KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Maddenin özüne, ruhuna, bunun yapılış amacına, özel şirketlerle, işte, yap-işlet-devretçi firmalarla kurulan münasebetlere, ilişkilere, ona, buna dair söylenen her sözü üzülerek şöyle iade ediyorum, onlara hiç girmeyeceğim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Böyle bir şey olur mu?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Nasıl olacak Sayın Paylan, nasıl olacak?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Böyle olur mu ya?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Senin usullerine göre mi burada tartışma yapacağız?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Biz eleştiri yapıyoruz. "İade etmek" ne demek ya?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir şey demiyorum, hakaret etmiyorum, sizin yaptığınız yapmıyorum, ithamda bulunmuyorum, iftirada bulunmuyorum, kul hakkına girmiyorum, bir şey yapmıyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sen de vekilsin, biz de vekiliz; yürütme getirmiş.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Diyorum ki: Ben şahsım adına, ben teklif sahibi olarak...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, siz fikirlerinizi ifade ettiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Böyle bir üslup görmedim Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir hakaret yok, fikirlerini söylüyor.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ben hiçbir şey söylemiyorum ya, diyorum ki: Bir teklif sahibi olarak burayla ilgili söylenen her şeyi şöyle bir kenara bırakıyorum, onlara söyleyecek hiçbir şeyim yok. Bunu demeyeyim mi ya, bunu söylemek benim hakkım değil mi?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, kimin nasıl konuşacağına biz karar veremeyiz. Kişiselleştirmeden, hakaret etmeden herkes kendi fikrini söyleyecek.

Buyurun.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Allah Allah ya!

Şimdi, devamında Başkanım...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sakin olun.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, sakinim ama böyle bir şey olur mu yani... Cemal ağabey, Allah'ını seversen.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - "İade ediyorum." değil de bir kenara bırakıyorum.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir kenara bırakıyorum, onlara cevap vermek istemiyorum. Onlara cevap vermeye...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Cevap vermek durumundasın.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Hiç de değilim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Öylesin.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Hiç de değilim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, öyle bir zorunluluk yok, kusura bakmayın.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teklif getirmişsin ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Kanunla ilgili hususları...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ben hiç de...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Garo Bey, tamam ya!

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Cevap vermek durumundasın, cevap vermek durumundasın.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, Allah'ını seversen geç ya!

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ya, tamam ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, devam edelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya teklifi getirmiş... Savunmasın burada ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir saniye, konuşsun, tamamlasın.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Paylan, bak, senin gibi davranmak istemiyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Neden? Nasıl davranıyorum ben?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Siz konuşurken birisi böyle yaparsa Sayın Paylan ne yaparsınız?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Buranın mehabetini bozmayalım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Oraya çok kişi oturdu, kimse senin gibi davranmadı.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan... Sayın Paylan...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Senin gibi davranmak istemiyorum, davranmayacağım da.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Lütfen herkes yerini bilsin ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, birisi siz konuşurken böyle müdahaleler yapsa ne hissedersiniz? Yapmayın, rica ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkanım "Cevap vermek zorunda değilim" diyor ya! Böyle bir şey olabilir mi!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İlgisiz bazı şeyleri kastediyoruz, maddeyle ilgili söylemiyoruz.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Hatta ısrar edersen bizatihi senin sorularının hiçbirine cevap vermeme tercihimi kullanacağım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tebrik ediyorum sizi!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bak, ısrar edersen bunu da yapacağım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - O zaman, ben de sizi...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, böyle bir şey olabilir mi!

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Aferin, tebrik ediyorum seni! Böyle devam edin!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Orhan Bey, Garo Bey'le ikili diyalog yerine bence siz maddeyle ilgili...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bu da benim hakkım, bak, bu da benim hakkım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Eleştirel bakmayın...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bu da benim hakkım. Tamam, artık keselim, hadi!

Şimdi, Başkanım...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya Garo, sen niye beyefendilik timsali bir adama bu derece hoyrat davranıyorsun? Ayıptır ya!

ORHAN YEGİN (Ankara) - İbrahim ağabey, özür dilerim.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hep onu yapıyorsun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sen de orada oturdun, böyle mi davrandın ya?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - O nasıl davranıyor?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, mevcut durumda...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yeterli tartışmayı yaptık, maddeye gelelim.

Buyurun.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Değerli Başkanım, Komisyonumuzun çok kıymetli üyeleri; sorulan soruların bir kısmıyla ilgili cevaplarımı vereceğim, bir kısmıyla ilgili varsa diğer arkadaşlar da verirler veya yazılı olarak göndeririz.

Efendim, mevcut düzenleme şunu getiriyor: Şimdi, mevcut durumda bugün, bu düzenleme hayata geçmemişken ihlal geçişini yapan araçlar ilk on beş gün cezasız ödeme yapıyorlar, on beş günden sonra da geçiş ücreti artı 4 ücret daha olmak üzere 5 ücret ödüyorlar; mevcudu böyle zaten bunun.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Mevcut bu.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şu anda böyle...

Biz yeni teklifimizle daha vatandaş lehine, daha iyi bir noktaya getiriyoruz. Ha buna rağmen "Ya, bunun da olmaması gerekir." fikrine saygı duyarım; tartışılır. "Bu getirdiğiniz, evet, genişletici bir şey ama onu da ben doğru bulmuyorum." demeye hiçbir şey demem, saygı duyarım ama bugün yaptığımız iş, önerdiğimiz teklif bunu bugünkü durumdan biraz daha ileriye, daha iyileştirmeye dönük bir şey; tıpkı daha önce 10 katından 4 katına indirilmesinin daha öncekinden iyi bir şey olması gibi.

Şimdi, yeni teklifte ihlalli geçiş yapan araçlar ilk on beş gün cezasız ödeme yapıyorlar, mevcut durumla aynı, devam ediyor. On beş gün sonrasında -hani bir öncekinde on beş günü geçince 1 artı 4 oluyordu, ücret dâhil 5 cezaya dönüşüyordu ya- şimdi diyoruz ki on beş gün ile kırk beş gün arasında geçiş ücreti artı 1 ceza.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Kademelendiriyorsunuz yani...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Hem de nasıl bir kademelendirme yani on beş gün ile kırk beş gün arasına geçiş ücreti artı bir de o ücret kadar ceza diyoruz yani 2 ödeme diyoruz hani kaba tabirle.

Bunun için, diyoruz yani -ikinci söylediğim şey için- tebligat şartına gerek yok zaten bir on beş gün süre var, onu geçtin mi artı 1 ama kırk beş gün sonrasına geçtiğin zaman -eğer ödemezsen kırk beş günde- kırk beşten sonraki günlerde 1 artı 1'in zaten vardı, yani on beş ile kırk beş arasında ödeyemediği için zaten 2 olmuştu artı 3 daha... Yani toplam...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Mevcut durum yani...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Geçiş ücreti artı 4 ceza toplam 5 ücret ödersin diyoruz ve bunun için de tebligat şartını da koyuyoruz buraya.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ORHAN YEGİN (Ankara) - Yani bu, mevcut durumdan daha ileriye götüren bir şey. Ha buna rağmen eleştirilebilir mi? Gerçekten eleştirilebilir, bir şey demem ama...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - 3 kat neden koyuyorsunuz Orhan Bey? 3 kat koymayın.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ama bunu dünden bugüne daha iyi bir noktaya taşıyoruz.

Diğer bir soru, efendim...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok açık bence cevaplar, gayet açık. Bak biraz sabretseydiniz...

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Tatmin oldun mu sen bundan?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Efendim...

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Tatmin oldun mu?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tatmin oldunuz mu?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok, cevap anlamında diyorum, netleştirdi yani.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bunları biliyoruz zaten.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - O ayrı yani...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Efendim, dendi ki: "Paralar kime gidiyor?" Yani yolun sahibi devletse bu ceza, o geçiş ücreti devlete ait olduğu için devlete ait bir ücret ödenmediği için devletin kasasına gidiyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yolun sahibi devlet.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Yolu işleten, yolun işletmecisi, o yolla ilgili ücretleri toplama yetkisi olan özel sektörse ona gidiyor.

Tamam.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yandaş...

CAVİT ARI (Antalya) - Ceza da özel firmalara gidiyor.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Çok açık ve net cevap işte; hepsi özel firmalara gidiyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

Başka... Bakan Yardımcımız da bir şey ilave etmek ister mi?

Buyurun.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Orhan Bey, cezalar şirkete mi gidiyor, işleten şirkete mi yazılıyor?

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Evet.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ücretin yani toplamı diyeyim ben...