| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ve 73 Milletvekilinin Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4680) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 24 .10.2022 |
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, çok kıymetli teklif sahibi arkadaşım Abdullah Bey, Bakan Yardımcımız, değerli bürokratlarımız, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.
Öncelikle Abdullah Bey'e çok teşekkür ediyorum ve 57 arkadaşımıza. Bir torba yasa var, 21 maddeden oluşmaktadır, 13 kanunda değişiklik yapıyor ve maddelere baktığımız zaman, Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 247'nci maddesine 10 numaralı bent ekliyoruz. Bu bentle doğacak vergilerin tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla yani oto alım satımı yapan, özel tüketim vergisine tabi ithalatçı firmalarından, sıfır araç ticareti yapan mükelleflerden teminat alınmasına yönelik bir madde. Bu maddede teminatın üst sınırı 30 milyon olup mükellefin aktif ve sermaye büyüklüğü, iş hacmi gibi durumları dikkate alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığına teminat verecek bunlar. Bazı arkadaşlarımızın "Neden bazı firmalar veriyor da bugün niye bunlara gerekçe duydunuz? Acaba bu teminatları başka yerde mi kullanacaksınız?" gibi söylemleri oldu. Evet arkadaşlar, biliyorsunuz, distribütörler var bu oto alım satımında özel tüketim vergisine tabi, distribütörlerin dışında bir de sıfır araç ithal eden firmalar var, bunlara "paralel ithalatçı" da diyebiliriz. Bunlar ithal ettikleri araçlarda bazen araçların değerinden daha düşük seviyede tutarda gümrük giriş beyannamesi üzerinden araçları giriş yapıp, yüksek fiyattan satıp arada bir vergi kaybı oluşturuyorlardı. Bunların önüne geçmek amacıyla böyle bir düzenlemeye gidildi ve kaldı ki bu firmalar belli bir müddet sonra ortadan kaybolup gidiyorlar, bir daha kendilerine ulaşılamıyordu. Dolayısıyla bundan vergi kaybının önüne geçmek, haksız rekabetin önüne geçmek, distribütörlere haksızlık yapılmaması için, düzgün, dürüst çalışan firmalara haksızlık yapılmasın diye, suistimallerin önüne geçilmek için yapılmış olan bir düzenleme. Bu düzenlemenin 2'nci maddesinde de zaten, teminat ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen mükelleflere uygulanacak cezai işlemler düzenleniyor. Uygulanacak ceza: Mükellefin önceki dönem brüt satışlarının binde 3'ü kadar tutarda da özel usul cezasını öngörüyoruz. Bu ceza 2022 yılı için 34 bin liradan az, 1 milyon 300 bin liradan fazla olamaz. Yani diyelim ki bir mükellef, örneğin, brüt satış hasılatı 100 milyon lira ise ve teminat ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediyse, bu bedelin binde 3'ü olan 300 bin lirayı para cezası ödeyecek. Ayrıca, bir örnek daha vermek istiyorum, mükellefin brüt satışı 10 milyon lira ise bu bedelin binde 3'ü 30 bin liradır, 30 bin lira da 34 bin liranın altında olduğu için 34 bin lira cezayı ödeyerek cezai işlemler uygulanacaktır.
Evet, belediyelerle alakalı maddeler var. Kamu İhale Kurumuyla alakalı maddeler var. Cemevlerine dönük maddeler var.
Evet, değerli arkadaşlar "Cemevleriyle alakalı maddeler niye gündeme geldi?" İşte, "Kimlerle görüştünüz? Taraflarla oturdunuz mu, derneklerle oturdunuz mu? Sivil toplum kuruluşlarıyla konuştunuz mu?" "Bu madde niye hemen bir günde buraya geldi yani bu bir saatte olacak şey mi?" diye söylemlerde bulunan arkadaşlarımız oldu. Evet, arkadaşlar, bu birdenbire gelen madde değil. Biliyorsunuz, Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız, biz yıllardan beri hatta, bu kesimlerle, taraflarla, 85 milyonun bütün sorunlarıyla, ilgili kişilerle görüşüyoruz. En son gelinen noktada da Sayın Cumhurbaşkanımız yine bu kesimlerle görüşerek, gelen talepler üzerine değerlendirerek bu talepleri de bugün biz teklif hâline getirdik, huzurunuza geldik.
Evet, yani burada tabii ki kanun teklifinde bu maddelerden ziyade, konuyu Aleviliğe getirdiniz "Alevilerin sorunları nelerdir?" "Alevilik bir din midir, değil midir?" diyen... Zaten, Rıdvan Bey de, Sayın Vekilimiz de -HDP- öyle söyledi. Dindir, değildir; tabii, ben kanaatini merak ediyorum, hangisinin tarafında; din midir, değil midir? Böyle söylemlerde de bulunan arkadaşlarımız oldu. Cemal Bey de söyledi, dinler belli zaten, Yahudilik, İslamiyet, Hristiyanlık; dinler belli.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Budizm?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, arkadaşlar, Alevilik...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Budizm din değil mi?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, eleştirdiğiniz şeyi kendiniz yapmayın lütfen, eleştirdiğiniz şeyi kendiniz yapmayın.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Konu bağlamından ne kadar saptı.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Biz İslam dinindeniz, Müslümanız elhamdülillah. Aleviliğin bir din olmadığını herkes söylüyor, zaten siz de kabul ediyorsunuz. Kabul etmeyenler de olabilir ama o arkadaşların fikrine ben saygı duymuyorum tabii. Yani olabilir, öğrenmeleri gerekir diyorum. Yani Alevilik bir din değildir, Alevilik mezhep de değildir, Alevilik kültür...
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Doğrusunu sen biliyorsun...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet. Alevi Bektaşi kültürel bir etkinliktir, kültürdür.
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Allah Allah!
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Allah Allah!
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Her Alevi Müslümandır.
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Saçmalamayın...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Arkadaşlar, her Alevi Müslümandır.
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Beni tanımlamak...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya, arkadaşlar, Müslümandır.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Ayıp!
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yok, ayıp değil, öğrenin gelin arkadaşlar, sonra öğrenirsiniz.
Sayın Başkanım, lütfen ya...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bu tanımlamaları bir tarafa bırakalım.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Başkan, ama kendisi yapıyor.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, dakikamı...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yaptığımız düzenlemeye odaklanalım lütfen, bir müsaade edelim, tamamlasın.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ben kendi fikrimi söylemekte özgür değil miyim arkadaşlar? Ben kendi fikrimi söylüyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Katılmayabilirsiniz...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya, ben böyle ifade ediyorum arkadaşlar. Yani benim nasıl konuşacağımı siz sınırlayamazsınız, lütfen.
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Beni tanımlama!
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya, lütfen ya... Ya, ben öyle biliyorum diyorum arkadaşlar.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bu maddede bir tanım söz konusu değil.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bektaşi...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Gerisi kişilerin kendi bireysel fikirleri diyelim, siz de söz verdiğimde cevap verirsiniz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, arkadaşlar, ayrımcılığa gelince ayrımcılığı yapanlar sizsiniz. Sayın Bülbül Vekilimiz "Alevilerin kapılarına işaret konuldu." falan filan dedi, ben yokken, tutanaktan okudum ben. "Kapılarına işaret konuldu." diyor. Şimdi, kapılara işaret koymak ne kadar tuhafsa, yanlışsa -kim yaptıysa, kimler yaptıysa da bulunması lazım sorumluların mutlaka; çok yadırgıyoruz, hep birlikte yadırgıyoruz- ama bugün kalkıp da Emniyet Müdürü, polis, vali aramak da toplumumuzda aynı o kadar tuhaftır arkadaşlar.
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Niye tuhaf?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Biz 85 milyon biriz, lütfen artık yani Alevilerin, Sünnilerin, Lazın, Çerkezin, Kürt'ün, Türk'ün -85 milyon biriz- her birimizin bir sorununun hepimizin sorunu olması lazım. Biz de bugün burada Bektaşi derneğinin, Alevilerin, kardeşlerimizin... Gelmişler, böyle bir ihtiyaç ortaya koymuşlar.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Niye yok peki bunlar?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne demişler? "Elektriğimizi, suyumuzu veya imar durumlarında veya inşa aşamasında bize yardımcı olun." diye talepte bulunulmuş. Bizim bu talepleri yerine getirmemizin ne sakıncası var? Ne sakıncası var, anlamıyorum yani?
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Anlatıyoruz ne sakıncası olduğunu.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yani yarın öbür gün de diğer eksikleri yerine getirebiliriz.
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Alevilerin sorunu su, elektrik değil.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Dolayısıyla arkadaşlar, biz taraflarla konuştuk, herkesin fikri de alındı, fikirler neticesinde buraya bu metin geldi.
CAVİT ARI (Antalya) - Ya, yirmi sene geçmiş iktidarında, bugün mü aklına geliyor?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, herkes sırası geldiğinde fikirlerini ifade etsin lütfen.
Buyurun.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya, Sayın Başkanım...
Evet, bazı arkadaşlarımız bizim Alevilere çok uzak olduğumuzu ifade etti yani bizim çok sığ bir yaklaşımda olduğumuzu, Alevilere çok uzak olduğumuzu da ifade eden arkadaşlarımız oldu. Dolayısıyla arkadaşlar, biz 85 milyonun her birine yakınız. Bakınız, her birisi bizim canımız ciğerimiz, her birisi bizim kardeşimiz. Biz bir tek kime karşı uzağız? Vatan hainlerine karşı. Kime karşı uzağız? Teröristlere karşı. Kime karşı uzağız? Bu bayrağı indirmek isteyenlere karşı. Kime karşı uzağız? Ezanı dindirmek isteyenlere karşı. Kime karşı uzağız? 780 bin kilometrekareyi bölmek isteyenlere karşı. Yoksa, geri kalan bütün kardeşlerimizle biriz, beraberiz, olmaya da devam edeceğiz; kimse bizim aramıza mesafe koyamaz, koymasına da bu Meclisin yüce çatısı altında hepimiz, hep birlikte engel oluruz zaten yani sizler de bize yardımcı olursunuz. Dolayısıyla ben, Alevi kardeşlerimize -bugünkü 6 maddeyle beraber- getirilen bu düzenlemenin hayırlı olmasını, hepimize hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.
Diğer bir konu, değerli arkadaşlar, şimdi, bazı mükelleflerimize ayrımcılık yapıldığı, şahıslara istisnalar tanındığı gibi ifadelerde de bulunan arkadaşlarımız oldu. Bakınız, gelir vergisi ve kurumlar vergisinde hiçbir şahsa dönük istisna uygulanmaz Sayın Başkanım. Bunlar, istisna hadleri şeyde sıralanmıştır "İstisnalar şu, şu, şu maddede sayılır. Gelir vergisine tabi mükellefler bu istisnadan bu şartları yerine getirirse faydalanırlar, kurumlar vergisi mükellefleri bu şartları yerine getirirse faydalanırlar." diye. Ama burada isimler zikredilerek, AK PARTİ'nin bazı kesimlere, bazı kişilere, bazı şirketlere avantaj sağladığı yönündeki ifadeleri kabul etmemiz mümkün değildir. Aramızda Maliye Bakanlığı yapan arkadaşlarımız var, her birimiz yıllardan beri milletvekiliyiz, özel sektörden geliyoruz. Dolayısıyla kişilere göre bunu indirgemek, şirketlere kadar bunları indirgemek bence devletimize, hükûmetimize, milletimize de yapılacak en büyük haksızlık olur diye düşünüyorum.
Şimdi, Filistin ile İsrail'le alakalı Sayın Paylan -ayrıldı ama- bir şey söyledi. "İsrail'deki Filistinlilere, İsrail-Filistin'e ayrımcılık yapıyorsunuz." dedi, öyle bir ifade kullandı. Arkadaşlar, İsrail kendi topraklarında gibi. Filistinlilerin topraklarını işgal eden kim? İsrail. Arkadaşlar, terörist... Bunları uygulayan, katleden kim? Yine İsrail. Dolayısıyla Filistinlilere haksızlık yapılan bir yerde İsraillileri azınlık olarak görmek... Filistin bir devlettir, ben Filistinlilere haksızlık yapılacak diye düşünüyorum.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - İsrail onlara "terörist" diyor, onu demek istedi.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Biz dün de Filistin'e sahip çıktık, bugün de Filistin'e sahip çıkacağız, yarın da Filistin'e sahip çıkmaya devam edeceğiz arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tamamlayın.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Biz buradan, güç zehirlenmesi olmadık, iktidar olduğumuz günden itibaren, zihniyetimizin gereği, kadim medeniyetimizin gereği hiç kimseye parmak sallamayız, zaten kimseye zulmetmemek için siyaset yapıyoruz. Onun için de 2002 yılında milletimizle beraber kurduğumuz bu partiyi milletimiz iktidar yaptı. Güç zehirlenmesi içinde bulunmadık, güç zehirlenmesini de yaşamıyoruz, kimseye de parmak sallama hadsizliğini biz kesinlikle kendimizde görmüyoruz, o hadsizliği de yapmayız, o terbiyesizliği de yapmayız. Parmak sallayan değil, herkesi kucaklayan bir siyaset anlayışımızla siyaset yapıyoruz diyorum. Dolayısıyla Alevi'siyle, Sünni'siyle, Kürt'üyle, Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle hep beraber biz biriz, beraberiz, kardeşiz, 780 bin kilometrekarede birlikte mutluyuz diyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.