KOMİSYON KONUŞMASI

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Sayın Genel Müdürüm, Sayın Yönetim Kurulu Başkanım; sizlerin şahsında tüm Ziraat Bankası ailesine hayırlı günler diliyor ve başarılar diliyorum.

Sayın Başkanım, geçen üst Komisyonun hemen ardından Ziraat Bankasıyla ilgili bir tartışma yaşandı. Bu tartışma, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Sayın Atila Sertel Bey'in aslında başlatmış olduğu bir tartışmaydı. Ben de bu tartışmanın hemen akabinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir basın toplantısı düzenleyip Atila Bey'in yapmış olduğu veya başlatmış olduğu bu tartışmaya bir cevap vermiştim ama kendisinden, aradan geçen uzun zaman sürecinde Atila Bey'den bu konuyla ilgili tek bir cevap alamadık. Atila Bey her bulunduğu ortamda, tabii, uzun yıllardır gazetecilik yaptığını, dolayısıyla bu gazetecilik hayatı içerisinde de birçok konuyu gündeme getirdiğini ve bunları getirirken de kesinlikle bilgi, belge ve verilerle olayın üzerine gittiğini defaatle söyledi. Komisyon toplantılarımızda da her defasında "Eksik bilgi vermem, yanlış haber yapmam." diye de bu iddiasını sürdürdü. Biz de kendisini öyle tanırdık ta ki Ziraat Bankası ve Türkgün gazetesiyle ilgili yapmış olduğu açıklamaya kadar. O gün, Atila Bey şöyle elinde bir kâğıt parçasıyla -yanlış hatırlamıyorsam- Halk TV'ye çıktı. Halk TV'de, bu kâğıtta Ziraat Bankasının vermiş olduğu ilanlarla ilgili bir liste vardı. O listede sol taraftaki sütunda gazetelerin isimleri, sağ taraftaki sütunda da benim o gün ilk defa karşılaştığım bir birim, alan birimi, gazetecilikte böyle bir alan birimi varmış "santim sütun" diye yani Hürriyet gazetesi karşısında Ziraat Bankasının o gazeteye ne kadar santim sütun reklam verdiğini yazıyor yani bir alan birimi gazetecilikle ilgili. Atila Bey, Halk TV'de bu elindeki sayfayı aldı, "Bakın, görüyor musunuz? Ziraat Bankasından aslan payını Türkgün gazetesi almış." dedi. Türkgün'ün karşısında şöyle bir rakam var; 13.500 alan birimi yani santim sütun.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sütun santim.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Sütun santim. Keşke o gün düzeltseydiniz. Şimdi, Atila Bey o gün televizyonda "Bakın, görüyor musunuz? Türkgün gazetesi Ziraat Bankasından 13.500..." dedi, sonra düzeltti, "Bir dakika, özür diliyorum, bu az oldu, 13 milyon 500 bin TL reklam aldı." dedi. Yani alan, santim sütun hesabını, üç sıfırla, binle çarptı, TL'ye çevirdi, döndü Türkgün gazetesiyle ilgili böyle bir iftira diyeyim ki bu iftiradır, sonucunu da düzeltmedi çünkü... Ben de ertesi gün Türkiye Büyük Millet Meclisinde basın odasında bir basın açıklaması düzenledim, Ziraat Bankasının hangi gazeteye, hangi televizyona ne kadar reklam verdiğiyle ilgili bir basın açıklamasıydı. Türkgün gazetesinden Ziraat Bankasından Atila Bey'in söylediği dönem içerisinde almış olduğu reklamla ilgili tüm faturaları istedim, o faturaları da aldım geldim. Öncelikle, biraz önce 13.500 'ü Atila Bey'in nasıl 13 milyon 500 yüz bin TL'ye çevirdiğini ifade ettim. Daha sonra da Türkgün gazetesinin Ziraat Bankasından almış olduğu veya Ziraat Bankasının Türkgün gazetesine vermiş olduğu reklamın toplam bedelinin fatura karşılığında 380 bin TL olduğunu ifade ettim ve buradan da Atila Bey'den hem Ziraat Bankasından hem de Türkgün gazetesinden bir özür bekledik, bu bizim hakkımızdı çünkü Türkgün gazetesi, evet, Milliyetçi Hareket Partisinin yayın organıdır, doğru, kabul ediyorum ki siz zaten televizyonda söylerken de bunu ifade ettiniz. Milliyetçi Hareket Partisinin Cumhur İttifakı'yla birlikte özellikle Bengütürk'ün ve Türkgün'ün kamu bankalarından aslan payını nasıl kaptığını böyle bir ballandıra ballandıra anlatıyorsunuz her gittiğiniz yerde. O zaman size bir çağrı daha yapmıştım. İkimiz de KİT Komisyonu üyesiyiz, gelin, iki tarafsız gözle, siz Türkgün gazetesini denetleyin, ben de Cumhuriyet gazetesini denetleyeyim. Yine ses vermediniz. Atila Bey, 13.500 alan birimini düzeltin hiç değilse. Bakın, Türkgün gazetesinin hakkını yiyorsunuz. 13.500'ü binle çarptınız, 13 milyon 500 bin yaptınız, adamlara iftira atıyorsunuz. Bakın, doğrusu 380 bin lira dedim, faturaları çıkardım, gösterdim, yine cevap vermediniz. Bugün hâlâ o süreçten, o günden bugüne kadar bir şey değişti mi diye şöyle bir bakıyorum, geçenlerde yine bir açıklama yaptınız, ya, Atila Bey, elinizdeki kâğıttaki rakamı okuyamıyorsunuz.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Nerede yaptım?

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - "Gazeteciyim." diyorsunuz. Santim sütun hesabını para birimine nasıl çevirdiğinizi ben canlı yayında izledim ya. Şimdi, tekrardan "Kırk yıllık gazeteciyim, şöyleyim, böyleyim." deyip efendime söyleyeyim, kurumlara iftira atıyorsunuz, kurumların hakkını yiyorsunuz. Özür dilemek büyük bir erdemdir. Bugün bu KİT Komisyonumuzun da son toplantısı, gelin...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yarın da var.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Yarın da var, evet.

Sizden, Türkgün gazetesinden ben hâlâ özür dilemenizi bekliyorum. Bu, bir gazetecilik açısından da... Sizin durduğunuz yerin ne kadar saygın bir yer olduğunu biliyorum, mesleğinize karşı mesleğinizin "basın özgürlüğü" diyorsunuz, "temel ilkeler" diyorsunuz, onları da koruyarak -ki meslektaşınız onlar- bu gazeteyle ilgili yapmış olduğunuz bu değerlendirmeden dolayı bugün hem Ziraat Bankası burada hem de biz Komisyondayız, işte Mevlüt Hocam burada, Esin Hanım burada, bizler buradayız, Türkgün gazetesinden bu manada, vermiş olduğunuz rakamların yanlış olduğundan dolayı "Türkgün gazetesi aslında Halk TV'de söylediğim rakamların çok çok çok altında bir reklam geliri aldı, dolayısıyla ben bu rakamları yanlış vermişim, bundan dolayı da Türkgün ailesinden özür diliyorum." demenizi sizlerden bekliyoruz.