İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Başkanım, şu tartışmayı önemsiyorum. Bir defa, Sayın Cumhurbaşkanımız "İnsansa mesele bitmiştir." diyen bir anlayışı ifade ediyor, her yerde de bunun altını çiziyor.

Bakın, keşke Garo Bey de burada olsaydı -daha önce bir teşekkürü vardı da onun için söylüyorum- o da bu işe iştirak ederdi. Ermeni kökenli bir kardeşimiz şu anda...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vay maşallah, bir tane Ermeni'yi kaymakam yapmışsınız, övünüyorsunuz. Ayıp ya! Bu bile ayrımcılık ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, müsaade edelim, lütfen.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Topu topu bir tane Ermeni'yi kaymakam yapmışlar, bununla övünüyorlar ya! Bununla övünüyorlar ya!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Görüyor musunuz? Bunların hayatı bu. Bunlar hakikate gözlerini kapatan insanlar.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hatta İbrahim Bey "Benim Alevi komşum var." de, övünç meselesi çünkü.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, Veli Bey, rica ediyorum. Herkes sırası geldiğinde fikirlerini ifade etsinler.

Buyurun.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, sen, deminden beri ayrımcılık yapıyorsun, hatta hatta daha ileri gideyim, bölücülük yapıyorsun. Benim ağzıma hiçbir zaman... Bakın, arkadaşlar, burada Alevi kardeşlerimiz var, "kardeşlerim" diyorum. Kemal Bey ara ara çıkıyor Genel Kurulda, istifade ediyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, duydunuz değil mi İbrahim Aydemir'i?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Birbirimize karşı...

VELİ AĞBABA (Malatya) - E, ne diyecek daha? Adam diyor ki bana "Bölücülük yapıyorsun."

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi hiçbir adam için, bir şahıs için "Bu Alevi mi, Sünni mi?" aklımın ucundan geçmişse namerdim, niye geçsin kardeşim? İnsansa mesele bitmiştir diyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İbrahim Bey, hiçbirimiz bölücü değiliz, bu milletin vekilleriyiz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya ama bu tavrı...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu milletin genel meseleleriyle uğraşıyoruz, birbirimize karşı fikirleri...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Peki, "bölücü" ifadesini geri alıyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, onu geri alalım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - "Bölücü" ifadesini geri alıyorum, öyle demiyorum ama bu dili kullanmayalım diyorum. Biz, hep beraber 85 milyon, bu ülkeyi milletler camiasında zirveye taşıyalım diyoruz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, bu dili biz mi kullanıyoruz?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ya, gerçekten yeter ya!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - "Geri aldım." dedim daha, ne diyorsun sen?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben mi kullanıyorum bu dili?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Deminden beri söylüyorsun bunu ya!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Ağbaba ya!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Buna gerek yok, burada bir kanun yapıyoruz arkadaşlar.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir usulümüz var, herkes sırası geldiğinde fikirlerini ifade ediyor, lütfen.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Peki, ben de söz isteyeyim o zaman.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Uğur Aydemir de bütün gün böyle davrandı.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şunu yapalım arkadaşlar, bu saatten sonra -bakın saat sekizi de geçiyor- biz bir...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu maddeyi oylayıp sonra yemeğe çıkacağız ama tamamlayalım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Biz, cemevleriyle ilgili bir düzenleme yapıyoruz, ilerleyen zamanlarda inşallah daha daha güzelleri de olur. Yani Alevi kardeşlerimizin beklentileri neyse onlar da hakikat bulsun. Ve bizim hiç böyle bir, efendim, burada ikircikli bir yaklaşımımız da yok, adım adım yürüyoruz. Allah razı olsun, biraz önce Abdullah kardeşim ne güzel anlattı Sivas zeminini, işte burada Bakanımız var, o da biliyor. Ben Erzurum'da öyle, Alevi kardeşlerimizle iç içeyiz, ne sıkıntı varsa beraber izale edeceğiz, götüreceğiz. Bu maddeler de buna havidir, bunu içermektedir. Teşekkür etmiyor isek bile arkadaşlar, hiç değilse suçlayıcı bir dil kullanmayalım, benim talebim budur.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Size çok teşekkür ediyorum. Hakikaten bu arada bir hakkı teslim edeyim. Değerli Bakanımız yeri geldiğinde böyle araya girip bir not düşüyor, o notlar o kadar öğretici ki. İnsan haklarıyla ilgili biraz önce mesela biz o kurum oluşturulurken milletvekiliydik ama unuttuk mesela, bu tartışmalarda hiç dile getirmedik. Size de minnettarım Değerli Bakanım. Biraz da o zaviyeden bakalım.

Teşekkür ediyorum, sağ olun.

Veli Bey, sana laf atmadım.