| Komisyon Adı | : | (10 / 1428, 2953, 3030, 3049, 3330, 3757, 4665, 4850, 5742, 5743, 5980, 5981, 5982, 5983, 5984, 5985, 5986, 5987, 5988, 5989, 5990, 5991, 5992, 5993, 5994, 5995, 5996, 5997, 5998, 5999) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | Komisyon Başkanı Erol Kaya'nın, yaşlılara yönelik sosyal politikalar üzerine değerlendirmelerine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 29 .06.2022 |
BAŞKAN EROL KAYA - Konuşmamın hemen başında, yaşlılara yönelik sosyal politikalar üzerine birkaç değerlendirmemi sizlerle paylaşmak isterim. Komisyonumuzun bugüne kadar aldığı brifinglerden edindiği tecrübeyle, öncelikle ülkemizde yaşlı meselesinin millî bir konu olarak ele alınması gerektiğinin altını çizmek isterim. Yaşlılarımızın geleceğiyle ilgili dayanışma, kültür ve farkındalık mutlaka geliştirilmeli, yaşlanmanın neden olduğu sorunlar bireysel değil toplumsal bağlamda ele alınmalı, yaşlıların bilgilendirilmesi, toplumsal hayattan kopmaması, morallerinin yüksek tutulması noktasında özellikle basın yayın kurumlarına ciddi görevler düştüğünün altını çizmek isterim.
Bu bağlamda birkaç tespiti de sizlerle paylaşmak istiyorum. TV'lerin yayın politikalarının yaşlılarımızın ruhuna da hitap edecek şekilde düzenlenmesi, örfümüze, kültürümüze uygun yayınlar üretilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Televizyonlardaki bazı kadın programlarının ya da şiddet içerikli haberlerin yaşlıların ruh dünyasını olumsuz etkilediği uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Yine, dizilerin senaryolarının olumsuzluk üzerine değil, toplumun değerlerine uygun rol model aileler üzerine kurulması gerekmektedir.
Öte yandan, TV'ler üzerinden yaşlılarımıza dolandırıcılık, hırsızlık gibi adli konularda temel pratikler öğretilebilir. Yine, ev kazaları, düşme gibi riskli durumlara karşı yaşlılarımız bilinçlendirilebilir.
Kısaca, TV kanallarında yaşlıların bilinçlendirilmesi içerikli yayın saatlerinin mutlaka planlanması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Yine, yerel yönetimlerimizde de başta stratejik planlar olmak üzere yaşlılarımıza yönelik daha fazla hizmet öncelenmelidir. Şehirlerimizin plan, projelerinde ve özellikle mesken dizaynlarında yaşlılarımızın mutlaka dikkate alınması gerektiğinin altını çizmek istiyorum.
Kıymetli arkadaşlar, geçtiğimiz hafta huzurevlerindeki yaşlılarımızın düşüncelerini sizlerle paylaştım, bugün de evlatlarının yaşlanan anne-babalarıyla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir evlat: "Şöyle düşünüyorum: Şu anda annem, babam sağ ama birine bir şey olursa evime almak yerine kendi evlerinde bakıcı tutmayı tercih ederim. Evde hem biz rahat edemeyiz hem de onlar; huzurevine göndermem çünkü gözümden uzak olacağı için aklım kalır." Annesi vefat etmiş, babası sağ olan bir başka evlat şöyle düşünüyor: "Bir yıl önce annem vefat etti ve babam yalnız kaldı. Ben yanıma almak istiyorum, evimiz de müsait ama eşim kabul etmiyor. Ben her şeyle ilgilenirim, sana yapacak bir iş bırakmam, zaten eli ayağı tutuyor; yalnız yaşamasını istemiyorum diyorum ama eşim kabul etmiyor. Yani işin özeti, ben çok istesem de hanımdan onay çıkmadıkça babamı yanıma alamıyorum." Bir başka evlat ise şöyle ifade ediyor: "Benim annem hayatta değil ama babam sağ, mal varlığında gözüm yok ama şimdiden bazı evlerini, dükkânlarını bir torununun üzerine geçirdi, bir arsasını erkek kardeşlerimden birinin üzerine verdi. Benim çocuklarım onun gözünde diğerleri kadar değerli değilse, varsa yoksa erkek torunlarını önceliyorsa böyle ayrım yapınca ister istemez içimden 'İyi o zaman, hastalanınca ya da bakıma muhtaç olunca onlara baksın.' demek geliyor."
Kıymetli arkadaşlar, devletimiz, yerel yönetimlerimiz, üniversitelerimiz, STK'lerimiz, yaşlılarla ilgili üzerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirse bile değerlerimizin korunması, nesiller arasında kopukluk yaşanmaması noktasında toplum olarak gerekli duyarlılığı göstermemiz gerektiğini, özellikle bu amaca ulaşmamız için gerekli olduğunu ifade edeyim.
Geçtiğimiz hafta, Adalet Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu ve Dünya Yaşlanma Konseyinin kıymetli konuklarını dinlemiştik, bugün de Çevre Bakanlığı, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ve 65+ Yaşlı Hakları Derneğinin sunumlarını dinleyeceğiz.
Şimdi, müsaadenizle, biraz takdim tehir yaparak sunuma değerli Hocam Rümeyza Kazancıoğlu'yla başlıyoruz. 65+ Yaşlı Hakları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, Değerli Rektörümüz, öncelikle nezaketinizden, davetimize icabetinizden dolayı şahsınıza ve bütün arkadaşlarınıza tekrar teşekkür ediyorum ve hoş geldiniz diyorum.
Sizi dinliyoruz Hocam, buyurun.