Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık'ın, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/529) ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/297) hakkında sunumu |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 29 .01.2016 |
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Ben de herkesi saygıyla selamlıyorum.
Tabii ki Türkiye dünyadaki 17'nci büyük ekonomiye sahip olan bir ülke. Ancak biz bu ekonomik büyümenin hizmet sektörüne bağlı olduğunu, yine tüketim sektörüne bağlı olduğunu biliyoruz. Tüketimin teşvik edilerek, artırılarak böyle bir noktaya gelindiğini biliyoruz. Bu, şüphesiz ki, bütün ekonomistler biliyorlar, son derece tehlikeli bir durum. Eğer bir ülke ekonomik büyümesini sanayinin gelişmesine dayandırmazsa kırılgan bir ekonomiye sahip olur. Yani dünyadaki küresel krizlerden en fazla etkilenen de bu tür ekonomiler olur. Örneğin, son küresel krizde en fazla etkilenmeyen ülke Almanya oldu. Bunun en önemli nedeni de sanayiye dayalı bir üretiminin olması, ekonomisini sanayiye dayalı olarak büyütmesidir.
Şimdi, tabii Türkiye'de ne yazık ki sunumlarınız içerisinde bunu göremedik yani genel olarak sunumunuz hep pozitif gelişmelere dayalı olarak hazırlanmış bir sunum. Önce mesela bence şu yer almalıydı: Türkiye'de sanayinin gelişmesi ne düzeydedir? Bizim elimizde bazı veriler var, ne kadar doğru bilmiyoruz tabii ama bazı akademisyenlerin yaptığı çalışmalardır. Türkiye'de sanayinin ekonomi içindeki payı on beş yılda yüzde 24'ten yüzde 15'e gerilemiş. Bu da tabii ki yaklaşık on üç, on dört yıldan beri iktidarda olan AKP Hükûmetinin sanayinin hızla büyüdüğü tespitini doğrulamıyor.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - 1998'den sonra aslında, düşüş 1998-2002 arasında.
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Yani benim de aldığım bilgiler böyle, bu şekilde.
Yani buradan, bu yüzdelik orandan da anlaşılıyor ki sanayi kan kaybediyor yani sanayiciler artık bu ülkede yatırım yapmıyorlar ya da yatırım yapmak belki de cazip olmaktan çıktı. Yani eğer bu konuda bir tedbir ve önlem alınmazsa öngörümüz odur ki ilk küresel krizde Türkiye en fazla bu küresel krizden etkilenecek ülke olacaktır. Bunu belirtmek isterim.
Bir de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının mevcut bütçesinden hangi illerin, ne kadar pay aldığını da biraz sunumunuzda belirtmiş olsaydınız bence iyi olurdu. Çünkü burada çizilen tablo ile benim milletvekili olduğum bölgenin arasında çok büyük bir fark var. Örneğin, basit bir şey söyleyeyim, 2015 yılında Türkiye'de 100 binin üzerinde marka başvurusu yapılmış, yine 5 binin üzerine patent başvurusu yapılmış. Örneğin, bu 100 binin üzerindeki marka başvurusu, 5 binin üzerindeki patent başvurusuyla ilgili başvuruların ne kadarı Şırnak'tan geldi, Siirt'ten geldi, Batman'dan, Diyarbakır'dan yani ülkenin az gelişmiş olan bölgelerinden ne kadar geldi? Bu çok önemli bir şey bence. Yani eğer bir yerde bir marka başvurusu için...Bir veri vardı, okudum, sanırım Diyarbakır'dan 100 başvuru yapılmış. Bu ne demektir? Demek orada bir şey yok yani bir üretim yok. Üretimin olmadığı yerde kişinin markaya da ihtiyacı olmayacak, patente de ihtiyacı olmayacak. Yani ülkenin batısı kalkınırken burada, ülkenin belli bir bölümünde hiçbir kalkınmanın olmadığı, hatta mevcut durumdan daha aşağılara giden bir tablonun olduğu buradaki aşağı yukarı basit bir marka başvurusundan, patent başvurusundan bile rahatlıkla anlaşılabilir. O nedenle, tabii ki isteğimiz mevcut Bakanlık bütçesinin olanaklarının ülkenin her tarafında eşit, adil bir şekilde yararlandırılması demeyeceğim, özellikle kalkınmada öncelikli yörelere daha fazla önem verilmesi, mutlaka ülkenin geneli ve geleceği açısından çok daha iyi olacaktır. Yani bu ayrımcılık duygusunun, düşüncesinin de ortadan kaldırılması açısından da son derece önemli.
Teşekkürler.