| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Kütahya Milletvekili Ahmet Tan ve 172 Milletvekilinin; Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4618) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 13 .10.2022 |
ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, şimdi, burada şöyle bir problem olduğunu düşünüyorum: Yani bu ödemelerde sanki idarenin, idaredeki kişilerin bir art niyeti var, hatta işte, seçilen kişilere, böyle, özellikle birilerine siyasi görüş farkı gözetilerek hak etmediği hâlde kasten bir şeyler ödenmiş gibi bir algı oluşturdu bazı hatipler konuşmanın başında değerlendirirken. Siyaseten belki bir anlamı olabilir ama bu söylenenlerin pratik olarak hiçbir karşılığı yok, bunların olması da söz konusu değil.
Kişi ölmüş, yaşlılık aylığı alıyor, engelli aylığı alıyor ama rahmetli olmuş fakat sistemden düşmesinde -bazı süreler var onların- gecikmediği için, diyelim ki beş gün sonra, yedi gün sonra ölüm raporu onaylanıp kuruma gönderiliyor ama o yedi gün içerisinde maaş ödeme günü gelmiş diyelim ve ödenmiş, sisteme, hesaba parası düşmüş. Yahut da pandemi dönemi yaşadık, mesela pandemi döneminde engeli için müracaat etmiş, sağlık kurulu geçici bir karar vermiş o ilk gelen raporla ilgili ve o raporun yıllık veyahut da iki yılda bir yenilenmesiyle ilgili bir zorunluluk koşmuş. Pandemi dönemi gelmiş... Pandemide hepimiz hatırlayalım, ya, insanlar sokağa çıkamıyorlar, sokağa çıkma yasakları var, bir de biz bu insanlara "Gidin, raporlarınızı yenileyin." diyoruz, "Ayıptır, böyle şey olur mu?" diye burada inim inim hep beraber Meclisimizi inlettik ve raporların yenilenme süresiyle ilgili süre uzatımı yaptık, dedik ki: "Raporların yenilenmesi için yeniden sağlık kurullarına gidilmez." diye biz kendimiz burada kanun yaptık. Dolayısıyla, durumunda değişim olduğu için o değişimi, zamanında o raporu alamadığı için sisteme de koyamamış. Dolayısıyla, böyle yersiz ödemeler yani olmadığı hâlde, durumda değişmeler olduğu hâlde eski duruma göre kabul edilerek yapılan ödemeler olmuş. Şimdi bu ödemeleri geri almak için -sonra yersiz olduğu tespit edilmiş- ne yapacaksınız? Müracaat edeceksiniz kişilere, tebligat göndereceksiniz. Ödeme durumu yok. "E, madem benim bunu almaya hakkım yoktu, hesabıma niye yatırdın?" diyor, ödemekten kaçınıyor. Ne yapacaksınız bu defa? Haciz işlemi başlatacaksınız, dava başlatacaksınız; kişi mahkemeye gidecek, avukat tutacak. Zaten onu ödeme gücü olmayan kişiyi bir de avukat, mahkeme ve benzeri masraflarla, harçlarla muhatap edeceksiniz. E, engelli de zaten vatandaş, başka problemleri var, hayatın başka yükleri var omzunda. Dolayısıyla burada...
CAVİT ARI (Antalya) - Orhan Bey, itiraz etmedik zaten.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Hayır, itirazınız yok hocam, muhterem hocam, bak, kıymetli hocam, Sayın Arı, bak, burada problem şu: Her şeyde bir "Siz bunu yaparken acaba kimi kolluyorsunuz, kime burada bilmem işte, yandaşınıza..." Ya, bunlar ayıp şeyler, bunları bırakalım; bunlar ayıp şeyler, bunlar olmaz. Bunların hepsi...
CAVİT ARI (Antalya) - Ne ayıbı, gerçekleri söyledik; ayıp değil, Sayıştay raporunda geçen usulsüzlük.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bak, bunların...
CAVİT ARI (Antalya) - Eğer ayıp varsa bu, Sayıştay raporlarında Orhan Bey.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bak, bir şey söyleyeceğim Cavit Bey...
CAVİT ARI (Antalya) - Sayıştay raporlarında hem 2019'da var hem 2020'de var, nasıl ayıp olacak ya?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Cavit Bey, bir şey söyleyeyim...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Cavit Bey, ikili konuşma usulümüz yok.
Orhan Bey tamamlasın, lütfen...
CAVİT ARI (Antalya) - Sayıştay raporuna geçen bir konuyu söylemek ayıp mı yani?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ben sustum, sen konuş, ben senden sonra devam edeyim.
Buyur.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Cavit Bey, böyle bir usulümüz yok.
CAVİT ARI (Antalya) - Sayıştay raporuna geçen bir yanlışlığı söylemek ayıp değildir; "Ayıp." demek esas ayıptır.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayıştay raporunu söylemedi...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bitirdin mi? Daha görkemli sözlerin varsa...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - ...konuşmanın ilk başında bir söz söylenmişti de ona atıfla söylüyor.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Cavit Bey, başka görkemli sözlerin varsa söyle, ben sonra devam edeyim.
CAVİT ARI (Antalya) - Yok, estağfurullah, buyur.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Peki, o zaman ben devam edeyim.
Şimdi, Başkanım, insanın olduğu her yerde hata, problem, sapma, yanlış olur. Kamudaki bütün insanlar, mahallemizdeki bütün insanlar, benim ailemdeki bütün insanlar; benim, herkesin, her şeyinin tam ve mükemmel olması, herkesin her işi kitabına uygun yapmasını beklemek elbette mümkün değil. Kamuda da siyasette de belediyede de okulda da hastanede de işini yanlış yapan, eksik yapan, bazen kasten yanlış yapan insanlar olur, olabilir.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Olmamalı.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, olmamalı elbette; o, ütopik bir şeydir ama.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Devlet buna izin vermemelidir.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Vekilim, bu, ütopik bir şeydir, arzu edilen bir şeydir.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - "Onu ayırıyoruz." dedi Bakan Yardımcımız...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ama hayatın pratiğinde böyle bir şey yok. Allah'ınızı severseniz, yani birileri spesifik hata yapmış diye bütün yapılan işi, temelden ahlaki problemli bir işmiş gibi göstermek hepimize hakaret, her birimize hakaret, bu ülkenin oluşturduğu bütün bu güzelliklere hakarettir; ya, bunu yapmamak lazım. Yani bir insana yanlış sosyal yardım gidiyor diye "Bütün sosyal yardımlar zenginlere gidiyor kardeşim, işte, yandaşlara gidiyor kardeşim." laflarını etmek, bütün sosyal yardım alanlara hakaret etmektir, Allah aşkına, bunları yapmayalım.
Söyleyeceğim şey budur, sizin başka görkemli sözleriniz varsa ben susuyorum, benim öyle bir derdim yok.