneler senin değil, şirketlerin, müteahhitlerin.
CAVİT ARI (Antalya) - Sorumlu iktidardı, genel müdür değildi.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Evet, değerli arkadaşlar, çok Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Yardımcım, çok değerli arkadaşlar ve bu bütçenin hazırlanmasında emeği geçen tüm bürokratlarımıza, tüm yetkililerimize ben canıgönülden teşekkür ediyorum. Bütçemizin hayırlı olmasını, bereketli olmasını temenni ediyorum ve nice yirmi bir yıllara daha bütçemizin inşallah ulaşmasını, 2053'e, 2071'e bu vizyonla inşallah ulaşmayı temenni ediyor, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.