| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Kütahya Milletvekili Ahmet Tan ve 172 Milletvekilinin; Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4618) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 13 .10.2022 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum.
Değerli Bakan Yardımcım, şu anda görüşülen bu kanun teklifinde 2 bin TL ve altındaki icra takiplerinden vazgeçilecek yani affedilecek; Türkçesi bu. Benim sizden istirhamım, şu anda Türkiye'de mesela Şanlıurfa'yı hemen örnek vereyim, içme su bedeline 2 bin TL'nin altında gelen faturalar, 300 lira, 400 lira, 500 lira. Doğal gaz, elektrik bunların hepsini ne olur kesmesinler. Yani mevcut olan bu kanun teklifiyle bir yandan affediliyor; vatandaş içme su parasını ödeyemiyor, elektrik parasını ödeyemiyor; bunlar 2 bin liranın altında ve bunlar kesiliyor. Şimdi, değerli arkadaşlar, su, içme suyu diyorum yani bu hayvana su vermek veya araziyi, tarlayı sulama suyu demiyorum. Su bir yaşam hakkıdır, bir insan hakkıdır, bir insan hakkı ihlali var yani hakikaten yokluğun gözü kör olsun. Yani burada Anayasa'mızın hükümleri "Kamu görevlisi vermiş olduğu zararlardan sorumludur." diyor. E, peki, Anayasa'nın o emredici hükümleri uyarınca kamu görevlisi verdiği zararlardan sorumluysa siyasi iktidar ekonomik kriz nedeniyle vatandaş artık bu parayı ödeyemiyorsa objektif anlamda o da ondan sorumludur. Sizden istirhamım bu görüşülen bu kanunun amacına ulaşmasını istiyorsak hiç olmazsa bir çağrı yapın; belediyelere yapın, elektrik idarelerine yapın, doğal gaza yapın. Vatandaş ödeyemediği için bunu kesmeyin desinler, icraya koysun, eğer 2 bin liranın altındaysa bunlar affedilmiş olacak; sizden istirham ediyorum, birinci sorun bu.
İkinci sorun, geçmişte burada görülmüştü, İmar Kanunu'nda yüzde 25 düzenleme ortaklık payı yüzde 45 çıkarıldı. Sayın Başkanım, Van'da şu uygulanıyor: Yüzde 45 düzenleme ortaklık payı kesiliyor, bu niçin kesiliyor? İbadet yerleri için, sağlık yerleri için, park yerleri için, okul yerleri için ama kesilen o kısım belediyeye geçtikten sonra belediye bunu hazineye devrediyor, bunu satıyor ve vatandaşın orada okul yeri kalmıyor, cami yeri kalmıyor, park yeri kalmıyor; belediye ve hazine vatandaşın arazisinden haksız bir şekilde zenginleşiyor. Bu uygulama Van'daki AK PARTİ'li belediyelerde çok yaygın, vatandaşın hakikaten büyük bir mağduriyeti söz konusu.
Üçüncü bir konu, burada varlık şirketleri... Yani yeri gelince biz diyoruz ya "elin gâvuru, elin gâvuru" diye beğenilmiyor, Avrupa'nın hiçbir ülkesinde varlık şirketinin 10 liralık bir alacağı gidip 2 liraya alıp 10 lirayı tahsil etmesine devlet izin vermiyor "Bu, haksız bir kazançtır." diyor. Türkiye'de ne yapılıyor? Sayın Arı'nın bahsettiği 22 tane varlık şirketi 10 milyonluk alacağı orada 10 milyona devralıyor, temlik sözleşmesine 2 milyon TL yazıyor ama asıl alacak 10 milyon TL, 2 milyon TL'nin harcını ödüyor, 2 milyon TL alacak alıyor ama 10 milyon TL tahsil ediyor. Ya, arkadaşlar bunun hiçbir yerde ne batı hukukunda ne doğu hukukunda ne İslam'da ne Hristiyanlıkta ne Anayasa'da ne insan hakları sözleşmelerde hiçbir yerde hükmü yok. Yani siz zenginlerin iktidarı mısınız, fakirlerin iktidarı mısınız? Varlık şirketine alacağı ne kadar temlik etti? 5 bin TL'ye temlik aldı, 5 bin TL'yi faiziyle birlikte tahsil etsin. Niye 10 milyon TL'yi tahsil etsin kardeşim. Yani buna çanak tutmayın, hakikaten vatandaş bu konuda inim inim inliyor. Kaldı ki varlık şirketlerini harçtan da muaf yapmışsınız. Ya, arkadaşlar, Anayasa'nın eşitlik ilkesi yok mu? Harçtan muafı ben bugüne kadar... Hazineyi anlıyoruz, biz ne diyoruz: Efendim, Hazine kamu hizmeti ifa ediyor. Varlık şirketleri hangi kamu hizmetini ifa ediyor? Yani kene gibi yapışmış vatandaşın sırtına; kanını emiyor kanını bu varlık şirketleri. Sizden istirham ediyorum yani bu konuda lütfen bunu da düzeltin.
Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili... Ben evliyim, yaşlanmışım, artı emekliyim; ben maaş alıyorum, ben öldükten sonra benim çocuklarım da yoksa eşime maaşımın yüzde 50'si geliyor. Ya, eşime yazık günah değil mi? Yüzde 100'ünü verin arkadaş, yüzde 50'sini vermeyin. Çocuk varsa yüzde 100'ünü veriyorsunuz, çocuk yoksa yüzde 50'sini veriyorsunuz; bu olmaz, bunu da düzeltin, yanlış bir yoldasınız yani çocuklar yoksa "Efendim, eş yüzde 50'yle geçinsin." Bu olacak bir durum değil, hakikaten büyük bir mağduriyet söz konusu.
Faktoring şirketleri yine aynı durumda, hakikaten yani bunda büyük bir sıkıntı var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, buyurun, tamamlayın lütfen.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bitiriyorum ben.
Şanlıurfa'yla ilgili Sayın Başkanım -siz de Gazianteplisiniz- Şanlıurfa'da hakikaten büyük bir elektrik sıkıntısı var. Vatandaş orada çiftçi... Anayasa'mızın hükümleri uyarınca devlet çiftçiyi kollamak, korumak zorundadır, bunun için "...gereken tedbirleri alır." diyor, Anayasa'nın hükmü. Peki, Anayasa'nın hükmü buysa Şanlıurfa'daki çiftçi vatandaşımız elektrik parasını ödeyemediği için verim düşüyor yani ülke de bu konuda mağdur duruma düşüyor. Bu anlamda, oradaki vatandaşlarımızın elektrik parasının yüzde 50'si güya destek olarak veriliyor ama bunların hepsini yine elektrik şirketleri alıyor. O kanunu yapmışsınız, gelen ödenek, efendim, önce şirkete gider, kalan para olursa elektrik borcuna mahsup edilir. Ya, arkadaşlar, yani burada bankaların veya özel şirketlerin birinden bir alacağı varsa gidip icraya başvurmuyor mu? Alacağını öyle tahsil etmiyor mu? Siz niye burada kaynaktan kesiyorsunuz? Yani bu kaynakta kesmeniz gerçekten yanlıştır, çiftçiyi mağdur ediyor ve oradaki çiftçi vatandaşımızın elektrik paralarının da yine yüzde 60 veya 70'inin devlet hazinesinden ödenmesini talep ediyorum.
Saygılarımı sunuyorum Başkanım, sağ olun.