| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Kütahya Milletvekili Ahmet Tan ve 172 Milletvekilinin; Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4618) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 13 .10.2022 |
AHMET TAN (Kütahya) - Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri, değerli milletvekilleri; sivil toplum kuruluşlarının değerli temsilcileri, değerli basın mensupları, kamu kurumlarımızın değerli katılımcıları, hanımefendiler, beyefendiler; Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ ve Cumhur İttifakı olarak iktidara geldiğimiz günden itibaren vatandaşlarımızın ihtiyaçları başta olmak üzere yatırımı, üretimi, istihdamı, ihracatı önceleyen politikaları hep uyguladık ve ülkemize bu alanlarda pek çok kazanım sağladık. Yüce Meclisimize sunduğumuz kanun teklifinde, temel politikalarımızla uyumlu şekilde, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gözeterek yaptığımız bu düzenlemeler, uyguladığımız ekonomi programına katkı sağlayacak alanlarda gerekli değişiklikler, kamu düzeninin sağlanması ve ihtilaflı hususların çözülmesi amacıyla yapılan düzenlemeler olmak üzere birçok alanda yasal değişiklik önerilerimiz bulunmaktadır. Bu amaçla hazırladığımız teklifte, muhtelif kanun ve kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılmakta ve 4 geçici madde düzenlemesi bulunmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifimizde vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gözeterek yaptığımız düzenlemelerden kısaca bahsetmek istiyorum: Biliyorsunuz, tüm öğrencilerimizin merakla beklediği öğrenim kredisi borçlarıyla ilgili düzenleme bu teklifimizde yer alıyor. Mevcut uygulamada öğrenim kredisi alan öğrencilerin borcu, öğrenim kredilerinin verildiği tarihten öğrenim süresi bitimine kadar geçen sürede veya herhangi bir sebeple kredisinin kesildiği tarihe kadar öğrenim kredisi olarak verilen miktarlara enflasyon oranında artış uygulanarak hesaplanmakta; borç ertelemesi yapıldığında da endeks uygulaması devam etmektedir. Bu hükümler nedeniyle öğrencilerimiz okul bitiminde bu tutarları ödemekte zorlanmakta ve bizlerden bu konuya ilişkin çözüm beklemekteydi. Teklifimizle öncelikle bu problemi çözüyoruz. Artık öğrenim kredisi alan öğrencilerin borcu, öğrenim kredisi olarak verilen miktarla sınırlandırılmaktadır. Böylece öğrenci ne kadar kredi aldıysa o kadar borçlanacak, kredi borçlarını mezun olduktan iki yıl sonra ödemeye başlayacak ve eğer öğrenci işe girememişse durumu belgeleyerek erteleme talep edebilecek. Erteleme işlemi en fazla üç yıl yapılacak; ilk defa yapılan ertelemelerde borçlar yine sabit kalacak; 2'nci ve 3'üncü ertelemede ise yıllık yüzde 10'u aşmayan bir endeksleme yapılacak, borçlu öğrencinin vatani görevini yaptığı süre için ise hiçbir endeks uygulanmayacak. Öğrenim kredileri okulu bitirdikten iki yıl sonra ödenmeye başlayacak ve öğrencinin kredi aldığı süre kadar sürede ödenecek. Örneğin bir öğrenci dört yıl kredi almışsa okulu bitirdikten iki yıl sonra aylık ödemeler başlayacak ve dört yılda yani kırk sekiz ayda 48 taksitle ödenecek. Bu süre bitinceye kadar vergi dairesine takip için bildirimde de bulunulmayacak. Dört yılın bitiminde ödenmemiş taksit kalırsa, bunların tahsili için vergi dairesine bildirimde bulunulacak ve bu borç her bir taksitin ödenmesi gereken zamandan itibaren gecikme zammı hesaplanmak suretiyle vergi dairesince tahsil edilecek.
Özet olarak, dört yıl okumuş bir öğrenci her yıl kredi almış ise altıncı yıl ödemeye başlayacak, işe girememiş ise üç yıl daha erteleme imkânı bulunacak. Öğrenimi sırasında ve öğrenimden sonra ölenlerin veya yüzde 90 ve üzeri engel sahibi oldukları tam teşekküllü bir hastanenin sağlık kurulu tarafından tespit edilenlerin ise kalan borçları terkin edilecek. Hâlen kredi almakta olan öğrencilerin mezun olmuş olanlarının borçlarına endeks hesaplanmayacak ve geri ödemeleri başlamış olanların borçları da yeniden hesaplanarak endekslenmiş tutarlar terkin edilecek.
Teklif ettiğimiz bu düzenlemeden, hâlen öğrenim kredisi almakta olan 566.226 öğrenci, öğrenim kredisinden borçlu 1 milyon 392 bin 629 kişi, katkı kredisinden borçlu 25.886 kişi, vergi dairelerine takip için intikal ettirilmiş olan alacaklardan borçlu 1 milyon 403 bin 392 kişi yararlanacak. Tüm öğrencilere ve ailelerine sağladığımız bu önemli imkânla bundan böyle kredi borçları artmayacak ve düzenleme çerçevesinde, mevcut borçlar içinde yer alan toplam 27 milyar lira endeks tutarı terkin edilmiş olacak.
Öğrencilerimizle ilgili ikinci önemli düzenleme de intern doktor olanlara ödenen ücretlerle alakalı. Biliyorsunuz, üniversitelerin tıp fakültesinin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen öğrencilerine intern eğitimi döneminde öğretim üyesi rehberliğinde yaptıkları uygulama çalışmaları karşılığında on iki ay süreyle 1.569 Türk lirası ücret ödenmektedir. Teklifimizde, bu tutarı asgari ücretin net tutarına yani 5.500,35 liraya çıkarıyoruz. Tıp fakültesindeki 14.600 öğrencimiz ile diş hekimliği fakültelerindeki 4.900 öğrencimiz olmak üzere toplam 19.500 intern öğrencimiz bu düzenlemeden yararlanacak.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizde vatandaşlarımızı ilgilendiren önemli iki düzenlemeden de kısaca bahsetmek istiyorum. Bunlardan ilki, 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'a göre yaşlı ve engelli aylığıyla ilgili. Bu aylıklar ödendikten sonra kişilerin ölümü, gelir durumunda veya engel durumundaki değişiklikler gibi nedenler ödemelerin yersiz yapılmasına sebebiyet verebiliyor. Yasa teklifimizle, bu durumda olan yaklaşık 163.572 vatandaşımızdan geri alınması gereken 566 milyon 262 bin 916 Türk lirasının tahsilinden vazgeçilmesini öngörüyoruz.
İkincisi ise 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu kapsamında ödediğimiz engellilerin evde bakım yardımıyla ilgili. Mevcut hükümlere göre evde bakım yardımından yararlanmak için hane içerisinde kişi başına düşen aylık gelirin asgari ücretin aylık net tutarının 2/3'ünden az olması gerekiyor. Mevzuatta belirlenmiş olan gelir kriteri geçildiği takdirde evde bakım yardımı kesiliyor ve varsa yapılan yersiz ödemelerin tamamı yasal faiziyle birlikte geri alınıyor. Teklimizde, engel oranının değişmesi veya gelir şartının aşılması gibi nedenlerle yersiz ödeme almış konumuna gelen yaklaşık 18 bin vatandaşımızın 200 milyon lira borcunun terkinini öngörüyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizde çalışanlarımıza ve işverenlere yönelik düzenlemeler de yer alıyor. Bunlardan bir tanesi, yemek yardımıyla ilgili önerimizle işletmelerin çalışanlarına nakit olarak yaptıkları günlük 51 Türk lirasına kadar ödemeleri de istisna kapsamına alarak bir yandan işçilerin yemek yardımı olarak aldıkları tutarı serbestçe tasarruf etmesine imkân sağlıyoruz, bir yandan da işletmeleri yüklendikleri ek mali külfetten kurtarıyoruz.
İkinci olarak, işverenlerin 2023 yılı Haziran ayı sonuna kadar ısınma amaçlı yapacakları bin Türk lirasına kadar olan ödemeleri gelir vergisinden ve sigorta priminden istisna ediyoruz. Yine yurt dışında inşaat, onarım, montaj işlerinde çalışan Türk vatandaşı olan işçilerimizin ücretlerini gelir vergisinden istisna ediyoruz.
Ayrıca, Covid-19 salgın hastalığı sebebiyle ödenen kısa çalışma ödeneğiyle nakdî ücret desteği ödemelerinde hatalı işlemlerden kaynaklanan fazla ödemelerin terkin edilmesini sağlıyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; malumunuz, teklifimizde yer alan, çok sayıda vatandaşımızı ilgilendiren önemli düzenlemelerden biri de küçük tutarlı icra dosyalarının tasfiyesine ilişkin. Düzenleme 2 geçici madde şeklinde. Birincisi, önemli bir kısmı temel ihtiyaçlara tekabül eden elektrik, su, doğal gaz, telefon gibi abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan küçük miktarlı borçların icra takiplerinin sonlandırılmasını özendirmek suretiyle alacaklılar bakımından bu alacakların "değersiz alacak" kategorisine alınmasını sağlamaya yönelik. Vergi mükelleflerine 15 Ağustos 2022 tarihine kadar icra takibi başlattıkları 2 bin Türk lirası ve altında gerçek kişilerden olan alacaklardan feragat etmek suretiyle vazgeçerek icra takiplerini sonlandırmaları hâlinde, bu alacaklarını Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre değersiz alacak kabul edilmesi suretiyle işletme kayıtlarından çıkarabilme imkânını sağlıyoruz. Bu şekilde, kayıtlardan çıkarılan alacaklara ilişkin daha önce hesaplanarak beyan edilen katma değer vergisi ve özel iletişim vergisi indirim konusu yapılabilecek. Bu kapsamda vazgeçilen alacaklar ile icrada alınacak harçlardan da vazgeçiyoruz. Bu düzenlemeyle 5 milyon borçlunun 9 milyon icra dosyasını tasfiye etmeyi bekliyoruz.
İkicisi ise, banka ve diğer mali kuruluşlar tarafından varlık yönetim şirketlerine devredilen bireysel kredi borçları için 15 Ağustos 2022 tarihine kadar başlattıkları icra takiplerinden küçük tutarlı olanların tasfiyesine yönelik. Bu düzenlemede varlık yönetim şirketlerinin 15 Ağustos 2022 tarihine kadar icra takibi başlattıkları anapara tutarı 2.500 Türk lirası ve altında gerçek kişilerden olan alacaklarının faiz ve diğer masrafları dahil takibinden vazgeçmeleri koşuluyla takibinden vazgeçtikleri dosyadaki anapara tutarının yarısını hazineden ödeyeceğiz. Bu dosyaların büyüklüğü anapara, faiz ve masraflar dahil 4,3 milyar Türk lirası, anapara tutarı ise 832 milyon civarında. Bu tutarın yüzde 50'si olan 416,3 milyon liranın hazineden ayrılacak kaynakla kapanması sonucunda 892 bin 866 borçlunun dosya borcu sonlanacak ve bu kişilerin önemli bir kısmının finansal araçlara erişim engeli ortadan kalkmış olacaktır. Amacımız, küçük tutarlı borçlar nedeniyle vatandaşlarımızın uğradığı icra takiplerini sonlandırmak.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine, vatandaşlarımızın karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarını zamanında ödeyememesi finansal araçlara erişimin önünde bir engel olarak karşımıza çıkıyor, bu durumda olan vatandaşlarımız riskli kategoride kabul edilmektedir.
Teklifimizde söz konusu borçların ödemesi geciken kısmının 1/7/2023 tarihine kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması hâlinde bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde risk kayıtlarının kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmayacağına yönelik düzenleme yapılmasını öngörüyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Covid-19 salgın hastalığın ülkemizde görülmesi üzerine hastalıkla mücadele kapsamında çok sayıda tedbir alındı, bunların başında sokağa çıkma yasakları, maske kullanma mecburiyeti de yer alıyordu; vatandaşlarımızın yoğun bir şekilde bu konudaki bilgisizlikleri nedeniyle bu cezalara muhatap oldukları belirtilerek bu cezaların bir defaya mahsus kaldırılmasını talep ettiler, eminim tüm parti gruplarına da bu talepler iletilmiştir. Hâlihazırda bu cezalardan 1 milyon 67 bin 485 kişi borçlu bulunuyor, tahsil edilmesi gereken ceza tutarı da 2,7 milyar Türk lirası. Teklifimizde gerek Umumi Hıfzıssıhha Kanunu gerekse Kabahatler Kanunu çerçevesinde verilmiş bu cezaların terkin edilmesini öngörüyoruz. Teklifimizde halk plajlarından vatandaşlarımızın daha uygun fiyatla yararlanmasını sağlamak amacıyla Turizmi Teşvik Kanunu'nda düzenleme yapıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığınca yapılacak halk plajlarının bütünleyici unsuru olan, denizle bağlantısını sağlayan kıyı kullanımlarından ecrimisil alınmamasını sağlayarak bu bedellerin maliyetlere yansıtılmasını önlüyoruz.
Yine, bu plajların Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü veya iştiraki şirketler dışında üçüncü kişilere devredilmemesi ve işlettirilmemesi düzenlemesini getirerek kâr amacı gütmeden işletilmesini sağlıyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yurt dışında yaşayan gurbetçi vatandaşlarımızdan yabancı plakalı arabalarını mevzuatın aradığı şartları yerine getirmeden ülkemizde bırakarak kendileri yurt dışına çıkmak zorunda kaldıklarında uygulanan cezaların yüksekliği konusunda yoğun şikâyetler alıyoruz, teklifimizde bu konuya da çözüm getirerek taşıtlarını gümrüğün gözetimine bırakmadan veya gümrük idaresine gümrük idaresine başvurarak veya E-devlet üzerinden taşıtın başkası tarafından kullanılmayacağına ilişkin taahhütname vermeden yurt dışına çıkan kişiler hakkında uygulanan cezaları usulsüzlük kapsamına alıyoruz. Böylece, taşıtın marka, model ve yaşına göre değişmekle birlikte ortalama olarak 31 bin Türk lirası olarak uygulanan cezayı 2022 yılı için 1.880 Türk lirası olarak değiştirmek suretiyle önemli bir indirim yapmış oluyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizde vergi mevzuatımızla ilgili önemli düzenlemeler de bulunuyor. Bunlardan ilki, sermaye azaltımında vergilemenin nasıl yapılacağına ilişkin bir düzenleme. Mevcut uygulamada işletmelerin öz kaynakları içerisinde yer alan sermaye düzeltmesi olumlu farkları, taşınmaz satış kazancı fonu gibi bazı fonlar işletmeden çekildiğinde kurumlar vergisine ve kâr payı dağıtımı stopajına; sermaye yedekleri, kâr yedekleri ve geçmiş yıl kârları işletmeden çekildiğinde işletmeden çekilen tutarların kâr payı dağıtımı stopajına tabi tutulması gerekmektedir. Ancak, sermaye azaltımı yapılması durumunda sermaye azaltımının hangi kalemlerden yapıldığının net olmaması nedeniyle vergi uygulamasında tereddütler meydana gelmektedir. Teklifimizde bu konuya yönelik son derece adil bir çözüm öneriyoruz. Ayrıntılarını madde görüşmelerinde sizlerle inşallah paylaşacağız.
Vergi mevzuatı ve ilgili ikincil düzenleme, kur korumalı mevduat ve katılım hesaplarına sağlanan vergi istisnalarının süresinin uzatılmasına yönelik. Yabancı paralarını ve altın hesabı bakiyelerini Türk lirasına çeviren mükelleflerin bu kapsamda açılacak mevduat hesaplarına tahakkuk ettirilecek faiz ve kâr payları ile diğer kazançlarının kurumlar vergisinden istisna edilmesine ilişkin 2022 yılının sonunda sona erecek olan uygulama süresinin 2023 yılının sonuna uzatılmasını öngörüyoruz.
Enerji politikamız çerçevesinde yenilenebilir enerji kaynaklarından en üst seviyede istifade etmek istiyoruz. Bu amaçla, evlerinin çatı ve cephelerinde 25 kilovatlık bir elektrik üretimine imkân sağlayan tesisleri kuran vatandaşlarımızın bu tesislerden üretilen elektriğin fazlasını sisteme vermeleri durumunda elde ettikleri kazanç nedeniyle vergi mükellefiyetliği doğmayacağına ilişkin düzenlemeyi yapmıştık. Şimdi, vergi teşvikinin sınırını 25 kilovattan 50 kilovat olarak yeniden belirliyoruz. Ayrıca, gerçek kişilere tanınan ve uygulama süresi 31/12/2022 tarihinde sona erecek olan bireysel katılım yatırımcısı indirimi yapılmasının süresini 31/12/2027 tarihine kadar uzatıyor, ilgili yılda gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılabilecek tutarı da güncelliyoruz.
Teklifimizde, işletmelerin yükümlülükleri arasında yer alan turizm payıyla ilgili düzenleme de yapıyoruz. Turizm işletmelerimizin ödeyecekleri turizm payının oranını binde 7,5'tan binde 5'e düşürüyoruz. Ayrıca, Bakanlık turizm işletme belgeli deniz turizmi araçlarından turizm payı alınmamasını da bu teklifimizle sağlıyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da yaptığımız değişikliklerde, haksız rekabetin önlenmesi, kayıt dışılığın azaltılması ve haksız ticari kazançlara engel olunması için mevcut kanunda yer alan idari para cezası tutarlarını güncelliyoruz. Ayrıca, eşya piyangosu ve çekiliş düzenlemek üzere Millî Piyango İdaresinden alınan izinler için bedel alınması, düzenleme hak ve yetkisi Millî Piyango İdaresine verilmiş olan şans oyunları, her türlü eşya piyangosu, müşterek bahis ve benzeri oyunları yetkisiz olanlara oynatanlara, yurt dışında oyunların internet yoluyla Türkiye'den oynanmasına imkân sağlayanlara, para nakline aracılık edenlere, oynamaya teşvik edenlere ve gerekli izni almakla birlikte yükümlülüklerini tam ve süresinde yerine getirmeyenlere uygulanacak cezaları tekrar düzenliyoruz.
Teklifimizde, bankacılık sektörü ile BDDK'nin denetim ve gözetimine tabi diğer finansal kuruluşların ihtiyaç duyduğu kanuni düzenlemelerin hayata geçirilmesi ve söz konusu kuruluşların düzenleme ve denetim çerçevesinin daha etkin bir hâle getirilmesi amacıyla da düzenlemeler yapıyoruz. Bu çerçevede, teknolojinin yoğun kullanımıyla değişen ve dönüşen bankacılık sektöründe yalnızca dijital ortamda hizmet veren yeni nesil şubesiz bankalara verilen sınırlı faaliyet izinlerine ilişkin düzenleme çerçevesinin netleştirilmesi; bankaların müşterilerine sundukları hizmetlerin güvenli ve kesintisiz bir şekilde sürdürülmesinde önemli yeri bulunan destek hizmeti kuruluşları ile diğer hizmet sağlayıcılarından alınacak hizmetler için uyulması gereken usul ve esasların belirlenmesi yetkisinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna verilmesi, gelişen teknoloji karşısında finansman şirketlerinin kullandırdıkları kredi tutarlarını doğrudan aktarmak mecburiyetinde olduğu satıcılar ile önceden yapmaları gereken genel sözleşmelerin yazılı şeklin yanında elektronik ortamda da kurulabilme imkânı sağlanması; 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu'na tabi şirketlerin kuruluş izninde aranan şartların ya da bu şirketlerin ortaklarınca kurucularda aranan şartların kaybedilmesi hâlinde, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna bu durumdaki şirketlerin faaliyet iznini iptal edebilme yetkisinin verilmesi yönünde düzenlemeler yapıyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizde Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun görev ve yetkilerine ilişkin düzenlemeler ve idari yaptırımlara ilişkin düzenlemeler de yer alıyor. 660 sayılı KHK'yle önerdiğimiz değişikliğin temelinde, Avrupa Birliği ve dünya gündeminde önemli yer tutan ve Ticaret Kanunu'yla Kurumun yetkili kılındığı sürdürülebilirlik raporlama standartları konusu ile her geçen gün bağımsız denetimde önemi artan bilgi sistemleri denetimi alanlarında standart yayınlama, kapsam belirleme, bu alanlarda denetim yapacakları yetkilendirme, bunların denetlenmesi ve idari yaptırım uygulaması hususlarında Kuruma yetki verilmesi yatmaktadır. Öte yandan, 3 yaptırım türüyle sınırlı olan Kurumun idari yaptırım yelpazesi, daha uygulanabilir ve muhataplarının lehine olacak şekilde, mevcut yaptırımlara ilave daha hafif 2 yaptırım türüyle 5'e çıkarılmaktadır. Ayrıca, denetime tabi şirket sayısının 2.500'lerden 18 binlere çıkması ve Kurumun üstlendiği yeni görev alanlarının getirdiği iş yükü nedeniyle de Kuruma ilave 2 daire başkanlığı ve 58 kişilik bir kadro ihdası istenmektedir.
Yine, kamu kurumlarımızın birbirinden olan alacaklarını tasfiye etmek amacıyla, Sosyal Güvenlik Kurumunun kamu üniversite hastanelerinden olan alacakları ile Sağlık Bakanlığının il özel idarelerindeki içme suyu analiz ücretlerinden olan alacaklarının terkin edilmesi yönünde düzenlememiz bulunuyor.
Diğer taraftan, teklifimizde, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararları dikkate alınarak yapılan düzenlemeler de bulunuyor.
Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; böylelikle bu tematik yasada milletimizin, vatandaşlarımızın, öğrencilerimizin, dezavantajlı bireylerimizin taleplerinin yanı sıra devletimizin gelirlerini artırıcı, verimli ve şeffaf bir yönetim sergilemesi için kurumlarımızın hukuki süreçlerinden kaynaklı düzenlemeler de bulunmaktadır.
Bu vesileyle, teklifin hazırlanmasında görev alan arkadaşlarımız başta olmak üzere teklifin görüşmelerinde yapacağınız katkılar için sizlere şimdiden teşekkür ediyorum. Teklifimizin vatanımıza, milletimize hayırlı olmasını temenni ederim.