| Komisyon Adı | : | (10 / 6598, 6599, 6600, 6601, 6602, 6603, 6604, 6605) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Araştırma Komisyonunun çalışma takvimi ile görevlendirilecek uzmanların belirlenmesine ve davet edileceklerin tespitine ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 26 .10.2022 |
LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Evet, Sayın Başkanım, değerli milletvekillerim; ben de öncelikle hepinize hayırlı günler diliyorum.
Bartın Amasra'da meydana gelen maden kazası neticesinde 41 vatandaşımız şehit oldu ve şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, milletimizin başı sağ olsun. Hâlen hastanede tedavi gören madencilerimiz var, onlar da inşallah bir an önce sağlıklarına kavuşurlar.
Değerli Başkanım, böyle bir Komisyonda daha önce de görev almıştım. Yine acılar üzerine kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir Komisyon vardı. O Komisyonda İlyas Bey'le beraber... Hemen Elazığ ve İstanbul depremi neticesinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde teşkil edilen bir Deprem Araştırma Komisyonu vardı. O Komisyonda burada hatırladığım kadarıyla İlyas Bey vardı, İlyas Bey'le beraber o Komisyonda görev yaptık. Yine orada da gerçekten Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi hepimizin üzerine büyük bir yük ve vebal yüklemişti. Ancak tüm siyasi partilerden milletvekillerimizle birlikte üç aylık Komisyon süresini bir ay daha arttırarak çok güzel bir çalışma yaptık. Çalışmanın neticesinde de biraz önce sizin buyurduğunuz gibi bu Komisyon aynı zamanda tavsiye niteliğinde, kurumlara tavsiye yapabilen bir komisyon. Tüm kurumlarımızla da gerek sahadaki tecrübelerimizi, gerekse burada dinlediğimiz arkadaşlardan elde ettiğimiz gözlemlerimizi kurumlarımızla paylaştık. Kurumlarımızla paylaşırken de... Hatta şunu da ifade edeyim: Kurumlarımızın da deprem öncesi aslında ne yapılacağı konusunda tüm kurumlarımızın çok tecrübeli olduğunu da gördük.
Yine, acılar üzerine kurulu bir Komisyon. Bu Komisyonda biz de Milliyetçi Hareket Partisi adına milletimizin bize yüklemiş olduğu sorumlulukla hareket edip hem teknik bakış açısını elden bırakmadan aynı zamanda da vicdani bir Komisyon olduğunu da buranın çok iyi biliyoruz. O yüzden hiç kimsenin tereddüdü olmasın, o 41 vatandaşımız hepimizin ailesinin birer ferdi gibi. Onların başına gelen bu olayda ihmal veya ihmaller zinciri varsa da bunların aydınlığa kavuşturulmasıyla ilgili de çalışmalarımızı devam ettireceğiz.
Fakat her kurulan araştırma komisyonunda bence komisyonlarımıza haksızlık da ediliyor. Bir kere şunu iyi belirlemek lazım ki biz, yargının yerine kendimizi koyacak bir kurum değiliz. Dolayısıyla yargı zaten süreci bir taraftan takip ediyor. Biz sadece süreçte eksikler nelerdir ve bu eksiklerle ilgili de Türkiye Büyük Millet Meclisinde acaba yasama faaliyetleri içerisinde bir kanun değişikliğiyle kurumlarımızın elini güçlendirebilir miyiz? Aslında temel olarak burada yapmaya çalışmış olduğumuz çalışma bu şekilde. Fakat her zaman -Deprem Komisyonunda da bununla karşılaştık- "Millet bizden çok önemli görev bekliyor." denilerek aslında Komisyonun üzerine amacını aşan bir sorumluluk yükleniyor gibi düşünüyorum. Biz burada nasipse hem gidip sahada hep beraber gözlemlerde bulunacağız hem de gelen, konusunda uzman arkadaşlarımızı dinleyip onlara sorular soracağız. Sonuçta elde ettiğimiz gözlemleri de kurumlarımızla paylaşacağız. Ben böyle bir hadisenin tekrardan bu coğrafyada, bu ülkede yaşanmamasını temenni ediyorum.
Onun dışında da Türkiye Taşkömürü Kurumunu her yıl bir alt komisyonda bir de üst komisyonda denetleyen bir milletvekiliyim. Burada yine Polat Bey var, Deniz Bey var, Kemal Bey var. Bir KİT olması hasebiyle bu kurumumuzu her yıl Türkiye Büyük Millet Meclisinde denetledik. O denetimler esnasında da Kurumumuzun aslında yeniliklere açık, eleştirileri de dikkate alan bir kurum olduğunu ben net bir şekilde gördüm. Hatta bir defasında Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilimiz, Zonguldak Milletvekilimiz Sayın Deniz Yavuzyılmaz Bey'in, Sayın Genel Müdürümüzle Türkiye Taşkömürü Genel Müdürümüzle birlikte ortak bir proje yaptıklarını da çok net bir şekilde gördüm. Yani Kurumumuzun böyle iktidar, muhalefet öteleyen bir kurum olmadığını... O toplantıda Deniz Bey'in çıkışı ve Sayın Genel Müdürümüzün o çıkışı alıp o projeyi hayata geçirmesi ve daha sonraki toplantıda da gelip Deniz Bey'e teşekkür edip "Sayın Milletvekilimiz bize ufuk açtınız. Sizin ortaya koyduğunuz vizyonu aldık, biz BOTAŞ'la beraber bir proje hâline getirip daha sonra da onu Kurumumuzda tatbik ettik." demesi benim için çok önemliydi.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Ne güzel.
LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Bunu da niye ifade ettim? Bu kurumlar bizim kurumlarımız. Bu kurumlar hepimizin alın teriyle, milletimizin alın teriyle kurulan kurumlar. Dolayısıyla, hiçbir kurum bünyesinde böyle bir olayın yaşanmasını kesinlikle istemez. Hele ki Türkiye Taşkömürü... İşte son KİT toplantısında yaşadığım olayı da burada sizlerle paylaştım. Genel Müdürlük seviyesinde, Cumhuriyet Halk Partili bir milletvekilimizin ortaya koyduğu bir projeyi alıp onu hayata geçirebilecek derecede de bir anlayış içerisinde olan bir Genel Müdürümüzdü. O yüzden başta Kurumumuz olmak üzere -ki hiçbirimiz herhâlde o Kurumumuz kadar, o Kurumda görevli olan arkadaşlarımız kadar içimiz yanmamıştır çünkü onlar bire bir sürecin içerisindeler- milletimizin başı sağ olsun diyorum.
Komisyonda da Aysu Hanım söyledi, Başkanlık Divanında... Ben Başkanlık Divanında olacağımı dün öğrendim ama şunu samimi bir şekilde size ifade edebilirim. Evet, benim için bir onurdur Başkanlık Divanında olmak ama göreceksiniz ki sizler kadar her gelen teknik heyeti burada sorgulayan, sorularla konuyu anlamaya çalışan bir performans sergileyeceğimi de yine Deniz Bey Komisyondan iyi bilir. Burada da Allah nasip ederse bu Komisyonda da bu tutumumuzu devam ettireceğiz. Tekrardan milletimizin başı sağ olsun. Bu Komisyonumuzun da hayırlı çalışmalar yapıp milletimizin önüne önemli bir projeksiyon koyacağını da inşallah temenni ediyorum.