| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası AŞ'nin 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 30 .06.2022 |
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Sayın Başkanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Sayın Genel Müdürüm, değerli Genel Müdür Yardımcılarımız, Sayıştayımızın temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum, Komisyonumuza "Hoş geldiniz." diyorum.
Tabii, hararetli bir konuşmadan sonra yanlış anlaşılmalara vesile olmadan, doğruları söyleyerek burada incelemelerimizi yapmamız gerektiğini düşünüyorum.
Biraz önce Sayın Genel Müdürümüz sunumunda Ziraat Bankasının, Türkiye'nin en önemli bankasının aktif büyüklüğünü ortaya koydu, 1,8 milyar liralık büyümeyle şu anda yoluna devam ettiğini bize aktardı. Gerçekten, gün geçtikçe büyüyen güçlü bir banka olarak, şu anda dünyanın dört bir tarafında hem Türklere hem de gittikleri ülkelerde bulundukları ülkenin insanlarına hizmet veren, aktif büyüklüğüyle kendini ortaya koyan güzide bir bankamız. Ziraat Bankası, aynı zamanda -biraz önceki sunumdan da gördüğümüz kadarıyla- çiftçinin de her dönem yanında olmuş; kredilerin yüzde 22'si şu anda çiftçilere verilmiş ve bunun üzerinde devam ediyor.
Biraz önce bir hatip arkadaşımızın "Seralara niye destek veriyorsunuz?" eleştirisi vardı, sonra düzeltti ama şu anda Türkiye'de Ziraat Bankasının tarım alanında vermiş olduğu desteklerle ve diğer ürünlere verdiği desteklerle tarımcı gerçekten rahat bir nefes alıyor ve dünyanın şu kriz ortamında verdiği bu sıfır faizle birlikte çiftçilerimiz bir başkasına muhtaç olmadan kendi üretimini yapmaya devam ediyor.
Ben kendi bölgemden bir örnek vermek istiyorum: Yirmi-yirmi beş sene önce bizim bölgedeki fındık çiftçilerinin yüzde 80'i, 90'ı bu "faizci" dediğimiz, "tefeci" dediğimiz insanların eline mahkûmdu ama geldiğimiz bu noktada çok güzel bir durumdayız ve şükürler olsun ki Ziraat Bankamızın sayesinde çiftçiye sıfır faizle kredi veriliyor; bu krediler -100 bin liraya kadar faizsiz bir şekilde- çiftçinin nefes almasına, üretimine destek olmasına vesile oluyor. Ben bundan dolayı Sayın Genel Müdürümüze, Ziraat Bankamıza teşekkür ediyorum. İnşallah, daha çok çiftçiyi desteklemeye devam edeceklerini de görüyoruz, sunumda da onu gördük.
Bir de biraz önce bir şey söylendi, buna bir iki söz söylememiz lazım yani bu kadar da değil. Şimdi, daha önceki yönetimlerde bulunanlarla ilgili söylenen sözler, şu andaki yönetimde bulunanlarla, Genel Müdürümüzle ilgili "Falanca yönetim kurulu üyeliği var, feşmekânca yönetim kurulu üyeliği var..." Ziraat Bankası Genel Müdürümüz, Bankalar Birliği Başkanlığı yapıyor, elbette ki orada olması lazım; elbette ki Varlık Fonunun yönetiminde olması lazım. Bunlarla ilgili eleştiri getirip buralardan bir şey çıkarmak doğru değil. Biz doğrular üzerine söz söylemeliyiz, muhalefeti de doğrular üzerinden yapmalıyız, eleştirimizi de doğrular üzerine getirmeliyiz ki burada olay açıklığa kavuşsun.
Şimdi, biraz önce söylenen şeylerle ilgili yani Sayıştay diyor ki: 3 milyon lira fazla ödeme var, bunun bize belgeleri ibraz edilmedi. Edilip edilmediğiyle ilgili herhangi bir bilgimiz yok, bununla ilgili Genel Müdürümüz konuşacak, Sayıştaya söz verilecek, ondan sonra da neyse bir kere aydınlatılacak. Bu varken, bunun aydınlatılması varken burada bizim tabii bunun üzerinden farklı bir yorumla, algıyla farklı bir tarafa çekmek olayı doğru değil. Ben bunun doğru olmadığına inanıyorum.
Bir de, tabii, reklamlarla ilgili hangi kurum olursa olsun kurumun reklam vermede şöyle bir şartı yok: "Herkese reklam vereceksin." diye bir şart yok, hukuki olarak da böyle bir şey yok. Genel müdürlükler, herhangi bir kurumun, Ziraat Bankası da olsa, başka bir kurum da olsa reklam verirken kendi reklam vereceği mecralara bakar, hangi mecrayı uygun buluyorsa, hangi mecra uygunsa onlara reklam verir. Bunun üzerinden eleştiri getirmek de doğru değil. Çünkü başka ciddi şeyler bulmak gerekir, onu da bulamayınca burada algı yapmaya çalışıyoruz.
Efendim, biraz önce bir hatip arkadaşımız, "Efendim, Türkiye'de 115 bin makam aracı var." diyor. Tamam, Türkiye'de 115 bin makam araç olur da buranın gündemi değil yani burada sanki algıyla Ziraat Bankası 115 bin araç kullanırmış gibi bir algı yaratmak doğru değil. Bunların üzerinden burada siyaset yapmak da doğru değil. Doğruları söyleyin, yanlış varsa eleştirin, eleştirilere biz de katılalım, onlarla birlikte biz de kurumlarımızı düzgün bir şekilde denetleyelim.
Tabii, bunları söyledikten sonra, Sayın Genel Müdürüm, geçen hafta kendi ilim Ordu'daydım. Fatsa ilçesinde muhtarlarımızın ve oradaki esnaflarımızın Fatsa'yla ilgili 2'nci bir şube talebi var. Ziraat Bankası o kadar büyüdü ki vatandaşlarımız da Ziraat Bankasının bu büyümesinden faydalanıyor ve şube sayısını artırma taleplerinde bulunuyor. Ben Ordu ili Fatsa ilçemizin bu talebini iletmiş olayım. Uygun görürseniz, böyle bir ihtiyaç sizin tarafınızdan da doğru bulunursa bir şube daha açılmasını oradaki esnaflarımız talep ediyor.
Bunu belirttikten sonra tekrar hepinize teşekkür ediyorum. Genel Müdürüm, sizlere bankamızı büyüttüğünüz için, Yönetim Kurulu Üyelerimize, Genel Müdür Yardımcılarımıza, Ziraat Bankasının tüm çalışanlarına teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.