UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, çok Kıymetli Bakanım, Değerli Bakan Yardımcılarım, Strateji Bütçe Başkanımız, çok kıymetli kurumlarımızdan gelen bürokratlarımız, basınımızın değerli temsilcileri, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum ve sözlerime bu bütçenin hayırlı olması dileğiyle başlamak istiyorum.

Evet, birçok arkadaşımızı dinledik, hepsine teşekkür ediyoruz. Katıldıklarımız var, katılmadıklarımız var, ağır eleştireler oldu, onlara da dilimiz döndüğünce inşallah cevap vereceğiz. Evet, ek bütçeyi konuşurken dünyayı göz ardı etmeden konuşmamıza devam etmemiz lazım, dünyayı bir tarafa bırakarak, dış güçler diyerek dünyada yaşananları görmezlikten gelmek gerçekçi bir yaklaşım olmaz diye düşünüyorum. Pandemi yıllardan beri bütün dünyanın gündeminde, bütün dünyayı kasıp kavurdu zaten. Biz bununla mücadele ederken, tam pandemiyi atlattık derken üzerine kuraklık; kuraklığın yanına bir de şimdi bizim yakın coğrafyamızda, bölgemizde komşularımız arasında çıkan savaş dünyayı etkiledi ama en çok da Türkiye'yi etkiledi, hepinizin malumu bu. bunları söylemeden geçersek ülkemize de, ekonomi yönetimine de, Hükûmetimize de büyük haksızlık yapmış oluruz diye düşünüyorum.

Tabii, bu pandemi, pandemiden kaynaklanan küresel ekonomideki krizler, savaşlar petrol fiyatlarını hakikaten bayağı yükseltti. İşte 60 dolar seviyesinde, hatta ve hatta daha da geriye gidersek 40 dolar seviyesinde olan hem petrolün varil başına fiyatını 40 dolardan 120 dolarlara getirdi. Hadi bu fiyat artışını bir tarafa bırakırsak da ham maddeye erişim, gıda fiyatlarındaki artışlar, lojistikteki aksamalar, tedarik zincirindeki aksamalar, emtiaya ulaşım, bunların hepsi başlı başına dert yani paranız olsa dahi bunlara ulaşmakta büyük zorluk çekiyorsunuz, ulaşamıyorsunuz. Bu da neyi getiriyor? Bu da pahalılık birse beşe katlıyor yani sonuçta enflasyonu oluşturuyor. Yani dünya ülkelerine baktığımızda enflasyon nedir diye bilmeyen ülkeler, biz enflasyonu zamanında "canavar" diye tanımladığımız dönemlerden ve Avrupa ülkeleri, dünya ülkeleri enflasyonu bilmezken bugün Amerika'sından, Almanya'sından, İngiltere'sinden, İspanya'sından, euro bölgesinden her birinin enflasyonla tanıştığını görüyoruz ve enflasyon ne demek? Pahalılık demek. Bu da tabii ki ülkelerin bütçelerini veya vatandaşlarını olumsuz yönde etkilediğini hep birlikte müşahede ediyoruz.

Çok kıymetli arkadaşlarımız, milletvekillerimiz, Komisyon üyelerimiz "Vicdandan damla kalmamış bu bütçeyi hazırlayanlarda." diye söz ettiler, ben de şunu ifade etmek istiyorum: Vicdandan damla kalmamış arkadaşlarımızın eleştirilerine muhatap olduk burada, vicdanlarından damla kalmış olsa hakikaten bu kadar ağır eleştiriler yapmazlardı diye düşünüyorum. Bizim, küçük esnafın yanında olmadığımızı, normal vatandaşın, dar gelirli vatandaşımızın yanında olmadığımızı ifade ettiler; bunların hepsinin ben abesle iştigal olduğunu düşünüyorum ve gelinen noktada bizi bugünlere dış güçler değil kendi kendimize, Türkiye'deki yönetimin zafiyetinden bugünlere geldiğimizi diyecek kadar da arkadaşlarımız ağır eleştirilerde bulundular. Dış güçler Türkiye'de bugüne kadar oyunlar oynamadı mı? Tabii ki oynadı yani oynamadı diyen bir arkadaşımız var mı? Güçlü olsaydık da bunlara maruz kalmasaydık veya üstesinden gelseydik; işte Türkiye de bunları yapıyor zaten, Türkiye her geçen gün gücün güç katıyor, her geçen gün dışarıdan gelen baskılara, oyunlara boyun eğmeden, çizmiş olduğu yolda güvenli bir şekilde devam ediyor.

Bütün dünya Türkiye'nin coğrafyasında güvenli bir liman olduğundan bahsederken, Türkiye'nin güvenli bir liman olduğunu hep birlikte müşahede ederken Türkiye'nin çaresizlik içerisinde kalmış bir ülke konumunda olarak sizlerce tanımlanması Türkiye'ye güvenmediğinizi, özgüveninizin kalmadığını da ortaya koyuyor. Bizler birer vatandaş olarak öncelikle özgüvenimizi yüksek tutmamız lazım. Bakınız, son yıllarda bütün dünya pandemiyle uğraşırken Türkiye hangi badireleri atlatarak bütün vatandaşlarına, coğrafyasına sahip çıkmış, bunları göz ardı etmememiz lazım.

Rusya-Ukrayna savaşı çıktı, gördünüz, bütün dünya etkilenirken Avrupa "Enerjiye nasıl ulaşacağız?" diye düşünürken biz bugün hiçbirini yaşamadık, yaşamıyoruz da. Ukrayna'daki göçlerden dolayı Avrupa'nın ne hâle geldiğini görüyorsunuz ama biz yıllardan beri Suriye'den göç eden kardeşlerimizi ülkemizde misafir ederken hiçbir Avrupa ülkesi dönüp de "Türkiye ne yapıyor?" diye bakmadı ama Türkiye hiç kimseye de bakmadan bu gelen misafirlere, kardeşlerimize kol kanat gerdi, onların dertleriyle dertlendi.

Bakınız, Türkiye kadar, bu kadar coğrafyasında olumsuzluklara maruz kalan bir ülke var mı? Hayır, yok, bir tek Türkiye'yi görebilirsiniz. Ama Türkiye buna rağmen her geçen gün hem ekonomik olarak hem sosyal olarak hem savunma olarak; eğitime, hangi alan bakarsanız bakın dünle kıyaslanamayacak şekilde, devrim niteliğinde değişiklikler yaparak bugünlere geldi. Her alanda Türkiye'yi eleştirmek istiyorsunuz. İşte köylerden bahsediyorsunuz, köylerin Türkiye'ye yük getirdiğinden bahsediyorsunuz, "Ek bütçeyi niye getirdik?" diye söylüyorsunuz. Bakınız, ek bütçenin belki de en büyük özelliğinden bir tanesi arkadaşlar, hiç kimse bahsetmedi konuşmacı arkadaşlardan, ek bütçe getirirken borçlanma yetkisi istemiyoruz biz -dikkatinizi çekerim- bütçede "Biz borçlanmak istiyoruz, bütçede paramız bitti, sosyal kesimlere, dar gelirli kardeşlerimize bu enflasyonist ortamda para bulmamız lazım, borç alalım, bize borç verin." yetkisi istemiyoruz. İlk beş aylık dönemde Türkiye'nin bütçesinin 124,5 milyar TL fazla verdiğini görüyoruz. Biz diyoruz ki sizin huzurunuzda: 124,5 milyarla bu enflasyonist ortamda, nominal rakamların arttığı ortamda en güzel şekilde reel olarak dar gelirlilere, gelirleri azalan kesimlere yardım etmek istiyoruz diyoruz. "Gelin burada bize, Hükûmetimize yetki verin, biz dar gelirlilere ve bu enflasyondan etkilenen kesimlere yardım edelim." diyor arkadaşlarımız, Bakanımız. Bakın borç istemiyoruz, bir şey istemiyoruz, parayı dağıtmak için bizim huzurumuza geldi arkadaşlarımız. Bundan dolayı bence Hükûmetimize teşekkür etmeniz lazım. "Efendim, KÖİ'ler çok zararlı." Niye? "Dolarla anlaştınız, dolarlar gitti, dolar yükseldi, battık." diyorsunuz. Hadi Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğini bir tarafa bırakın, normal bir vatandaş olarak düşünün. Üç sene önce yapmış olduğunuz bir yatırımın -dolar olarak bakın- aynısını bu sene yapmaya kalksanız hangi para cinsinden yaparsanız yapın, yapabilir misin o yatırımları?

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Özrünüz kabahatinizden beter.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tabii, Covid-19'u biz çıkarttık, özür diliyorum Sayın Yılmaz, Covid-19 bizden kaynaklandı, çok özür diliyorum. Rusya-Ukrayna savaşı bizden kaynaklandı Sayın Yılmaz, çok özür diliyorum. (Gürültüler) Kuraklığı biz ortaya çıkardık Sayın Yılmaz, çok özür diliyorum. Dünyada olumsuz ne var ne yok hepsini Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Demir fiyatlarını yükselten, kömür fiyatlarını 4 katına çıkartan Recep Tayyip Erdoğan, özür diliyoruz. ham petrolün varil fiyatını 40 dolardan 120 dolara Tayyip Erdoğan çıkardı! Özür diliyoruz.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Yok, yok, öyle bir şey...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kuyuları kapattık, özür diliyoruz; siz öyle düşünmeye devam edin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Yılmaz, Sayın Yılmaz...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Dolar bazında...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Affedersiniz, affedersiniz...

Sayın Yılmaz, sıra geldiğinde görüşlerinizi ifade ediyorsunuz, farklı görüşlere de tahammül edeceksiniz, lütfen. Herkes sizinle aynı düşünmek zorunda değil.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Sataşma yapıyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sataşma yapmıyorum, hayır, düşündüklerimi söylüyorum, gerçekleri söylüyorum, sataşma filan yok.

Maliyet olarak batığınızda 40 dolar olan ham petrolün varil başına fiyatını biz mi çıkardık 120 dolara, biz mi çıkardık?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 40 dolar değildi, 70 dolardı.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tamam 70 olsun. Biz mi çıkardık 120 dolara? Vicdan var mı sizde?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 3-4 kat fiyat arttı.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hayır, vicdan var mı sizde?

Bugün, baktığınızda, ben şu kadarını söyleyelim: Bakın, arkadaşlar piyasadan ayağınızı çekmeyin, arazide dolaşın, gerçekleri görün.

Bugün biz eğer KÖİ'leri yapmamış olsaydık, bugün biz Türkiye olarak Çanakkale Köprüsü'nü yapmak hayal olurdu. Evet, düşünün bunları. Biz eğer KÖİ'lerle İstanbul Havalimanı'nı yapmasaydık, İstanbul Havalimanı gibi havalimanı yapmak hayal olurdu, düşünemezdiniz.

Bakınız, Strateji Bütçe Başkanlığı sitesine girin KÖİ'lerin anlaşma bitimine kadar kaç milyar dolar ülkeye kazanç sağladığını görürsünüz ama bir zahmet bilgisayarın düğmesine basın, girin ne kadar faydalı, güzel işler yaptığımıza bakınız. İHA'ları, SİHA'ları yapmışız, şehir hastaneleri yapmışız; bir hastamız, bir vatandaşımız... Başka ülkelerde yaşayan vatandaşımızı dahi tedavi etmişiz; bunlara dahi teşekkür etmiyorsunuz siz. Biz sizin için ne yapabiliriz bilmiyorum. Bütçe 124 milyar fazla vermiş "Niye fazla verdi?"

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Vatandaş perişan Uğur, ne anlatıyorsun?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bakın, geçtiğimiz hafta ne yaptık arkadaşlar, geçtiğimiz hafta? Sağlıkçılarla alakalı bir yasa çıkardık. Bu yasada bir madde vardı, hangi madde vardı o yasada? Kamu hastanelerinde 10 bin TL'lik...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tamamlarsanız, müdahaleler oldu, ek süre veriyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Başkanım, Cemal Öztürk'ün süresini paylaştık, anlaştık; size söyledik zaten.

Şimdi, geçtiğimiz hafta bir yasa çıkardık. Kamu hastanelerine borcu olan vatandaşlarımızın 10 bin TL'ye kadar olan borçlarını sildik. Dar gelirli insanlar değil mi bunlar veya borçlarını unutmuş, ödememiş kişiler değil mi bunlar değerli arkadaşlar? Basit usulde vergilendirmeyi kaldırdık, bu kim? Bunlar binde 1 olan zenginler mi Sayın Paylan? Bu kim?

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Bunlar yoksullaştırdığınız halk zaten.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tarım desteklerindeki stopajı biz kaldırdık; bu, binde 1 olan zenginlere mi fayda sağladı bu?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çiftçi battı Uğur.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hadi, bir şey daha söyleyeyim: Asgari ücret kadar gelir elde eden tüm kesimlerin üzerinden vergiyi kaldırdık; binde 1'e mi hitap ediyoruz, dar gelirli vatandaşlarımıza hitap ediyoruz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Binde 1'e.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya, gönüllerinde damla vicdanı kalmış kişiler gerçekleri söylerler...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yok yok, vicdan yok.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - ...ama siz gözünüzü gerçeğe kapatarak, siz gerçeklere kulağınızı tıkayarak, siz dünyayı göremeyerek; ne olursa olsun kendi cep telefonundan "3-5 seçmenime bir mesaj vereyim." diye gerçekleri saptırırsanız bu, ülkemize de size de fayda sağlamaz. Hem "Güven kalmadı." diyorsunuz ama güven kalmasın diye her şeyi yapıyorsunuz. Gelin, hep beraber güveni sağlayalım, istikrarı sağlayalım ama siz beyazı kara yaparsanız bu millet kime güvenecek.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - 50 kişinin izlediği sosyal medyaya ne karışıyorsun ya.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Gelin, siz de destek olun. Tabii ki Türkiye'de bir enflasyon var, ben "Türkiye'de enflasyon yok." demiyorum ki. "Türkiye'de enflasyon var." derken, dünyadaki enflasyondan da bahsedin. Arkadaşlar, dünyada da enflasyon var, Türkiye'de de enflasyon var.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bütün televizyon, gazeteler, her şey sizin. Yirmi dört saat... Niye o kadar heyecanlısın ya, anlatıp duruyorsun ya. 3 tane sosyal medyadan...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bu enflasyonla birlikte mücadele edelim ama bu mücadeleyi ederken "Faiz yükselterek değil; yatırımı artırarak, üretimi artırarak, ihracatı artırarak bu krizden çıkalım." düşüncesini vatandaşlarımızla siz de paylaşın. "O bitti, bu bitti; şu oldu, bu oldu." yani felaket tellallığı yapmanın manası yok bence burada arkadaşlar, gerçeklerle konuşalım.

Enflasyon var mı? Var, dünyada enflasyon var. Dünyada enflasyon yok mu, bir tek biz de mi var?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Başka Türkiye yok.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Türkiye sizde mi var hep ya, bir zahmet gidin, muhalefet yapın ya.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, değerli arkadaşlar, bugün Türkiye bölgesinde bir güçtür. Türkiye bugün sadece kendisine değil... Bakınız rakamlara...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Başka Türkiye yok, biz Türkiye'yiz." öyle mi?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Müsaade ederseniz Uğur Bey tamamlasın değerli arkadaşlar.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Rakamlara girmeyeceğim, Strateji Bütçe Başkanlığının...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Siz Türkiye'de bir partisiniz ya, Türkiye değilsiniz ki; ne sanıyorsunuz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Bekaroğlu, bir zahmet, bir dakika vaktini ayır, Strateji Bütçe Başkanlığı sitesine gir, 91 miyar 975 milyon dolar nasıl gelir elde ediyor Strateji ve Bütçe Başkanlığı KÖİ'lerle alakalı bunu görürsün, bundan sonraki eleştirilerinizde daha dikkatli eleştirirsiniz diyorum.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - O milletin parası, milletin parası.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Milleti soydurduk." diyorsun yani.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Türkiye bugün iyi yoldadır, tabii ki zorluklarımız var, dünyanın zorlukları var, bu zorlukların üstesinden hep birlikte geleceğimizi ifade ediyorum.

Bütçemizin hayırlı olmasını Cenab-ı Hakk'tan temenni ediyor, saygılar sunuyorum.