KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Başkanım, çok değerli Bakanım, bürokrasiden gelen çok değerli arkadaşlarımız, kamu görevlilerimiz, çok değerli basın mensuplarımız; ben de hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Tabii, muhalefet ek bütçe getirilmesini problem yapıyor; oysa, bu, vatandaşımızın birçok derdine derman olacaktır.

Şimdi, Türkiye'de yaşanan olaylara muhalefet açısından baktığınız zaman enflasyonun yükselmesinin, kurun yükselmesinin tek müsebbibi olarak Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın izlediği politikaları görmekteler ve dolayısıyla da tüm bu olumsuzlukları buna bağlıyorlar; işte, enflasyonun yüksek çıkmasına ve diğer taraftan hayat pahalılığı olmasını... Tamam, Türkiye'de böyle olduğunu kabul edelim, farz edelim. Şimdi, Amerika Birleşik Devletleri'nde -biraz önce Cemal ağabey de okudu- bir önceki yıldaki, 2021 yılındaki TÜFE 1,4'müş, 8,6 olmuş; yaklaşık 6 kat artmış. Diğer taraftan, İspanya'da TÜFE 0,5'miş, 8,7 olmuş. Yine, İngiltere'de TÜFE 0,7'ymiş, 9,1 olmuş; yaklaşık 10 katın üzerinde artmış. Rusya'da TÜFE 6,7'ymiş, 31 olmuş; yaklaşık 5-6 kat artmış. Şimdi, şunu sormak lazım... Tabii, diğer Avrupa ülkelerinde de 2021 yılında negatif enflasyon varken bugün aşağı yukarı 8 küsurlarda bir enflasyon var yani kat olarak baktığınız zaman kat hayli artmış.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, ne katı ya! Böyle bir hesap var mı ya!

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Gıda ürünlerine baktığınız zaman Amerika'da yüzde 30 civarında bir enflasyon artışı... Ya, bunların hepsinin sebebi de mi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan? Sormak lazım, o ülkeleri de mi biz yönetiyoruz arkadaşlar? Bu pencereden olaya bakmak lazım. Yani burada "Bu Covid sürecinin, dünyadaki gıda arzının azalmasının, emtia fiyatlarının artmasının, doğal gaz fiyatlarının artmasının, kömür fiyatlarının artmasının, petrol fiyatlarının artmasının hiç mi sebebi yok?" diye düşünmek lazım.

Arkadaşlar bize "Siz, bu faizi artırırsanız tüm problemler çözülür." diyorlar. Dolayısıyla da sanki biz faizleri artırdığımız zaman... Karşımızdaki muhalefet partileri işte, CHP'si olsun, HDP'si olsun, İYİ Partisi olsun hepsi aynı şeyi söylüyor: "Faizleri artır ve dolayısıyla da bu sorundan kurtul." Oysa, öyle mi? Dolar dünyada global bir para olduğu müddetçe tabii ki bu, bizim sorunumuz; zaman zaman, işte, 1994'te, 2001 yılında bu krizleri yaşamışız. O dönemlerde ne yapmışız? Faizleri yükseltmişiz, ondan sonra dolar gelmiş sıcak para olarak ve gidince aynı problemleri yaşamışız. Şimdi, karşıdan muhalefete bakıyorum, başka hiçbir çözüm önerisi yok; yani bunun eğitimini almış bir sürü arkadaş var -ben bir hekimim, tabii bunları sizin kadar bilemem- ama gördüğüm odur ki... Mutlaka başka bir çözüm yolunun da olması gerektiğini düşünüyorum.

Sayın Cumhurbaşkanımız bu faizleri indirince sanki enflasyonun altında faiz veren tek ülke bizmişiz gibi algı yaratıyorlar oysa, bugün dünyadaki 190 ülkeden 130'u enflasyonun altında bir faiz vermektedir. Tabii ki biz bu politikanın da, uygulamanın da neticelerini alıyoruz. Belki bugün biraz hayat pahalılığı var, doğrudur, enflasyonumuz var ama işsizlik azalıyor arkadaşlar, üretim artıyor; bugün istihdam 30,4 milyona çıkmış, bunlar çok önemli. Biz organize sanayilere gidiyoruz arkadaşlar, insanlar "Bize yer verin, bize yer bulun; biz istihdam yapmak istiyoruz." diyorlar. Eğer biz, sizin uyguladığınız politikaları uygulasaydık, diyelim ki bugün enflasyonun üzerinde, yüzde 70'in üzerinde faiz verseydik bu paranın hepsi bankalara akacaktı, para bulmak zorlaşacaktı, işyeri açmak, sanayinin büyümesi zorlaşacaktı ve büyük bir işsizlik olacaktı. Şimdi, buradan bakıyorsunuz arkadaşlar, gerçekten de ihracatta rekorlar kırıyoruz, istihdamda rekorlar kırıyoruz.

Diğer taraftan, bunlara rağmen, mesela, kredi takip oranları yüzde 2 civarlarında. Bu pencereden baktığınız zaman enerji kullanım oranı oldukça artmış ve Türkiye sürekli üretiyor arkadaşlar. Neticede biz inşallah bu sarmaldan çıkacağız.

Arkadaşlar diyorlar ki... İşte, İsmail Tatlı Bey -kendisi burada yok ya- diyor ki: "Millet size güvenmiyor." Yapılan bir ankette şöyle bir şey çıkmış arkadaşlar: Türkiye'deki en önemli problem ne? Ekonomi. "Bu ekonomik problemi kim çözer?" dedikleri zaman yüzde 33,4'lük kesim "AK PARTİ çözer." diyor. 2'nci sırada yüzde 25'lik kesim "CHP çözer." diyor; HDP 5,1, İYİ Parti 4,2. Arkadaşlar, umut bağladığınız, 6'lı masanın umut bağladığı Ali Babacan... "Ali Babacan kaç çözer?" diyorlar. Yüzde 0,9.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Diğer yüzde 50 ne diyor?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Arkadaşlar, dolayısıyla, "Niye AK PARTİ çözer." diyorlar? Çünkü yüzde 18,7'lik kesim "Çözüm odaklı." diyor. Ondan sonra...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - MHP nerede?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - O, bizimle beraber.

Ondan sonra 13,2'lik kesim "Sürekli çare üretiyor." diyor. Diğer taraftan, 11,4'lük kesim "Tecrübeli ve istikrarlı." diyor. Diğer taraftan, 10,5'luk kesim de "Bir vizyonu var." diyor arkadaşlar.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hain anketçiler onlar, satılmış anketçiler!

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Gelelim anketin esas önemli noktasına... Şimdi, arkadaşlar "En beğendiğiniz siyasetçi kim?" diyorlar. Yüzde 34,5'lik kesimin en beğendiği siyasetçi Recep Tayyip Erdoğan.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Yüzde 70?

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Yüzde 70'i ne diyor?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yüzde 70'i ne diyor? Şimdi, arkadaşlar, öbür taraftan Kılıçdaroğlu, Yavaş ve İmamoğlu diyenlerin hepsini topluyorsunuz yüzde 25 ediyor. Arkadaşlar, bunların her birine kendi başına baktığınızda zaman Mansur yüzde 10,4, Kılıçdaroğlu 8,5 ve İmamoğlu 7,1; işte, karne budur arkadaşlar.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bekaroğlu kaç?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Arkadaşlar, "Bekaroğlu" diye bir şey yok burada.

Arkadaşlar, dolayısıyla, gerçekleri görelim. Gerçekten, bize...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hain anketçiler...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, arkadaşlar, getirin sandığı görelim o zaman, madem bu kadar güveniyorsunuz kendinize.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi, arkadaşlar, diyorlar ki "Bizim CDS primimiz yüksek." "Niye yüksek?"

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Getirin sandığı.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - İşte, 2001 yılında 1.348'miş, 2008-2009 krizinde 831'miş, şimdi de... Peki, bizim CDS riskimizi yükseltecek makroekonomik dengeler açısından baktığınız zaman Türkiye kötü mü? İşte, kamu borç stokuna bakıyorsun yüzde 42. Avrupa'da kaç? Yüzde 88. Diğer taraftan, bütçe içindeki faiz oranları kaç? Yüzde 13. Eskiden kaçtı bu? Yüzde 40. Bütçe açığının gayrisafi millî hasılaya oranı kaç? Bu Maastricht Kriterlerinin altında, yüzde 2,5 arkadaşlar.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, hastanın kan şekeri kaç?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Dolayısıyla, büyümeye bakıyorsunuz arkadaşlar, 2020 yılında Çin'den sonra 2'nci büyüyen ülkeyiz, 1,8; 2021 yılında yüzde 11. İlk çeyrekte kaç arkadaşlar? Yüzde 7,13.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Her şey bu kadar iyiyse bu bütçe niye geliyor buraya, ek bütçe niye geliyor?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Onu da anlatacağız, sabret.

Arkadaşlar, göreceksiniz, zamanla bu sarmaldan biz başarıyla çıkacağız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sarmal var yani.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Diğer taraftan, bize diyorlar ki arkadaşlar: "Niye bütçe getiriyorsunuz?" Öbür taraftan diyorlar ki: "Ya, işte, vatandaşın pahalılıktan alım gücü azaldı ve bunlara ekonomik destek sağlamanız lazım." Bir taraftan da "Niye bütçe getiriyorsunuz?" Ya, bütçe getirmeden biz bunu nasıl karşılayacağız arkadaşlar? Dolayısıyla da biz burada bütçeyi kimler için getiriyoruz? Kamu çalışanları için getiriyoruz arkadaşlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yapma Allah'ını seversen!

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Kim için getiriyoruz arkadaşlar? Emekliler için getiriyoruz. Kim için getiriyoruz arkadaşlar?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Faizciler için!

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yine, vatandaşlarımızın ucuz doğal gaz ve elektrik tüketmesi için getiriyoruz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - 5'li çeteye ne vereceksiniz?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bugün, doğal gazın yüzde 70'ini devlet sübvanse ediyor. Peki, niçin getiriyoruz arkadaşlar? Engelli kardeşlerimiz için getiriyoruz. Niçin getiriyoruz? 65 yaş üstündeki vatandaşlarımızın aylıklarını arttırmak için getiriyoruz; diğer taraftan, tarımsal destekleri sağlamak için getiriyoruz arkadaşlar.

Neticede şu var, eğer biz bunun karşılığını bulmasak yani diyelim ki 1 trilyon 81 milyarın gelirini biz sağlayamayacak olsak deyin ki bize o zaman: "Bunu niye getiriyorsunuz?" Ya, bunun zaten hemen hemen diyelim ki fazlasına yakın geliyor arkadaşlar. Dolayısıyla da biz burada bütçe yapmayalım da kim yapsın arkadaşlar, vatandaşlar ihtiyaçlarını biz karşılamayalım da kim karşılasın arkadaşlar?

Diğer taraftan, tabii ki vaktim de azaldı Başkanım ama şu konuya da değineceğim, gerçekten de bizi çok üzdü. Yani, burada, diyelim ki Sayın Cumhurbaşkanımızın daha önceki dönemde maaşına ilk yarıda aşağı yukarı yüzde 14 gibi bir zam getirildi, dolayısıyla da bu emekli milletvekillerine de böyle yansıdı ve normal memurlara yüzde 30'un üzerinde zam yapıldı. Bu dönemde de memurlara aşağı yukarı, yaklaşık olarak diyorum yüzde 40 civarında bir zam getirilecek. Şimdi, Cumhurbaşkanımızın emekli maaşına bağlı olan, işte, emekli Cumhurbaşkanları, ondan sonra, Büyük Millet Meclisi Başkanları, Bakanlar, bakan yardımcıları, milletvekilleri var ve muhalefet de bize diyor ki burada ya, arkadaşlar, "Eğer bu bu şekilde kalırsa milletvekillerinin emekli maaşları hâkimlerin altında kalacak temmuzdan sonra."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlarsanız...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Toparlayacağım.

Hâkimlerin altında kalacak arkadaşlar, sadece örnek olarak diyorum, üstte, aşağı yukarı 10'un üzerinde bürokrat var. Şimdi, burada, bire bir olduğumuzda hepsi diyorlar ki: "Ya, bunu ne olur arttırın, ne olur arttırın." İşte, karşımızdasınız hepiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama önce asgari ücreti arttırın.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Asgari ücreti de biz arttırdık.

Sonra, arkadaşlar, öyle bir şey ki Cumhurbaşkanımız kendi maaşına zam istememesine rağmen sırf -aşağı yukarı herhâlde 2.500 civarı emekli milletvekili var, tam bilemiyorum sayısını- bu kardeşlerimiz diyelim ki 10 basamak aşağı düşmesin diye Cumhurbaşkanımız kendi şeyinde yüzde 20 bir bütçe artışına ki 40 arttırabilir, yüzde 20 arttırıyor ve oradan çıkıyor Sayın Kılıçdaroğlu, Özgür Özel: "Aha, Cumhurbaşkanı kendi lehine bütçeyi arttırdı." Ya, kardeşim, sizin için yapıyor. Siz bize özelde gelip bunları söylemiyor musunuz? Niye kameranın karşısına geçip de vatandaşı aldatıyorsunuz, yanıltıyorsunuz? O zaman "Biz bunu almayacağız." deyin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum İsmail Bey.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ben de teşekkür ederim.

Bu bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.