KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, bürokrasinin değerli temsilcileri; çok çeşitli konularda düzenlemeler içeren bir torba kanun teklifini görüşüyoruz. İlgili maddelerde madde bazında görüşlerimi daha ayrıntılı bir şekilde ifade edeceğim. Tümü üzerinde görüşlerimi kur korumalı mevduata ilişkin düzenleme üzerinde yoğunlaştırmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, kur korumalı mevduat uygulamasının bir benzeri dövize çevrilebilir mevduat olarak 1968 ile 1979 yılları arasında uygulanmıştı. 1979 yılındaki Hükûmet bunun bir çıkmaz yol olduğunu görüp uygulamayı sonlandırmıştı ama orada devlet borcuna dönüşen o dövize çevrilebilir mevduatın ödemeleri çok uzun yıllar sonra Anavatan Partisi iktidarı döneminde yapılmıştı. Böyle bir açmazı, böyle bir sorunu, böyle bir kötü tecrübeyi Türkiye daha önce yaşamıştı. Şimdi, benzer bir uygulama sanki yeni bir buluşmuş gibi 2021 yılı Aralık ayından itibaren uygulanmaya başlandı. Aslında, AK PARTİ iktidarının önünde üç dört yıl daha zaman olsaydı yani seçim olmasaydı önümüzdeki dönemde muhtemelen bu faiz sebep, enflasyon sonuç politikası, bilime aykırı bu politika AK PARTİ'yi bankalardaki bu döviz mevduatına el koymaya yöneltecekti. Bu politikanın sonu yoktur. Şöyle ifade edelim: AK PARTİ, seçimden sonra bu politikanın çıkmaz olduğunu görüyor, seçim sonrasına bir enkazı bırakacak aslında.

Rakamlara bakıyorum, rakamlarda da bunun bir çıkış olmadığını görüyorum. 17 Aralık 2021 tarihinde bankalardaki toplam döviz mevduatı 260 milyar dolar, 30 Eylül 2022 tarihi itibarıyla bankalardaki döviz mevduatının toplamı 235 milyar dolar; 25 milyar dolarlık bir azalma meydana gelmiş. Bunun da bankalardaki toplam döviz mevduatının yüzde 36'sının euro cinsinden olduğunu düşünürsek azalışın aşağı yukarı 11-12 milyar doları parite etkisinden kaynaklanmaktadır. Gerçek kişiler-şirketler olarak döviz mevduatındaki azalışa baktığımızda şunu görüyorum: 17 Aralık 2021 tarihinde gerçek kişilerin döviz mevduatı 163,8 milyar dolar, 30 Eylül 2022 tarihi itibarıyla bu rakam 145 milyar dolara inmiş yani gerçek kişilerin döviz mevduatında 18,7 milyar dolarlık bir azalma olmuş. Şirketlere baktığımızda, 17 Aralık 2021 tarihli rakam 90,6 milyar dolar, 30 Eylül 2022 tarihli rakam 84,1 milyar dolar; 6,5 milyar dolarlık bir azalma olmuş. Yalnız, şirketlerde şöyle ilginç bir durum var: Şirketlerin 25 Şubat 2022 tarihinde 72,9 milyar dolara inen bankalardaki döviz mevduatı şimdi 84 milyar dolara ulaşmış yani şirketler aşağı yukarı 11 milyar dolar daha döviz almışlar. Şirketler artık bu politikaya güvenmiyor, tasarruflarını ya da varlıklarını, bankadaki mevduatlarını döviz olarak tutmaya yöneliyorlar. Gerçek kişiler açısından da durum farklı değil. Kur korumalı mevduatın uygulandığı bu dönem zarfında Merkez Bankasına 42 milyar dolarlık döviz satılmış. Gerçek kişilerin ve tüzel kişilerin toplam mevduat azalışı 25,2 milyar dolardı; bunun bir kısmı parite etkisinden kaynaklanmıştı, kalanı... Durum şunu gösteriyor: Gerçek kişiler de bu politikaya güvenmiyor ve tekrar yeniden döviz almaya başlıyorlar ve yeniden alınan dövizin miktarı 25-26 milyar dolara ulaşmış durumda.

Değerli milletvekilleri, bu politikanın çıkışı yok, bundan en kısa zamanda dönülmesi gerekiyor, bu gerçek anlamıyla geleceğe bir enkaz bırakma politikasıdır, başka hiçbir şey değildir.

Evet, sürem bitti zannediyorum, maddelere geçildiğinde onlarla ilgili görüşlerimi ayrıca ifade edeceğim.

Teşekkür ediyorum